Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 385
sergileyebilmesinde hiç Ģüphesiz safında yer aldığı bloğun yürüttüğü politika-
larının uhdesinde kalması de etkili olmuĢtur.
1990'lı yıllara gelindiğinde ise SSCB'nin dağılması ile birlikte Soğuk
SavaĢ sona ermiĢ ve tüm dünya için olduğu kadar Türkiye için de yeni bir
dönem baĢlamıĢtır.
5
Türkiye geçmiĢ yıllar boyunca SSCB'nin bazı tehditleri
karĢısında Batı Bloku ile hemhal olur iken artık ortaya çıkan bu yeni durum
karĢısında dönemin koĢullarına uygun kendine has politikalar takip etme
gayreti göstermiĢ, bu minvalde bölgesel kimi oluĢumlara önderlik etmiĢ, fikir
ve söylem bazında Türk Birliği'nden söz etmiĢ, Avrupa Topluluğu (AT) ile
daha yakından iliĢki içinde bulunmaya çalıĢmıĢtır. Diğer taraftan Soğuk
SavaĢ'ın sona ermiĢ olmasına rağmen Türkiye Afrika, Latin Amerika, Uzak
Doğu ve Orta Doğu gibi coğrafyalar ile münasebetlerinde hızlı ve olumlu
yönde bir geliĢim seyri yakalayamamıĢtır. Böylesi bir durumun ortaya çıkmıĢ
olması Türkiye'nin tabir-i caizse Batı Bloku prangasına vurulmuĢ politik
bağımlılığının tezahürü niteliğini taĢımıĢtır. Diğer taraftan Türkiye'nin kendi
içinde cereyan eden geliĢmeler de sürecin bu Ģekilde ilerlemesinin sebeplerin-
den birini teĢkil etmiĢtir. Nitekim 1990'lı yıllar boyunca Türkiye siyasî
bakımdan kısa ömürlü koalisyon hükümetleri ile idare edilmiĢ ve bu yüzden
siyaseten çalkantılı bir süreç yaĢamıĢ, güvenlik açısından terör örgütleri ile
mücadele etmiĢ, ekonomik bakımdan sağlam bir ilerleme kaydedememiĢ,
yolsuzluk-yoksulluk sarmalından kurtulamamıĢ, sivil-asker iliĢkilerini geliĢmiĢ
ülkeler seviyesine eriĢtirememiĢ ve tüm bu yaĢananların neticesinde aidiyet
hissi çerçevesinde toplumsal bir bütünlük arz edememiĢtir. YaĢanan tüm bu
olumsuzluklar Türk DıĢ Politikası'nda yansımasını bulmuĢ ve yukarıda sözü
edilen tarihî derinliği haiz bu topraklar üzerindeki bir yönetimin gerek bölgesi
gerekse de dünya siyaseti bakımından tam anlamı ile bir etki alanı
yaratmasının önündeki engelleri teĢkil etmiĢtir.
2000'li yılların baĢında ise Türkiye‟yi olduğu kadar tüm dünyayı
etkileyen en önemli olay 11 Eylül 2001 tarihinde ABD'nin New York kentin-
deki Dünya Ticaret Merkezi ve ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'a
düzenlenen terör saldırıları olmuĢtur. Söz konusu terör saldırıları sonrasında
ABD saldırılardan sorumlu tuttuğu el-Kaide oluĢumunun Afganistan'da
bulunduğunu iddia etmiĢtir. Afganistan‟daki Taliban yönetimince ileri sürülen
el-Kaide lideri Usame bin Ladin‟in yargılanması, yakalanması ve teslim
5
Bu noktada Soğuk SavaĢ‟ın sona ermesinin bütün ülkeler üzerinde aynı etkiyi
yaratmadığını belirtmek gerekir. Haluk Özdemir; „‟Türkiye‟nin „‟Sınır Ülke‟‟ Niteliği: Farklı
Stratejik Kültürler Arasında Türk DıĢ Politikası‟‟, Avrasya Etüdleri, Sayı:33, 2008, s.19.
386
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
edilmesi Ģeklindeki tüm tekliflerin George W. Bush liderliğindeki ABD
yönetimi tarafından reddedilmesinin ardından ABD Afganistan‟a NATO‟nun
5. Maddesi çerçevesinde müdahale etmiĢtir.
6
Benzeri terör saldırılarına uzun
yıllardır maruz kalmasına rağmen bir NATO müttefiki olan Türkiye söz
konusu maddenin iĢletilmesini sağlayamamıĢtır.
2000‟li Yıllarda Türkiye‟nin Ġçinde Bulunduğu DıĢ ve Ġç Ortam
Soğuk SavaĢ‟ın sona ermesinin ardından ABD‟nin ve temsil ettiği
değerlerin söz konusu savaĢtan kesin bir zaferle ayrıldığı Ģeklindeki tezini
„‟Tarihin Sonu‟‟ baĢlığı ile ileri süren Fukuyama‟nın yanı sıra günümüz uluslar-
arası sisteminin kaynağı olarak kabul edilen 1648 Westphalia AnlaĢmasından
bu yana uluslararası politikanın sırasıyla krallar, uluslar ve ideolojiler arasında
Ģimdi ise medeniyetler arasında bir mücadele Ģeklinde cereyan edeceğini ileri
süren Huntington‟ın „‟Medeniyetler ÇatıĢması‟‟ tezi dönem itibariyle yönetimi
elinde bulunduran ABD baĢkanlarının yürüttükleri politikaları etkileyen baĢat
unsurlar olmuĢlardır.
7
ABD, politikalarına söz konusu tezlerin gölgesinde
Ģekil vermeye baĢlamıĢ ve tüm dünya üzerinde sahip olduğu etki ile bu tutu-
munu temsil ettiğini ileri sürdüğü demokrasi, serbest piyasa ekonomisi, insan
hakları, özgürlük vb. alanlardaki geliĢmelerle sağlamlaĢtırmaya çalıĢmıĢtır.
11 Eylül 2001 tarihinde gerçekleĢtirilen terör saldırılarının sonuçları-
nın sadece ABD veya bölgesini değil tüm dünyayı farklı boyutlarda etkilemiĢ
olması 21.yy. itibariyle „‟küreselleĢme‟‟ olgusunun ne derece etkin bir hal
aldığının da göstergesi niteliğindedir. 20.yy.‟ın sonlarından itibaren varlığını
hissettirmeye baĢlayan küreselleĢme olgusu tüm dünya üzerindeki etkisini
devlet aygıtını aĢındırarak göstermeye baĢlamıĢ ve uluslararası iliĢkiler alanın-
da daha önceleri tek aktör olarak telakki edilen devlet, ortaya çıkan diğer
unsurların yanında etkisini kaybetmeye baĢlamıĢtır.
8
Özellikle güvenlik ve
ekonomi kavramlarının ulusallıktan uzaklaĢarak devlet adına bir kriz kaynağı
6
Söz konusu madde üye ülkelerden bir tanesine yapılan bir saldırı karĢısında diğer müttefik
ülkelerin ona yardımcı olması gerektiğini belirtmekte ve NATO, tarihinde ilk kez Avrupa-
Atlantik bölgesi dıĢında bir görev üstlenmektedir. Baskın Oran; Türk DıĢ Politikası 2001-
2012, Cilt:3, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, s.20.
7
Baskın Oran; Türk DıĢ Politikası 1980-2001, Cilt:2, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul, s.211,
Baskın Oran;
Türk DıĢ Politikası 2001-2012, s.15.
8
Gökhan Koçer, „‟KüreselleĢme ve Uluslararası ĠliĢkilerin Geleceği‟‟, Uluslararası
ĠliĢkiler Dergisi, Cilt:1, Sayı:3, Güz 2004, s.107-108., Mehmet Alagöz; „‟KüreselleĢme ve
Yeni Dünya Düzeninde Ulus Devlet AnlayıĢı‟‟, Akademik BakıĢ Dergisi, Sayı:6, Mayıs
2005, s.2-8.