Görünmez Adam



Yüklə 4,93 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə29/35
tarix25.12.2023
ölçüsü4,93 Kb.
#161495
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   35
H. G. Wells - Görünmez Adam

BÖLÜM 
26
WICKSTEED CİNAYETİ
Görünmez Adam anlaşıldığı kadarıyla Kemp’in evinden öfkeden gözü dönmüş halde fırlamıştı.
Kemp’in evinin dış kapısının yakınlarında oynamakta olan küçük bir çocuk şiddetle tutulmuş ve bir
kenara fırlatılmıştı, öyle ki ayak bileği kırılmıştı, ondan sonra da birkaç saat boyunca Görünmez
Adam insanlar tarafından görülmemiş, duyulmamıştı. Kimse o süre içinde nereye gittiğini ya da ne
yaptığını bilmiyordu. Ama o sıcak haziran sabahında, çekilmez kaderine öfkelenerek ve kederlenerek
tepeden yukarı, Port Burdock’ın arkalarındaki bomboş uzanan yaylalara doğru koşturduğunu ve
sonunda öfkeli ve yorgun bir halde, kendi türüne karşı geliştirdiği o paramparça olmuş planlarını
tekrar bir araya toplamak için, Hintondean’in çalılıkları arasında bir sığınak bulduğunu tahmin
edebiliriz. Bu, kaçmış olması en olası yer gibi görünüyordu, çünkü öğleden sonra saat iki gibi, son
derece gaddarca bir trajediye yol açarak orada ortaya çıkmıştı.
İnsan o süre boyunca ne tür bir ruh halinde olduğunu ve ne planlar geliştirdiğini merak ediyor.
Şüphesiz Kemp’in ihaneti onun esrik bir öfkeye kapılmasına neden olmuştu ve Kemp’i bu ihanete
yönelten etkenleri anlayabiliyor olsak da, yine de gerçekleştirilmeye çalışılan sürprizin yol açtığı
öfkeyi tahmin edebilir, hatta birazcık da olsa yakınlık duyabiliriz. Belki Oxford Street’te
yaşadıklarının yol açtığı o sersemletici şaşkınlığa dair bir şeyleri de hatırlamış olabilir, çünkü
gördüğümüz gibi dehşete düşürülen bir dünyayla ilgili o zalimce düşünde Kemp’in de onunla birlikte
hareket edeceğini hesaplamaktaydı. Her nasılsa sonuçta öğleye doğru insanların bilgisi dahilinde
olmaktan çıkmıştı, yaklaşık saat iki buçuğa kadar ne yaptığını söyleyebilecek hiçbir tanık da yok. Bu
insanlık için talihli bir durum sayılabilirdi belki, ama onun için mahvedici bir eylemsizlikti.
Bu süre boyunca gittikçe artan sayıda adam onu aramakla meşgul halde kırlara yayılmaya başlamıştı.
Sabahleyin henüz sadece bir efsaneydi, dehşet saçan bir şeydi; öğleden sonraysa Kemp’in
bildirisinde kuru bir ifadeyle belirttiği gibi söylemek gerekirse, elle tutulabilir bir düşmandı,
yaralanabilir, yakalanabilir ya da hakkından gelinebilirdi; taşradakiler de akıl almaz bir hızla
hazırlanmaya başlamışlardı. Saat ikide bile hâlâ bir trene atlayarak bölgeden çıkmayı başarabilirdi,
ama ikiden sonra bu da imkânsız hale gelmişti. Southampton, Manchester, Brighton ve Horsham
arasındaki koca paralelkenarın çizdiği alanda kalan bütün yolcu treni hatları kilitli kapılarla yolculuk
ediyorlardı, nakliye trafiği ise neredeyse tümüyle askıya alınmıştı. O sırada Port Burdock’un
çevresindeki otuz kilometrelik kocaman bir çemberin içinde silahlı ve coplu adamlar, yanlarında
köpeklerle, üç dört kişilik gruplar halinde yolları ve tarlaları tutmak üzere dağılıyorlardı.
Atlı polisler taşradaki sokaklarda dolanıyor, her kulübede durup, insanları evlerinin kapılarını
pencerelerini kapamaları ve silahlı olmadıkları sürece de evin içinde kalmaları konusunda
uyarıyorlardı, saat üçe kadar bütün ilkokullar tatil edilmiş ve korku içinde gruplar halinde kalmaya
çalışan çocuklar da hızla evlerine dönmeye başlamışlardı. Kemp’in bildirisi -aslında Adye tarafından
imzalanmıştı- öğleden sonra dörde ya da beşe kadar neredeyse bütün vilayete gönderilmişti.
Bildiride mücadelenin şartları, Görünmez Adam’ı yiyecekten ve uyumaktan uzak tutmanın, sürekli
tetikte olmanın ve Görünmez Adam’ın hareketlerine dair herhangi bir belirtide çabucak harekete
geçmenin gerekliliği kısaca da olsa, açık bir şekilde belirtiliyordu.
Yetkililerin faaliyetleri öylesine hızlı ve öylesine kararlıydı, bu tuhaf varlığa öyle çabuk ve herkes


tarafından inanılmıştı ki, akşam basmadan birkaç yüz kilometrekarelik bir alan sımsıkı bir kuşatma
altına alınmıştı. Ve yine akşam basmadan, bir dehşet dalgası, sinir içinde bekleyen bütün taşraya
yayılmıştı. Bay Wicksteed’in öldürülüşünün hikâyesi kulaktan kulağa fısıldanarak ve bütün vilayeti
baştan başa hızla ve şüpheye yer bırakmadan katederek dağılmıştı.
Görünmez Adam’ın Hintondean çalılıklarına sığınmış olduğuna dair varsayımımızı doğru kabul
edeceksek, öğleden sonra erken saatlerde, aklında içinde bir silah kullanmanın da yer aldığı bir plan
ile çalılıklardan tekrar ortaya çıkmış olması gerektiğini de kabul etmeliyiz. Planının ne olduğunu
bilmemiz mümkün değil, ama en azından benim için Wicksteed’le karşılaştığı zaman elinde demir bir
çubuk olduğuna dair çok güçlü kanıtlar var.
Bu karşılaşmanın ayrıntılarını elbette ki bilemeyiz. Ama bir çakıl taşı yatağının kıyısında
gerçekleşmişti, Lord Burdock’un malikânesinin kapısına iki yüz metre ya var ya yoktu. Her şey -
çiğnenip, ezilmiş topraklar, Bay Wicksteed’in aldığı sayısız yara, parça parça olmuş bastonu-
ümitsizce mücadele edildiğini gösteriyor; ama saldırının niye gerçekleştiğini -canice bir çılgınlık
dışında- tahmin edebilmek olanaksız. Aslında delirmiş olduğu varsayımı dışında akla pek bir şey de
gelmiyor. Bay Wicksteed Lord Burdock’un kâhyası olan, kırk beş, kırk altı yaşlarında, kimseye bir
zararı olmayan alışkanlıklara sahip, zararsız görünümlü biriydi, böylesine korkunç bir düşmanı
kışkırtabilecek dünyadaki en son insandı. Anlaşıldığı kadarıyla Görünmez Adam ona karşı kırık bir
çit parçasından alınmış demir bir çubuk kullanmıştı. Öğle yemeği için evine sakin sakin gitmekte olan
bu adamı durdurmuş, ona saldırmış, zayıf kendini savunma çabalarının üstesinden gelmiş, kolunu
kırmış, onu yere savurmuş ve kafasını kırıp, beynini dağıtmıştı.
O çubuğu çitten, kurbanıyla karşılaşmadan önce söküp almış, hazırda taşıyarak gelmiş olmalıydı.
Daha önce anlattıklarımız dışında konuyla ilgili gibi görünen sadece iki ayrıntı daha var. İlki, çakıl
taşı yatağı Bay Wicksteed’in evine giden asıl yolunun üzerinde değil, yolunun birkaç yüz metre kadar
dışında olduğuydu. Diğeri ise, küçük bir kızın, öğleden sonra okuluna giderken, öldürülen adamı
çakıl taşı yatağına doğru giden bir tarlada tuhaf bir tavırla “tırıs koşarken” gördüğüne dair iddiasıydı.
Kızın yaptığı Wicksteed’in hareketlerinin taklidi, önündeki zeminde bir şeylerin peşinde koşan ve
arada bir bastonuyla o şeye vurmaya çalışan bir adamı andırıyordu. Kız Wicksteed’i hayattayken
gören son kişiydi. Wicksteed onun görüş alanından çıkıp, ölümüne gitmişti. Kavgayı kızın görmesini
engelleyen sadece birkaç kayından oluşan bir ağaç kümesi ve tarlanın zeminindeki hafif bir eğim
olmuştu.
Şimdi, bu, en azından yazarın kafasında, bu cinayeti mutlak bir kötülük eseri olmaktan çıkarıyor.
Griffin’in demir çubuğu gerçekten de bir silah olarak, ama onu cinayette kullanmak için kasıtlı bir
niyeti olmadan yanına aldığını düşünebiliriz. Wicksteed o sırada yoldan geçerken, bu çubuğun
açıklanması mümkün olmayan bir şekilde havada uçtuğunu görmüş olabilir. Görünmez Adam
olduğunu hiç düşünmeden -çünkü Port Burdock on beş kilometre ötededir- çubuğu izlemeye başlamış
olabilir. Görünmez Adam’ı hiç duymamış olması son derece akla uygundur. Bu durumda Görünmez
Adam’ın bu taraflarda olduğunun anlaşılmaması için sessizce hızlandığı ve Wicksteed’in de heyecan
ve merakla bu anlaşılmaz şekilde hareket eden nesneyi kovalamaya ve en sonunda bastonuyla
vurmaya başladığı düşünülebilir.
Şüphesiz normal şartlarda Görünmez Adam peşindeki bu orta yaşlı adamdan kolayca uzaklaşabilirdi,
ama Wicksteed’in cesedinin bulunduğu zamanki pozisyonu, onun kovalamakta olduğu avını bir ısırgan


otu kümesi ile çakıl taşı yatağı arasında köşeye sıkıştırmış olmak gibi bir talihsizliği olduğunu
gösteriyor. Görünmez Adam’ın son derece kolay öfkelenebilecek bir halde olduğunu takdir edenler
için bu karşılaşmanın devamını tahmin etmek zor olmayacaktır.
Ama bunlar sadece varsayım. Karşı çıkılması mümkün olmayan gerçekler ise -çocukların hikâyeleri
genellikle pek güvenilmez oldukları için- sadece, öldüresiye dövülmüş Wicksteed’in cesedinin ve
ısırgan otlan arasına atılmış, üzerinde kan lekeleri olan demir çubuğun bulunmuş olmasıdır. Griffin’in
çubuğu bırakmış olması, olayın yarattığı duygusal heyecan içinde, çubuğu alma nedeninden de -eğer
bir nedeni vardıysa- vazgeçmiş olduğunu gösteriyor. Elbette Griffin aşırı derecede bencil ve hissiz
bir adamdı, ama kurbanının, ilk kurbanının ayaklarının dibinde kanlar içinde, zavallı bir halde
yatışını görmesi, nasıl hareket etmeyi düşünmüş olursa olsun, uzun zamandır içinde tıkanmış kalmış
olan vicdan azabının bir süre için bir sel gibi kabarmasına neden olmuş olmalıdır.
Bay Wicksteed’i öldürdükten sonra, kırlardan yaylalara yönelmiş gibi görünüyor. Fern Bottom
yakınlarındaki bir tarlada iki adamın günbatımına doğru bir ses duyduklarına dair bir hikâye var. Ses
feryat figan edip, gülmeye başlıyor, hıçkıra hıçkıra ağlayıp inildiyor ve ikide bir de bir çığlık
koparıyormuş. Bunu dinlemek tuhaf bir şey olmalıydı herhalde. Ses bir yonca tarlasının ortasına
doğru gitmiş ve tepelere doğru da yavaş yavaş kesilmiş.
O öğleden sonra Görünmez Adam, Kemp’e verdiği sırların onun tarafından çabucak kullanıma
geçirilmesiyle ilgili bir şeyler öğrenmiş olmalıydı. Evleri, kapıları pencereleri kilitli ve koruma
altına alınmış olarak bulmuş; belki tren istasyonlarının etrafında gezinmiş, hanların çevresinde
dolanmış ve şüphesiz bildirileri de okuyup, kendisine karşı açılan kampanyanın nasıl bir şey olduğu
hakkında bir şeyler fark etmeye başlamış olmalıydı. Akşam çökmeye başlarken, üç dört adamdan
oluşan gruplar ve kesik kesik havlayan köpeklerin sesleri tarlaların orasına burasına dağılmaya
başlamıştı. Bu kelle avcılarına. Görünmez Adam la karşılaşmaları durumunda birbirlerine nasıl
yardımcı olacaklarına kadar ayrıntılı talimatlar verilmişti. Görünmez Adam bunların hepsini
atlatmayı başarmıştı. Nasıl küplere binmiş olduğunu biraz olsun tahmin edebiliriz, doğaldır ki öyle de
olmalıydı, çünkü kendisine karşı bu kadar acımasızca kullanılan bilgileri yine kendisi vermişti. En
azından o gün için cesareti kırılmış olmalıydı, çünkü Wicksteed’le karşılaştığı ânı saymazsak,
yaklaşık yirmi dört saat boyunca sadece peşinde olunan bir av olarak kalmıştı. Geceleyin yiyecek bir
şeyler bulmuş ve uyumuş olmalı, çünkü sabahleyin kendine gelmişti. Atak, güçlü, öfkeli ve kötülük
doluydu, dünyaya karşı girişeceği son büyük mücadelesine hazırlanmıştı.



Yüklə 4,93 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   35




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə