B+ YAZ
75
B
ebek Kahvesi Çiğdem Atalan ve kardeşi Selahattin Atalan’a
babalarından yadigar. Bugün Bebek’e yolu düşen herkesin
uğrak yeri. 1920’lerde ilk kez bir Rum tarafından kurulan kı-
raathane, yıllar içinde Atalan Ailesi’ne geçiyor ve adı Bebek
Kahve’si oluyor. Bugün ailenin temsilcileri Çiğdem ve Se-
lahattin Atakan Kardeşler. Çevresinde yeni yeni mekanlar
açılıp, kapansa da Bebek Kahve her daim tazeliğini koruyan bir mekan gö-
rüntüsünde. Müdavimleri Boğaz’ın sesinin en iyi duyulduğu yerlerden biri
olarak Bebek Kahve’yi gösteriyor ve onun değişmesini istemiyor.
İşletme eğitimi alan Çiğdem Atalan’ın girişimci yanı Bebek Kahve’nin du-
ruşuna da yansımış. Çiğdem Atalan Bebek Kahve’nin dünü ve bugününü
B+ ile paylaştı.
Çiğdem Atalan’ı tanıyalım önce…
Çiğdem Atalan Seymen. 1964 İstanbul doğumluyum. İşletme okudum.
Bebek Kahve’de çalışmaya ne zaman başladınız?
1942 senesinde babamlar burayı aldıklarında balıkçı barınağıymış. Daha
sonra dedem rahatsızlanınca babam kahvehaneye çeviriyor ve kıraathane
olarak devam ediyor. Ben 8 sene evvel katıldım buraya.
Katılma nedeniniz aile yadigarı olmasıydı hiç kuşkusuz ama,
farklı gözlemleriniz de sizi sürükledi mi bu süreçte?
Katılma nedenim tamamen insanlardan gelen yeme içme talebi oldu. Bir
de sıkıntımız vardı bizim. Buraya insanlar dışarıdan poğaça açma falan alıp
geliyordu, biz sadece çay kahve servisi yapıyorduk. Burası kendi yerimiz
olduğu için üst katta yerimiz var oraya bir mutfak yapalım dedik. İyi ettik
herhalde. Sekiz seneden beri 22 çeşit yiyecek çıkarıyoruz. Sadece pizza
ve dönerimiz yok.
Bebek kahvenin asıl adı Sahil Kıraathanesi mi?
Evet. Balıkçıların uğrak yeriydi önceleri ve adı Sahil Kıraathanesi’ydi.
Sizin örnek aldığınız aile fertleri oldu mu?
Babamın anlattığı bir hikaye var. 16 sene evvel bir pastane varmış. Bizim
küçük Bebek’teki pastane. Pastane sahibi o gün börek yapmıyor. Müşte-
ride börek istiyor. Babacım anneme telefon edip “Hanım bir tepsi börek
yap müşteri börek istiyor”diyor.Annem 16 senedir Başkanımız da bilir ve
çok sever bizim börekleri yapar. Kıymalı, ıspanaklı, peynir, patatesli börek
ve kurabiyelerinin tadına doyum olmaz.
Robert Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin “Önce
Bebek Kahve’den mezun olacaksın” dediği bir rivayet mi?
Kesinlikle doğru. Çok gelirlermiş bizim yerimize. Hala da öyle…Eskiden
daha çok üniversite öğrencisi gelirdi. Şimdilerde öğrenciler daha az geliyor.
Günümüzde eskiye oranla üniversitelilerin daha az
gelme sebebi nedir sizce?
Nedeni o zamanlar 80 ihtilali zamanında anarşinin olmadığı tek kahvey-
di Bebek Kahvesi. Hakikaten olay çıkmayan tek kahveydi burası. Allah o
günleri bizlere bir daha yaşatmasın. Bir de düşünün ki, eskiden Boğaziçi
Üniversitesi’nin yakınında hiçbir yer yoktu.Şimdi her tarafta cafe dolu.
Bebek Kahveyle ilgili ilk anınız nasıl, neler hatırlıyorsunuz?
İlk anı değil belki ama kasketli beylerin nargileleriyle yan tarafta oturmasını
unutamam hiç. Keyifle nargilelerini içerlerdi.
Gerçek müdavimlerin sabah erken saatte kahveye geldiği
söyleniyor. Sizce Bebek kahvenin en güzel saatleri hangileri?
En güzel saati sabah saatleridir buranın. Benim de devamlı gelen müşteri-
min ne içtiğini bildiğim saatlerdir. Sen gelirsin mesela ne içtiğini bilirim, ça-
yını bilirim, ne yediğini bilirim. Müşteriye gidip ne istediğini sormam, direkt
önüne getiririm. Sanırım burada insanların hoşuna giden şeylerden biri de
bu. Biz babadan kalma bir anlayışla insanlara müşteri değil misafir gözüy-
le bakarız. Senelerdir hep böyle devam etmiştir bu gelenek. İşin sırrı bura-
da bence. Bizim en yeni çalışanımız bile beş senedir bizimle. 12 senedir bi-
zimle çalışan arkadaşlar var. Aile gibidir burası. Yeri gelir müşterinin derdini,
sırrını dinlersin. Hatta bu konuda benden kitap yazmamı bile istediler ama
asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Bu tamamen benim çalışma ahlakı-
ma aykırı. Burada konuşulan burada kalır. (Bu konuda biz de B+ olarak şahi-
diz. Anı mahiyetinde de olsa tek bir isim bile alamadık Çiğdem Hanım’dan.)
Günde kaç saatiniz burada geçiyor?
Valla ben sabah altıda geliyorum akşam dokuz buçuk ona kadar buradayım.
Medyayı takip edip, sadece meraktan kahveye gelenler var
mı? Kahvenin bu kadar tanınması hoşunuza gidiyor mu?
Olmaz mı?.Çok gelen var öyle. Anlıyorsun zaten.Tabi ki tanınması çok gü-
zel. Buraya BBC, CNN gibi kanallardan gelip çekim yapıyorlar mesela.
Şimdi bir anı anlatmanın zamanı geldi mi?
Bir gün bahçeye bir sürü Japon girdi. Hep bir ağızdan aksanlı bir şekil-
de “Selahattin! Selahattin!” diye bağırıyorlar. Sonradan öğrendik tabii biz.
Uçakta galiba Guide Dergisi’nde görmüşler bizim kahveyi hemen gelmiş-
ler. Böyle çok gelen var.
Bir gazeteci “Bebek Kahve, kadınlar kahveye gitmez tabusu-
nu yıkan ilk kahve idi” sözleriyle anlatmış. Öyle midir?
Kahve olarak bakma buraya. Hiçbir zaman kahvehane olmadı burası. Tüm
kapalı alanda oyun oynanabiliyor. Ama dışarıda olmaz. Çünkü cami var ya-
nımızda. Yan tarafta cenaze namazı varken, burada tak tak oyun oynamak
olmaz. Cenazelerde özellikle tavla oynattırmıyoruz mesela.
Yanda camiden cenaze çıkarken herkes ayağa kalkarmış,
doğru mudur?
Evet doğru. O babadan kalmadır bu olay. Cenazeye saygıdır. Babam baş-
latmış. Babadan gördüğümüz için Ben ve kardeşim personele de yaptır-
maya çalışıyoruz.
Bebek Kahve’nin kablosuz internet ağına sahip ilk kafe olma
özelliği de konuşuluyor…
Doğrudur. Bebekte hatta İstanbul genelinde bu uygulamaya geçen ilk yer
biziz. Böyle bir olaydan haberimiz vardı zaten uygulamaya da geçtik he-
men. Olumlu oldu bizim için kuşkusuz.
Peki, burada çok fazla insanın iş ilişkileri, ortaklıklar kurdu-
ğu söyleniyor. Bu konuda bir gözleminiz var mı?
Kesinlikle doğru. Tanışmalar, evlenmelerden tutun da iş anlaşmaları, film
çekimlerine kadar çok çeşitli fikirler burada şekillenebiliyor.
Son olarak buraya gelen müdavimlerin hep aynı masada
oturduğu, hatta masa dolu ise ayakta beklermiş. Bir de sa-
nırım gelenekçi bir müşteri profiline sahipsiniz. Bu nedenle
dekorasyonun bile değiştiremediğiniz doğru mu?
Aynen öyle. Mesela sen bu masada mı rahat ediyorsun. Dolu ise eğer bek-
lersin. Böyle çok müşterim vardır. Dekorasyon konusuna gelince müda-
vimleri buranın değiştirilmesini istemiyor kesinlikle. Bebek Kafe’de genç-
liklerini yaşadıklarını söylüyorlar. Eğer yeni bir sandalye yapılacaksa eski-
tilmiş tarzda yaptırıyoruz. İçeride ki, mermer masaları değiştirmemiz kesin-
likle yasak. Onlar istese değişikliğe gidebilirdik ama rahat ediyorlar burada.