78 B+ YAZ
78 B+ YAZ
yor önce. 72 yaşında. Yalnızlığını burada unuttuğundan başlıyor söze. Öyle
alışmış ki buraya, her öğle namazından sonra burada alıyormuş soluğu.
Derken eskilerde ünlü bir matematik öğretmeni olan İlhan Soysal söze ka-
rışıyor. Oldukça renkli simalardan İlhan Bey. Önce kısaca hayatından ka-
reler aktarıyor bize, sonra burada bulunma nedenini anlatmaya geliyor sıra.
“Nezih bir ortam, haftada iki gün buradayım, partiliyim de. Tercih etmem için
harşey var burada. Sigara yok. Ulus Yaşam ve Etüd Merkezi’ndeki dersle-
ri duyunca; “gönüllü hizmete ben de talibim, elimden geleni yaparım, seve
seve hem de” diyor. Sonra öğretmenimizden yaşam evlerini bir formülle
ifade etmesini istiyoruz. “Terimler yerli yerinde, formül doğru kurulmuş, so-
nuçsa mükemmel” diyor. Sözün bittiği yer bu olsa gerek… Yanından ayrıl-
madan bir de tüyo veriyor bize: “Eğer sayısal oynayacaksanız, toplamları
45–60 arasında olacak 3 çift, 3 tek sayı seçmelisiniz).
Hayal edilen yer
Ve Özdem Kavancı… Heyecanla söz almak istiyor. Burayı ne kadar sevdi-
ğini, burada ne kadar mutlu olduğunu anlatıyor soluksuz. Evin ışığı yüzüne
yansımış, TEK’den emekli... Arkadaşlarının tavsiyesiyle gelmiş. Şimdi ken-
disi tavsiye ediyormuş burayı diğer arkadaşlarına. “Maddiyatla işim yok” di-
yor. Manevi güzelliklerin peşinde. Olur olmaz şeylere kızarmış eskiden, şim-
di “gülen bir adam” olmuş kendi deyişiyle.”Hep hayal ettiğim yermiş bura-
sı. Emekliliğimde böyle bir yerde hayatımın keyfini yaşamak istemiştim. Ge-
lenlerin isteklerinin öncelikli olarak, büyük bir incelikle karşılanması, göste-
rilen koşulsuz sevgi ve sıcaklık onu buraya haftada iki-üç gün çağırır olmuş.
Başkalarını sevmek için, önce kendinizi sevmelisiniz. Ve eğer kişi seven bir
insan olmayı isterse, sevgiye “Evet” demekle işe başlamalı. Yaşam Evleri
sevgiye “Evet” diyen herkesi bekliyor.
Değerli ozanımız Behçet Necatigil daha otuz yaşındayken
yazmış olduğu "Nineler' adlı şiirinde;
"Küçüldünüz temelli / Çocuklar kadarsınız / Halinizden belli
Hatıralarla yaşarsınız / Nineler, gece gündüz aklınız
Dünyasını sürmemiş / Oğlunuza gider / Muradına ermemiş
Yavrunuza gider. Mesut yuvanız vardı / Yiğit kocanız vardı
Şunun bunun elinde / Hor tutulursunuz. Ağrınıza gider
Ya çoğunuz inmeli. Ya özünüz perdeli / Ağır işitir kulağınız
Nineler yazık oldu size / Oğlunuzun, kızınızın / Arkasına kaldınız”
Behçet Necatigil bugün yaşasaydı nineler için bu kadar
üzülmezdi. Çünkü Yaşam Evleri ninelerimizi de gönülden kucaklıyor.
B+
B+ YAZ
79
Yaşam evi onlar için “huzur, mutluluk ve neşe” demek. Yalnızlığı his-
setmedikleri için orada kurdukları dostluklara sıkı sıkıya sarılmışlar.
Yaşam evi sakinleri B+’dan Çağlar Dal’ın sorularını yanıtladı.
Ne zamandır buraya geliyorsunuz?
Delil Karakaya: Açılması için dilekçeyi Mahmut Cengizoğlu’yla ben
verdim. Açıldığından beri…
Mehmet Alıcı: Her gün geliyorum. Şimdi havalar ısındı, yazlıklar var
ama toplanıyoruz (Yaşam evini kendine göre anlatmaya başladı)
Biliyorsunuz toplumun gelişmişliği ortak özellikteki insanların bir
araya gelmesiyle mümkün. STK’lar gibi bizim gibi emekliler de bir
araya gelmeli.bizler 65-75 yaşları arasındayız. Paylaşacağımız çok
şey var. Bize her şeyi öğrettiler ama nasıl kaliteli ve uzun yaşanır öğ-
retmediler. Burada subaylar, öğretmenler var. Sorunlarımızı herkes
kendi mesleğinin bakış açısıyla ele alıyor burada. Burası kapalıyken
dışarıda da buluşuyoruz.
Hepiniz burada mı tanıştınız?
Hep bir ağızdan ‘Evet.’ İlk kez burada tanıştık.
Neden burayı seçtiniz?
Delil Karakaya: Sıkıntılarımızı paylaşıyoruz burada. Yaş ilerledikçe
arkadaş çevresi daralıyor.
Yaşam evi yerine bir isim takmak isteseniz ne olurdu?
Yasemin Kon: İsmi çok güzel. Beni ilk çeken bu oldu.
Cenap Dandul: Huzur evi ya da emekliler evi denseydi sınırlanmış
olurdu. İsmi çok güzel.
Ekstra yapılmasını istediğiniz bir hizmet var mı?
Mehmet Alıcı: Bilgi birikimimizi gençlerle paylaşmak istiyoruz. Be-
lirli konular tespit edip yani sosyal sorunlarla ilgili insanlarla bir eğitim
çalışması yapmak istiyoruz.
Ayrıca daha büyük bir mekân gerekli. Bu evin açılması medeniyetin
birinci basamağı…
Sporla, diyetle, Anti-aging le ilgili çalışmalar yapılabilir. Sağlık Oca-
ğı istiyoruz. Bu anakent belediyesi ve Sağlık Bakanlığı ile ilgili aslın-
da biliyoruz.
Delil Karakaya: Emekli insanlar zor şartlar altında. Genişletilmeli bu-
rası. Zengin muhit diye bilinir burası, SMS ihtiyacı olan çok insan var.
Bugün bir pastaneye gitseniz çay 1 lira. Emeklinin alıdığı maaş belli.
Mutluluğu
yaşam evinde yakaladılar
B+ YAZ
79
80 B+ YAZ
Beşiktaş'ta yerel seçim
B+ YAZ
81
Kent, Başkanı'na
sahip çıktı!
D
emokrasinin gücünü hissettiğimiz 2009 Türkiye Cumhuri-
yeti Yerel Seçimleri 29 Mart’ta yapıldı. Türkiye Cumhuriy-
eti sınırları içindeki yerel yönetimleri belirleyen seçimlere
19 parti katıldı. Seçimlerde 48 milyon 6 bin 650 seç-
men tarafından 81 ilin genel meclis üyeleri, 16 büyükşehir
belediye başkanı seçildi. Seçimlerde ayrıca 957’si ilçe, bin
974’ü belde ve kasaba olmak üzere toplam 2 bin 931 belediyenin başkanları
ve meclis üyeleri, köy ve mahalle muhtarları da belirlendi.
İstanbul’daki seçimler kelimenin tam anlamıyla yeni rekorları da siyasi tari-
himizin belleklerine taşıdı. İstanbul’da rakiplerine fark atarak seçilen CHP’li
Belediye Başkanları önemli başarılara imza attılar. 12 büyük ilçe “CHP” dedi.
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal halkın güven ve desteğini bir kez
daha alarak ilçedeki ikinci dönemine adım attı. Yüzde 69,3 oranlık bir paya
sahip olan Ünal, 71 bin 846 oy alırken AKP’nin iddialı adaylarından Sibel
Çarmıklı 26 bin 524 oyda kaldı. Ünal, Çarmıklı’nın karşısında 45 bin 322
gibi büyük bir oy aldı.
Seçim yarışında rakiplerine fark atarak İstanbul’daki en yüksek oy
oranlarından birine ulaşan Ünal, Levent’teki Beşiktaş Belediye Başkanlığı
önünde yaptığı teşekkür konuşmasında şunları söyledi: “Sevgili Beşiktaşlılar,
Beşiktaş’ta yarış farklı oldu. Kent, Belediye Başkanı’na sahip çıktı. Kent,
İsmail Ünal’a sahip çıktı ve kent “sonuna kadar” dedi. Ben CHP’nin nefer-
iyim, ben CHP’nin üçüncü kuşağıyım. Ama şimdi yakamdaki CHP rozetini
yüreğime alıyorum.”
Seçim öncesi basın yorumlarına bakıldığında; “Perşembenin gelişinin
çarşambadan belli” olduğu kanıtlanıyor. Sabah Gazetesi’nden Mahmut
Övür’ün yazısı bu anlamda dikkat çekici. Övür’ün bir araştırma sonuçlarına
dayanarak verdiği bilgiler önemli. Seçim öncesi yüzlerce olumlu yorumdan
sadece birini temsil eden Mahmut Övür’ün yazısı özetle şöyle:
“İstanbullu belediyelerden memnun mu? ODAK Araştırma Şirketi’nin
İstanbul’la ilgili araştırması bir hayli ilgi çekti. Örneğin İstanbul’un etnik yapısı
ve siyasal eğilimiyle ilgili yeni veriler işin uzmanlarınca çok çarpıcı bulundu.
Hatta bir siyasetçi şu değerlendirmeyi yaptı: “İstanbul’un etnik yapısıyla
ilgili rakamlar beni şaşırttı. Daha kozmopolit bir şehir bekliyordum. Farklı
etnik yapıların olması İstanbul için daha iyi olacaktı.” Bu araştırma herke-
sin bildiğinin tersine İstanbul’da en fazla Sivaslı değil, Trabzonlu olduğunu
ortaya koydu. Şimdi gelelim etnik anlamda çok da karmaşık olamayan bu
şehirde, belediye hizmetleri konusunda İstanbul halkının ne düşündüğüne…
Avrupa Yakası’ndaki 20 ilçe arasında ciddi bir yarış var… Memnuniyet oranı
yüzdesinde CHP’li belediyelerin durumu iyi… Beşiktaş Belediyesi yüzde
60.5… Araştırmanın bütününe baktığımızda İstanbul halkı, bir iki belediye
hariç genel olarak belediye hizmetlerinden memnun görünüyor…”
Mahmut Övür/ Sabah
Türkiye Cumhuriyeti Yerel Seçimleri’nde CHP’nin adayı İsmail Ünal
yüzde 69.3 oyla bir rekora daha imza attı. Kendini ‘CHP’nin neferi’ olarak gören
İsmail Ünal’a halk kendi sözleri ile ‘Sonuna kadar’ dedi.
Fotoğraflar: NURCAN VOLKAN - ŞENOL KAŞIKÇI
Dostları ilə paylaş: |