Haç ve Hilal Altında Ortaçağda Yahudiler



Yüklə 8,12 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə71/122
tarix08.09.2018
ölçüsü8,12 Mb.
#67654
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   122

Haç ve  Hi lal Altı nda O rtaçağda Yah udiler 2 3 5  
var olan sözel uyarlarunalardan damıhlmışlardı. Yahudi benzer­
lerinden  önce -ya  da en azından  onlarla  paralellik  içinde- vardı­
lar;  Hıristiyanlıkta  olduğu  gibi,  onların yerini  almadılar.  Dolayı­
sıyla, bu şekilde birbirinden ayrılan tefsir geleneklerinin varlığıy­
la  ortaya  çıkan  meydan  okuma,  Musevilik  için,  Yahudi  Kutsal 
Kitabıyla  ilgili  Hıristiyan  anlayışın  ortaya  koyduğu  meydan 
okumadan  çok  daha  az  tehdit  ediciydi.  Eski  Ahit'in  Hıristiyan 
tanrıbilimsel  tefsirleri,  kutsal  İbranice  metni  yeni  biçimlerde  çe­
kiştirip  geriyor  ve  Kitab-ı  Mukaddes'in  Yahudi  bekçilerini  acı­
masız  bir  sınava  sokuyordu.  İslam  denizinin  ortasında  yaşayan 
Yahudiler,  kendilerinin  "daha  doğru"  anlayışlarına  sıkı  sıkı  sarı­
larak Müslüman yorumları daha kolay görmezlikten geldiler. 
İslam Versus Hıristiyanlık 
İslami polemiklere  Yahudi yanılım, tarhşmadan önce,  İslam­
Hıristiyan  tartışmasını  kısaca  inceleyeceğiz.  Hıristiyanlığa  karşı 
İslami polemik çabasının büyük bir bölümünü, Yeni Ahit'te Mu­
hammed'le ilgili alametler aramaktan çok İslam diniyle temelde 
çelişen  öğretileri  yermeye  harcadı.  İslam' daki  Hıristiyan  karşılı 
polemik ile Yahudi, karşılı polemik arasındaki ton ve töz farkını 
örneklemek  için,  İbn Kayyım el-Cevziyye'nin "Yahudilere ve Hı­
ristiyanlara Cevap Verme Rehberi" yazısını örnek alıyorum.56 
Müslüman  yazar,  Museviliği  ve  Hıristiyanlığı  örnek  olarak 
kullanıp İslami polemiğin standart temalarını ele alır.  Hem Eski 
hem  Yeni Ahit'teki  öngörülere epey  dikkat çeker.  Ne  var ki, ki­
tabın sonlarına doğru, her iki Kutsal Kitap inancından, her birine 
ayrı  bir  bölüm  ayırır.  Bu  bölümlerin  karşılaşhrılması,  bu  Müs­
lüman  entelektüelin  Musevilik  ve  Hıristiyanlıkla  ilgili fikirlerini 
tartmamıza,  izin verir.  Museviliğe  ayrılan  bölüm,  Hıristiyanlığa 
ayrılan yerin dörtte biri kadar yer kaplar.57 Esas olarak, kah diyet 
sınıflamaları,  ölen kardeşin karısıyla evlerune ve "seçilmişlik" id­
diası gibi saçma sayılan Yahudi pratik ve inançlarını tarhşır. Ya­
hudilikle  ilgili  bazı  yakınmalar,  İbn  el-Kayyım'a  özgü  değildir; 
çoğunu,  İslama  dörune  Yahudi  Samuel  el-Mağribi'nin  "Yahudi-


2 3 6  Mark R.  Cohen 
leri Susturrna11 adlı kitabından ödünç alır.58 İbn el-Kayyım, Mer­
yem ye İsa ile ilgili pratik ve inançların, (özellikle tasavvuf) yanı 
sıra bakirenin doğurmasına da şiddetli bir eleştiri yönelterek, Hı­
ristiyanlık için daha sert sözler kullanır. Hıristiyanlardan, "yolu­
nu şaşırmışlardan,  haça,  duvar ve tavanlardaki imgelere tapan­
lardan  oluşan  bir  millet"  olarak  söz  eder.59  Teslis  biçimindeki 
putperestlik, herhangi bir Musevi inancından daha fazla onu öf­
kelendirir. "Eğer Allahın birliğine inananlar her günahı işleseler­
di  ...  Alemin  Efendisi  ile  ilgili  bu  muazzam kafirlik 
[el-küfr el­
azinı] 
günahı kadar ağır 
[miskal] 
olmazdı."60 
İslami dönemin başından beri Hıristiyanlığın öğreti ve pratik­
lerine  İslami  eleştirilerle karşılaşan İslam dünyasının Hıristiyan­
ları, özel olarak İslam karşıh sayısız polemiksel eserle yanıt ver­
diler ve bu bakımdan Yahudileri büyük bir farkla geride bırakır­
ken, karşılığında çok daha fazla ağır  sözlerle karşılaşhlar.61 Har­
ran bişopu Theodore Ebu Kurrah (bişop 
795 - 812), 
görünüşe gö­
re bazı Hıristiyanlara ikonofobi benzeri bir şey aşılayan hem Ya­
hudilerin hem Müslümanların eleştirilerine karşı imgelere Hıris­
tiyan saygıyı haklı gösteren Arapça bir risale yazdı.62 Dokuzun­
cu  yüzyılda  bir  Müslüman  ile  bir  Hıristiyan,  Hıristiyan  inanç 
konusunda  Arapça  "mektuplaşhlar."  Müslüman  yazar  (El­
Haşimi),  teslisin  kabul  edilemezliğini,  İslam'ın  -ve- Muham­
med'in  peygamberliği  öğretisinin,  şeriahnın  ve  bu-dünyalık 
ödüllerinin  üstünlüğünü  ileri  sürerek  Hıristiyanı  İslama­
dönmeye davet ediyordu. Hıristiyan- ise (El-Kindi), özellikle tes­
lis  teolojisi  olmak  üzere  kuvvetli  bir Hıristiyanlık savunusuyla 
ve İslam'ın geri yasalarının ve Muhammed'in peygamberliğinin 
bir eleştirisiyle yanıt veriyordu.63 
1150 
dolaylarında Sayda bişopu Antakyalı Paul, El-Kerafi'nin 
karşı  yazışma neden  olan  11Bir  Müslüman' a  Mektup" u  kaleme 
aldı.  Daha  sonra  genişletilen  bu  "mektup",  İbn  Taymiyya'yı 
"İsa'nın Dinini  Değiştirenlere Doğru  Cevap"ı yazmaya kışkırth. 
Teması,  11Hıristiyanların  sahte  dini,  İsa'nın  zamanından  sonra 


Haç 
ve 
Hi lal Altında Ortaçağda Yah udiler 2 3 7  
uydurdukları  ve  böylece  İsa'nın  dinini  değiştirdikleri  yeni  bir 
dinden başka bir şey değildir'  temasıydı. 
İki 
Kitap Dini'ni karşı­
laştıran İbn Taymiyya şunu ileri sürer: "Yahudi kafirleri yermede 
çok ileri gitmiş olmalarına karşın, Hıristiyanların kafirliği Yahu­
dilerinkinden daha köklüdür. Yahudilerden çok daha fazla kafir 
ilan  edilmeyi hak  ediyorlar.  Yahudiler,  İsa'nın yalancı bir  sihir­
baz olduğunu iddia  ettiler ... Hıristiyanlar onun  Allah  olduğunu 
iddia ederler."64 
Müslümanlar, zaman zaman Hıristiyanları ve Yahudileri tar­
tışmaya  davet  etmiş olmalarına karşın,  esas olarak Hıristiyanlar 
için  yazılmış  anlahmlara  sahibiz.65  Dokuzuncu  yüzyıl  Nesturi 
patriki-Timothy 
1, 
Abbasi halifesi El-Mehdi ile girdiği bir diyalo­
gu 
yazıya döktü.  Teslis, kehanetler ve sünnet tarhşılan konular 
arasındadır. 66 
Bemard Lewis, Hıristiyanların Yahudilerden daha yoğun po­
lemiklere maruz kalmalarının nedenini şöyle yorumlar: 
Genel olarak, Müslüman polemikçiler nispeten önemsiz Ya­
hudilere  fazla  önem  vermediler ... Rakip  bir  dinin  taşıyıcıları  ve 
rakip  bir  evrensel  imparatorluğun  efendileri  olarak  ciddi  bir­
altematif ve bu nedenle Müslümanlığın geleceğine ve İslami bir­
liğe potansiyel bir -tehdit oluşturan Hıristiyanlarla çok daha faz­
la ilgilendiler.67 
İslam ile Museviliğin Tann'nın tekil doğasıyla ilgili öğretisel 
buluşmanın,  İslam-Hıristiyan  karşılaşmasında  her  zaman  var 
olan önemli bir dinler arası polemik dürtüsünü ortadan kaldır­
dığını da buna eklemek gerekir. 
Kuşkusuz,  İslam  ortaçağında  her  üç  tektanncı  inancın men­
supları, çeşitli konulan tartışmak üzere dostça bir araya geldiler. 
Ne var ki, bilgili kişilerin bu oturumları din ve dinleri resmi ol­
mayan bir tarzda ele alıyorlardı. Fikir alışverişinde ortak payda, 
vahiyden çok akıldı. Joel  Kraemer, onuncu yüzyıl  "İslam Röne­
sans'ı" için bu görüngüyü şöyle özetler: "Kozmopolitanizm, hoş-


Yüklə 8,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə