70 Hüseyin Günday
Dicle Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi
Dergisi, 2010/2, c. 12, sayı: 2
rak da Cemmâz hikâyelerinin genelinde gözlemlenen dini ve kültürel
motiflerin işlevselliği temasına yer verilmişti.
Makalenin bu bölümünde ise Cemmâz, sosyal hayata ilişkin
eleştirel gözlemleri, dostlarıyla girdiği polemikler, son olarak da
Cemmâz hikâyelerinin en belirgin karakteristikleri olan kadın, cinsel-
lik, gönül ilişkileri ve cinsel sapma unsurları bağlamında tahlil edile-
cektir.
1. Bir sosyal gözlemci ve eleştirmen olarak Cemmâz
Cemmâz, bir durum komedisi yazarı gibi, sosyal yaşamın deği-
şik kesitlerine ait tecrübelerini mizahi bir tonda ve edebi bir üslup içe-
risinde sunmaktadır. Aşağıda onun bu husustaki yetkinliğini ortaya
koyan bazı nükte örnekleri üzerinde durulacaktır.
1.1. İrrasyonel gelenek ve davranışların tenkidi
Bir müellifin eseri, içinde yaşadığı toplumun yapısına değişik
perspektiflerden tutulmuş bir ayna mesabesinde olduğu gibi,
Cemmâz’ın, ilhamını sosyal hayattan aldığı kimi anekdotlarında da bu
fonksiyonun izlerine rastlamaktayız. Örneğin aşağıdaki ilk hikâyede
yanlış -daha doğrusu eksik- tevekkül anlayışının uygun bir üslupla
nasıl tenkit ve tashih edildiği, diğerinde ise zoraki zâhidâne yaşamın
anlamsızlığı görülmektedir (Anekdot: 1 ve 2)
Anekdot: 1
Cemmâz bir keresinde gözlerinde trahoma rahatsızlığı olan bir
gence tesadüf etmiş, “
Bu iltihaplı gözleri neyle tedavi ediyorsun?” diye
kendisine sormuştu. Genç “
Kuran-ı Kerim ve annemin yaptığı dua ile”
karşılığını verince Cemmâz ona “
Bence sen bu listeye (göz iltihabı
tedavisinde muazzam faydası olduğu bilinen) anzerût adındaki reçineyi
de ekle!” dedi.
1
Anekdot: 2
Cahız anlatıyor: Basra emîri Ebû Cez el-Bâhilî, Cemmâz’ın sık
sık yanına uğradığı bir dostuydu. Ebû Cez hayatının belirli bir döne-
minden sonra sufiyâne bir yaşamı tercih ederek elini eteğini sosyal
hayattan çekti ve kendisini bütünüyle ibadete verdi; Cemmâz’a da an-
cak böyle bir hayat tarzını benimsedikten sonra kendisiyle görüşebile-
ceğini söyledi. Cemmâz takiyye yaparak mistik bir hayata bürünmüş
gibi yaptı ve sonunda ona ulaşmayı başardı. Ancak şu satırları karala-
madan da edemedi:
1
Nesru’d-durr, III, 172.
el-Basâir ve'z-zehâir, VII, 18-19;
Rabî‘u’l-ebrâr, II, 299.