48
Basketbol Şampiyonasında 147 sayıy-
la ‘En skorer oyuncu’ seçildim. Aslında
tek düşüncem dünya birincisi olmaktı.
Fakat Türkiye’de yeni kurulmuş bir milli
takımla bu kadar olabildi. 2017 olimpi-
yatlarında hedefimiz birincilik. İnsanın
emeğinin karşılığını ödülle pekiştirmesi
muazzam bir duygu. Bu haz parayla bile
ölçülemez. Dünyanın en iyi skorer oyuncu
ve en iyi guart ödülüne layık görüldüğü-
mü düşündüğümde daha da mutlu oluyo-
rum. Şükürler olsun emeğimin karşılığını
alıyorum. Her zaman zor olanı sevdim.
Hedeflerimi yüksek tuttuğum için zor-
landığımı söyleyemeyeceğim. Boş gün-
lerimde bile soğukta, karda, güneşte hiç
durmadan bazen tek başına, bazen kar-
deşimle, bazen de parktaki arkadaşlarla
çalışıyorum. Başarısızlığı kabul etmiyo-
rum. Çalışmak ve istemek zaten başarıyı
kendiliğinden getiriyor.”
Yarışmaya hazırlık sürecinde ailesinin
sonsuz desteğini de alan Köse, “Ailem
hiç bir zaman desteğini esirgemedi ve her
şeyden önemlisi bana inandılar. Dokuz
yaşımdan beri antrenmanlarda bile bir
gün yalnız kalmadım. Bugün elde ettiğim
başarıda ailemin payı çok. Yaşadıklarım-
dan öğrendiğim şeylerden biri de bir spor-
cu için aile desteğinin ne kadar önemli ol-
duğu. Tek başıma ayakta durabiliyorsam
bunu aileme borçluyum” diyor.
“HAYATImI DOLU DOLU YAŞIYOrUm”
Çocukluğundan bu yana belli bir disiplin
içinde çalışmayı kendine prensip edinen
Köse, her gün mutlaka antrenman ya-
pıyor. Tutkuyla bağlandığı basketbol ve
okul hayatı Köse’nin tüm haftasını alıyor.
“Benim pek boş günüm yoktur. Zaten boş
durmayı çok sevmem. Sabah erkenden
uyanır, okuluma giderim. Okul sonrası
antrenmana gider, her gün ortalama dört
saat basket sahasında vakit geçiririm” di-
yen Köse, vakit buldukça resim yapmayı
sevdiğini de aktarıyor. Hayatını dolu dolu
yaşadığını belirten Köse, düzenli bir ha-
yatın başarılı bir spor kariyeri getirdiğinin
en canlı örneği. Köse, “Uyku saatime ve
beslenmeme de çok önem veriyorum.
Çünkü sporcu için beslenme çok önem-
li“ diyerek hayatın hem başarılı hem de
kaliteli yaşanabileceğinin altını çiziyor.
Sporculara çalışma disiplini ile ilgili bir
kaç öneride de bulunan Köse’ye göre pro-
fesyonel bir oyuncunun, iki saat sabah, iki
saat akşam olmak üzere günde en az dört
saat antrenman yapması gerekiyor.
10 BİNİ AŞKIN LİSANSLI SPOrCU
Ecrin Köse gibi bir çok sporcuya kucak
açan Türkiye İşitme Engelliler Spor Fe-
derasyonu Gençlik ve Spor Genel Mü-
dürlüğü çatısı altında çalışmalarını sür-
dürüyor. 2000 yılından bu yana engel
branşlarına göre ayrılarak çalışmalarını
devam ettiren federasyon, “atletizm, bad-
minton, basketbol, bisiklet, bowling, fut-
bol, futsal, güreş, hentbol, judo, karate,
kayak, masa tenisi, plaj voleybolu, tek-
YAKUP ÜMİT KİHTİR
TÜRKİYE İŞİTME ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI
“ECRİN LİDER RUHLU BİR SPORCU”
“Dünya İşitme Engelliler Basketbol Şampiyonası’nda 147 sayıyla 'En skorer
oyuncu' seçilen milli basketbolcumuz Ecrin Köse’nin elde ettiği başarı
Federasyonumuz için önemli bir yerde duruyor. Böylesine büyük bir uluslararası
turnuvada Köse’nin ödül alması ülke ve federasyon adına gurur verici. Bu başarı
azmin zaferine verilebilecek en güzel örneklerden biri olarak değerlendirilebilir.
Ecrin Köse lider ruhlu ve disiplinli bir sporcu. Çalışmalarının karşılığını da
elde ettiği başarılarla alıyor.”
“YenilgiYi Hiç
DÜŞÜnmem HeP
kaZanma arZusuYla
oYnarım. Her Zaman
HeYecanlıYımDır Ve
Bu Da Beni ZinDe
tutar.”
AZMİN ZAfERİ
49
vando, tenis, voleybol, yüzme” gibi bir çok
branşta faaliyetlerini sürdürüyor. 146 ku-
lübü bünyesinde toplayan federasyonun,
Türkiye genelinde; bin 727’si kadın, 8 bin
532’si erkek olmak üzere toplam 10 bin
259 lisanslı sporcusu bulunuyor.
Avrupa İşitme Engelliler Spor Organizas-
yonu (EDSO), Dünya Spor Sağırlar Birliği
(CISS) ve Uluslararası İşitme Engelliler
Spor Komitesi’nin (ICSD) üyesi olan fede-
rasyonun en belirgin özelliği, sorumlu ol-
duğu branşlarda, engelli olmayan spor-
cular ile aynı kurallar ve saha ölçülerinin
geçerli olması.
Federasyonun bugüne kadar elde etti-
ği en büyük başarı futbolda yakalanıyor.
Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı 2012
Dünya Futbol Şampiyonası’nda Dün-
ya Şampiyonu olan federasyon takımı,
yine 1997 yılında Danimarka’da yapı-
lan 18. İşitme Engelliler DEAFLYMPICS
Oyunları’nda altın madalya kazanıyor.
Bireysel branşlarda ise en çarpıcı başa-
rılar hep ata sporu ve güreş ile yakalanı-
yor. Federasyon Türkiye’ye, 2004 yılında
Bulgaristan’da düzenlenen İşitme En-
gelliler Dünya Greko-Romen ve Serbest
Güreş Şampiyonası’nda altın madalya
kazandırarak, bu alandaki iddiasını da
kanıtlıyor.
“SPOrU Bİr HAYAT FELSEFESİ HALİNE
GETİrmEK ÖNEmLİ”
“Spor benim hayatım ve spor kültürünü iyi
bilirim. Basketbol en elit ve izlenirliği en
yüksek olan branşlardan bir tanesi. Ayrı-
ca; çok fazla skor olduğu için müsabaka-
ların sonucu kestirilemiyor. Söz konusu
durum bu branşa olan heyecanı ve ilgiyi
artırıyor. Basketbol salon sporu olduğu
için her mevsim yapılabiliyor” diyen Tür-
kiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu
Başkanı Yakup Ümit Kihtir, basketbolu
herkese tavsiye ediyor. Kendisi de eski bir
milli yüzücü olan Kihtir, profesyonel bir
sporcunun haftada altı gün ve günde en
az dört saat antrenman yapması gerek-
tiğine vurgu yapıyor. “Sporcunun düzgün
beslenmesi, uyku düzenlerine dikkat et-
mesi, kötü alışkanlıklardan uzak durması
ve sporu bir hayat felsefesi haline getir-
mesi gerekir. Ayrıca kendileri için uygun
olan, yetenekli oldukları ve zevk aldıkları
branşları seçmeleri önemli bir konu” di-
yen Kihtir, bir sporcuyu neyin motive et-
tiğini de şöyle açıklıyor: “Bir sporcunun
başarıya ulaşmak için yaptığı işe saygı
duyması ve başarılı olacağına inanması
onu motive eder.”
ECRİN KÖSE
“çALIŞMAK BAŞARIYI
GETİRİYOR”
“İnsanın emeğinin
karşılığını ödülle
pekiştirmesi
muazzam bir duygu.
Bu haz parayla
bile ölçülemez.
Dünyanın en iyi
skorer oyuncusu ve
en iyi guart ödülüne
layık görüldüğümü
düşündüğümde
daha da mutlu
oluyorum. Şükürler
olsun emeğimin
karşılığını alıyorum.
Her zaman zor olanı
sevdim. Hedeflerimi
yüksek tuttuğum
için zorlandığımı
söyleyemeyeceğim.
Boş günlerimde
bile soğukta,
karda, güneşte hiç
durmadan bazen
tek başına, bazen
kardeşimle, bazen de
parktaki arkadaşlarla
çalışıyorum.
Başarısızlığı kabul
etmiyorum. Çalışmak
ve istemek zaten
başarıyı kendiliğinden
getiriyor.”