HüKÜmet dişi kuruluşlar için Rehber Cenevre 2006 İçindekiler



Yüklə 495 Kb.
səhifə3/9
tarix26.08.2018
ölçüsü495 Kb.
#64469
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Uyarılar


Devletler ve Komite’nin çelişen tutumları söz konusuyken ÇHS için HDK Grubu ve bazı üyeler, hazırlanma aşamasındayken İhtiyari Protokole karşı açık tutum aldılar. Protokol hükümleriyle ilgili yukarıda yapılan çözümlemeye paralel olarak alınan bu tutumun temel argümanları şunlardı:

Uluslararası hukukta zaten çocukların (18 yaşına kadar) cinsel istismarın tüm biçimlerine, herhangi bir amaçla satılma ve kaçakçılığa konu olmalarına karşı korunma hakkı konusunda uzlaşma mevcuttur. Ayrıca Devletler açısından da yükümlülükler vardır (…)Bu özgün sorunla ilgili ihtiyari bir protokol dikkat ve enerjiyi satış ve cinsel istismar olgularının diğer yönlerinden uzaklaştıracaktır.8 Bu alanda uluslararası işbirliğinin yenilenmesine uygun bir çerçeve vardır; eksik olan mevcut mekanizmaları çalıştıracak olan siyasi iradedir. Çocuğun yüksek yararı varolan standartların en hızlı biçimde hayata geçirilmelerini gerektirmektedir.9 Stockholm Kongresinin başarısı (…) ve Eylem Takviminin –açık uçlu çalışma grubunda temsil edilen Devletler dahil- bütün katılımcıların oy birliğiyle kabul edilmesi Sözleşmenin yürürlükteki maddelerinin uygulanması için uygun bir çerçeve sunmuştur. Söz konusu Eylem Takvimi BM Genel Kurulunda peş peşe iki kararla desteklenmiştir.10Çocukların satılması sorunlu başlıklar içerir (…) İhtiyari Protokol’ün 2. maddesindeki tanım, çocuğun bir kişi veya gruba, hangi bedel karşılığı veya niyetle olursa olsun verilmesini içermesiyle ÇHS’nin 35. maddesiyle uyum içindedir. Ancak madde 3’ün hükümleri yalnızca belli eylem veya işlemleri cebri suç saymaktadır (…) Madde 3.1. a) ii) evlat edinme ile ilgili cezai yükümlülüğü aracılık yapanlarla sınırlayarak, satış sözleşmesindeki asli aktörlerin satıcılar ve alıcılar olduğunu açıkça unutmaktadır.11Madde 2’deki çocuk fuhuşu tanımı ile madde 3, paragraf 1 b’deki suç sayılma tanımı arasında tutarsızlık vardır. 3.maddede kullanıcı veya müşteriye herhangi bir cezai yükümlülük atfedilmemekte, yükümlülük yalnızca çocuk fuhuşu için çocuk temin eden, sunan, veren, teklif edenlere atfedilmemektedir.12

Metin “çocuk hakkı”nı ele almaktan çok bir “suç önleme” aracı olarak görülebilir, çünkü cürüm işleyenlerin cezalandırılmasına verilen ağırlık, kurbanların haklarının korunmasından daha fazladır.13

Ne yazık ki bütün bu değerlendirmeler halen geçerlidir. İhtiyari Protokolün yazımı sırasında altı çizilen kaygılar, bugün Komite’ye sunulan Taraf Devlet raporlarına bakarak değerlendirilebilir. Ancak Komite’nin benimsediği tutum, metnin sınırlarına ilişkin kaygıları paylaştığını ve ÇHS’nin bütün ilke ve maddelerini göz önüne alan bütüncül bir denetleme görüşünü benimsediğini göstermektedir.14


1994’te Çocuk Hakları Komitesi, İnsan Hakları Komisyonunun çocukların satılmalarını, çocuk fuhuşunu ve çocuk pornografisini önlemek ve ortadan kaldırmak için etkin uluslararası önlemler geliştirmek amacıyla aldığı kararı (karar 1994/90, 9 Mart 1994) ile yine Komisyonun, çocukların satılmaları, çocuk fuhuşu ve çocuk pornografisi hakkında İhtiyari Protokol taslağının yol gösterici ilkelerini ve bunları önleme ve ortadan kaldırmaya dönük temel önlemleri belirlemek amacıyla açık-uçlu bir çalışma grubu oluşturma kararını kaydetmiştir. Komite 6. oturumunda (Nisan 1994) “Birleşmiş Milletler organlarıyla İşbirliği - Çocukların satılmaları, çocuk fuhuşu ve çocuk pornografisi” hakkında resmi bir bildiri benimsedi. Bu bildiride, Sözleşmeyle oluşturulan çerçeveye vurgu yapılıyor ve “satış, fuhuş ve pornografiden etkilenen çocuğun esas olarak bir kurban olarak değerlendirilmesi, bütün önlemlerin çocuğun insan olarak saygınlığını, aile ve toplum içinde özel koruma ve destek görmesini, tam güvence altına almayı gözetmesi” gerektiğinin altı çiziliyordu. (6. Oturum Raporu, Nisan 1994, CRC/C/29, s.4. Ayrıca bkz: 10. Oturum Raporu, Ekim/kasım 1995, CRC/C/46, fıkra 220 ve 226). 1996 tarihli bir çalışma grubu bildirisinde Komite, Sözleşmenin yalnızca cinsel istismar konusunda spesifik hükümler getirmekle yetinmeyerek, “çocukların insan haklarına ilişkin bütüncül bir yaklaşım sunduğuna” işaret etmiştir. Bu yaklaşım ışığında bütün haklar çocuğun insan olarak saygınlığına içsel nitelikler olarak tanınmış ve bir hakkın uygulanmasının diğer bütün çocuk haklarının uygulanması ve tamamına saygı gösterilmesi halinde etkin olabileceği kabul edilmiştir. Tek sözcükle Sözleşme, insan haklarının bölünmezliğini ve karşılıklı bağımlılığını yeniden teyit etmiş olmaktadır. “Sonuç olarak, çocuğun satış, fuhuş ve pornografi de dahil, her tür istismara karşı korunması, ayrı bir konu olarak görülemez; koruma, çocuk haklarının geniş bağlamı içinde ve Sözleşme’den kaynaklanan uluslararası zorunluluklar dikkate alınarak sağlanmalıdır.” Komite, ayrıca çocuğun istismara karşı korunmasıyla ilgili diğer önemli hukuk belgelerinin de benimsendiğini kaydetmekte ve “aslında denetleme görevleri çerçevesinde Çocuk Hakları Komitesi tarafından kullanılmakta olan” Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, İnsan Ticaretinin ve İnsanların Fuhuş Yoluyla Sömürülmesinin Yasaklanmasına dair Sözleşme ve ILO Zorla Çalıştırma Sözleşmesi, 1930 (no.29) belgelerine atıfta bulunmaktadır. (11. Oturum Raporu, Ocak 1996, CRC/C/50, s. 46) Komite 22. oturumunda (Ocak 1999), İhtiyari Protokol taslağı çalışma grubunun 5. oturumuna sunulmak üzere bir bildiri yayınları. Bu bildiride, “Komite, uluslararası topluma, ortaya çıkmakta olan kapsayıcı yaklaşımın optimal olmasını temin etmek üzere çok değerli bir fırsatın söz konusu olduğu görüşünden hareketle, çalışma grubunun yakın geçmişteki gelişmelerin dökümünü çıkartmasının ve yaklaşımını değişen koşullar ışığında yeniden değerlendirmesinin yararlı olacağı izlenimi edinmektedir. Çok sayıda işbirliği çağrısının olmasına karşın, eşzamanlı olarak fazla inisiyatif geliştirilmesi nedeniyle amaçlara ulaşmak zordur; mükerrer davranışlardan ve çakışan inisiyatiflerden, tutarsızlık ve uyumsuzluk riskinden kaçınmak önem taşımaktadır… Sonuç olarak Komite, Sözleşme’de belirtilen çocuk haklarına bütüncül bir yaklaşımın, bütün aktörler tarafından özenli bir çaba gösterilmesini, daha yakın işbirliği kurulmasını ve böylece sonuçların uyumlulaştırılmasını gerektirdiği inancındadır” denmektedir. (12. Oturum Raporu, Ocak 1999, CRC/C/84, fırka 217). Komite’nin (ve ilgili değişik sivil toplum örgütlerinin) yaptığı, mevcut araçları güçlendirmenin daha verimli olacağı yolundaki vurgulara karşın, açık-uçlu çalışma grubu Protokol taslakları hazırlamayı ve geliştirmeyi sürdürdü. 25 Mayıs 2000’de BM Genel Kurulu İhtiyari Protokolü kabul etti. Şubat 2002’de 16 Taraf Devlet bu Protokolü onayladı.
Çocuk Haklarına dair Sözleşme için Uygulama Elkitabı (Implementation Handbook for the Convention on the Rights of the Child, UNICEF, 2002)

Yüklə 495 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə