HüKÜmet dişi kuruluşlar için Rehber Cenevre 2006 İçindekiler


Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin Kullanılması



Yüklə 495 Kb.
səhifə2/9
tarix26.08.2018
ölçüsü495 Kb.
#64469
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin Kullanılması


Çocuk Haklarına dair Sözleşme (ÇHS), çocuk haklarını ve hükümetlerin bu hakları uygularken elde tutacakları standartları en iyi ifade eden uluslararası insan hakları anlaşmasıdır. Tarihte en evrensel ölçekte kabul edilmiş insan hakları enstrümanı olan bu Sözleşme’yi, resmen imza atma niyetleri doğrultusunda işaret vermekte olan ABD ve Somali dışındaki bütün ülkeler onaylamıştır. Bu enstrümanı onaylamakla ulusal hükümetler çocuk haklarını koruma ve güvence altına alma taahhüdünde bulunmuş olmakta ve bu taahhütlerinin denetlenmesini kabul etmektedirler. Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin dört temel ilkesi, ayrım gözetmeme, çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı ve çocuğun görüşlerinin dikkate alınmasıdır.

Çocukların cinsel istismarı açısından Sözleşme’nin 34 ve 35. Maddeleri, devletlerin yükümlülüklerine tamamen açıklık getirmektedir. 19. madde, ana-baba veya vasiler tarafından cinsel istismar dahil olmak üzere çocuğa yönelik şiddet, eziyet ve istismar uygulamalarını konu almaktadır.

Madde 34. Taraf devletler, çocuğu, her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suiistimale karşı koruma güvencesi verirler. Bu amaçla Taraf devletler özellikle:


  1. Çocuğun yasadışı bir cinsel faaliyete girişmek üzere kandırılması veya zorlanmasını;

  2. Çocukların, fuhuş, ya da diğer yasadışı cinsel faaliyette bulundurularak sömürülmesini;

  3. Çocukların pornografik nitelikli gösterilerde ve malzemede kullanılarak sömürülmesini,

önlemek amacıyla ulusal düzeyde ve ikili ile çok taraflı ilişkilerde gerekli her türlü önlemi alırlar.
Madde 35. Taraf devletler, her ne nedenle ve hangi biçimde olursa olsun, çocukların kaçırılmaları, satılmaları veya fuhuşa konu olmalarını önlemek için ulusal düzeyde ve ikili ve çok yanlı ilişkilerde gereken her türlü önlemleri alırlar.

Madde 19. Bu Sözleşme’ye taraf devletler, çocuğun ana-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suiistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar.

Bir sonraki bölüm Protokol’ün ayrıntılarına girmektedir. Ancak hakları temel alan kapsamlı bir yaklaşım, çocuğun yüksek yararı doğrultusunda ve uluslararası insan hakları yasalarına uyumlu olarak Protokolün etkisini azami kılmanın en iyi yoludur.

3. Protokol 7

Hükümler ve yorum

Madde 1., 2. maddede geniş olarak tanımlanan çocukların satılmaları, çocuk fuhuşu ve çocuk pornografisinin yasaklanması gerektiğine işaret etmektedir. “Her tür muamele veya eylem… neyin karşılığında veya hangi yoldan olursa olsun … herhangi bir karşılık veya başka bir niyetle yapılan cinsel etkinlikler… hangi araçla yapılırsa yapılsın… gerçek fiille ya da benzeştirme yoluyla cinsel etkinlik içinde gösterme …” gibi kapsayıcı ifadelerin kullanılması yoluyla bu maddeler Taraf devletlerin cinsel istismarı ortadan kaldırmak yönünde güçlü bir iradeye sahip olduklarını göstermektedir.

Ancak 3. madde Taraf devletlerin bazı eylemleri suç saymasını sınırlamaktadır. Liste kapsayıcı olmakla birlikte, eylemlerin kapsamı sınırlanmakta ve kâr amaçlı olmayan organları ve evlat edinmede onayı dışta bırakmaktadır. Metinde bu son konunun diğer yürürlükteki uluslararası belgelerle (örneğin Evlat Edinmede Çocukların Korunması ve İşbirliği Hakkında Lahey Sözleşmesi) uyum içinde ele alınmasını öngörmektedir. Eylemin belli bir ülkede veya ülke sınırlarının arasında yapılmasına, girişim düzeyinde kalmasına, yardakçılık veya katılım içeriği taşımasına, bireyler, gruplar veya yasal konumdaki kişilerce (internet sağlayıcıları, film şirketleri vb) gerçekleştirilmesine bakılmaksızın listede yer verilen bütün eylemler suç sayılmaktadır. Buna tepki olarak bazı Taraf devletler bu konuların azami düzeyde kapsanması yoluyla çocuklara daha iyi bir koruma temin etme yönünde deklarasyonlar yayınlamışlardır. Örneğin Arjantin “çocukların satılmalarının yalnızca madde 3, paragraf 1(a)’da belirtilen haliyle değil bütün durumlar için suç sayılması gerektiğine inandığını” açıklamış ve “Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin 21.maddesinin (b), (c), (d) ve (e) fıkralarına rezerv koyarak, kendi yetkisinde olan ve ülkede ikamet eden çocukların uluslararası evlat edinilmesine izin vermemiştir.” Öte yandan, başka ülkeler cinsel rüşt yaşının üstündeki kişilerin bazı pornografik malzemelere sahip olmasının suç sayılmasına şerh koymaktadır. İsveç gibi, Danimarka da “Protokol’ün 2. maddesindeki ‘her tür ifade’ sözcüklerini ‘her tür görsel ifade’ olarak yorumladığını” açıklamış ve “15 yaşını doldurmuş bir kimsenin pornografik görsel malzemelere sahip olmasının ve sahip olduğunu onaylamasının Protokol’ün kısıtlayıcı hükümlerinin kapsamında değerlendirilmeyeceğini” eklemiştir. ABD 3. maddede sıralanan eylemlerin tam tanımına, özellikle ulusal yasalara uygun olarak bir çocuğun evlat edinilmesi veya organ transferi maliyetlerinin hukuksal ödemesine ilişkin olarak, bir dizi şerh düşmüştür.

2. maddede tanımlanan fiilleri –bunlar, asgari düzeyde, 3. maddeye göre suç sayılan belirli eylemlerden olmasa bile- yasaklamayan bir devletten açıklama istenebilir. Yasaklama ilgili eylemlerin suç sayılması anlamına gelmese de, hükümetin duyarlılık kampanyaları düzenlemesine, hizmetlerin oturtulmasına vb belirli bir yasal temel oluşturabilmelidir.

Madde 4 ve 5, madde 3’te sıralanan suçların faillerinin her koşulda adli kovuşturmaya tabi tutulmasının güvencesi verilmektedir. Devletler bu eylemleri kendi sınırları dahilinde suç saymalı ve suçluları iade etme yoluna gitmemeleri durumunda kendileri kovuşturmalıdır. Devletler yurtdışında veya kendi vatandaşlarına karşı yapıldığında da bu tür eylemleri suç sayabilir ve suçluların iadesi kurallarını işletebilirler. Dolayısıyla bunu tercih ettiklerinde, bu suçlar iade anlaşmalarında içerilmeli veya Devletler iade uygulamasının yasal temeli olarak Protokol’e başvurmalıdırlar. Madde 6’da cürüm işleyenlerin kovuşturulması için Devletler arasında azami işbirliği öngörülmektedir. Bu hükümler sağlam bir temel oluşturmakla birlikte, yurtdışında yapılan eylemlerin suç sayılması zorunluluk değil tercih olacağından, uygulama hala devletlerin iyi niyetine bağımlıdır. Birçok taraf Devlet 5 inci maddeye şerh koymuştur. Örneğin El Salvador “cürüm, talepte bulunan ülke sınırları dahilinde işlenmiş ise ve fiil uluslararası bir kapsamda değilse, sonuç olarak ortak suçlar söz konusu olsa bile, suçlanan kişi iade edilecektir” şeklinde bir açıklama yapma gereği hissetmiştir.

Madde 7, cürümle ilgili mal ve gelirin müsaderesini ve bunlara el konmasını ve suç sayılan fiilin gerçekleştirildiği tesislerin kapatılmasını öngörmektedir. Bu, özellikle çocuk pornografisi ve örgütlü fuhuşla ilişkili durumlar için geçerlidir. Ancak bazı İspanyolca konuşulan ülkelerde (Arjantin ve Kolombiya) “zoralım” (confiscación veya decomisar) sözcüğü yalnızca bir mahkeme kararı veya cezanın parçası olarak mal ve gelirin müsaderesi ve bunlara el konması olarak yorumlanmaktadır.

Madde 8 çocuk kurbanların suçlu sayılmamasını öngörmemekte, ancak Taraf devletlere, korunmasız konumları göz önüne alınarak, çocuk kurban veya tanıkların hak ve çıkarlarını, özel ihtiyaçlarını, bilgi alma ve katılım haklarını korumaya dönük uygun önlemler geliştirme yükümlülüğü getirmektedir. Bu çocuklar bütün süreç boyunca desteklenmeli ve korunmalıdırlar. Çocuk ile ana-babasının özel yaşamlarının gizliliği, kimlikleri ve güvenlikleri korunmak zorundadır. Taraf devletler davaların ele alınması, çocuk kurbanların mağduriyetlerinin giderilmesine dönük talimat ve kararların uygulanmasında gereksiz gecikmeleri ortadan kaldırmalıdırlar. Bunu destekleme amacıyla 8. maddede benzeri soruşturmalarda çalışan bütün görevlilerin mesleki eğitim görmüş olmaları ile kurbanlara dönük fiillerin önlenmesi, kurbanların korunmaları ve rehabilitasyonları ile ilgili bütün kişi ve kurumların da ayrıca korunmaları hükme bağlanmıştır.

Madde 9’da önleme ve toplumla yeniden bütünleştirme mekanizmalarının zorunluluğu ayrıntılarıyla ele alınırken, 10. maddede uluslararası işbirliği özendirilmektedir.

Madde 11’de ulusal ve uluslararası mevzuatın, İhtiyari Protokole oranla çocukların haklarına daha fazla yardımcı olması hükme bağlanmıştır. Bu, yoruma açık olabilir. Katar “protokolde bulunan ve İslam Şeriatı ile uyuşmayan herhangi bir hüküm” ifadesi ile genel bir kayıt düşmüştür. Ancak bu tür bir deklarasyonun geçerliliği sorunu, uluslararası bir sözleşmeye konacak şerhin kapsam ve amaçla sınırlanmasını gerektiren genel uluslararası hukuk ilkesinin ışığında değerlendirilmelidir. (Bkz. 1969 Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi) Katar örneğinde böylesi bir kayıt, Protokol’ün alanına giren suçlarda da suç soruşturması ve suçlunun mahkumiyetini köklü biçimde etkileyebilir.

İhtiyari Protokol’ün raporlama, onaylama, uygulama ve değişiklikle ilgili diğer maddeleri.



Yüklə 495 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə