Iii. Uluslararasi



Yüklə 6,81 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə306/318
tarix14.12.2017
ölçüsü6,81 Mb.
#15593
1   ...   302   303   304   305   306   307   308   309   ...   318

696

III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİ

TÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU

Karabağ’da doğup yaşamıştır. Öncelikle atalarının Karabağda yaşamaları ve toplum 

nezdinde büyük bir saygıyla karşılanmış olmaları yukarıdaki âyeti doğru okuyup 

tatbik ettiklerini göstermektedir.

İslam  coğrafyasında  yüzlerce  yıldır  görülen  çokkültürlülük  Batıda  1970’lerde 

Kanada’nın  öncülüğünde  resmi  olarak  tartışmaya  açılmıştır.  Kendi  kültürel 

özgünlüklerini  birinci  sınıf  vatandaşlar  ile  aynı  şekilde  yaşama  isteği  duyan 

göçmenler  başlatmıştır  bu  tartışmayı  (Mackey,  1999:  70).  Kanada  tarafından 

kabul edilen çokkültürlü toplumsal yaşam ilkesel olarak ABD, Avustralya ve Büyük 

Britanya’da yayılmaya başlamıştır. Küreselleşme ile birlikte hemen herkes tarafından 

hoş  karşılanmakla  birlikte  çokkültürlülüğün  tanımı  ve  standartları  konusunda 

ortak  bir  tanım  ve  ilkeler  mevcut  değildir.  Ancak  genel  manada  çokkültürlülük 

azınlıkların devlet tarafında asimilasyona maruz bırakılmadan kültürel farklılıklarını 

dışlanmadan  olabildiğince  özgürce  yaşamalarına  imkan  sağlanması  olarak  tarif 

edebiliriz (Grillo, 1998: 176). Çokkültürlülüğün kabul edildiği toplumlarda azınlık 

gruplar  kendi  özel  kimliklerini  ve  kültürlerini  korumaları  için  cesaretlendirir 

(Kivisto,  2002:  36).  Buna  karşın  çokkültürlülüğü  desktekliyor  görüntüsü  altında 

çoğunluğun oluşturduğu baskın ve hakim kültür etnik ve kültürel farklılık temelinde 

kurumsallaşmış bir ideoloji haline de dönüşebilir ( Hewitt, 2005: 147). Bu durumun 

önüne  geçmek  için  çokkültürlü  toplumların  yaşama  hakkına  sayyı  duydukları 

azınlıkları politik olarak da tanımalıdır (Kivisto, 2002: 36). Aksi halde çokkültürlüğün 

tanımı, sınırları ve hoşgörüsü güce sahip çoğunluk tarafında empoze edilecektir. 

Ki  böylece  çokkültürlülük  adı  altında  asimilasyondan  çok  farkı  olamayan  bir 

devlet  çokkültürlülüğü  oluşacaktır  (Mavkey,  1999).  Günümüz  Batı  toplumuna 

değerlendirdiğimizde  özellikle  müslüman  azınlıkların  kendi  kültürlerini  yaşama 

konusunda yeterli derece de hoşgörü ve politik atmosferin oluşturulmadığından 

şikayet ederler. Onların bu eleştirilerine karşılık batılılar da Müslümanların, batıda 

İslamlaşmayı yaymak ve güçlendirmek için sosyal bir kimlik aracı olarak kullanıp 

küçük bir toplum oluşturma çabası olarak değerlendirmektedir (Jocelyne, 2000; 89-

91).


Çokkültürlülüğün günümüz dünyasında uç ve makul denilebilecek varyantları 

üzerine entelektüel tartışmalar yanında idelojik temelli liberal ya da muhafazakar 

siyasi çevrelerde de eleştiriler devam etmektedir (May, 1999: 11). Zira çokkültürlülük 

bazı  büyük  ve  baskın  toplumsal  çevreler  tarafından,  kültürel  farklılıkları  ve  fiili 

normları  katı  bir  şekilde  sınırlandırmak  amaçlı  kullanılmaktadır.  Onlar  için  diğer 

azınlık  kültürler,  büyük  kültürü  çok  fazla  değiştirmeden,  onu  zenginleştirmek 

üzere küçük katkılar sağlayan basit bir rolden fazlasına sahip olamaz. Bu nedenle 

çokkültürlülüğü  yanlış  tanımlanan  ve  net  olmayan  bir  kavram  olduğu,  bundan 

ötürü  de  ülkelere  göre  çok  farklı  işlevlere  sahip  olduğu  görülür  (Vincent,  2003: 

43). Elbetteki ülkelerde görülen bu farklılık o ülkelerin sahip oldukları toplumsal 

özelliklere göre değişmektedir (Grillo, 1998. 194). 

Sosyolojik  bir  gerçek  olarak  bir  toplumun  bir  başak  alt  kültüre  göstereceği 

hoşgörüyü o toplumumun sahip olduğu dini inançla direkt ilgilidir. Zira bugün dahi 

çatışmaların ve toplumsal gerginliklerin derin izlerine bakıldığında dini muhtevayı 

görmek hiç de zor değildir. İslam dini açısından değrlendirildiğinde ise Hz. Peygamber 

döneminden  itibaren  bütün  müslüman  toplumlarda  gayr-i  Müslümanların  kendi 

inançlarını yaşama haklarına sahip olduğunu görürüz. Çokkültürlülük konusunda 

çeşitliliği zenginlik olarak gören, farklı dini yaşama hususunda Müslümanlara savaş 

açmadıkları takdirde kendi dinlerinde yaşayabilecekleri iznini veren İslam’ın binlerce 



697

III BEYNƏLXALQ HƏMZƏ NİGARİ

TÜRK DÜNYASI MƏDƏNİ İRSİ SİMPOZİUMU

yıllık örnekliğine rağmen modern dünyanın yeni keşfetmiş olduğu çokkültürlüklük, 

kültürel ve insani değerlerin yaşantılanmasından ziyade, küreselleşme ve liberal-

kapitalist değerlerin modern toplumlarda yerleşmesi için araç olarak kullanılması 

nedeniyle tartışmalı bir kavram olmuştur (Brah, 1996: 227).

Sonuç  olarak  toplumsal  çeşitlilik  ve  zenginliğin  tesis  edilmesi  yerine 

çokkültürlülük  rasyonel-liberal  hedeflere  ulaşmak  adına  küçük  kültürleri 

şekillendirmek  ve  kontrol  etmek  için  kullanılmaktadır  (Parekh,  2000:  81).  Bütün 

bu  tartışmalardan  sonra  Bonnett,  çokkültürlüğü  toplumları  ve  devletleri  daha 

iyi kontrol etmek için tasarlanmış sofistike bir model olarak tarif etmiştir (2000). 

Seyyid  Mir  Hamza  Nigari’nin  yaşadığı  dönemde  vermiş  olduğu  mücadele  yeni 

kurulmaya çalışılan dünya düzeninin kültürel çeşitlilik ve çok kültürlülük algısına bir 

karşı duruştur. Müslüman Karapapak toplumunun kendi yurtlarından çıkarılarak, o 

coğrafyayla birlikte ürettiği kültürü yavaş yavaş etkisizleştirmek için farklı inanca 

sahip milletleri büyük kitleler halinde ikamet ettirerek kültürel çatışma yaratıp daha 

sonra da azınlık durumuna düşürme siyaseti uygulanmıştır.

 

Seyyid Mir Hamza Nigari ve Çokkültürlülük

Küreselleşme  ve  iletişim  teknolojileri  ile  insanların,  kültürlerin  ve  inançların 

birbirine  yakınlaştığı  günümüzde  çatışmaların  arttığı  ve  insanların  yalnızlaştığı 

gerçeği,  hedeflendiği  gibi  çokkültürlülüğün  büyük  faydalar  sağlamadığına  işaret 

eder. Aslında küreselleşmeye sebep olan kapitalizmin pazar ihtiyacından önceki süreç 

olan hammadde bulma sorunu 19. ve 20. yüzyılda da sanayi üretimi ile toplumlara 

ve onların kültürlerine benzer bir şekilde baskı ile yön vermeye çalışmıştır. Gelişmiş 

teknoloji  öncülüğünde  askeri  kuvvetler  aracılığıyla  büyük  savaşlar  başlatılmış, 

ülkeler sömürgeleştirilmişti. Hamza Nigari’nin doğup büyüdüğü Karabağ’da Çarlık 

Rusya’sının başlattığı bu emperyal ve zorla şekillendirme hârekatı, Karapapakların 

göçe  zorlanarak  onların  topraklarına  Ermeni,  Rus  ve  Gürcülerin  yerleştirilmesi 

Batının  çokkültürlülüğe  nasıl  baktığının  bir  diğer  örneğidir,  zira  dünyanın  diğer 

coğrafalarında  batılı  ülkelerin  ekonomik  saikler  yüzünden  insanlara  ve  onların 

değerlerine karşı yapmış oldukları zulümler malumdur.

O  dönemin  zor  şartlarında  yetişmiş,  birçok  kez  yer  değiştirmek  zorunda 

bırakılmış  Seyyid  Mir  Hamza  Nigari  her  türlü  olumsuzluğa  karşın  almış  olduğu 

tasavvufi eğitim gereği ümmet birlikteliğinden yana; mezhep tartışmalarından uzak 

olmuştur.  Zira  seyyid  olmakla  birlikte  Karapapakların  yurdunda  doğup  büyümüş 

Hıristiyan  Ermeni,  Gürcü  ve  Rusları  tanımış  olan  Hamza  Nigari,  memleketinden 

göç  etmek  zorunda  bırakılınca  Müslümanların  arasında  gereksiz  bir  kavga  olan 

alevi-sunni çekişmesinin manasızlığını ifade eder; “Allah’ı, Muhammed’i, Ali seven 

dosttanız, Ne sünniyz, ne şii, biz halis müslümanız.” (Divan-ı Seyyid Nigari, 2003: 

330).  Müslüman  coğrafyalarının  işgallere  maruz  bırakıldığı  o  dönemde  bizzat 

cephelere  giderek  savaşan  Hamza  Nigari  Müslümanlar  arasında  sonradan  ihdas 

edilmiş,  suni-şii/âlevi  gibi  ayrılıkları  inkâr  ederek  tevhid  üzere  Müslümanları 

birleştiren Hz.peygamber ve Hz.Ali şahsiyetlerine muhabbetini dile getirerek küçük 

siyasi ve kültürel farklılıklardan ziyade müslüman kimliğine vurgu yapmıştır.

Hamza  Nigari,  Hz.  Peygamber’e  olan  muhabbeti  ile  birlikte  kendisinin  de 

seyyid olduğunu gösteren “sülale-i tahire” ifadesini kullanarak o yolda can vermek 

arzusunda olduğunu dile getirir (Divan- ı Seyyid Hamza, 2003: 88). Yine Hamza 

Nigari mahşer günü kalbinde Hz. Peygamber aşkı, beraberinde Al-i aba zümresi ve 




Yüklə 6,81 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   302   303   304   305   306   307   308   309   ...   318




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə