International Financial Reporting Standard 3 Business Combinations



Yüklə 367,22 Kb.
səhifə2/4
tarix27.03.2018
ölçüsü367,22 Kb.
#35250
1   2   3   4

Açıklama

25 Bu Standart, çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalara ilişkin özel açıklamalar yapılmasını zorunlu tutmamakla birlikte, diğer TFRS’ler açıklama yapılmasını zorunlu tutabilir. Örneğin, TMS 24 kilit yönetici personele yönelik çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin açıklama yapılmasını; “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” Standardı ise çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin giderlerin açıklanmasını zorunlu tutar.



İş ilişkisi sonrasında sağlanan faydalar: tanımlanmış katkı planları ile tanımlanmış fayda planları arasındaki farklar

26 İş ilişkisi sonrasında sağlanan faydalar, aşağıdakiler gibi faydaları içerir:

(a) Emeklilik faydaları (örneğin, emeklilik maaşı ve emeklilik ikramiyesi) ve

(b) İş ilişkisi sonrasında sağlanan hayat sigortası ve sağlık yardımı gibi diğer faydalar;

İşletmenin iş ilişkisi sonrasında fayda sağladığı düzenlemeler, iş ilişkisi sonrasında fayda sağlayan planlardır. İşletme bu Standardı, katkıları tahsil etmek ve faydaları ödemek için fon benzeri ayrı bir yapının varlığını içerip içermediğine bakmaksızın düzenlemelerinin tamamına uygular.

27 İş ilişkisi sonrasında fayda sağlayan planlar; planın temel koşul ve ilkelerine göre belirlenen ekonomik içeriği dikkate alınarak tanımlanmış katkı planları veya tanımlanmış fayda planları olarak sınıflandırılır.

28 Tanımlanmış katkı planlarında, işletmenin hukuki veya zımni kabulden doğan yükümlülüğü, fona katkıda bulunmayı kabul ettiği tutar ile sınırlıdır. Dolayısıyla çalışan tarafından alınan iş ilişkisi sonrasında sağlanan fayda tutarı, işverenin (ve belki çalışanın da) iş ilişkisi sonrasında fayda sağlayan plana veya bir sigorta şirketine yaptığı katkıların tutarına ve bu katkılardan elde edilen yatırım getirilerine göre belirlenir. Sonuç olarak, aktüeryal risk (faydaların beklenenden daha düşük olması) ve yatırım riski (yatırım yapılan varlıkların beklenen faydaları karşılamakta yetersiz kalması) özünde çalışana aittir.

29 İşletmenin yükümlülük tutarının, fona yatırmayı taahhüt ettiği miktar ile sınırlı olmadığı durumlara, aşağıdakiler nedeniyle hukuki veya zımni kabulden doğan bir yükümlülüğünün bulunduğu durumlar örnek olarak gösterilebilir:

(a) Sadece katkı tutarlarına bağlı olmayan ve varlıkların plan fayda formülündeki faydaları karşılamada yetersiz olması durumunda, işletmenin ilave katkılar sağlamasını gerektiren bir plan fayda formülü bulunması,

(b) Katkılar üzerinde belirli bir asgari getirinin doğrudan ya da plan aracılığıyla dolaylı bir şekilde garanti edilmiş olması veya

(c) Zımni kabulden doğan yükümlülülük oluşturan gayri resmi uygulamaların olması. Örneğin, herhangi bir hukuki yükümlülüğü bulunmamasına rağmen bir işletmenin önceki çalışanlarına faydaları enflasyon oranında arttırarak sağladığını gösteren bir uygulamasının olması durumunda, zımni kabulden doğan bir yükümlülük ortaya çıkabilir.

30 Tanımlanmış fayda planlarında:

(a) İşletmenin yükümlülüğü, mevcut ve önceki çalışanlarına taahhüt edilen faydaları sağlamaktır ve

(b) Aktüeryal risk (faydaların beklenenden daha maliyetli olması) ve yatırım riski özünde işletmeye aittir. Aktüeryal veya yatırımlara ilişkin gelişmelerin beklenenden daha kötü olması durumunda, işletmenin yükümlülüğü artabilir.

31 32–49 uncu paragraflar, birden fazla işverenin dahil olduğu planlar, ortak kontrol altındaki işletmeler arasında riskleri paylaştıran tanımlanmış fayda planları, devlet planları ve sigorta edilen faydalar çerçevesinde, tanımlanmış katkı planları ile tanımlanmış fayda planları arasındaki farkları açıklar.

Birden fazla işverenin dahil olduğu planlar

32 İşletme, birden fazla işverenin dahil olduğu planı, planın koşulları çerçevesinde (resmi koşulların yanısıra zımni kabulden doğan yükümlülükleri de göz önünde bulundurarak) tanımlanmış katkı planı ya da tanımlanmış fayda planı olarak sınıflandırır.

33 Birden fazla işverenin dahil olduğu tanımlanmış fayda planına katılması durumunda, 34 üncü paragraf uygulanmıyor ise, işletme:

(a) Tanımlanmış fayda yükümlülüğünden, plan varlıklarından ve planla ilişkili maliyetlerden katılım payına isabet eden kısmını, diğer fayda planlarıyla aynı şekilde dikkate alır ve

(b) 135-148 inci paragraflara göre (148 inci paragrafın (d) bendi hariç) açıklanması zorunlu olan bilgileri açıklar.

34 Birden fazla işverenin dahil olduğu tanımlanmış fayda planları açısından tanımlanmış faydaların muhasebeleştirilmesinde kullanılacak yeterli bilginin bulunmaması durumunda, işletme;

(a) İlgili planı, 51 ve 52 nci paragraflara göre tanımlanmış katkı planıymış gibi dikkate alır ve

(b) 148 inci paragrafa göre açıklanması zorunlu olan bilgileri açıklar.

35 Aşağıda belirtilenleri karşılayan bir plan, birden fazla işverenin dahil olduğu tanımlanmış fayda planlarına örnek olarak gösterilebilir:

(a) Plan, dağıtım sistemi esasına göre finanse edilmektedir: Bir dönem içinde plana yapılması gereken katkı tutarı aynı dönem içindeki fayda ödemelerine yetecek seviyede belirlenmekte ve cari dönemde hak kazanılan geleceğe ilişkin faydalar gelecekteki katkılardan ödenmektedir ve

(b) Çalışanların faydaları hizmet sürelerine göre belirlenmekte ve katılımcı işletmeler, plandan çekildikleri tarihe kadar çalışanlar tarafından hak kazanılan faydalar için katkı ödemedikçe plandan çekilememektedir. Böyle bir plan işletme için aktüeryal risk oluşturmaktadır. Çünkü, raporlama dönemi sonunda hak kazanılan faydaların nihai maliyetinin beklenenden fazla olması durumunda, katkılarını arttırması ya da hak kazandıkları faydalarda kesinti yapılmasını kabul etmeleri yönünde, işletmenin çalışanlarını ikna etmesi gerekecektir. Bu nedenle bu tür bir plan, tanımlanmış fayda planıdır.

36 Birden fazla işverenin dahil olduğu tanımlanmış fayda planına ilişkin yeterli bilginin bulunması durumda, işletme, tanımlanmış fayda yükümlülüğünden, plan varlıklarından ve planla ilgili iş ilişkisi sonrası maliyetlerden kendi katılım payına isabet eden kısmı diğer fayda planlarıyla aynı şekilde dikkate alır. Ancak işletme, muhasebeleştirme amaçları bakımından, ilgili planın finansal durumu ve performansı içerisindeki payını yeterli güvenilirlikte belirleyemeyebilir. Bu husus aşağıdakilerin varlığı durumunda ortaya çıkabilir:

(a) Planın, katılımcı işletmeleri diğer katılımcı işletmelerin mevcut ve önceki çalışanlarıyla ilgili aktüeryal risklere maruz bırakması nedeniyle, yükümlülüğün, plan varlıklarının ve maliyetlerin plana katılan her bir işletmeye dağıtılmasında tutarlı ve güvenilir bir esasın olmaması veya

(b) İşletmenin bu Standardın hükümlerini yerine getirmek üzere plana ilişkin yeterli bilgiye ulaşma imkanının bulunmaması.

İşletme, bu tür durumlarda, söz konusu planı tanımlanmış katkı planıymış gibi dikkate alır ve 148 inci paragraf uyarınca zorunlu olan bilgileri açıklar.

37 Birden fazla işverenin dahil olduğu plan ile katılımcılar arasında, plandaki fazlalığın katılımcılara dağıtılma şeklini (veya açığın fonlanma biçimini) belirleyen bir sözleşme bulunabilir. Böyle bir sözleşmenin tarafı olan ve ilgili planı 34 üncü paragrafa göre tanımlanmış katkı planı olarak dikkate alan birden fazla işverenin dahil olduğu bir planın katılımcısı, sözleşmeden kaynaklanan varlık ve borçlar ile bunun sonucunda oluşan gelir veya gideri muhasebeleştirir.


37 nci paragrafı açıklayan örnek




Bir işletme, TMS 19’un esaslarına göre plan değerlemesi hazırlamayan birden fazla işverenin dahil olduğu tanımlanmış fayda planına katılmıştır. Bu nedenle, işletme ilgili planı tanımlanmış katkı planıymış gibi dikkate alır. TMS 19’a dayalı olmayan fonlama değerlemesi, ilgili planda 100 milyon PBa tutarında bir açık bulunduğunu göstermektedir. Plan ile katılımcı işverenler, izleyen beş yılda bu açığı kapatacak bir katkı ödeme planı üzerinde (sözleşmeye dayalı olarak) anlaşmışlardır. İşletmenin sözleşme uyarınca ödemesi gereken toplam katkı tutarı 8 milyon PB’dir.

İşletme, paranın zaman değerine göre düzeltilmiş katkı tutarları için bir borç ve kar veya zararda buna karşılık gelen tutarda bir gider muhasebeleştirir.

(a) Bu Standartta parasal tutarlar “para birimi (PB)” olarak belirtilmiştir.

38 Birden fazla işverenin dahil olduğu planlar, grup olarak yönetilen planlardan farklıdır. Grup olarak yönetilen bir plan, sadece, yatırım amaçları açısından katılımcı işverenlerin varlıklarının aynı havuzda toplanması ve yatırıma ilişkin yönetim ve idare giderlerinin azaltılması amacıyla her bir işverenin bireysel planlarının birleştirildiği, ancak her bir işverenin taleplerinin kendi çalışanlarının bireysel faydaları açısından ayrıştırıldığı planlardır. Grup olarak yönetilen planları ayrı bir işveren planı gibi işleme tabi tutmak için yeterli bilgi mevcut olduğundan ve bu planlar, katılımcı işletmeleri diğer işletmelerin mevcut ve önceki çalışanlarıyla ilgili aktüeryal risklere maruz bırakmadığından temel muhasebe sorunlarına yol açmazlar. Bu Standartta yer alan tanımlar, işletmenin grup olarak yönetilen bir planı, planın koşulları çerçevesinde (resmi koşulların yanısıra zımni kabulden doğan yükümlülükleri de göz önünde bulundurarak) tanımlanmış katkı planı ya da tanımlanmış fayda planı olarak sınıflandırmasını zorunlu tutar.



39 İşletme, birden fazla işverenin dahil olduğu tanımlanmış fayda planına son verilmesiyle veya birden fazla işverenin dahil olduğu bir plandan çekilmesiyle ilgili bir borcu ne zaman muhasebeleştireceğini ve nasıl ölçeceğini belirlerken “TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar” Standardını uygular.

Ortak kontrol altındaki işletmeler arasında riskleri paylaştıran tanımlanmış fayda planları

40 Ortak kontrol altındaki işletmeler (örneğin bir ana ortaklık ile onun bağlı ortaklıkları) arasında riskleri paylaştıran tanımlanmış fayda planları, birden fazla işverenin dahil olduğu planlar değildir.

41 Bu tür bir plana katılan işletme, plana bir bütün olarak uygulanan varsayımlar çerçevesinde bir bütün olarak bu Standarda göre ölçümü yapılan plana ilişkin bilgileri elde eder. Ölçümü bir bütün olarak bu Standarda göre yapılan plana ilişkin tanımlanmış net fayda maliyetinin grup işletmelerine dağıtımını düzenleyen bir sözleşmenin veya oluşturulmuş bir politikanın bulunması durumunda, işletme tanımlanmış net fayda maliyetinden kendisine isabet eden kısmı ayrı veya bireysel finansal tablolarına yansıtır. Sözleşmenin veya politikanın bulunmaması durumunda, tanımlanmış net fayda maliyeti, planı hukuki olarak finanse eden işveren konumunda olan grup işletmesinin ayrı veya bireysel finansal tablolarına yansıtılır. Diğer grup işletmeleri ise, ilgili döneme ilişkin olarak yapılması gereken katkı tutarlarına eşit bir maliyeti ayrı veya bireysel finansal tablolarına yansıtırlar.

42 Bu tür bir plana katılım, her bir grup işletmesi açısından ilişkili taraf işlemidir. Bu nedenle işletme, ayrı veya bireysel finansal tablolarında 149 uncu paragraf uyarınca zorunlu olan bilgileri açıklar.



Devlet planları

43 İşletme, devlet planını, birden fazla işverenin dahil olduğu plan ile aynı şekilde dikkate alır (bakınız: 32-39 uncu paragraflar).

44 Devlet planları, tüm işletmeleri (veya belirli bir kategorideki tüm işletmeleri, örneğin belirli bir sektörü) kapsamak üzere mevzuatla oluşturulur ve raporlayan işletmenin kontrolü veya etkisi bulunmayan ulusal veya yerel hükümet ya da başka bir organ (örneğin yalnızca bu amaç için kurulmuş özerk bir kurum gibi) tarafından yönetilir. İşletmelerce oluşturulan bazı planlar, hem devlet planı tarafından sağlanan faydaların yerine geçen zorunlu faydaları, hem de isteğe bağlı ek faydaları sağlar. Bu tür planlar devlet planları değildir.

45 Devlet planları, işletmenin plan kapsamındaki yükümlülüğüne bağlı olarak, tanımlanmış katkı planı veya tanımlanmış fayda planı olarak nitelendirilir. Birçok devlet planı, dağıtım sistemi esasına göre finanse edilir: Bir dönem içinde plana yapılması gereken katkı tutarı aynı dönem içindeki fayda ödemelerine yetecek seviyede belirlenir ve cari dönemde hak kazanılan geleceğe ilişkin faydalar gelecekteki katkılardan ödenir. Ancak, devlet planlarının çoğunda, işletmenin gelecek dönemlere ilişkin söz konusu faydaları ödemeye yönelik hukuki veya zımni kabulden doğan yükümlülüğü bulunmaz. İşletmenin tek yükümlülüğü vadesinde katkı ödemelerini yapmak olup, devlet planının üyeleri olan çalışanlarının istihdamına son vermesi durumunda, bu çalışanların önceki yıllarda hak kazandıkları faydaları ödeme yükümlülüğü bulunmaz. Bu nedenle, devlet planları genelde tanımlanmış katkı planlarıdır. Ancak, bir devlet planının tanımlanmış fayda planı olması durumunda, işletme, 32-39 uncu paragrafları uygular.

Sigorta edilen faydalar

46 İşletme, iş ilişkisi sonrasında fayda sağlayan planları fonlamak üzere sigorta primi ödeyebilir. İşletme, aşağıda yer alan hususlara ilişkin hukuki veya zımni kabulden doğan bir yükümlülüğün (doğrudan ya da plan aracılığıyla dolaylı olarak) bulunmaması durumunda, bu tür bir planı katkı planı olarak dikkate alır:

(a) Çalışanlara sağlanan faydaların vadesinde doğrudan ödenmesi ya da

(b) Sigortacının, çalışanın cari ve önceki dönemlerdeki hizmetleriyle ilgili çalışanlara gelecekte sağlanan faydaların tamamını ödememesi durumunda, işletmenin ilave ödemede bulunması.

İşletme, bu tür hukuki veya zımni kabulden doğan bir yükümlülüğün bulunması durumunda, planı fayda planı olarak dikkate alır.

47 Sigorta poliçesiyle sigortalanan faydalar ile çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin işletmenin yükümlülükleri arasında doğrudan veya kendiliğinden bir ilişkinin bulunması gerekli değildir. Sigorta poliçeleri içeren iş ilişkisi sonrasında fayda sağlayan planlar diğer fonlanan planlarla aynı şekilde muhasebeleştirme ve fonlama ayrımına tabidir.

48 İş ilişkisi sonrasında sağlanan faydalara ilişkin yükümlülüklerin, hukuki veya zımni kabulden doğan yükümlülüğün bulunduğu bir sigorta poliçesine katkıda bulunmak suretiyle fonlanması halinde (doğrudan, plan yoluyla, gelecekteki primleri belirlemeye yönelik bir mekanizma yoluyla ya da sigortacıyla ilişkili taraf ilişkisi bulunması yoluyla dolaylı olarak), işletmenin prim ödemeleri, tanımlanmış katkı esaslı bir düzenlemeye ilişkin tutarlar değildir. Buna göre işletme;

(a) Nitelikli bir sigorta poliçesini plan varlığı olarak dikkate alır (bakınız: 8 inci paragraf) ve

(b) Diğer sigorta poliçelerini tazminat hakkı olarak muhasebeleştirir (ilgili poliçelerin 116 ncı paragraftaki kriteri karşılaması durumunda).

49 Sigorta poliçesinin belirli bir katılımcı veya katılımcı grubu adına olduğu ve işletmenin poliçedeki herhangi bir zararı karşılama konusunda hukuki veya zımni kabulden doğan bir yükümlülüğünün olmadığı durumlarda, işletmenin çalışanlara sağlanan faydaları ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır ve faydaların ödenmesine ilişkin tüm sorumluluk sigortacıya aittir. Bu tür sözleşmeler uyarınca sabit primlerin ödenmesi, özünde, yükümlülüğü karşılamaya yönelik bir yatırım değil çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmesidir. Sonuç olarak, işletmenin herhangi bir varlık veya borcu bulunmaz. Bu nedenle, işletme bu ödemeleri tanımlanmış katkı planlarına yapılan katkılar olarak dikkate alır.



İş ilişkisi sonrasında sağlanan faydalar: tanımlanmış katkı planları

50 Raporlayan işletmenin her bir döneme ilişkin yükümlülüğü işletmenin ilgili dönem için yapması gereken katkıların tutarına göre belirlendiğinden tanımlanmış katkı planlarının muhasebeleştirilmesi basittir. Sonuç olarak, ilgili yükümlülüğü veya giderleri ölçmek için herhangi bir aktüeryal varsayım gerekli olmayıp aktüeryal kazancın veya kaybın ortaya çıkma olasılığı da bulunmamaktadır. Ayrıca, hizmetin sunulduğu yıllık raporlama dönemini takip eden on iki ay içinde tamamıyla yerine getirilmesi beklenmeyen yükümlülükler hariç olmak üzere, ilgili yükümlülükler iskonto edilmemiş tutarları üzerinden ölçülür.



Muhasebeleştirme ve ölçme

51 Çalışan, işletmeye bir hesap dönemi boyunca hizmet sunduğunda, işletme tanımlanmış katkı planına bu hizmet karşılığında yapması gereken katkı tutarlarını:

(a) Halihazırda ödenmiş bulunan katkılar düşüldükten sonra kalan kısmı, borç (gider tahakkuku) olarak muhasebeleştirir. Halihazırda ödenmiş bulunan katkıların, raporlama dönemi sonundan önceki hizmete ilişkin katkılardan daha fazla olması durumunda, işletme aşan kısmı, yapılan ön ödemeyi, örneğin gelecekteki ödemelerin azalmasını veya nakit olarak geri alınmasını sağlayacağı ölçüde, varlık (peşin ödenen gider) olarak muhasebeleştirir.

(b) Başka bir TFRS’nin, faydaların varlık maliyetine dahil edilmesine izin vermemesi veya bunu zorunlu tutmaması durumunda (örneğin bakınız: TMS 2 ve TMS 16) gider olarak muhasebeleştirir.

52 Tanımlanmış katkı planına ilişkin katkıların tamamının, hizmetin sunulduğu yıllık raporlama dönemini takip eden on iki ay içinde yerine getirilmesi beklenmediğinde, katkılar 83 üncü paragrafta belirtilen iskonto oranı kullanılarak iskonto edilir.

Açıklama

53 İşletme, tanımlanmış katkı planlarına ilişkin gider olarak muhasebeleştirilen tutarları açıklar.

54 TMS 24’e göre zorunlu olduğunda, işletme, kilit yönetici personel için katkı planlarına ödenen katkılara ilişkin bilgileri açıklar.



İş ilişkisi sonrasında sağlanan faydalar: tanımlanmış fayda planları

55 Yükümlülüğü ve giderleri ölçmek için aktüeryal varsayımlar gerekli olduğundan ve aktüeryal kazancın veya kaybın ortaya çıkma olasılığı da bulunduğundan, tanımlanmış fayda planlarının muhasebeleştirilmesi karmaşıktır. Ayrıca, yükümlülükler, çalışanların ilgili hizmetleri sunmalarından yıllar sonra yerine getirilebileceği için iskonto edilerek ölçülür.



Muhasebeleştirme ve ölçme

56 Tanımlanmış fayda planları fonlanmamış olabileceği gibi, işletme tarafından veya bazı durumlarda çalışanlar tarafından hukuki yapısı raporlayan işletmeden ayrı olan ve çalışanlara sağlanan faydaları ödeyecek bir kuruluşa veya fona yapılan katkılar aracılığıyla kısmen veya tamamen fonlanabilir. Fonlanan faydaların vadeleri geldiğinde ödenmesi, yalnızca fonun finansal durumuna ve yatırım performansına bağlı olmayıp, işletmenin fondaki bir açığı kapatma yeteneğine ve isteğine de bağlıdır. Bu nedenle, plana ilişkin aktüeryal risk veya yatırım riski esas olarak işletme tarafından üstlenilmiştir. Dolayısıyla, tanımlanmış fayda planıyla ilgili olarak muhasebeleştirilen gider tutarının, ilgili döneme ilişkin katkı tutarına eşit olması gerekli değildir.



57 Tanımlanmış fayda planlarının muhasebeleştirilmesinde aşağıdaki adımlar izlenir:

  • Açık veya fazlanın belirlenmesi. Bu adım aşağıdakileri içerir:

  1. Çalışanların cari veya önceki dönemlerdeki hizmetleri karşılığında hak kazandıkları faydanın işletmeye olan nihai maliyetini güvenilir bir şekilde tahmin etmek üzere aktüeryal bir tekniğin (öngörülen yükümlülük yönteminin) kullanılması (bakınız: 67–69 uncu paragraflar). Bu durum, işletme tarafından cari ve önceki dönemlerle ilişkilendirilebilen fayda tutarlarının (bakınız: 70–74 üncü paragraflar) belirlenmesini ve bu faydaların maliyetini etkileyecek demografik değişkenlere (çalışanların işten ayrılması ve ölüm oranları gibi) ve finansal değişkenlere (maaş ve sağlık harcamalarında gelecekte oluşacak artışlar gibi) yönelik tahminler (aktüeryal varsayımlar) yapılmasını gerektirir (bakınız: 75–98 inci paragraflar).

  2. Tanımlanmış fayda yükümlülüğünün bugünkü değerini ve cari dönem hizmet maliyetini belirlemek amacıyla ilgili faydanın iskonto edilmesi (bakınız: 67-69 ve 83-86 ncı paragraflar).

  3. Plan varlıklarının gerçeğe uygun değerinin (bakınız: 113-115 inci paragraflar) tanımlanmış fayda yükümlülüğünün bugünkü değerinden indirilmesi.

  • (a) bendine göre belirlenen açık veya fazla tutarının, tanımlanmış net fayda varlığının varlık tavanı ile sınırlandırılması sonucunda ortaya çıkan etkiye göre düzeltilmesiyle bulunan tutar olarak tanımlanmış net fayda borcu (varlığı) tutarının belirlenmesi (bakınız: 64 üncü paragraf).

  • Kar veya zararda muhasebeleştirilen tutarların belirlenmesi:

  1. Cari dönem hizmet maliyeti (bakınız: 70-74 üncü paragraflar).

  2. Geçmiş hizmet maliyetleri ile yerine getirme sırasında ortaya çıkan kazanç veya kayıplar (bakınız: 99-112 nci paragraflar).

  3. Tanımlanmış net fayda borcuna (varlığına) ilişkin net faiz (bakınız: 123-126 ncı paragraflar).

  • Diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen ve aşağıdaki unsurlarları içeren tanımlanmış net fayda borcunun (varlığının) yeniden ölçümlerinin belirlenmesi:

  1. Aktüeryal kazanç ve kayıplar (bakınız: 128 ve 129 uncu paragraflar),

  2. Tanımlanmış net fayda borcuna (varlığına) ilişkin net faize dahil edilen tutarlar hariç olmak üzere, plan varlıklarının getirisi (bakınız: 130 uncu paragraf) ve

  3. Tanımlanmış net fayda borcuna (varlığına) ilişkin net faize dahil edilen tutarlar hariç olmak üzere, varlık tavanından kaynaklanan etkideki her türlü değişiklik (bakınız: 64 üncü paragraf).

İşletme, birden fazla tanımlanmış fayda planının bulunması durumunda, yukarıda belirtilen adımları önemli her bir plan için ayrı ayrı uygular.

58 İşletme, tanımlanmış net fayda borcunu (varlığını), muhasebeleştirilen tutarlar ile raporlama dönemi sonunda belirlenen tutarlar arasında önemli farklılıklar olmayacak şekilde yeterli sıklıkta belirler.

59 Bu Standart, iş ilişkisi sonrasında sağlanan faydalara ilişkin önemli tüm yükümlülüklerin ölçümünde yeterli nitelikleri haiz bir aktüerin yer almasını zorunlu tutmamakla birlikte, teşvik eder. İşletme, uygulamaya yönelik sebeplerden dolayı, yükümlülüklere ilişkin değerleme işlemlerinin ayrıntılı bir şekilde yapılabilmesini teminen raporlama dönemi tamamlanmadan önce yeterli nitelikleri haiz bir aktüer kullanabilir. Ancak, söz konusu değerleme işlemlerinin sonuçları, raporlama dönemi sonuna kadar meydana gelen önemli işlemlere ve önemli diğer değişikliklere (piyasa fiyatlarındaki ve faiz oranlarındaki değişiklikler dahil) göre güncellenir.

60 Bazı durumlarda, tahminler, ortalamalar ve basit hesaplamalar, bu Standarda göre yapılması gereken ayrıntılı hesaplamalara yönelik güvenilir bir yaklaşık değer oluşturabilir.

Zımni kabulden doğan yükümlülüklerin muhasebeleştirilmesi

61 İşletme sadece tanımlanmış fayda planlarının resmi koşullarının gerektirdiği hukuki yükümlülüklerini değil, aynı zamanda resmi olarak duyurulmamış uygulamalarından kaynaklanan zımni kabulden doğan yükümlülüklerini de dikkate alır. Gayri resmi uygulamalar, işletmenin çalışanlara sağlanan faydaları ödemekten başka gerçekçi bir alternatifi bulunmadığında, zımni kabulden doğan bir yükümlülüğe sebep olur. İşletmenin gayri resmi uygulamalarındaki değişiklikler nedeniyle çalışanları ile olan ilişkilerinde doğabilecek kabul edilemez bir zarar, zımni kabulden doğan yükümlülüğe örnek olarak gösterilebilir.

62 Tanımlanmış fayda planının resmi koşulları, işletmenin plan kapsamındaki yükümlülüklerine son vermesine izin verebilir. Ancak, çalışanların işletmeyle ilişkileri kesilmediği sürece, işletmenin bir plan dahilindeki yükümlülüğüne son vermesi (ödeme olmaksızın) genellikle zordur. Bu nedenle, aksine bir kanıt bulunmadığı sürece, iş ilişkisi sonrasında sağlanan faydaların muhasebeleştirilmesinde, halihazırda bu tür faydaları taahhüt eden işletmenin, söz konusu taahhüdünü çalışanların kalan iş hayatları boyunca devam ettireceği varsayılır.



Yüklə 367,22 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə