126
6.5. Karınca Yuvaların Korunması
Yuvanın oluĢturulmasından sonra belki de en önemlisi yuvanın korunması iĢlemi
gelmektedir. Yörelere göre değiĢmekle beraber domuz, tilki, sansar, porsuk gibi
yabani hayvan zararlarının yanı sıra insanların (özellikle çobanların ve avcıların)
meraklarını gidermek üzere yuvaları bozmaları ihtimali açısından gözden ırak
mevkilere transplantasyon yapılmalı ya da mahalli ilanlarla yuvaların korunması
hususunda insanlar bilinçlendirilmelidir.
Yuvaları toprak üstü, kafes tel, yuva içi kafes tel ile koruma, dikenli telle çevirme
gibi çeĢitli koruma tedbirleri alınmasına rağmen meraktan doğan insan baskısından
ilk yıllarda taĢınan bazı yuvalar zarar görmektedir. Yuvaların korunması konusunda
son yıllardaki denemeler sonucunda; önceden meĢçere bakımı veya sıklık bakımı
yapılmıĢ, yoğun yerli dip kütük bulunan mevkilerin transplantasyon için en uygun
mevkiler olduğu kanaatine varılmıĢtır.
6.5.1.
YerleĢtirilen yuvaların tel örgü veya tel kafesle korumaya alınması.
6.6. Sonuç ve Öneriler
Ġtalyan metodunda yuvaların nakledileceği yerin hazırlanması daha kolaydır. Uzun
boylu çukur açma zahmeti yoktur. Çukura delikli kütük ve ağaç parçalarının
konulması söz konusu değildir. Böylece iĢ gücü ve nakliyat masraflarından tasarruf
sağlanmıĢ olmaktadır. Bu metodun en sakıncalı tarafı, nakledilen karıncaların
baĢlangıçta kendi yaĢam ortamlarına uygun delikli kütük ve ağaç parçaları
bulamayıĢlarıdır. Ayrıca yuvalar sağlam bir temele oturtulamamaktadır. Bu metotla
küçük yuvalar da alınabilmektedir. Alınan yuvalarda her ne kadar iĢçi ve kraliçe
karıncalar kalmakta ise de, bunların yuvayı yeniden inĢa etmeleri uzun sürmekte
veya yuvalar tamamen sönmektedir. Bununla beraber bu gibi yuvaların bir sene
içerisinde eski hallerini alabildikleri de tespit edilmiĢtir.