30
5. Sonuç ve Tavsiyeler
Türkiye Büyük Millet Meclisi;
2911 sayılı Yasayı acilen AİHS’in 11. maddesinin ve Anayasa’nın 34. maddesinin amacına ve
ruhuna uygunluğunu sağlayacak şekilde gözden geçirmeli.
2911 sayılı Yasanın gözden geçirilmesi mümkün değilse 2911 sayılı yasayı kaldırmalı ve yerine
AİHS’in 11. maddesi ve Anayasa’nın 34. maddesinin amacına ve ruhuna uygun olacak yeni bir yasa
yapmalı.
Yeni hukuki düzenlemenin şekli ne olursa olsun barışçıl toplantı yapma hakkına, toplantının yeri
ve zamanı gözetilmeksizin en yüksek korumayı sağlamalı.
Yeni hukuki düzenlemenin barışçıl ve barışçıl olmayan toplantı ayrımı yapmasını sağlamalı.
Yeni hukuki düzenlemenin şekli ne olursa olsun barışçıl gösterici ve toplantı katılımcılarının
haklarına toplantının yeri, zamanı ve toplantı sırasında ortaya çıkan şiddetin oranı gözetilmeksizin
en yüksek korumayı sağlamalı.
Yeni hukuki düzenlemenin barışçıl göstericileri asla ceza hukukunun konusu yapmamasını
sağlamalı.
Yeni yasal düzenlemenin işkence, insanlık dışı ve alçaltıcı muamele yasağının öngördüğü
standartları barışcıl göstericiler, gösteri muhitinde gösteri amaçlı bulunmayan bireyler ve gösteri
sırasında gözaltına alınan bireyler açısından karşılamasını sağlamalı.
Yeni yasal düzenlemede barışçıl olan toplantıda şiddete başvuran olması halinde kolluğun
öncelikli görevinin toplantıyı dağıtmadan bu kişileri ayırmak olmasını sağlamalı.
Acil olarak Abdullah Yaşa ve diğerleri kararının biber gazı kullanımı konusunda öngördüğü yasal
düzenleme boşluğunu kararın öngördüğü standartlar ışığında ortadan kaldırmalı.
Polisin kullanabileceği güç ile ilgili düzenlemenin CPT standartlarına uygun bir yasa ile yapmalı.
Yeni yasal düzenlemenin gaz kullanımı da dahil olmak üzere ayrıntılı angajman kurallarını,
kurallara uymayanların uğrayacakları yaptırımları ve mutlaka kolluk amirlerinin sorumluluğunu
ayrıca hükme bağlamasını sağlamalı.
Acil olarak kolluk güçlerinin toplantı ve gösterilerle alakalı olarak yaptıkları tüm tasarrufların
bağımsız bir kurum tarafından tasarruf sonrası bir tarihte değerlendirilmesini ve gözden
geçirilmesini sağlayan bir yasal düzenleme yapmalı.
Hükümet;
2911 sayılı yasayı Ataman Grubu kararları ışığında uygulanması gereken genel tedbirlere aykırı
olarak uygulamayı derhal durdurmalı ve Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1. ve
46. maddelerinden doğan yükümlülüklerine ve Anayasa 2. ve 34. maddelere saygılı olarak
davranmasını sağlamalı.
31
Kolluk görevlilerine yönelik olarak çıkarılan tüm genelgelerin barışçıl göstericilere ve gösteride
gösteri amaçlı bulunmayan bireylere kuvvet kullanımını kesinlikle yasaklayan bir şekilde gözden
geçirilmesini sağlamalı.
Acilen orantısız kuvvet kullanımı ve biber gazı kullanımı iddiaları olan her olayın bağımsız ve
yansız olarak gözden geçirilmesini sağlayan bir idari usül olmasını sağlamalı.
Kuvvet kullanımı ve biber gazı kullanımında emri veren kolluk amirlerinin emirleri uygulayan
kıdemsiz polislerle beraber etkili bir şekilde soruşturulduğu ve gerekirse aşırı kuvvet kullanımı
planlama, emir verme ve uygulama sebebi ile cezalandırılmasını sağlamalı.
Aşırı kuvvet kullanımı emri veren ve uygulayan kolluk kuvvetleri hakkında ne tür disiplin
soruşturmaları yürütüldüğü ve sorumluların ne tür disiplin cezaları aldığı ile ilgili istatistikleri
kamuoyuyla paylaşmalı.
Disiplin soruşturmalarının gizliliğinin ihlal edileceği istisnai durumlar dışında soruşturmaların
şeffaf ve açık yapılmasını sağlamalı.
Kamu idaresi, mağdurlar ve insan hakları örgütleri ile düzenli toplantılar yaparak şikayetleri
dinlemeli ve yürüyen soruşturmalar hakkında ayrıntılı bilgi vermeli.
Sorumluluğu bulunduğu iddia edilen kolluk görevlilerinin AİHM kararlarında öngörüldüğü üzere
görevden el çektirilmelerini sağlamalı.
Savcılar;
Toplantı hakkı ihlallerini, AİHS 11. madde haklarını göz ardı ederek keyfi olarak yasaklanan
toplantıları da kapsayacak şekilde, etkili bir şekilde soruşturmalı.
Yasanın AİHS 11. madde ve Anayasa 34. madde ile çatışması durumunda Anayasanın 90. maddesi
uyarınca AİHS ve Anayasayı esas alarak, yasaya dayanarak soruşturma açmamalı, iddianame
hazırlamamalı.
Toplantılar sırasında ortaya çıkan yaşam hakkı, işkence, insanlık dışı ve alçaltıcı muamele ihlallerini
devletin hem negatif hem de pozitif yükümlülüklerini gözeterek etkili bir şekilde araştırmalı.
İşkence suçlarını soruşturmak için 4483 sayılı Memurların Yargılanmasına İlişkin Kanuna aykırı
olarak idari izin alma uygulamasına son verilmesini sağlamalı.
Barışçıl göstericilere karşı idare tarafından kanun dışı addedilen gösterilere katılma gerekçesi ile
iddianame hazırlama ve dava açma uygulamasına son vermeli.
Barışçıl göstericilere karşı katıldıkları gösterinin, barışçıl olmaktan çıkmasını bir suç oluşturan öğe
olarak kullanma uygulamasına son vermeli.
Gaz maskeleri, yüz kremleri gibi barışçıl göstericilerin kendilerini orantısız biber gazı kullanımına
karşı korumak için yanlarında taşıdıkları ve gaz kullanımı devam ettiği sürece sağlık hakkı
uyarınca taşınması da gerekli olan eşyaları suç oluşturan bir öğe olarak kullanma uygulamasına
son vermeli.
32
Mahkemeler;
Ataman grubu kararlarında ortaya konan ilkeleri ilgili davalarda Anayasa’nın 90. maddesi ışığında
doğrudan uygulamalı.
Barışçıl göstericileri cezalandırmayı amaçlayan davaları reddetmeli.
Katılınan gösteri barıçıl olmaktan çıksa da barışçıl göstericilerin haklarının her zaman korunmasını
sağlamalı.
İşkence ve adam öldürme suçlarının etkili ve adil bir şekilde yargılanmasını ve bu suçları
işleyenlerin etkili bir şekilde cezalandırılmasını sağlamalı.
İşkence ve öldürme suçu işleyen kolluk görevlilerinin davalarında hükmün geriye bırakılması,
erteleme, para cezasına çevirme, zamanaşımı uygulamasına giderek cezasızlık iklimine katkıda
bulunmamalı.
Kolluk kuvvetleri ve diğer kamu görevlilerine toplantı ve göstericilere karşı işkence, insanlık dışı
muamele suçu işleme ya da toplantı ve göstericilerin ölümüne sebebiyet verme suçlarına karşı
verilen cezaların gelecekte benzer suçların işlenmesinin önlenmesi konusunda caydırıcı olmasını
sağlamalı.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi;
Ataman grubu kararlarında tespit edilen ihlallerin Türkiye’de devam etmekte olduğunun altını
çizmeli.
Bir sonraki toplantıda bu kararlar grubunun uygulanmadığının tespiti halinde Ataman grubu
kararlarını gündeminde sürekli olarak tutmalı.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden Ataman grubu kararlarında tespit edilen ihlallerin önlemesi
için yapılan ceza yargılamalarının, disiplin soruşturmalarının ve kolluk kuvvetlerine yönelik olarak
yapılan eğitimlerin 11. ve 3. madde ihlallerini önlemede ne kadar etkili olduğunu sormaya devam
etmeli.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden bireyler tarafından kolluk kuvvetleri aleyhine toplantı ve
gösterilerdeki tasarruflarla alakalı olarak yapılan kaç tane şikayet olduğu, bunlara bağlı olarak kaç
polis hakkında, kaç kolluk amiri hakkında disiplin ve ceza soruşturması yapıldığı ve suçlu ve/veya
disiplin ihlali yapan polislerin nasıl cezalandırıldığı/disiplin edildiği konularında ayrıntılı bilgi talep
etmeli.
Hükümetin Eylem Planında sunduğu, yaralanan kolluk kuvveti sayısının yaralanan gösterici
sayısının üç katı olması gibi, yanıltıcı ve sağlıksız istatistiki bilgilerin açıklanması için talepte
bulunmalı.
Dostları ilə paylaş: |