5
1. Ataman Grubu Davaları: Başvuru konusu olaylar
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde “Ataman Grubu Davaları” olarak adlandırılan kesinleşmiş
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlal kararları barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının
ihlalleri ve/veya göstericiler dağıtılırken uygulanan aşırı ya da orantısız güç sebebiyle
başvurucuların kötü muameleye tabi tutulmalarına ilişkindir.
1
Bu gruptaki bazı davalar, ayrıca,
başvurucuların, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarının ihlallerinin ve tabi tutuldukları kötü
muamelenin etkin soruşturulmadığını ve barışçıl göstericiler hakkında gereksiz yargılamalar
yapıldığını tespit etmektedir.
2
Ataman Grubu Davaları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11., 3. ve 13. maddelerinin ihlalleri
olarak karşımıza çıkmaktadır. Davalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye’nin
pek çok ilinde gerçekleşen toplantı ve gösterilere ilişkin olarak açılmıştır. Bu iller arasında İstanbul,
Adana, Adıyaman, Ankara, Bingöl, Bolu, İzmir ve Malatya’yı sayabiliriz. Ataman Grubu Davalarına
konu olan toplantı ve gösterilerin içerikleri de çeşitlidir. F tipi cezaevi koşulları protestolarından
NATO Zirvesi protestosuna, ABD’nin Irak’ı işgalinden, İşçi Bayramı mitinglerine, Yüksek Öğretim
ve Sosyal Güvenlik yasalarında yapılan değişikliklerin protesto edilmesine kadar zengin bir
yelpazede verilen toplumsal ve siyasal tepkiler Ataman Grubu kararlarına konu olmuştur.
Ataman Grubunda Kasım 2014 itibarı ile kırk beş kesinleşmiş dava bulunmaktadır.
3
Bu gruba
ismini veren ilk dava olan Oya Ataman-Türkiye kararı, 5 Aralık 2006’da hükme bağlanmıştır.
Hâlihazırda AİHM, Ataman Grubu ile benzer hak ihlalleri içeren yeni davalar görmeye devam
etmektedir. İşte bu sebeple AİHM, Ataman Grubu davalarında ortaya çıkan ihlallerin münferit
ihlaller olmadığını belirlemek ve sistematik özelliklere sahip olduğunun altını çizmek için 16
Temmuz 2013 ve 23 Temmuz 2013 tarihlerinde, Abdullah Yaşa-Türkiye ve İzci-Türkiye davalarında,
iki defa “46. madde kararı” vermiştir.
4
İzci-Türkiye kararının hüküm kısmında AİHM, önüne gelen
Ataman Grubu davalarına benzer davaların sayısındaki artışa dikkat çekerken şöyle demiştir:
Mahkeme, Türkiye hakkındaki 40’tan fazla kararda, kolluk görevlilerinin gösterilerdeki
sert müdahalelerinin veya barışçıl nitelikte gösterilere katıldıkları gerekçesiyle başvuranlar
hakkında başlatılan cezai işlemlerin, Sözleşme’nin 3 ve/veya 11. maddesinin/maddelerinin
1
Ataman Grubu Davalarında ele alınan 11. ve 3. madde ihlallerinin dağılımı için EK 2’ye bakınız.
2
Taşarsu-Türkiye (2012)
3
Davalara ilişkin listenin en güncel hâli için Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin internet sitesine bkz: ht-
tps://wcd.coe.int/ViewDoc.jsp?Ref=CM/Del/OJ/DH(2014)1208&Language=lanFrench&Ver=prel0001&-
Site=CM&BackColorInternet=DBDCF2&BackColorIntranet=FDC864&BackColorLogged=FDC864 (Erişim
tarihi: 20.11.2014)
4
46. madde kararları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin taraf devletlere ve Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesine hak ihlallerinin sistematik olduğunu ve bireysel davada ihlali ortaya çıkaran sistematik unsur-
ların giderilmesi için mutlaka genel tedbirler alınmasını söylediği karar tiplerine verilen addır. Bu konuda
ayrıca bakınız: Çalı ve Bruch, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kararlarının İzlenmesi: Sivil Toplum
Örgütleri için Bir El Kitabı (2011), http://www.ihop.org.tr/dosya/yayin/IHOP_AIHM_Kararlarinin_Izlenme-
si_Basak_Cali_Nicola_Bruchngo_tr.pdf (Erişim Tarihi: 22.11.2014)
6
ihlaline sebep olduğu sonucuna vardığını gözlemlemektedir (bkz. diğerleri arasında,
yukarıda anılan Ali Güneş / Türkiye § 46; yukarıda anılan DİSK ve KESK / Türkiye, §§ 36-
37). Mahkeme tarafından belirtildiği üzere, söz konusu kararların verildiği davaların ortak
özelliği, yetkililerin barışçıl toplantılara belirli derecede hoşgörü göstermemiş olmaları ve bazı
hallerde de göz yaşartıcı gaz da dahil olmak üzere, kolluk görevlileri tarafından sert fiziksel
güç kullanılmış olmasıdır.
Ayrıca Mahkeme, söz konusu kararların 20’den fazlasında, gösteriler esnasında kolluk
görevlilerinin kötü muamelede bulundukları iddialarına ilişkin olarak, Türkiye’deki
soruşturma makamları tarafından etkin bir soruşturma yürütülmediğini belirtmiştir (bkz.
yakın geçmişte, Tasarsu / Türkiye, no. 14958/07, § 55, 18 Aralık 2012).
Mahkeme, toplantı özgürlüğü ve / veya gösteriler sırasında kolluk görevlileri tarafından güç
kullanımına ilişkin olarak, Türkiye hakkında 130 başvurunun Mahkeme önünde derdest
olduğunu gözlemlemektedir.
5
2. Ataman Grubu Davalarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin
Temel Bulguları
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Ataman Grubu davalarında beş temel bulgu ortaya
koymaktadır.
6
Bunlar aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:
Beş temel bulgu
1. Barışçıl gösterilere müdahale Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11. maddesine
aykırıdır.
2. Barışçıl olmayan gösterilerde barışçıl şekilde eylem yapanların hedef alınması AİHS’in
11. ve 3. maddelerine aykırıdır.
3. Barışçıl ve barışçıl olmayan gösterileri dağıtmak için orantısız güç kullanımı (göz
yaşartıcı gaz veya fiziksel kuvvet yoluyla) AİHS’in 11. ve 3. maddelerine aykırıdır.
4. Barışçıl eylemcilerin iç hukukta yargılanmaları AİHS’in 11. maddesine aykırıdır.
5. Polis memurlarının ve amirlerinin toplantı ve gösterilerde 3. madde ihlali niteliğine
bürünen tasarruflarının etkin olarak soruşturulmaması 3. maddenin usül bakımından
yüklediği pozitif yükümlülüklere aykırıdır.
5
İzci-Türkiye, para. 95-97.
6
Bkz. Ek 2.