Kararlarinin uygulanmasi



Yüklə 329,19 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/15
tarix06.05.2018
ölçüsü329,19 Kb.
#43288
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15

9

eylemcilerin gösterdikleri sağlık raporlarının soruşturma aşamasında gerekli dikkati görmemesi

18



savcıların polis ifadelerine fazlaca güvenmeleri; işkence, insanlıkdışı ve alçaltıcı muameleye iştirak 



etmiş polis memurlarının süratle tespit edilememesi ve soruşturmaya görgü tanıklarının dâhil 

edilmemesi

19

 Ataman Grubu kararlarında 3. madde ihlaline yol açan adli eksiklikler olarak tespit 



edilmiştir.

Mahkeme buna ek olarak İçişleri Bakanlığının yürüttüğü idari ön soruşturmaların, bağımsız 

soruşturma ölçütlerini sağlamadığına ve özellikle idari bağımsız soruşturmanın temel unsuru 

olan soruşturan ve soruşturulan arasında hiyerarşik bir ilişki olmaması koşulunun İçişleri Bakanlığı 

bünyesindeki idari soruşturmalarda karşılanmadığına karar vermiştir.

20

 



2.1. Abdullah Yaşa-Türkiye ve İzci-Türkiye 46. madde kararları

2013 yılında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, önüne gelmeye devam eden Ataman Grubuna 

benzer davaları dikkate alarak, hem Abdullah Yaşa-Türkiye ve hem de İzci-Türkiye kararlarında 46. 

madde karar tipini uygulamaya gitmiştir. 

Her iki davada da göstericilere karşı polis güçleri tarafından göz yaşartıcı gaz kullanılmıştır. Yine 

her iki davada da iç hukuk nezdinde göz yaşartıcı gazın toplantı ve gösterilerde kullanımının 

gerekliliği, orantılılığı ve makullüğüne yönelik etkin bir soruşturma yapılmamıştır. İşte bu ikinci 

bulgu, Mahkemeyi bu tür ihlallerin münferit olmadığı ve yasal çerçeve eksikliğinin ihlallerin 

ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığı tespitine götürmektedir. 

Yaşa-Türkiye davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 19 nolu 

genelgesinin ve Aralık 2008 tarihli Göz Yaşartıcı Gaz Silahları ve Mühimmatları Kullanım Talimatının 

AİHS’in 3. maddesine yönelik yeterli bir güvence olmadığını dile getirmektedir.

21

 Mahkeme ayrıca, 



2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (5681 sayılı yasa ile değişmiştir) ve 2911 sayılı Toplantı 

ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun, polislerce göz yaşartıcı gaz kullanımını düzenlemeye yönelik 

yeterli bir çerçeve getirmediğine hükmetmiştir. 

Mahkeme bu değerlendirmeleri yaptıktan sonra ancak mevcut yasal düzenleme boşluğunun 

giderilmesi ile Türkiye’nin Sözleşme’nin 3. ve 11. madde ihlallerinin önünü alabileceğinin altını 

çizmiş ve böylece Türkiye Cumhuriyeti otoritelerine ihlal önleyici tedbirler almak konusunda yol 

göstermiştir.

22

 



18

 Arpat-Türkiye.

19

 Biçici-Türkiye.



20

 Erdem-Türkiye.

21

  Abdullah Yaşa vd.-Türkiye, para. 60. 



22

  İzci-Türkiye, para. 98.




10

Mahkeme, yasal çerçeve geliştirme konusunda Avrupa İşkencenin ve İnsanlık dışı veya Onur kırıcı 

Ceza ve Muamelenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT/Inf (2009) 8) özellikle atıfta bulunmaktadır. 

Mahkeme ,Yaşa-Türkiye kararında AİHS 46. madde değerlendirmesinde alınacak genel tedbirlerin 

hangi kıstaslara uyması gerektiğini aşağıdaki gibi belirtmektedir:

23

Yaşa-Türkiye 46. Madde Hükümleri 



Göz yaşartıcı gaz bombalarının kullanımına bağlı ölüm veya yaralanma riskini minimize 

etmek için bu bombaların yerinde kullanımına dair teminatların güçlendirildiği bir yasal çerçeve 

oluşturulmalıdır.

23

Söz konusu çerçeve göz yaşartıcı gaz kullanımına ilişkin açık hükümler içermelidir. 



Kolluk kuvvetlerinin göz yaşartıcı gaz bombalarının kullanımı ile ilgili yeterli eğitimi alması 

sağlanmalıdır.

Gösteriler esnasında gaz bombaları kullanan kolluk kuvvetleri üstleri tarafından etkili bir şekilde 

kontrol edilmeli ve denetlenmelidir. 

Güç kullanımının, bilhassa barışçıl eylemcilere yönelik güç kullanımının, gerekliliği, orantılılığı 

ve makullüğü hususlarında müdahale sonrası işletilebilecek bağımsız bir denetim mekanizması 

olmalıdır. 

AİHS 3. madde yükümlülükleri uyarınca, kıdemli polis memurlarının hesap verilebilirliklerini 

sağlamak üzere, kötü muameleye ilişkin iddiaların etkin adli soruşturulması yapılmalıdır. 

3. Ataman Grup Kararlarının Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 

Tarafından İzlenmesi

Ataman Grup kararlarının infazının Bakanlar Komitesi önünde izlenmesi, bu gruptaki ilk karar olan 

Oya Ataman-Türkiye kararının kesinleştiği 5 Mart 2007 tarihinde başlamıştır. Geçen yedi yıl içinde 

Oya Ataman-Türkiye kararına kırkın üstünde karar eklenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Ataman 

Grubu olarak anılan kararların gerektirdiği bireysel ve genel tedbirleri almaması nedeniyle, 

bu kararların infazının izlenmesine halihazırda devam edilmektedir. Ataman Grup kararları, 

uygulamadaki gecikmeler, 46. madde ihlali bulunan iki kararın varlığı ve AİHM’den Bakanlar 

Komitesi’ne iletilen kararların sayısındaki artış nedeniyle şu anda Bakanlar Komitesi’nin daha 

yoğun bir izleme yaptığı nitelikli izleme usulüne tabidir.

24

3.1. Ataman Grubu Kararlarında Bireysel Önlemler 



Ataman Grubu kararlarındaki temel bireysel önlemler, 41. madde altında tazminat hükmedilen 

kararlarda zamanında bu ödemelerin yapılmasının yanı sıra, Mahkeme’nin işkence ve kötü 

muamele tespit ettiği kararlar bakımından bu kararları takiben soruşturma ve yargılama 

23

  Yaşa-Türkiye, para. 60.



24

  Nitelikli izleme ve standart izleme arasındaki fark için bakınız Çalı ve Bruch (2011) Dipnot 4. 




11

yapılması, Mahkeme’nin başvurucuların yargılamaları açısından ihlal bulduğu kararlarda 

başvurucunun talebi halinde yeniden yargılama yapılmasıdır. İç hukuk yargılamaları beraatla 

sonuçlanan başvurucular yeniden yargılama talep etmemektedirler.

25

 

Mahkeme’nin 46. madde yönünden 2013 yılında aldığı kararları takiben, Bakanlar Komitesi Eylül 



2013’teki 1179. toplantısında polis memurlarına karşı yürütülen soruşturmalarla ilgili bireysel 

önlemler hakkında bilgi alamadığını belirtmiştir. 

3.2. Ataman Grubu Kararlarında Genel Önlemler 

Bakanlar Komitesi Eylül 2013’te yaptığı 1179. toplantısında, AİHM’in Yaşa-Türkiye ve İzci-Türkiye 

kararlarında verdiği 46. madde kararlarını da dikkate alarak Ataman Grubu kararlarında şu genel 

önlemlerin gerekli olduğunu saptamıştır:

-  2911 sayılı yasanın, özellikle gösterilerin barışçıl olduğu durumlarda, örgütlenme 

özgürlüğüne yönelik müdahalenin gerekliliğini değerlendirme yükümlülüğü getirecek 

şekilde değiştirilmesi,

-  Kolluk kuvvetlerinin zor kullanma yetkisi, özellikle göz yaşartıcı gaz (ya da biber gazı) 

kullanımı ile ilgili mevcut düzenlemelerin gözden geçirilmesi,

-  Gösterilerin dağıtılması sonrasında güç kullanımının gerekliliği, orantılılığı ve uygunluğunu 

denetleme amacıyla bağımsız, etkili ve tarafsız prosedürlerin hayata geçirilmesi,

-  Kolluk görevlilerinin güç kullanımının gerekliliği ve orantılılığı ile ilgili düzenlemelere aykırı 

davranmaları halinde başvurulacak yaptırımların mevzuatta yer almasının sağlanması,

-  Ulusal otoritelerin ve mahkemelerin, kötü muamele iddialarını soruşturmada ve kolluk 

kuvvetleri aleyhinde yapılan ceza yargılamalarında hızlı ve özenli davranmalarını sağlayacak 

adımların atılması,

-  Ulusal otoritelerin, örgütlenme özgürlüğünü kullanan bireylere karşı, onları cezalandırmak 

ya da korkutmak amacıyla, olay tarihinden sonra herhangi bir tedbire başvurmadıklarından 

emin olunması.

26

3.3. Hükümetin 31 Temmuz 2014 tarihli Ataman Grubu Kararları Uygulama Eylem Planı 



Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Ataman Grup kararlarının uygulanması hakkında Eylem 

Planı’nı Bakanlar Komitesi’ne 31 Temmuz 2014 tarihinde sunmuştur.

27

 Bu Eylem Planı, 6 Ekim 



25

  Bakınız Ek 3. 

26

  Bakanlar Komitesi’nin 1179. toplantısında aldığı karar: https://wcd.coe.int/ViewDoc.jsp?Ref=CM/Del/OJ/



DH(2013)1179/19&Language=lanFrench&Ver=original&Site=CM&BackColorInternet=C3C3C3&BackCo-

lorIntranet=EDB021&BackColorLogged=F5D383 (Erişim Tarihi: 22.11.2014)

27

  Türkiye Cumhuriyeti’nin Oya Ataman Grup kararlarına ilişkin 31 Temmuz 2014 tarihli Eylem Planı 




Yüklə 329,19 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə