4.TARTIŞMA VE SONUÇ
Öğretmen görüşlerinden elde edilen bulgulara göre merkezi sınavların öğretmenler
üzerinde olumlu ve olumsuz birçok etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Merkezi sınavların
316
Abdullah Çetin, Serkan Ünsal
e-ISSN: 2536-4758
http://www.efdergi.hacettepe.edu.tr/
öğretmenlerin imajının artırılmasına yönelik olumlu yönde etkisinin olduğu görülmüştür.
Merkezi sınavlarda branşından soru çıkan, branşının sınavda katsayı ağırlığı fazla olan
öğretmenlerin imajının toplum tarafından daha yüksek algılandığı öğretmenler tarafından
belirtilmiştir. Bu da öğretmene saygınlık, ciddiye alınma ve popüler hale gelme durumlarını
ortaya çıkarmıştır. Öğretmenin imajını etki eden bir değer etkense öğrencilerin sınavda
göstermiş oldukları başarılarıdır. Çünkü öğretmen başarı ve başarısızlıktan doğrudan sorumlu
tutulmaktadır. Keskin (2012) yaptığı çalışmada merkezi sınavlarla birlikte öğretmenlerin
saygınlığı ve öneminin öğrencilerinin sınavlarda aldığı puanlarla ölçüldüğünü, bunun da
öğretmenin imajını belirlemede önemli bir faktör olduğunu vurgulamaktadır. Bu araştırmanın
sonucunda Keskin’in de (2012) belirtiği gibi öğretmenlerin imajının sınav endeksli olduğu
görülmüştür. Bu yüzden sınava daha çok etki etkin eden branşların öğretmenin imajı diğer
öğretmenlere göre yüksek olduğu söylenebilir. Özdemir (2008) ve Ünsal (2015) yapmış olduğu
çalışmalarda öğretmenden beklentiler öğrencilerinin sınavda başarılı olmasını sağlamasıdır.
Öğretmenin başarısı, sınavda başarılı olan öğrenci sayısı ile doğru orantılı olarak
ilişkilendirilmektedir (Buyruk, 2014). Bu araştırmada da öğretmen başarısı ile öğrenci başarısı
arasındaki ilişki Özdemir’in (2008) yaptığı çalışmaya benzerdir ve öğretmenin imajı ile
doğrudan ilişkilidir. Öğretmen imajının merkezi sınavlara bağlı olarak değişmesi öğretmen
rolleri bakımından üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir durumdur. Öğretmenin imajının
sınav başarısına bağlı olması (Ünsal, 2015), toplumun öğretmenlerden, öğrencilerini sınavda
başarılı hale getirme beklentisi (TEDMEM, 2014b), öğretmenlerin mesleki rollerinde daralmaya
Yıldırım’ın (2011)ifadesiyle öğretmenliğin “teknisyen öğretmenliğe” dönüşmesine neden
olabilir.
Merkezi sınavların öğretmenler üzerinde olumlu etkilerinden biri de öğretmenlerin
ekonomik kazanç sağlamalarıdır. Araştırma bulgularına göre merkezi sınavlar öğretmenlerin
özel ders vererek, destekleme ve yetiştirme kurslarında görev alarak maddi kazanç sağladığını
göstermektedir. Destekleme ve yetiştirme kurslarında merkezi sınava yönelik çalışmalar
yapılmakta, bu kurslarda görev alan öğretmenlere normal ek dersin yaklaşık iki katı ücret
ödenmektedir. Bunun yanında öğretmenlere ekstra hizmet puanı verilmektedir (Çetin ve Ünsal,
2016).Ekstra hizmet puanının verilmesi uygulamasının merkezi sınavların öğretmenlere özlük
bakımından da katlı sağladığı söylenebilir.
Bu araştırmada öğretmenler merkezi sınavlarla motive olduklarını ve öğrencilerin sınav
başarıları için dayanışma içinde hareket ettiklerini belirtmişlerdir. Marshall (2003)yaptığı
çalışmada araştırma bulgularına benzer şekilde merkezi sınavların öğretmenler arasındaki
koordinasyonu ve işbirliğini geliştirdiğini öne sürmektedir. Öğretmenlerin motive olmalarının
sebebi öğrencilerin sınavdan dolayı derse ilgi göstermesinden kaynaklanabilir. Öğretmenlerin
dayanışma içinde olmasının nedeni, iş yükünü paylaşmadan ya da okul yönetimin tutumundan
kaynaklanabileceği gibi, okulların sınav başarısının karşılaştırılması sonucunda çalıştığı okulu
popüler hale getirme çabası olabilir.
Merkezi sınavların kişisel ve mesleki gelişime katkısı da sınava endeksli olarak
gerçekleştiği sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin alandaki değişiklikleri ve yenilikleri sınav
doğrultusunda takip ettikleri görülmüştür. Öğretmenin sınava dayalı olarak bilgi seviyesini ve
pratik soru çözme becerisini artırması merkezi sınavların öğretmenlerin mesleki gelişimi adına
diğer etkileridir. Araştırmada öğretmenin merkezi sınavlarda öğrencisinin başarı durumuna göre
öz değerlendirme yapması, kendini güncellemesi ve hazırbulunuşluğunu artırması,
öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerine merkezi sınavların etkisinin göstergesi olarak
düşünülebilir. Stecher (2002), yaptığı çalışmasında araştırmanın bu sonucunu destekler biçimde
merkezi sınavların öğretmenlerin mesleki gelişimlere katkı sunan unsurlar arasına yer aldığını
belirtmektedir. Öğretmenlik mesleğinin üç temel bileşeni genel kültür, özel alan bilgisi ve
pedagojik formasyondur (Başkan, 2001; Çelikten, Şanal ve Yeni, 2005; Seferoğlu, 2004).
Öğretmenlerin sadece sınav endeksli alandaki değişiklikleri takip etmesi öğretmenlerin genel
Merkezi Sınavların Öğretmenler Üzerinde Sosyal, Psikolojik Etkisi ve Öğretim Programı Uygulamalarına Yansıması
317
e-ISSN: 2536-4758
http://www.efdergi.hacettepe.edu.tr/
kültür ve pedagojik formasyon boyutlarını geliştirmeyi ihmal etmesi (Başkan, 2001) anlamına
gelir. Bu durum ise öğretmenlerin, mesleği profesyonelce yerine getirememesine neden olabilir.
Merkezi sınavların öğretmenlerin öğrenme-öğretme sürecine olumsuz etkisinin olduğu
sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler dersin amacını ve içeriğini sınav odaklı hale getirdiklerini,
derslerde anlatım, test çözme (soru-cevap) gibi daha çok sınava yönelik yöntem ve teknikleri
kullandıklarını belirtmişlerdir. Literatürde de yapılan araştırmalarda öğretmenlerin öğretim
programlarını belirtilen içerik yerine sınavların içeriğini öğretme eğiliminde oldukları
vurgulanmaktadır (Etsey, 1997; Johnson, 2007). Başka bir deyişle, öğretmenler sınavın
kendisini öğretme eğilimindedir (Stecher, 2002). Çağdaş eğitim anlayışına göre öğretmenin
görevini yerine getirmesi öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve sosyal yönlerini geliştirecek yöntem
ve teknikleri uygulamaya koymasıyla mümkündür (Çiltaş ve Akıllı 2011). Ancak bu araştırma
ve literatürde yapılan diğer araştırmalar (Aydın ve Çakıroğlu, 2010; Bardak ve
Karamustafaoğlu, 2016; Çetin, 2017; Geçer ve Özel, 2012; Kırıkkaya, 2006; Kurtuluş ve
Çavdar, 2011; Özden, 2010) öğretmenlerin daha çok anlatım yöntemini ve test tekniğini
kullanmasının nedeni merkezi sınavlar olabileceği sonucuna ulaşmıştır. Yıldırım (2011) yapığı
çalışmasında merkezi sınavlarda çoktan seçmeli sorular sorulduğundan öğretmenler;
araştırmaya, sorgulamaya, yaratıcı ve eleştirel düşünmeye dönük öğrenme ve öğretme
süreçlerini ihmal ederek ve daha çok sınav odaklı konulara, soru çözme, hız ve test becerilerini
geliştirme gibi teknik boyutlara yönelebildiklerini açıklamaktadır. Bu durum mevcut öğretim
programının dayandığı yapılandırmacı yaklaşımla bağdaşmamaktadır. Aynı zamanda bu durum
okullarda geleneksel eğitim anlayışının devam ettiğinin ve okulların dershaneleştiğinin bir
göstergesi olabilir. Bu araştırma sonucuna göre öğretmenler sınava hazırlık olsun diye ölçme ve
değerlendirme etkinliklerini çoktan seçmeli testlerle gerçekleştirmişlerdir. Öğretmenlerin çoktan
seçmeli testleri tercih etme ve nedeni literatürde yapılan çalışmalarla benzerlik göstermektedir
(Anlı ve Acar, 2008; Aydın ve Çakıroğlu, 2010; Bozpolat ve Koç Deniz, 2016; Cansız Aktaş ve
Baki, 2013; Çetin, 2017; Demircioğlu ve Demircioğlu, 2009; Geçer ve Özel, 2012; Gelbal ve
Kellecioğlu, 2007). Bu çalışmanın sonucunda McMillan, Myran, ve Workman’ın (1999)
belirttiği gibi merkezi sınavların öğretmenlerin öğretim ve değerlendirme uygulamalarını
önemli ölçüde etkilediği söylenebilir.
Araştırma sonuçlarına göre öğretmenler merkezi sınavlar yüzünden üzerlerinde baskı
hissetmektedirler. Minarechová (2012) ve Buyruk (2014) yaptığı çalışmada bu araştırma
sonuçlarına benzer şekilde merkezi sınavlardan dolayı öğretmenlerin büyük baskı ve stres
altında olduklarını belirtmektedir. Bu araştırma sonuçlarına göre öğretmenler üzerindeki baskıya
veli ve idarenin öğrencilerden sınav başarısı beklentileri neden olmaktadır. Aynı zamanda
öğrencilerin kendilerinin sınav başarı beklentisi de öğretmenler üzerinde baskı oluşturmaktadır.
Öğrenci ve velinin üzerinde olan sınav gerginliği öğretmene yansıdığından, öğretmenlerin
başarısızlık yaşama kaygısından öğretmenler stresli ve gergin olabilmektedir. Fitzgerald(2015)
yaptığı çalışmasında öğrenciler merkezi sınavlardan düşük puanlar aldıklarında öğretmenler
etkili öğretmen mi değil mi diye sorgulamaya başlandığını belirtmiştir. Bu araştırmada da
benzer şekilde öğretmenler “etkili öğretmen değil miyim?” endişesi taşıdıklarını ifade
etmişlerdir. Bu araştırmada merkezi sınavların öğretmenler arası ayrımcılık ve rekabete yol
açtığı sonucuna ulaşılmıştır. Dershane öğretmeninin toplumdaki olumlu algısının yüksek olması
(Beyaztaş, Kaptı ve Gelbal, 2013; Şirin, 2000; Yılmaz ve Altınkurt, 2011), yöneticiler, veliler
ve öğrenciler üzerinde dershaneden gelen öğretmenlerin öğrencileri daha iyi sınava hazırlar
düşüncesi oluşturmasına neden olmuş olabilir. Toplum ve üst idarecilerin baskısından dolayı
okul yöneticileri dershane tecrübesi olan öğretmenlere bazı ayrıcalıklar tanırken, diğer
öğretmenlere bu ayrıcalığı tanımamış olabilir. Ayrıca bu araştırmanın merkezi sınavların
öğretmenler arası rekabete yol açtığı sonucunu Çalışkan’ın (2011) yaptığı araştırmanın sonucu
desteklemektedir. Öğretmenlerin performans değerlendirmelerinde merkezi sınavların
kullanılması (Spann ve Kaufman, 2015; Buyruk, 2014), öğrencilerin merkezi sınavlardaki başarı
318
Abdullah Çetin, Serkan Ünsal
e-ISSN: 2536-4758
http://www.efdergi.hacettepe.edu.tr/
durumlarının öğretmene doğrudan yansıması, okulların merkezi sınav sonuçlarını karşılaştırarak
ön plana çıkma çabası, velilerin merkezi sınav sonuçlarına göre okul ve öğretmen tercihinde
bulunması (Buyruk,2014) bu araştırmada belirlenen merkezi sınavların rekabet, öğretmenler
üzerinde baskı, ayırımcılık, gerginlik gibi olumsuz etkilerinin nedeni olabilir.
Araştırmada öğretmenler merkezi sınavların kişisel ve mesleki gelişimlerini olumsuz
etkilediğini ifade etmiştir. Buna neden olarak öğretmenlerin sosyalleşmesini engellediğine ve
merkezi sınavların öğretmenleri robotlaştırdığına vurgu yapmışlardır. Yine bu araştırmada
merkezi sınavların öğretmenlerin iş yükünü artırdığı, daha çok çalışmasına neden olduğu
sonucuna ulaşılmıştır. İş yükü fazla olan öğretmenler kişisel ve mesleki gelişimlerini
gerçekleştirmek için gerekli zaman ve imkânı bulamayabilir. Çetin (2017) yaptığı çalışmada bu
araştırmanın sonucunu destekler biçimde öğretmenlerin bilim, kültür ve sanat etkinliklerine
katılmadıkları sonucuna ulaşmıştır. Araştırma sonuçlarına göre aşağıdaki öneriler getirilmiştir.
1-Merkezi sınavların öğretmenin imajını belirleyen faktörler arasından çıkartılarak
öğretmenlerin imajını artırıcı önlemler alınmalıdır. Bu önlemler öğretmende kariyer sistemi
getirme gibi önlemler olabilir.
2-Merkezi sınavların öğrenme-öğretme sürecine olumsuz etkisini ortadan kaldırmak için,
öğretmenlerin uygulamalarına dönük performans değerlendirilmesi yapılmalıdır.
3-Merkezi sınav soruları ezber bilgiden çok uygulamaya dönük, öğrencilerin düşünme
becerilerini destekleyen, öğrenme-öğretme sürecinde öğrencinin aktif olmasını gerektirecek
sorulardan seçilmelidir.
4-Öğretmenlere MEB’in amacı, öğrenme-öğretme sürecinde kullanılan yöntem-teknik,
ölçme ve değerlendirme, kullanılan materyaller hakkında bilgilendirme çalışmalarına etkin bir
şekilde devam edilmelidir.
5-Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimi sadece sınavlara dönük değil de genel kültür
ve pedagojik formasyon konularında da gelişimlerini sağlayacak önlemler alınabilir.
6-Öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda okul öncesinden itibaren kariyer
planlamasının yapılması, merkezi sınavların veli ve öğrenciler için öneminin azalmasını
sağlanabilir. Bu durum ise veli ve öğrenci kaynaklı merkezi sınavların öğretmenler üzerinde
oluşturduğu baskıyı azaltabilir.
Dostları ilə paylaş: |