70
1973-1990 yılları arasında Şili’de hakim olan rejim askeri diktatörlük idi.(örn.,
Şili’de general Pinochet’in askeri cuntası)
330
Yönetimde askerlerin
bulunduğu
diktatörlüklerde her hangi bir sivil denetim yok. Askeri yönetim ve asker kurumlar
ise çoğu zaman askeri nitelikten uzak işlevleri yerine getirmektedirler. Eğer yönetim
bir diktatörün kişisel yönetimiyse, bu zaman o, topyekun bir denetim gerçekleştirmek
amacıyla kendi adamlarını önemli kurumların başına getirir, yönetimi elinde tutmak
için orduyu kullanır.
Tek partili diktatörlüklerde durum bir kadar farklıdır.
Burada ordu partinin
hedeflerine ulaşmasında bir araç rolünü oynar: Subaylar parti üyeleri olmalı ve
propaganda işlevlerini yerine getirirler. Parti örgütlenmesi askeri hiyerarşi ile
eşgüdümlüdür.
331
Teokratik – ruhban sınıfına ve dine dayalı rejimlerdir. Buna İran’ı örnek
gösterebiliriz (1990’lı yılların ortalarından itibaren tolumda liberalleşme eğilimi
görülmüştür)
Oligarşi – iktidar korporatif zümrelere aittir.
Lidere dayalı (tek kişinin iktidarı), karizmatik liderin otoritesine dayalı rejim
(Azerbaycan’da Haydar Aliyev, Gürcistan’da E. Şevardnadze vs.) Burada halkın
rejimi desteklemesi söz konusu olabilir. Genelde ülkeye karşı dış güçlerin saldırı
tehlikesi, ulusal bütünlüyü ihlal edilmesi endişesi vs. söz konusu rejim için altyapı
oluşturur. Bu rejimlerde liderler halkın desteğini almak için genelde milletçi
söylemlerde bulunur, bağımsızlık veya modernizasyon ideolojisini kullanır.
Son yıllarda geçiş dönemiyle ilgili araştırmalar yapan bilim adamları
tarafından geliştirilmiş bazı terimler bilim adamları tarafından tanımlanan rejim
türleri “demokrasi” sözcüğünü ihtiva etmesine rağmen, içinde bazı demokratik
kurumları barındıran birer otokrasidir. Demokratura, diktablnada, delegatif
330
Автономов, А.С., http://www.legislature.ru/books/ontolog/part4.html
331
Geçiş demokrasilerinde ordu-sivil ilişkileri ile ilgili bkz:
Huntington, S. P., “Reforming Civil-
Military Relations”, In
Civil-Military Relations and Democracy, (Edited by Lary Diamond, and
Marc Plattner), Baltimore, MD: John Hopkins University Press, 1996, pp. 3-11, Makalenin Rusça
tercümesi: Хантингтон, С. П., «Вооруженные силы и демократия. Реформирование военно-
гражданских
отношений»,
Век
ХХ
и
мир
(электронный
журнал). 2001,
http://old.russ.ru/ist_sovr/99-04-29/hantin.htm
71
demokrasi, elektoral demokrasi, gayri-liberal demokrasi vs.
kavramlar konusundaki
tartışmalara ileri bölümlerde değineceğiz.
332
Otoriter rejimler arasında askeri rejimleri de ayırabiliriz. Bu rejimin özelliği
yönetim başına tamamen askerlerin geçmesidir. Burada da devrimci askeri rejimlerle
darbeci askeri rejimleri birbirinden ayırabiliriz. Bu rejimlerin hedefleri birbirinden
tamamen farklıdır. Devrimci askeri rejimler ilerici yeniden yapılanmağa, ulusal
kalkınmaya, sosyal adalete vs. eğilimlidir (örneğin Peru’da 1968–1980 yılları
devrimci askeri rejim). Devrimci askeri rejimlerin kullandıkları metodlar otoriter
liberal rejimlerin kullandıkları metodlarla benzerlik oluşturur. Örneğin, 1974–1976
yılları arasında Portekiz’deki devrimci askeri rejim faşizmden demokrasiye geçmeği
hedeflemiş ve bu hedefe ulaşılmıştır.
333
Otoriterizmin her bir türünde devlet yönetimi halk tarafından şekillenmez ve
denetlenmez. Temsili organların olmasına rağmen, bu organların
hiçbirisi toplumun
yaşamında reel rol oynamaz. Parlamento, liderin veya belli bir grubun (cunta,
oligarşi) tarafından yönetilen yönetici elitin hazırladığı kalıp düzenlemeleri üretir.
334
Çoğu zaman otoriter rejimler reformların yapılması, devletin, onun birlik ve
bütünlüğünün güçlendirilmesi, ayrımcılığa karşı koymak, ekonomik çöküşü önlemek
amacıyla kurulur. Bazen ulusal düşünce ve bilinç gergin ekonomik ve siyasi
krizlerden kurtulmayı askerde görüyor. Nitekim bu tür diktatörlükler bazı ülkelerde
sosyal ve ekonomik açıdan verimli olmuştur. Askeri yönetim
iktidara geçince hukuk
sisteminde de düzenlemelere gidilir: geçici yasal düzenlemeler yapılır, anayasa
yürürlükten kalkar, yeni siyasi kurumlar oluşturulur, yargı sisteminde yeniden
yapılanmaya gidilir (olağanüstü yetkilere haiz mahkemeler kurulur, askeri
mahkemelerin rolü artırılır vs.), yürütmenin “dikey” iktidarı güçlendirilir.
335
Yönetimin, çoğu zaman toplumun bu veya diğer kesimlerinin ekonomik,
etnik, coğrafi,
geleneksel, dini vs. özelikleri dikkate almadan kabul ettiği kararlar
332
Bu kavramlarla ilgili bkz: О'Доннелл Г., «Делегативная демократия»,
Пределов власти,
http://old.russ.ru/antolog/predely/2-3/dem01.htm, O'Donnel, G., “Delegative Democracy”,
Journal
of Democracy, Vol. 5, No: 1, 1994, p. 55-69. O'Donnel, G., “Delegative Democracy?”,
East-South
System Transformations Working Paper, No: 21. Шмиттер
Ф.
К.,
http://old.russ.ru/antolog/predely/1/dem2-2.htm. Саква Р., «Режимная система и гражданское
общество в России», № 1, 1997, с. 61-82.
333
Автономов, А.С., http://www.legislature.ru/books/ontolog/part4.html
334
Венгеров, А.Б., 2000, с. 77.
335
Венгеров, А.Б., 2000, с. 77.
72
isteksiz şekilde yerine getirilir. Kişilerin “ana hat”tan sapması durumunda müeyyide
uygulanır. Şiddet kullanımı otoriter rejimler için karakteristiktir. Buna göre de bu tür
siyasi rejimler askeri ve polis desteği olmadan varlığını sürdüremez. Bu rejimlerin
hakim olduğu ülkelerde yargı yardımcı bir organ gibi kullanılır.
Nitekim kişilere
ilişkin yargı dışı müeyyideler uygulanır.
336
3.5. Otoriterizm ve Meşruiyet
Otoriter yönetim genelde, halkın nezdinde hasımlarını mahvetmek ve
korkutmakla değil, daha ılımlı araçlarla yönetir. Binyıllar boyunca onlar başlıca
olarak meşruiyeti geleneksel ve karizmatik yöntemlere dayandırmıştır. 20. yüzyılda
meşrutiyet için milliyetçi ideoloji ve iktidarın denetiminde olan sözde seçimler geniş
şekilde kullanılıyor. Asya, Afrika ve Merkezi Amerikanın otoriter rejimlerinin
ekseriyeti kendilerine ulusal özgürlük ve var oluş gereksinimiyle hak
kazandırmışlar.
337
Diğer taraftan zamanımızda iktidarı otoriter rejimler, halk tarafından “takdis”
edildiklerini, en azından şekil bakımından halkın desteğine sahip olduklarını
göstermek için genellikle referandum ve plebisit gibi yollara başvurmaktadırlar. Bu
halkoylamalarının bazen yüzde 90’ı aşan bir oranda “resmi”
sonuçlar vermesi,
oylamanın dürüstlüğü ve serbestliği konusunda haklı şüphelere yol açar.
338
Aynı şeyi seçimler konusunda da söyleyebiliriz rejimlerde olduğu gibi,
otoriter rejimler de seçimler göstermelik olup, rejimin meşrulu olduğunu sunmak ve
halk desteği görünümünü oluşturmağa hedeflenmiş propagandadan başka bir şey
değildir. Bu seçimlerin başka bir amacı da, yönetimin, “tencerenin kapağını açarak”
birikmiş “buharı dışarı atmak”, böylece sosyal gerginliği düşürmek, “dozajlı”
336
Венгеров А.Б. Теория государства и права:
Учебник для юридических вузов.
3-е изд. – Москва, Юриспруденция, 2000, с. 77-78.
337
Пугачев, В.П., Соловьев А.И.,
Введение в политологию 2000, www.i-u.ru/biblio/archive/
pugachev_politolog/polit11.aspx
338
Kapani, M.,
2001, s. 85.