Microsoft Word Brown, Dan Da Vinci Sifresi doc



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə70/116
tarix10.11.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#9412
1   ...   66   67   68   69   70   71   72   73   ...   116

Notre Dame'ın Kambur’u ve Mozart'ın  Sihirli Flüt'ü Mason sembolleri ve Kâse sırlarıyla 
doluydu. 
Langdon, "Bir kez Kutsal Kâse'yi aramaya başladın mı," dedi. "Her yerde onu görürsün. 
Resimlerde. Müzikte. Kitaplarda. Hatta çizgi filmlerde, çocuk parklarında ve sevilen 
filmlerde." 
Langdon, Mickey Mouse saatini kaldırarak, Walt Disney'in yaptığı  işte hayatı boyunca 
Kâse hikâyesini gelecek nesillere aktarmaya çalıştığını söyledi. Disney yaşadığı müddetçe, 
'modern zamanın Leonardo da Vinci’si' diye övülmüştü. Her iki adam da yaşadıkları zamanın 
ötesinde, yetenekli birer sanatçı, gizli cemiyet üyeleri ve en önemlisi şakacı insanlardı. 
Leonardo gibi Walt Disney de sanatına gizli mesajlar ve semboller yerleştirmeye bayılırdı. 
Eğitimli bir simgebilimci, eski Disney filmi seyrederken bir kinaye ve mecaz yağmuruna 
tutulduğunu hissederdi. 
Disney'in çoğu gizli mesajı din, pagan mitleri ve eziyet gören tanrıça hikayeleriyle ilgili 
olurdu. Disney'in Sinderella,  Uyuyan Güzel ve Pamuk Prenses gibi masalları yeniden ele 
alması bir tesadüf değildi -hepsi de bir kutsal dişinin hapsedilmesini anlatıyordu. Ayrıca 
Pamuk Prenses’teki zehirli elmanın -zehirli elmadan ısırık alan prensesin kendinden geçmesi- 
Havva'nın Cennet Bahçesi'nden kovulmasına açık bir gönderme olduğunu anlamak pek de zor 
değildi.  Uyuyan Güzel'deki Prenses Aurora ise -şifreli ismi "Gül" idi ve onu kötü cadıdan 
korumak için ormanın derinliklerinde saklanıyordu- çocuklar için yazılmış bir Kâse 
hikayesiydi. 
Disney'in şirket imajına karşın, çalışanlarının eğlenceli bir yanı vardı ve sanatçılar Disney 
ürünlerine gizli semboller karıştırmaya bayılırlardı. Langdon öğrencilerinden birinin Aslan 
Kral DVD'sini sınıfa getirdiği günü unutamıyordu. Öğrenci filmi bir sahnesinde 
dondurduğunda, Simba'nın başının üstünde uçuşan toz taneciklerinin belirgin bir şekilde 
SEKS kelimesini oluşturduğu görülüyordu. Langdon bunun pagan cinselliğine yapılan bir 
gönderme olmak yerine, çizgi film sanatçısının çocukça şakası olduğunu düşünse de, 
Disney'in sembolizm anlayışını küçümsememek gerektiğini öğrenmişti.  Küçük 
Denizkızı'ndaki dini semboller tanrıça ile öylesine özdeşleşiyordu ki, tesadüf olması mümkün 
değildi. 
Langdon,  Küçük Denizkızı'nı ilk gördüğünde, Ariel'in denizin altındaki evindeki resmin, 
on yedinci yüzyıl sanatçılarından George de la Tour'un Tövbekar Magdalalı -yasaklı 
Magdalalı Meryem'e hürmeten yapılmış ünlü bir tablo- tablosunun aynısı olduğunu ve tüm 
dekorun doksan dakika boyunca açıkça  İsis'in, Havva'nın, balık tanrıça Pisces'ın ve tekrar 
tekrar Magdalalı Meryem'in kutsallığına sembolik göndermeler yaptığını fark edince nefesi 
kesilmişti. Küçük Denizkızı'na verilen Ariel isminin, kutsal dişiyle güçlü bağları vardı ve İşaya 
Kitabı'ndaki "kuşatma altında! Kutsal Şehir" ile aynı anlamdaydı. Ve elbette Küçük 
Denizkızı'nın dalgalanan kızıl saçları bir tesadüf değildi. 
Koridordan koltuk değneklerinin sesleri duyulan Teabing, alışılmadık biçimde canlı 
adımlarla yürüyordu. Çalışma odasına giren ev sahibinin yüzü sertti. 
Soğuk bir sesle, "Açıklama yapsan iyi olur Robert," dedi. "Bana karşı dürüst 
davranmadın." 


62 
 
Soğukkanlılığını bozmamaya çalışan Langdon, "Leigh, suçu benim üstüme atıyorlar," 
dedi. "Beni tanırsın. Kimseyi öldüremem.
Teabing'in sesi yumuşamamıştı. "Robert, Tanrı  aşkına, seni televizyonda gösteriyorlar. 
Yetkililerin seni aradığını biliyor muydun?" 
"Evet." 
"O zaman güvenimi suistimal ettin. Buraya gelerek beni tehlikeye atmana ve evimde 
saklanabilmek için Kâse hakkında sorular sormana şaşırıyorum." 
"Ben kimseyi öldürmedim." 
"Jacques Sauniére öldü ve polis senin yaptığını söylüyor." Teabing üzgün görünüyordu. 
"Sanata o kadar katkıda bulunan biriydi ki..." 
"Efendim?" Uşak çalışma odasının kapısında, Teabing'in arkasında ellerini kavuşturmuş 
bir halde duruyordu. "Onlara yolu göstereyim mi?" 
"Ben yaparım." Teabing topallayarak çalışma odasında yürüdü, cam kapıların kilidini açtı 
ve arka bahçeye giden yolu gösterdi. "Lütfen arabanıza binip, burayı terk edin." 
Sophie yerinden kıpırdamadı. "Elimizde clef de voûte hakkında bilgi var. Tarikatın kilit 
taşı.
Birkaç saniye ona bakan Teabing alaycı bir tavır takındı. "Ümitsiz bir hile Robert, onu ne 
kadar aradığımı biliyor." 
Langdon, "Söyledikleri gerçek," dedi. "Bu gece buraya gelişimizin nedeni, seninle kilit 
taşını konuşmaya geldik." 
Uşak müdahale etti. "Burayı terk edin yoksa yetkililere haber vereceğim." 
Langdon, "Leigh," diye fısıldadı. "Yerini biliyoruz."  
Teabing'in sert tutumu bozuluyor gibiydi. 
Rémy odanın ortasına doğru sert adımlarla yürüdü. "Hemen gidin! Yoksa zor 
kullanmak..." 
Arkasını dönüp, lafı uşağının ağzına tıkayan Teabing, "Rémy!"dedi. "Bize biraz izin ver." 
Uşağın ağzı açık kalmıştı. "Efendim? Karşı çıkmak zorundayım. Bu insanlar..." 
"Bu konuyla ben ilgileneceğim." Teabing koridoru gösteriyordu 
Şok etkisi altındaki birkaç saniyenin ardından Rémy, başını öne eğerek azarlanmış bir 
köpek gibi dışarı çıktı. 
Açık kapılardan gelen serin akşam rüzgârında Teabing, yüzündeki tedbirli ifadeyle Sophie 
ile Langdon'a döndü. "Böylesi daha iyi. Kilit taşı hakkında ne biliyorsunuz?" 
 
Teabing'in çalışma odasının dışındaki sık taflanların arasında saklanan Silas silahına 
sarılmış, cam kapıdan içeri bakıyordu. Birkaç dakika önce evin etrafında dolaşırken, Langdon 
ile kadını geniş çalışma odasında konuşurlarken görmüştü. O harekete geçemeden, koltuk 
değnekli bir adam içeri girip, Langdon'a bağırmaya başlamış, kapılan iterek açmış ve 
misafirlerinden gitmelerini istemişti.  Sonra kadın kilit taşından bahsetmiş ve her şey 
değişmişti. Bağırtılar fısıltılara dönüşmüştü. Tutumlar yumuşamıştı. Ve cam kapılar çabucak 
kapanmıştı. 
Şimdi taflanların arasına saklanan Silas, camdan içeri bakıyordu. Kilit taşı evin içinde bir 
yerlerde. Silas bunu hissedebiliyordu. 
Konuşulanları duymaya can atarken, karanlığın içinde cama biraz daha yaklaştı. Onlara 
beş dakika süre tanıyabilirdi. Kilit taşının yen açıklamazlarsa, içeri girip onlara zorla 
söyletecekti. 
 
Çalışma odasındaki Langdon, ev sahibinin şaşkınlığını hissediyordu. 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   66   67   68   69   70   71   72   73   ...   116




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə