332
RUSYA FEDERASYONU’NUN HAZAR’DAKĐ DOĞALGAZ POLĐTĐKASI VE BÖLGE
DEVLETLERĐ AÇISINDAN ORTAYA ÇIKAN SONUÇLAR
Evrim EKEN
The School of International Relations,
Department of Theory and History of International Relations,
St. Petersburg State University
St. Petersburg / RUSSIA
RUSSIA’S GAS POLICY IN CASPIAN REGION AND THE CONSEQUENCES FOR THE REGIONAL STATES
ABSTRACT
This paper examines how the natural gas in the Caspian region
1
has become an instrument which maintains Russia to
return to the geopolitical competition and what the other powers’ responses are to this situation. After the collapse of the
USSR, the West was more effective in oil policy than gas policy that Caspian states could not success to get out of the Russian
sphere of influence. Alternative projects for exporting the region’s gas to the other markets, either are realized slowly or for a
long time there was no serious action in order to realize them. Russia has taken the region’s gas under its control by long-term
agreements in gas sphere. These agreements were occurred the suitable conditions for Russia to develop closer relations with
regional states in the field of economy, policy and security. On the other hand, Russia’s effective energy diplomacy in Europe
was resulted in Europe’s increasing dependency on Russia in gas sphere. As a result, Europe became more active to find
alternative resources. Instead of some financial and security problems Caspian gas is one of these alternatives that the EU
decided to support some projects like Nabucco. In this study, the interests and roles of the regional powers like Turkey, Iran,
China and India, and global powers like the EU and the USA will also be taken into account. The efforts of so-called powers
for realizing their interests and the reasons that cause failures while realizing the projects will be analyzed.
Enerji kaynakları, gelişmiş ve gelişmekte olan
ekonomilerin temel gereksinimlerinden biridir. Bu
kaynakların her ülkede bulunmayışı ise tüketici
ülkeleri üretici ülkelere bağımlı kılmaktadır. Söz
konusu bağımlılıktan kurtulma ihtiyacı ve bu kay-
nakların bir gün tükeneceği gerçeği birçok ülkeyi
alternatif enerji kaynakları arayışına itmiştir. An-
cak ortaya konan projeler, maliyetlerinin yüksek-
liği ve üretici ülke lobilerinin baskıları nedeniyle
sınırlı düzeyde hayata geçirilebilmektedir. Dola-
yısıyla, üretici ülkelerin tüketici ülkeler karşısın-
daki avantajlı konumu devam etmekte, hatta kay-
nakların hızla tükenmesine karşılık hızla artan
enerji ihtiyacı, ihracatçı ülkeleri daha da avantajlı
kılmaktadır.
Mevcut fosil kaynakları içinde doğalgaz çev-
resel avantajları ve ucuzluğu nedeniyle, son yıllar-
da daha fazla tercih edilir hale gelmiştir. Peki,
bahsedilen “avantajlı konumdan” kastedilen nedir
ve her üretici ülke eşit derecede avantajlı konuma
sahip midir? Sahip oldukları doğalgaz kaynakları-
nın (tahmini ve ispatlanmış) miktarına ilişkin fark-
lı rakamlar ileri sürülmekle beraber, önemli mik-
tarda fosil enerji kaynaklarının bulunduğu Hazar
ülkeleri açısından durum nedir? Bu çalışmada, çok
temelde Hazar ülkeleri açısından Rusya’nın izledi-
ği politikaların ne gibi sonuçlar doğurduğu ve böl-
gesel ve küresel düzeyde ne gibi karşı politikaların
üretildiği ortaya konulmaya çalışılacaktır.
1
In this study even it is not a littoral state, Uzbekistan will be
analyzed together with the other littoral States because of its
large gas resources and strong dimensions with the region.
Doğalgaz üreticisi ülkelerin avantajlı konu-
mundan kastettiğimiz, sadece, tüketici ülkeler ile
olan enerji alışverişindeki, fiyatların belirlemesi ve
ulaştırılacak doğalgazın miktarı gibi ekonomik ve
teknik meselelerdeki avantajlı konumları değildir.
Zaten enerji alışverişini sadece ekonomik çıkarla-
rın sağlanmaya çalışıldığı bir zemin olarak gör-
mek de mümkün değildir. Özellikle yakın dönem
uluslararası ilişkiler tarihi, enerji alışverişi içinde
olan ülkeler arasındaki politik ilişkilerin ve bu
ülkelerin çatışan ya da uzlaşan politik, askeri, stra-
tejik çıkarlarının yapılan enerji anlaşmaları veya
enerji konularında ortaya çıkan krizler üzerinde
etkili olduğunu gösteren onlarca örnekle doludur.
Bu durum bize, enerjinin çoğu kez politik çıkar-
ların sağlandığı bir araç olduğunu söyleme olana-
ğını vermektedir.
Aynı durum rekabet içindeki üretici ülkeler
için de geçerlidir. Yani, üretici ülkeler arasındaki
enerji ilişkilerinde de politik çıkarlar kimi zaman
ekonomik çıkarların önüne geçmektedir. Rusya
ve Hazar ülkeleri arasındaki enerji ilişkileri ise
bunun tipik bir örneğidir. Diğer taraftan, özellikle
doğalgaz açısından Rusya’ya bağımlı olan AB ül-
keleri ve Türkiye açısından da Rusya’nın Hazar’-
da izlediği politikalar önemli sonuçlar doğurmak-
tadır. Dolayısıyla, üretici ülkeler arasında olduğu
kadar, bazı tüketici ülkeler ile bazı üretici ülkeler
arasında da geçiş yollarının belirlenmesi, var olan
projelerde bu ülke şirketlerinin yer almasının sağ-
lanması gibi konularda bir rekabet yaşandığı ve bu
II International Congress
333
rekabetin özellikle finansal faktörlerin etkisi altın-
da tüketici ülkeleri avantajlı konuma taşıma olası
olduğu ileri sürülebilir.
Ancak, bu olasılığın gerçekleşmesi, söz konu-
su tüketici ülkelerin ne kadar ciddi düzeyde bu
rekabete dâhil olmak istedikleri ile ilgili bir du-
rumdur. Aşağıda detaylı olarak ele alacağımız
üzere, özellikle AB ve ABD’nin Hazar’daki do-
ğalgazın diğer pazarlara, Rusya’ya alternatif yol-
lardan taşınmasını sağlayacak projelere olan katı-
lımları bu ülkelerin bu rekabete dâhil olmak konu-
sunda ne kadar istekli olduklarını göstermesi açı-
sından önemlidir. Bununla beraber bu ülkelerin
tek taraflı olarak ortaya koydukları iradenin alter-
natif yollar yaratılması için yeterli olmadığının;
Rusya’nın engelleyici politikaları, düşünülen alter-
natiflerin yüksek maliyetleri, bölgedeki istikrarsız
politik ve ekonomik yapı gibi nedenlerin de alter-
natifler yaratılması önünde engel teşkil ettiğinin
altı çizilmelidir.
Rusya’nın bölgede izlediği politikalar hangi
temel hedeflere sahiptir? Bu hedefleri gerçekleş-
tirmek için ne gibi adımlar atılmıştır? Bölge dev-
letlerinin bu politikalar karşısındaki tutumu ne
olmuştur? Rusya’nın izlediği politikalar, bu bölge-
deki kaynaklara ulaşarak yeni enerji alternatifleri
yaratmaya çalışan diğer devletler için (AB, Tür-
kiye vb.) ne gibi sonuçlar doğurmaktadır?
(Hazar Doğalgaz Hatları)
1. RUSYA FEDERASYONU’NUN
HAZAR’DA ĐZLEDĐĞĐ DOĞALGAZ
POLĐTĐKASININ TEMEL ESASLARI,
HEDEFLERĐ VE TEMEL PROBLEMLER
Rusya’nın ispatlanmış doğalgaz rezervleri
açısından dünyada ilk sırada yer almaktadır.
Uluslararası enerji kuruluşlarının ve bazı enerji
şirketlerine göre Rusya Federasyonu dünyadaki
ispatlanmış doğalgaz kaynaklarının %27’sine
sahiptir. Mevcut üretimin aynı oranda devam et-
mesi durumunda da bu kaynakların 80 yıl yete-
ceği hesaplanmıştır.
1
Rusya Federasyonu Enerji
Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalara göre ise, ülke
dünyadaki ispatlanmış doğalgaz kaynaklarının %
35’ine sahiptir.
2
Zengin doğalgaz kaynakları ile
Đran (%15) ve Katar (%14) Rusya’yı takip et-
mektedir. Görüldüğü üzere, dünya doğalgazının
yaklaşık 2/3’ü Asya’da ve dış yatırıma ihtiyaç
duyan ülkelerde bulunmaktadır.
1
BP, Quentifying Energy BP Statistical Review of
World Energy, London, Haziran 2006, s. 22.
2
Konstantin Simonov, Energetiçeskaya Sverhderjava,
Moskova, Algoritm, 2006, s. 6.
Dostları ilə paylaş: |