II International Congress
325
Hazar Denizi'nin benzersiz ekosisteminin uğradığı
ve şimdiden geri dönüşsüz hale gelen yıkım konu-
sunda genellikle sessiz kalmaktadırlar. Bununla
birlikte bölge ölçeğinde sürdürülebilir kalkınma
olgusunun dikkate alınması yönünde zaten yetersiz
olan ulusal NGO'larının gayretleri de yeterli gö-
rünmemekte ve bölge devletlerindeki NGO giri-
şimlerinin engellerle karşılaştıkları belirtilmek-
tedir. Örneğin Kazakistan'ın dışında NGO'lar çevre
koruma konusunda büyük ölçüde etkisiz kalmış-
lardır. Bazı ülkelerde özellikle de Türkmenistan
hükümetinin uygulamaları etkin bir NGO oluşu-
munu engellemiştir. Ancak bu engellemelere rağ-
men Sovyetler sonrasında ortaya çıkan NGO'lar Orta
Asya Devletleri halklarında (UNDP katkıları ile)
çevre bilinci oluşturma yönünde önemli ilerlemeler
sağlamayı başarmışlardır (Biuouri, 2001: 24-28).
Hazar denizine kıyısı olan ülkelerin sürdürü-
lebilir kalkınma ve çevresel değerlere ilişkin yak-
laşımlarına baktığımızda belirleyici parametre
olarak kalkınmanın öne çıkarıldığını görmekteyiz.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana
önemli ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalan
Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan Hazar
Denizindeki zengin petrol ve doğal gaz kaynak-
larının ekonomik ve siyasi gücünün farkına var-
mışlar ve bu kaynakları dünya pazarlarına ihraç
ederek ekonomik kalkınma/gelişme gayreti içine
girmişlerdir.
Ekonomik kalkınmanın/gelişmenin öncelen-
mesi bölgede gelişmiş devletler destekli ÇUŞ’lerin
pek çok yatırımlar gerçekleştirmelerine yol aç-
mıştır. Örneğin, 1990'lardan itibaren 22 farklı
ülkeden gelen 40 kadar ÇUŞ Hazar bölgesinin
zengin kaynaklarına yönelik yaklaşık 60 milyar
Dolarlık yatırım gerçekleştirmiştir. Aşağıda bölge
ülkelerinde yatırımları 1 milyar doları geçen, biti-
rilmiş, yapılmakta olan ve planlanmakta olan
önemli petrol ve gaz projeleri Tablo 2'de sıralan-
mıştır.
Bölge ülkelerinde eski yönetim biçimi yerine
demokrasiye geçiş sürecinin yaşanması, buna pa-
ralel olarak ekonomik yapının piyasa ekonomisine
doğru yayılması, ekonomik kalkınmanın/ gelişme-
nin doğal kaynaklara bağlı olması ve gelir dağılı-
mında adaletsizliklerin bulunması gibi nedenler,
söz konusu ülkelerde çevre yönetimi konusunda
pek çok dezavantajı ortaya çıkarmaktadır. Öyle ki
bölgede düşünülen yatırımlar için çevresel etki
değerlendirme raporları (ÇED) hazırlanması ve
bölgede yatırım yapacak firmaların çevresel sigor-
ta yapmaları yeni yeni zorunlu kılınmaktadır
(www.eia.doe.gov, 2007). Azerbaycan ve Kaza-
kistan’da yeni geliştirilen projelerde/projelerin
çevre sigortasına sahip olması gerekmektedir
(www.parstimes.com, 2007).
Tablo 2. Hazar Denizi Kökenli Önemli Petrol ve Doğal Gaz
Yatırımları
Yatırımın
Adı
Orijin
Ülke
Son
Nokta
Hat
Boyu,
Km
Kapasite
Yatırım
Miktarı,
Milyar $
Bakü-Tiflis-
Ceyhan
Petrol Boru
Hattı
Azerbaycan
Türkiye
1.670
1 milyar
Varil / gün
2,9
Orta Asya
Petrol
Boru Hattı
Kazakistan
Pakistan
1.673
1 milyar
Varil/gün
2,5
Kazak-
Türkmen-
Đran Petrol
Boru Hattı
Kazakistan
Đran
1.496
1 milyar
Varil/gün
1,2
Hazar Petrol
Boru Hattı
Konsorsiyu
mu
Kazakistan
Novorosiisk
Rusya
1.593
11,34
milyar
Varil/gün
4,2
Bakü-
Erzurum
Doğalgaz
Azerbaycan
Türkiye
869
17,21
milyar
m3 / yıl
1
Orta Asya
Gaz
Türkmenistan Pakistan
1.800
99,70
milyar
m3 / yıl
4
Centgas Türkmenistan Pakistan
1.400
119,93
milyar
m3 / yıl
2
Çin Gaz Türkmenistan
Çin
6.695
128,5
milyar
m3 / yıl
10
Trans-Hazar Türkmenistan Türkiye
1.641
16,1
milyar
m3 / yıl
2
Kaynak: htto://www.treemedia.com/cfrlibrarv/librarv/
librarv.html. Caspian Sea Discourse Library (1999)
Gayri safi milli hâsılanın kişi başına yılda
ortalama 1900 doları geçmediği bölgede ekonomik
kalkınmanın/gelişmenin ne pahasına olursa olsun
sürdürülmek istenmesi Hazar Denizi ekolojisine
büyük zarar vermektedir. Bölgedeki endüstrilerin
hemen hemen tamamı atıklarını arıtma işlemine
tabii tutmamakta ve bunun sonucu kirlenmenin
kontrolü sağlanamamaktadır. Ancak belirtilmesi
gereken olumlu adımlar da son yıllarda atılmıştır.
Örneğin bir uluslararası konsorsiyum olan Tengiz-
chevroil (Önemli oranda Texaco ve Chevron tara-
fından kontrol edilmektedir) çok yakın geçmişte
çevreye verdiği zarardan ötürü 75 milyon dolar
para cezasına çarptırılmıştır. Diğer yandan Bakû-
Novorosiisk ve Bakû-Supsa hatlarından önemli
sızıntılar olduğu, ancak önlem almada pek de atik
davranılmadığı not edilmektedir (www.eia.doe.gov,
2007). Yatırımlar-çevre ilişkisi bağlamında ülkeler
bazında özel konularda ayrılsa da geneli için
şunlar söylenebilir; Azerbaycan için yatırımların
çevresel boyutlarının eksik ve atıkların standart-
larının belirtilmemiş olması, Iran için Hazar'a özgü
bir çevresel yasanın bulunmaması, uygulanacak
prosedürlerin yasalarda yer almaması ve standart-
ların geliştirilmemiş olması, Kazakistan için detay-
sız çevre değerlendirilmelerinin kabul edilebilir
olması ve demode olmuş çevresel standartların hala
Dostları ilə paylaş: |