Microsoft Word Elmi Mecmue 21



Yüklə 2,82 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə79/161
tarix08.07.2018
ölçüsü2,82 Mb.
#53795
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   161

Behram Hasanov 

206


etmektedir. Asabiyetin sırrı olan şeref ve asalet boyutu ortadan kalkınca, doğal olarak 

asabiyet de ortadan kalkmaktadır.

20

  

İbn Haldun asabiyetin nihaî gayesinin mülk, yani iktidar olduğunu öne sürmek-



tedir.

21

 Bu bir anlamda toplumun kendi varlığını sürdürme ve hayatta kalma reflek-



sidir. Nitekim toplumsal hafıza üzerine çalışan sosyal bilimciler de devleti olmayan 

toplumların kendi hafızalarını muhafaza edemeyeceklerini savunmaktadırlar.

22

  

Devletin varlığını asabiyetin varlığına bağlayan İbn Haldun devletlerin ömrünün de 



hasebin, yani asaletin ve asabiyetin ömrü ile aynı olduğunu savunmaktadır. Nasıl ki, 

asabiyetin sırrı olan asalet 3-4 kuşakta kaybediliyor ve asabiyet de bunun sonucnda 

kayboluyor, aynı  şekilde asabiyetin gayesi olan mülk veya iktidar da asabiyetin 

kaybolmasıyla dördüncü kuşakta inkıraz buluyor.

23

 Mülkü kaybettikten sonra veya 



mülke ulaşamadan başka bir asabiyetin boyunduruğu altına girmek o toplumda 

asabiyetin zayıf olduğunun bir göstergesidir. Fakat boyunduruk altında yaşamaya devam 

ettikçe, o toplumda asabiyet daha da zayıflar ve sonuçta kaybolur. Asabiyet kaybolunca 

onu mülk gayesine ulaştıran hak talep etme de ortadan kalkar.

24

 Bu, bir tür 



yabancılaşmadır. Kuşaklar boyunca devam eden boyunduruk toplumun «kolektif 

hafıza»sında bir unutma meydana getirmekte ve onları kendilerine yabancılaştırmaktadır.  

Bir toplum kendisiyle ilişkisinde dikey anlamda, yani kendi köklerine yönelik 

bir sorun yaşadığı zaman bu, yatay ilşkileri, yani toplumun kendi arasındaki cemaat 

ilişkilerini de direkt etkilemektedir. İbn Haldun bu tür yabancılaşmış toplumlara 

Yahudileri örnek vermektedir. Nitekm Yahudiler bir topluluk olarak ortaya 

çıkmalarına ve asabiyet oluşturmalarına, diğer topluluklara üstünlük sağlamalarına 

dayanak sağlayan Tanrıyla kendi aralarındaki ahdi tutmamaya başladıkları, diğer bir 

ifadeyle «kolektif hafıza»larından kopmaya başladıklarından, yani asabiyetin dikey 

boyutundan koptuklarından yatay boyutta da, yani toplumun kendi arasındaki 

bütünleşme ve güç kazanmada da sorunlar yaşamaya başlamış ve başkalarının 

boyunduruğu altına girmişler ki, bu boyunduruk da, İbn Haldun’a göre onları 

kendilerine daha fazla yabancılaştırmıştır

25

.  



                                                 

20

 Bkz. Mukaddime, s. 445-447 



21

 Mukaddime, s. 450-452. 

22

 Assmann, Kültürel Bellek, s. 73. 



23

 Mukaddime, s. 505-507. 

24

 Mukaddime, s. 454-455. 



25

 Aynı Yer. 




İbn Haldun’un Asabiyet Kavramında “Kolektif Hafıza” Boyutu 

207


Asabiyetin yeniden oluşması için yabancılaşmış kuşaktan kurtulmak gerekir ki, 

bu da İbn Haldun’a göre asgari olarak 40 senelik bir zaman gerektirir. Asgari olarak 

40 sene, bir kuşağın ortalama ömrü olarak alınır ve bir topluluğun değişim yaşayabil-

mesi için oldukça önemlidir. İşte İsrailoğullarının da boyunduruk altında yaşamaya 

alışmış ve kendilerine yabancılaşmış zelil kuşaklardan kurtularak tekrar asabiyet 

sahibi, aziz bir topluluk haline gelebilmesi için 40 sene Tih çölünde beklemeleri 

gerekmiş.

26

 Burada da İbn Haldun’la toplumsal hafıza teorisyenlerinın yaklaşımları 



arasında oldukça benzer özellikler olduğunu gözlemlemek mümkündür.

27

 



 

Sonuç 

İbn Haldun’un asabiyet kavramını incelediğimizde söz konusu kavramda bir 

toplumun veya grubun, kendisiyle dikey ilişkilerine, yani kendi geçmişiyle ilişki-

lerine dayanan bir boyutun olduğunu görüyoruz. İbn Haldun asabiyet kavramında bu 

boyuta büyük önem vermesine rağmen, söz konusu boyut bugüne kadar yeteri kadar 

incelenmemiştir. Asabiyetin dikey boyutu dediğimiz bu özelliği, son dönemlerde 

sosyal bilimlerin üzerine yoğunlaştığı «kolektif hafıza» kavramıyla önemli 

benzerlikler içermektedir. Asabiyet kavramı tüm özelikleriyle bir bütün teşkil etse de, 

kavramın analizi amacıyla onun farklı boyutları üzerinde durmak kavramın yeni 

özelliklerini keşfetmemize yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla asabiyet kavramının 

dikey boyutunu «kolektif hafıza» kavramı bağlamında tekrar okumak da bize 

asabiyet kavramının farklı boyutlarını keşfetmek için yeni imkanlar sunmaktadır.  

Bir toplumda veya grupta asabiyetin mevcut olabilmesi için o grubun kendi 

geçmişiyle ilişkilerinin ve geçmişine yönelik tasavvurlarının ne kadar etkili olduğu, 

asabiyet kavramının dikey boyutunun anlaşılmasıyla mümkündür. Ayrıca dikey 

boyutta gerçekleşen değişimlerin, grubun yatay ilişkilerini, diğer bir ifade ile 

dayanışma ve yardımlaşma gibi cemaat arası ilişkileri nasıl etkilediğini de dikey 

boyutun analiziyle anlayabiliyoruz. Aynı zamanda, modern sosyal bilimlerde 

«kolektif hafıza»yla  iktidar arasındaki ilişkilerin niteliğini ortaya koyan çalışmalar, 

İbn Haldun’un mülk ve asabiyet arasında kurduğu ilişkiyi daha iyi anlamamız 

açısından önemli açılımlar sunmaktadır.   

 

 



                                                 

26

 Mukaddime, s. 455. 



27

 Karşılaştır: Assmann, Kültürel Bellek, s. 54. 




Behram Hasanov 

208


 

KAYNAKÇA 

 

Arslan, Ahmet, İbni Haldun, Vadi Yayınları:İstanbul, 2000. 

Assman, Jan, Kültürel Bellek,  Eski Yüksek Kültürlerde Yazı, Hatırlama ve 

Politik Kimlik, (çev. Ayşe Tekin), Ayrıntı Yayınları: İstanbul, 2001. 

Assmann, Jan, “Collective Memory and Cultural Identıty”,  New German 



Critique, No. 65, Cultural History/Cultural Studies. (Spring - Summer, 1995), s. 125-

133. 


Görgün, Tahisn, “Tarih ve Toplum Araştırmalarında Bir Yöntem Kaynağı 

Olarak Klasik Metafizik: Fahreddin er-Razi Ekolü ve İbn Haldun”, İslam 



Araştırmaları Dergisi, sayı 17, 2007, s. 49-78. 

Günay, Ünver, “İslam Dünyasında Bir Din Sosyolojisi Öncüsü: İbn Haldun 

(1332-1406)”,  Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 6. sayı, 1986, s. 63-

104. 


Halbwachs, Maurice, On Collective Memory, (edit. Lewis A. Coser), The 

University of Chicago Press: London, 1992. 

İbn Haldun, Mukaddime,  (trc. Süleyman Uludağ), Dergah Yayınları:  İstanbul 

1988 


İbn Khaldun, The Muqaddimah, (arapçadan ingilizceye çevire Frans Rosenthal), 

Routledge anf Kegan Paul: London, 1967 

Kayapınar, Akif, “İbn Haldun’da Asabiyet”, Geçmişten Geleceğe  İbn Haldun: 

Vefatının 600. Yılında Ibn Haldun’u Yeniden Okumak,İslam Araştırmaları Merkezi, 

Sempozyumlar Dizisi, İstanbul, Haziran, 2006, s. 163-182. 

Meriç, Cemil, “Kendi Semasında Tek Yıldız-I”,  Fikirde ve Sanatta Hareket

sayı. 100, (Nisan 1974), s. 32-36 

Meriç, Cemil, "Kendi Semasında Tek Yıldız-II",  Fikirde ve Sanatta Hareket, 

sayı. 101, (Mayıs 1974), s. 8-18. 



 

 


Yüklə 2,82 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   75   76   77   78   79   80   81   82   ...   161




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə