Suat Ünlü
165
TİEM 73:
(5) bu
açmaķ
kişilärkä taķı köni yol taķı ögüt ķorķġanlarķa. (51r/5=003/138)
Rylands KT:
Bu
belgürtmek
(3) bođunķa hem köni yol hem pend (9a/1) saķnuķlarķa.
(8b/1=003/138)
Hekimoğlu KT: (8) Bu,
açmaķ
kişilerge, taķı köni yol taķı ögüt saķnuķlarġa. (65a/8=003/138)
Manisa KT:
Bu Ķurǿān
beyān eyleyicidür
gişilere ŧoġrı yolı, (5) hidāyetdür, naśįĥatdur Tañrı
taǾālādan ķorķıcılara. (47a/4=003/138)Ķǿā
TİEM 40:
(13a) Uşbu yaǾnį kur’an,
bellü eylemekdür
âdamılar-ıçun; dakı toğru yoldur; dakı
ögütdür sakınıcılara. (13a/1=003/138)
Kur’an:
Bu (Kur’an), insanlar için bir açıklama, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir
hidayet ve bir öğüttür.(003/138)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de açmaķ ; Rylands KT’de belgürtmek; Hekimoğlu
KT’de açmaķ; Manisa KT ‘de beyān eyleyici; TİEM 40’de bellü eylemeksözcükleriyle karşılanmıştır.
Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “ٌنﺎَﻴَﺏ “ karşılığı kullanılan sözcüklerden açmaķ; belgürtmek (T.), beyān
eyleyicidür (Ar.+T.), bellü eylemekdür (T.) sçzcüklerinden meydana gelmiştir.
4.1.4 Furkân: (نﺎَﻗْﺮُﻔﻝا)
Furkân “ayırmak” manasına masdardır. Kur’an hakkı bâtıldan, helâli haramdan ayırdığı için
Furkân ismiyle anılır. Sûreleri ve ayetleri aralıklı nazil olduğu için de ona Furkân denildiği, Kur’an’ın bir
ayetinden anlaşılıyor. Çünkü Kur’an parça parça nazil olmuş ve yirmi üç senede tamamlanmıştır.
Furkân’ın “kurtuluş” manasına geldiğini de söyleyenler vardır. Yani sapıklık karanlıklarında bocalayanlar
Kur’an sayesinde kurtuldukları için ona Furkân denilmiştir. (Dumlu 2003 59)
Ar. “نﺎَﻗْﺮُﻔﻝا “ “Ayıran, Ayırt eden Kur’an”
Tü. ađrıġlını yaǾnį ķurǿān; Ķur’ānnı; Ķurǿān indürdi ĥaķı bāŧıldan ayırmaġ-içün; Kur’ân’
Ar. “نﺎَﻗْﺮُﻔﻝا “ Tü. Ayıran, Ayırt eden”, Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de ađrıġlını yaǾnį
ķurǿānnı; Hekimoğlu KT’de Ķur’ānnı; Manisa KT’de Ķurǿān indürdi ĥaķı bāŧıldan ayırmaġ-içün; TİEM
40 KT’de Kur’ân’ sözcüğü ile karşılanmıştır
TİEM 73:
(8) yügsäk ol ol iđi kim indürdi
ađrıġlını yaǾnį ķurǿānnı
ķulı üzä bolmaķ üçün
ajunluġlarķa ķorķut(t)açı. (261r/8=025/001)
Hekimoğlu KT: (5) Üküş ħayrlıġ boldı, ol kim indürdi
Ķur’ānn
ı ķulı üze, munung üçün kim bolsa
Ǿālemlarġa (6) ķorķutġan. (344b/5=025/001)
Manisa KT:
(3) Ħayrı bereketi çoķ oldı ol kimsenüñ ki
Ķurǿān indürdi
ĥaķı bāŧıldan ayırmaġ-içün
ķulına (4) ki Ǿālemlere ķorķuducı olmaġ-içün. (252a/3=025/001)
TİEM 40:
(7) Çok oldı hayrı, anun kim indürdi
Kur’ân
’ı kulı üzere, tâ ola âlemlere korkıdıcı.
(170b/7=025/001)
Kur’an:
Âlemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkân’ı indiren Allah’ın şanı yücedir.
(025/001)
İlk Türkçe Kur’an Tercümelerinde Geçen Bazı Özel Adlar Üzerine
166
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de ađrıġlını yaǾnį ķurǿānnı; Hekimoğlu KT’de Ķur’ānnı;
Manisa KT’de Ķurǿān indürdi ĥaķı bāŧıldan ayırmaġ-içün; TİEM 40 KT’de Kur’ân’ sözcükleriyle
karşılanmıştır. Türkçe ilk Kur’an çevirlerinde Ar. “نﺎَﻗْﺮُﻔﻝا “ karşılığı kullanılan sözcüklerden ađrıġlını
yaǾnį ķurǿānnı (T.+Ar.), Ķur’ān (Ar.) sözcüklerinden meydana gelmiştir.
4.1.5 Kelâmullah (ِﻪﱠﻠﻝا ُتﺎَﻤِﻠَآ)
Kur’an-ı Kerim Allahdan başkasının sözü değildir. Bilakis O Allah katından indirilmiş bir kitaptır
Ar. “ ِﻪﱠﻠﻝا ُتﺎَﻤِﻠَآ “ Allah kelamı, Kur’an”
Tü. taŋrınıŋ yarlıġları; Tangrınıng kelimeleri, Tañrı taǾālānuŋ kelimeleri.; Tanrı kelimeleri.
Ar. “ ِﻪﱠﻠﻝا ُتﺎَﻤِﻠَآ “ Tü. “ Allah kelamı, Kur’an” Türkçe erken Kur’an çevirilerinde TİEM 73’de taŋrınıŋ
yarlıġları ;Hekimoğlu KT’de Tangrınıng kelimeleri; Manisa KT’de Tañrı taǾālānuŋ kelimeleri; TİEM 40
KT’de Tanrı kelimeleri. Sözcükleri ile karşılanmıştır.
TİEM 73:
tükänmägäy ärdi
taŋrınıŋ yarlıġları
, bütünlükün taŋrı (7) küsüş turur bütün işlig
(300r/5=031/027)
HekimoğluKT:…tükenmedi irdi
Tangrınıng
(4)
kelimeleri
, Ĥaķįķat üze Tangrı yinggen,
ĥikmetlig.(394b/2=031/027)
Manisa KT: dükenmez-idi
Tañrı taǾālānuŋ kelimeleri
. Taĥķįķ Tañrı taǾālā (294a) Ǿazįzlerdür, kimse
Ǿāciz eylemek bilmez, ĥākimdür Ǿilmden, ĥikmetinden nesne çıķmaz.
(293b/10=031/027)
TİEM 40:
dükenmeye-di
Tanrı kelimeleri
. Bayık Tanrı (3) beŋdeşsüzdür, dürüst işlüdür.
(196b/1=031/027
Kur’an:
Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de mürekkep olsa, arkasından yedi deniz daha
ona katılsa, Allah’ın sözleri (yazmakla) yine de tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak güç
sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (031/027)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de taŋrınıŋ yarlıġları; Hekimoğlu KT’de Tangrınıng
kelimeleri; Manisa KT’de Tañrı taǾālānuŋ kelimeleri; TİEM 40 KT’de Tanrı kelimeleri. sözcükleri ile
“ karşılığı kullanılan sözcüklerden taŋrınıŋ yarlıġları (T.); Tangrınıng kelimeleri, Tañrı taǾālānuŋ
kelimeleri. (T. Ar.) sözcüklerinden meydana gelmiştir.
4.1.6 .El-Hikme (ﺔَﻤْﻜِﺤﻝا)
Kur’an-ı Kerîm, hikmettir. Aklın doğruluğuna hükmedeceği, kişinin örnek tutmakla salah
bulacağı öğüttür. En sağlam sözdür ve herhangi bir fesadın ona karışmasına imkan yoktur. Hikmet, hakkı,
sırf zatı için ve hayrı örnek tanıyarak ona göre hareket için tanımaktır.Kur’an bu bakımdan hikmetin
kendisidir. (Türk 2001: 163)
Ar. “ﺔَﻤْﻜِﺤﻝا “ “ doğru söz “
Tü. könilik; ĥikmet; ĥikmetden, dürüst sözden
Suat Ünlü
167
Ar. “ ﺔَﻤْﻜِﺤﻝا “ Tü. “ doğru söz “ Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de könilik;
Hekimoğlu KT’de
ĥikmet;
Manisa KT’de ĥikmet;
TİEM 40 KT’de dürüst söz
sözcükleri ile karşılanmıştır.
TİEM 73:
ol ol kim yarlıġ ıđtı saña iđiñ (9)
könilikdin.
ķılmaġıl tañrı birlä ađın tañrı kämşilgäy
sän tamuġ içindä taşra yıķılmış (209r/1) sürsükmiş. (209v/8=017/039)
Hekimoğlu KT: Ol, ol nirsedin kim vaĥy ķıldı sening tapa İđing (274b/1)
ĥikmetdin.
Taķı ķılmaġıl Tangrı
birle öngin tapunġu. Kemşilgey sen (2) tamuġ içinge, melāmet ķılınmış, sürülmiş.
(274a/9=017/039)
Manisa KT:
Ol nesneyi Tañrı taǾālā vaĥy eyledi
ĥikmetden
ki
ĥaķķı bilmekdür źātında
, (10) anuñ
bile Ǿamel eylemekdür. Ķılma, Tañrı taǾālā bile özge maǾbūd Ǿibādet eyleme. Anuñ
gibi eyleseñ bıraġılursın cehenneme, (11) nefsüñi melāmet eylersin, ıraķ olursın Tañrı
taǾālā raĥmetinden źelįllik bile. (197b/9=017/039)
TİEM 40:
Şol, oldur kim vahy eyledi sana Çalabun,
dürüst sözden
. (4) Dakı kılma Tanrı-y-ıla,
tanrı ayruk; bırağılasın tamuya, ayıblanmış, ırak olınmış. (135a/3=017/039)
Kur’an
Bunlar, Rabbinin sana vahyettiği bazı hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilâh edinme.
Sonra kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme atılırsın.
(017/039)
Türkçe ilk Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de könilikdin; Hekimoğlu KT’de ĥikmetdin;
Manisa KT’de ĥikmetden ki ĥaķķı bilmekdür źātında, TİEM 40 KT’de dürüst sözden sözcükleriyle
karşılanmıştır. ilk Kur’an çevirlerinde Ar” ﺔَﻤْﻜِﺤﻝا
“ karşılığı kullanılan sözcüklerden könilikdin (T.) ;
ĥikmetdin (Ar.) ; ĥikmetden ki ĥaķķı bilmekdür źātında(Ar+.T.), dürüst sözden (F.+.T.) sözcüklerinden
meydana gelmiştir.
4.1.7.Eş-Şifâ (ءﺎَﻔِﺵ)
Kur’an şifâdır. Çünkü müminler için şifâ ve rahmet olduğunu anlatır. İnsanları bütün manevi
dertlerden kurtarır, şek ve şüphenin bütün hastalıklarından korur, iman kudretiyle ve huzur aydınlığıyla
her manevi hastalığı yener
Ar “ءﺎَﻔِﺵ “ “İnsanları manevi dertden kurtaran”
Tü. śıĥĥatlıķ; şifā; şifā; derman
Ar. “ءﺎَﻔِﺵ “ Tü. “İnsanları manevi dertden kurtaran” Türkçe erken Kur’an çevirilerinde; TİEM 73’de
śıĥĥatlıķ; Hekimoğlu KT’de şifā; Manisa KT’de şifā; TİEM 40 KT’de derman sözcüğü ile karşılanmıştır.
TİEM 73:
ay kişilär käldi ök silärkä bir pänd iđiñizlärdin
śıĥĥatlıķ
(4) añar köküzlär içindä köni
yol yarlıķamaķ müǾminlärķa. (158v/2=010/057)
Hekimoğlu KT: Ay kişiler! Keldi sizge ögüt (2) İđingizdin taķı
şifā
ol nirsege kim kögüzler içinde turur
taķı köni yol taķı raĥmet, (3) bitgenlerge. (207a/1=010/057)
Manisa KT:
Yā gişiler! Taĥķįķ geldi size naśįĥat Tañrı taǾālādan (4) daħı
şifā
geldi yüreklerde daħı
hidāyet daħı raĥmet geldi müǿminlerine. (148b/3=010/057)
Dostları ilə paylaş: |