26
Şekil 21: Batı Avustralya, Kambalda Dunnon’dan geçen kesit ve bunlara
Kom
şu cevher zenginleşmeleri (Ross ve Hopkins, 1975’den türetilmiştir).
Şekil 22: Creighton cevher zonuna batıdan bakarak genelleştirilmiş kesit
2.3. Metamorfik Ana Kayaçlar
27
Daha önce tanımlanan düzensiz ornatma yatakları gibi metamorfik kökenli bazı
yataklar dı
şında, metamorfik kayaçlar başlıca, yukarıda anlatılan magmatik ve sedimanter
kayaçlardan kaynaklanan yatakların metamorfize olmu
ş eşlenikleri için önemlidir.
2.4. Artık (Rezidüel) Yataklar
Bu yataklar, cevher dı
şındaki maddelerin öncel cevher içinden uzaklaştırılmaları ile
olu
şmuştur. Örneğin, silikanın ve alkalilerin nefelin siyenitlerden yıkanıp uzaklaştırılması
(liçlenmesi) ile geriye sulu alüminyum oksitler (boksit) den olu
şan bir yüzey şapkası kalır.
Bazı artık boksitler, günümüz yüzeyinde olu
şurken diğer bazıları üzerlerine gelen genç
sedimanlara uyumlu temel olu
ştururlar.
Artık yataklara di
ğer örnekler ; işletilebilecek kadar yüksek Fe içeren lateritler ve
peridotitlerin atmosferik bozunması ile olu
şan nikelli lateritlerdir(Şekil 23, 24 ve 25).
Şekil 23: New Caledonia’daki peridotit oluşumunun diyagramsal kesiti. Artık nikel
Yata
ğının gelişimi (Dixon, 1979’a göre).
28
Şekil 24: New Caledonia, nikelli laterit yataklarının kesiti (Chetelat,
1947’ye göre).
Şekil 25: Avustralya, Queensland Greenvale serpantinitinin diyagramsal kesiti. Nikel
cevher kütlesinin durumu (Fletcher ve Couper, 1975’e göre).
2.5. Süperjen Zenginle
şmeler
Bu, pek çok yata
ğı bir ölçüde etkileyebilen bir işlevdir. Bir yatak oluştuktan sonra,
yükselme ve erozyon bu yata
ğı döngülenen yer altı suyunun içine getirebilir. Yer altı suyu, su
tablasının üzerinde yata
ğın o kesiminden bazı metalleri liç edebilir. Bu çözünmüş metaller, su
tablasının altında uzanan cevher kütlesinin o kesiminde depolayabilir ve bu da metal
de
ğerlerinde oldukça zenginleşmeye bir yol açabilir.
3. BÖLÜM
29
CEVHER VE GANG M
ĐNERALLERĐNĐN DOKU VE YAPISI, SIVI
KAPANIMLAR,YAN KAYAÇ (WALL ROCK) ALTERASYONU
3.1. Cevherle
şmelerde Yapı ve Doku kavramları
Yapı ve Doku kavramları tanım olarak tartı
şmalı olup, ekollere ve ülkelere göre farklı
anlamlar ta
şımaktadır. Örneğin ingiliz ekolünde cevherleşmelerin saha incelemeleri sırasında
tanımlanabilen mezoskopik (el örne
ği düzeyi) ve makroskopik özelliklerine yapı denirken,
laboratuvarda mikroskopik yöntemlerle tanımlanabilen özelliklere doku denir. Oysa
Almanca, Fransızca ve Rusça konu
şulan ülkelerde makrokopik, mezoskopik veya
mikroskopik olsun fark etmeksizin bile
şenlere (mineral ve /veya taneler) ait olan özellikler
yapı, bile
şenlerin cevher kütlesi içindeki hacmi doldurma şekli ve düzeni ise doku olarak
tanımlanmaktadır. A
şağıda Đngiliz ekolü tanımlaması esas alınarak cevherlerde Yapı ve Doku
kavramlarından bazı önemlilerine de
ğinilecektir.
3.1.1 Cevherlerin Yapısal Özellikleri
Cevherlerde yaygın olarak gözlenen yapı türleri
Şekil 26 ‘da gösterilmiş olup herbiri
a
şağıda kısaca tanımlanmaktadır.
Şekil 26: Cevher yataklarında gözlenen önemli yapı çeşitleri (a-masif, b-gang katkılı
masif,
c-benekli/leopar,
d-yumrulu/nodüler,
e-bilezik/halkalı,
f-dissemine/saçılımlı,
g-a
ğsı/stokvork, h-breş dolgusu, ı-breşik/breşleşmiş, k-bantlı/laminalı, l-saçılımlı bantlı,
m-sferulitik
Masif yapı: cevherin tamamen
cevher minerallerinden olu
şması ile ortaya çıkar.
30
Gang katkılı masif yapı: cevherin içinde gang minerallerinin de gözlenmesi ve
a
ğırlıklı olarak cevher minerallerinin birlikte oluşturdukları yapıdır.
Benekli/leopar yapı : Cevher minerallerinin adeta benekler
şeklinde dağılması ile
olu
şur. Bu benekler zaman zaman leoparın derisine benzer biçim ve dağılımlar da gösterebilir.
Yumrulu/nodüler yapı: Cevher mineralleri küresel veya oval (eliptik) yumru veya
topçuklar
şeklinde izlenebilirler. Bunlara bazen patates cevheri diyenler de çıkmaktadır.
Bilezik/halkalı yapı: cevher mineralleri gang mineralleri içinde bilezik, yüzük veya
halkalar biçiminde yer almasıyla bu yapı olu
şur.
Dissemine/saçılımlı yapı: cevher mineralleri yankayaç içinde saçılmı
ş, dağılmış ufak
noktacıklar
şeklinde yer aldıklarunda izlenilen yapı dissemine-saçılımlı yapıdır.
A
ğsı/stokvork yapı: cevher minerallerinin yan kayaç içinde kılcal damarcıklar
şeklinde dağılması ile ortaya çıkar. Eğer bu damarcıklar kaılnlaşır ve damar şekline gelirse o
zaman bu yapı damar adını alır
Bre
ş dolgusu yapısı : cevher mineralleri kırıklanmış, parçalanmış kayacın
aralarındaki bo
şlukları doldurması ile oluşur.
Bre
şik/breşleşmiş yapı : Eğer bir cevher oluşumunun kendisi parçalanmış ve breşler
olu
şturmuş ise ve onların araları da gang ile doldurulmuşsa breşik cevher dokusu ortaya çıkar.
Bantlı/laminalı yapı : cevher minerallerinin yankayaç içinde ince veya bazende kalın
bantlar
şeklinde dizilmesi ile bu yapı meydana gelir.
Saçılımlı bantlı yapı : Bantları olu
şturan cevher mineralleri eğer saçılımlar şeklinde
ise bantlı saçılımlı yapı izlenir.
Sferulitik yapı : cevher mineralleri yan kayaç içindeki bo
şluklarda kenardan merkeze
do
ğru ışınsal dizilimler gösterirse o zaman bu yapı görülür.
3.1.1 Cevherlerin Dokusal Özellikleri
Doku çalı
şmaları bize, cevher kütlelerinin kökeni ve onu izleyen tarihçeleri hakkında
pek çok bilgi vermektedir. Cevher kütlelerinin dokuları, kendilerini meydana getiren
minerallerin silisli veya sulu çözeltilerinden itibaren bo
şluklar (open spaces) içinde
depolanması veya cevher minerallerinin ornatılmasına göre de
ğişebilir. Daha sonraki
metamorfizma birincil dokuları çok fazla de
ğiştirebilir. Mineral dokularının yorumu çok geniş
ve zor bir konudur. Burada sadece birkaç önemli noktaya de
ğinilecektir. Daha fazla bilgi için
okuyucu Edwars (1952, 1960), Ramdohr (1969), Stanton (1972) ve Craig&Vaughan
(1981)’e ba
şvurmalıdır.
Bo
şluk Dolguları (Open space fillings)