Microsoft Word mustafa ilbo\360a y\374ksek lisans tezi doc



Yüklə 0,86 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə21/37
tarix02.12.2017
ölçüsü0,86 Mb.
#13684
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   37

 

 

43 



değerlendirilir.

312


 Ancak hem içsel hem de dışsal ilişkilerinde ezeli objeler özleriyle 

değil  sadece  dışsal  olarak  bu  ilişkiye  girerler.

313

  Ezeli  objeler  kendilerinin  ilişkisel 



özlerinde,  birbirleriyle  içsel  ilişkiye  giren  “kompleks”  ezeli  objenin  parçalarını 

oluştururlar.  Ezeli  objelerin  bu  ilişkisellikte  özleriyle  değil  sadece  dışsal  olarak 

ilişkiye  girmesi,  ezeli  objelerin  sahip  olduğu  bir  diğer  özellik  olan  “hiyerarşi”nin 

ortaya konulmasıyla daha iyi anlaşılacaktır. 

Buna göre, ezeli objelerin kendi aralarında belli aşamalarının olması durumu 

ortaya çıkmaktadır.

314

 Whitehead açısından ezeli objeler hiyerarşik anlamda basit ya 



da kompleks olabilirler. Ona göre basit veya kompleks ezeli objeler soyut hiyerarşiyi 

oluştururlar.  Bu  hiyerarşinin  X  üzerine  kurulduğunu  varsayarsak,  X’i  oluşturan 

üyeler ona ait olup bunlar, bu hiyerarşide tek basit ezeli objelerdir. Ancak herhangi 

bir X’in kompleks ezeli obje olabileceğini de düşünürsek bu hiyerarşideki kompleks 

ezeli  objelerin  bileşenlerinin  aynı  şekilde  bu  hiyerarşinin  üyeleri  olmaları  da 

mümkündür.

315

 Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus kompleks ezeli objelerin 



kesinlik  tarafından  oluşturulmalarıdır.  Bunlar  bir  anlamda  ezeli  objelerin  belirli  bir 

grubu arasındaki sonlu ilişkilerdir. Başka bir ifadeyle bu ezeli objeler grubu gerçek 

bir birliktelikten de yoksundur. Basit ezeli objelerin bu hiyerarşide, onların bireysel 

özlerini  de  dikkate  aldığımızda,  kendi  özlerinde  aynı  kaldığını  vurgulamamız 

gerekir.

316


  Bu  grubun  üyeleri  kompleks  ezeli  objelerin  bileşenleridir.  Ancak  söz 

konusu  bileşenler  aynı  şekilde  basit  veya  kompleks  olabilirler.  Yalnız  bu  noktada 

bileşen  olan,  ezeli  objelerden  daha  komplekstir.

317


  Bu  noktada  ilişkinin,  basit  ezeli 

objeler arasındaki ilişkiden, daha kompleks olan ezeli objelerle sonuçlandığı noktaya 

gittiğine  dikkat  etmek  gerekir.

318


  Bu  hiyerarşide  kompleks  durum  arttıkça  herhangi 

bir  nesnenin  tam  olarak  somutlaşmasına  daha  fazla  yaklaşmış  oluruz.  Daha  düşük 

aşamalarda ise bu durumdan uzaklaşılmaktadır.

319


 

Ezeli  objelerin  sayılan  özelliklerini  düşündüğümüzde  gelinen  noktada,  ezeli 

objelerin genel olarak “gerçekliğe zorunlu bir biçimde referansta bulunduğu” sonucu 

                                                 

312

 POLS, a.g.e., s.170. 



313

 POLS, a.g.e., s. 178, 195. 

314

 SMW, s. 167. 



315

 PR, s. 174; SMW,  168. 

316

 SMW,  170. 



317

 ROOT, a.g.e., s.198. Ayrıntılı şema için ayrıca Bkz. Dorothy EMMET, Whitehead’s Philosophy 



Of Organism, St Martin’s Press, New York 1966, s.131. 

318


 ROOT, a.g.e., s. 203. 

319


 SMW,  171. 


 

 

44 



ortaya  çıkmaktadır.  Whitehead'in  ezeli  objelerin  karakteriyle  ilgili  olarak  ortaya 

koyduğu  bir  nitelik  olarak  onların,  zorunlu  olarak  gerçeklikle  de  ilişki  içerisinde 

olduklarını söyleyebiliriz. Bu ise ezeli objelerin başka bir özelliğidir.

320


 

Ezeli  objelerin  özelliklerinden  her  birini  diğer  ayırt  edici  özelliklerinden 

ayırmaksızın,  bu  özelliklerin  tamamını  birlikte  değerlendirmenin  doğru  bir  yöntem 

olacağını dile getirmek gerekir. Zira ezeli objelerin karakterleri bütün özellikleri bir 

bütün  olarak  ele  alındığında  ortaya  çıkmaktadır.  Dolayısıyla  bizim  ezeli  objelerin 

başka  bir  özelliği  olarak  ortaya  koyduğumuz  “gerçeklikle  zorunlu  olarak  ilişki 

içerisinde  olması”,  onların  başka  bir  özelliği  olan  “potansiyellik”  ve  “birbirleriyle 

ilişki içerisinde olmaları” ile de doğrudan ilişkilidir. Çünkü ezeli objelerin potansiyel 

olmaları,  potansiyeliteyi,  dolayısıyla  potansiyelitenin  gerçeklik  kazanacağı 

aktüaliteyi  gerekli  kılar.

321

  lişkileri  açısından  iki  yönlü  olarak  ele  aldığımız  ezeli 



objelerin,  ilk  yönüyle  reel  dünyadan  bağımsız  oldukları  halde  ikinci  yönüyle  bu 

dünyadan  soyutlanmaması,  onların  gerçeklikle  ilişkili  olmalarını  zorunlu  hale 

getirmektedir.

322


  Bu  özellik  ise  ezeli  objelerin  bir  takım  aktüel  varlıklarda 

gerçekleşmesini  gerektirmektedir.

 

Zira  Whitehead'e  göre  ezeli  objelerin 



potansiyelliği  onların  aktüel  durumlarda  gerçekleşmeleriyle  mümkün  hale 

gelmektedir.  Aksi  taktirde  ezeli  objelerin  potansiyel  olmalarından  değil,  gerçeklik 

karşısında etkisiz (nötr) durumda olmalarından bahsedilebilir.

323


 

Ezeli  objelerin  potansiyelliğinin  aktüel  durumlarda  gerçekleşmelerine  bağlı 

olması  ve  onların  aktüel  durumlarda  gerçekleşmemesi  durumunda  gerçeklik 

karşısında  potansiyel  değil,  etkisiz  (nötr)  durumda  olması  ilkeleri

324

  bizi,  ezeli 



objelerin aktüel varlıklarla aynı anlamda var olmadıkları sonucunun yanında onların 

bağımsız  birer  varlığa  sahip  oldukları  sonucuna  da  götürür.

325

  Ezeli  objelerin 



potansiyelliğini anlatırken, onların aktüel varlıklara belirlilik sunduğundan ve onlara 

kesinlik kazandırdığından bahsetmiştik. Bunun yanında ezeli objelerin dışsal olarak 

aktüel  varlıklarla  ilişki  içerisinde  olduğundan  ve  onlara  girdiklerinden  de  söz 

edilmişti.  Ancak  ezeli  objelerin  belirli  bir  aktüel  varlığa  belli  bir  şekilde  girişinin, 

                                                 

320


 PR, s. 295; ROOT, a.g.e., s.196–197. 

321


 POLS, a.g.e., s.148. 

322


 ROOT, a.g.e.,  s.196–197; POLS, a.g.e., s. 177. 

323


 PR, s.97. 

324


 PR, s.97. 

325


 PR, s. 27–28; ROOT, a.g.e., s.196–197. 


Yüklə 0,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə