41
objelerin diğer varlıklarla olan bu türden bir ilişkisi nedeniyle, ezeli objelerinin
alanının “imkânlar alanı” olarak nitelendirilmesi de mümkün görünmektedir.
299
Söz konusu imkânların ya da potansiyellerin varlıkların kesinliğini
oluşturmalarına ve onları belirsizlikten kurtarmalarına bağlı olarak, ezeli objelerin
ikinci bir özelliği ortaya çıkmaktadır. Bu özellik, ezeli objelerin gerçeğin belirlenimi
için “kesinliğin formları” olmalarıdır. Whitehead'e göre ezeli objeler, herhangi bir
aktüel varlık
300
için kesinliğin formlarını oluştururlar.
301
Ezeli objelerin bu aşamaya
kadar olan potansiyel belirsizliği oluş sürecindeki varlıkların eylem süreçlerinin
kesinliğini oluşturana kadar devam eder ve bir sonraki aşamada onlar, varlık alanına
“şekil veren” anlamında çıkarlar.
302
Aktüel varlıkların dünyasında bir örneğin
gerçekleşmesi, ezeli objelerin şekil veren özelliğini de göz önüne aldığımızda,
aslında bu, bir örnek olan ezeli objelerin genel prensibinin gerçekleşmesi
demektir.
303
Bu nedenle Whitehead, ezeli objelerin aktüel varlıklardaki bu
gerçekleşmesini, onların her bir aktüel duruma eklenmesi olarak düşünür. Ezeli
objelerin her bir aktüalite için imkân olmasının da bir gereği olarak bu sonsuz
imkânların, aktüel dünyaya giriş şekilleri bir durumdan başka bir duruma
farklılaşabilmektedir. Bu türden bir farklılaşma ise bize, her aktüel varlığı bu
imkânların aktüel dünyada gerçekleşme biçimleri sonucunda oluşan karakteriyle
tanımlama imkânı vermektedir. Bu yüzden, sayısız farklılaşma nedeniyle oluşan bu
karakterlerle aktüel hale gelmek, Whitehead'e göre, aynı zamanda imkânların da bir
seçimidir.
304
Aktüel varlıkların tam olarak aktüel hale gelmeden önce, ezeli objelerin
aktüel varlıklara girişlerinde sözü geçen belirsizlik, ezeli objelerin temel ayırıcı
özelliği olan potansiyelliğin kök anlamında vardır.
305
Yalnız burada bir ezeli objenin
belirsiz olduğundan söz edildiğinde, ezeli objelerin kendi içlerinde belirlenimden
299
Celal TÜRER, Whitehead’in Din Felsefesi, Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Yıl: II
(2000), Sayı: 2, s. 47.
300
Aktüel varlıklar, Whitehead felsefesinde, aynı zamanda aktüel olaylar diye de adlandırılabilen
varlıklardır. Whitehead'e göre aktüel varlıklar dünyanın kendilerinden meydana geldiği nihai
varlıklardır. Aktüel varlık ifadesini Whitehead hem tanrı hem de nesneler için kullanmaktadır.
Bunlar birbirlerine bağımlı tecrübe damlacıklarıdır. Bkz. Alfred North WH TEHEAD, Aşkına
Ölümsüzlük, Çev. A. Baki GÜÇLÜ, Ark Yayınevi, Ankara 1994, s. 200.
301
PR, s. 44.
302
LECLERC,
a.g.e., s. 94.
303
PR, s. 295.
304
SMW, s.159–160.
305
PR, s. 72.
42
yoksun olduğu kastedilmemektedir. Böyle bir durumda ezeli objeler “herhangi bir
varlığa giriş şekilleri itibariyle” belirsizdirler.
306
Yoksa bu belirsizlik onun kendi
özünden kaynaklanan bir belirsizlik değildir.
307
Ezeli objelerin herhangi bir varlığa giriş şekillerindeki belirsizliğin kendi
özlerinden kaynaklanmaması durumu, onların bir başka özelliğini ortaya
çıkarmaktadır. Bu ise ezeli objelerin bireysel özlere sahip olduğudur.
308
Ezeli
objelerin bireysel bir öze sahip olması, onların kesinliğin formları olmalarıyla da
ilgili olan bir özelliktir. Çünkü her ezeli objenin kendi içinde bireysel bir öze sahip
olması, onların belirli bir karaktere gerçeklik kazandırabilmeleri için zorunludur.
Ezeli objelerin kendi içlerinde belirsiz kabul edilmesinin, kesinliği taşıyabilme ve
onların oluş süreçleri için potansiyeller olma özelliğiyle çelişeceğinin unutulmaması
gerekir.
309
Bu nedenle Whitehead'e göre her bir ezeli obje bireyseldir ve kendi özel
biçiminde neyse o’dur. O’na göre ezeli objelerin bu özel bireyselliği, onun bireysel
özüdür ve kendisinin bir varlık olmasından başka de türlü tanımlanamaz.
310
Ezeli objelerin bireysel özlerinin yanında, içsel olarak diğer ezeli objelerle
ilişkileri olduğu için, ilişkisel özleri de vardır. Bu ise ezeli objelerin sahip olduğu bir
diğer özelliktir. Whitehead felsefesinde ezeli objeler diğer ezeli objelerle olan
ilişkilerinden ayrılamazlar. Bir anlamda ezeli objeler kendi aralarında birbirleriyle
ilişki içerisindedir. Ezeli objelerin birbirlerini de keşfettikleri bu ilişki, aynı zamanda
o ezeli objelerin aktüel bir duruma nasıl girebileceğini de belirleyen bir yöne
sahiptir.
311
Ezeli objelerin ilişkiselliğini iki yönlü olarak ele alabiliriz. Bunlardan ilki
ezeli objelerin kendi aralarındaki içsel ilişkileridir. Bu aşamadaki ilişki boyutunda
ezeli objeler, aktüel dünyada girdikleri objelerden bağımsız bir şekilde, ilişkiseldir.
Bu ilişkiselliğin ikinci yönü ise belirli herhangi bir ezeli objenin diğer aktüel
durumlarla olan ilişkisidir. Bu yönüyle ilişkisellik, dışsal ilişki içinde
306
PR, 226, 281;
SMW, s. 172. Ayrıca Bkz. POLS,
a.g.e., s. 144.
307
POLS,
a.g.e., s. 146
308
Vernon M. ROOT,
Eternal Objects, Attributes, And Relations In Whitehead’s Philosophy,
Philosophy and Phenomenological Research, Vol. 14, No.2 (Dec., 1953), s.196-197.
309
PR, s. 44.
310
SMW, 160.
311
SMW, s. 160; ROOT,
a.g.e., s.196–197; John W. LANGO,
Whitehead’s Ontology, State
University Of New York Press, Albany 1972, s. 33.