58
olduğunu söylemekle eşdeğerdir. Whitehead belirlenmiş olma ile kompleks bütünün
tüm unsurlarının bir etkiye, yani kendisinin dışındakilerin dışarıda kalmasına katkıda
bulunduğunu kastetmektedir.
406
Böyle bir durumda biz, kavrayan özneden ve kavranan nesneden
bahsedilebilir. Zira Whitehead’e göre ezeli objeler arasında var olan ilişki, bireysel
olarak aktüel şey’ler arasında da vardır. O bu ilişkiyi en genel anlamda “kavrayış”
kavramıyla ortaya koymaktadır.
407
Ona göre içinde bulunduğumuz evrendeki
maddeler arasında her şeyin sürekli birbirini etkilemesi nedeniyle bir ilişkisizlik söz
konusu değildir. Evrende meydana gelen süreç içerisinde belirli bir karaktere
bürünen aktüel varlıklar devamlılıklarını kavrayışlarla devam ettirmektedirler. Zira
Whitehead'e göre içinde bulunduğumuz dünyadaki bütün varlıklar devam eden süreç
içerisinde devamlı olarak kendinden öncekileri kavrarken kendinden sonrakilere de
kavranmakta ve böylece süreci devam ettirmektedirler.
408
Whitehead aktüel şey’ler arasındaki bu kavrayış için “fiziksel kavrayış”
ifadesini kullanırken, ezeli objelerin kavrayışı söz konusu olduğunda ise “kavramsal
kavrayış” terimini kullanmaktadır. Kavrayışı da kendi içerisinde pozitif ve negatif
olarak iki kısma ayıran Whitehead, pozitif kavrayış ile kavranan objenin kavrayan
öznenin içsel yapısına katkı yaparak sürecin gelişmesine katkı sağlamayı ya da
öznenin kavranan süjeyi benimsemesini kastederken; negatif kavrayışla da kavranan
objenin kavrayan öznenin içsel yapısına herhangi bir katkı yapmaması durumunu ya
da objenin süjeyi reddetmesini kastetmektedir.
409
Sonuç olarak, Whitehead felsefesinde evrene yayılmış durumda olan bir süreç
vardır ve bu sürecin yapıtaşları ise aktüel varlıklardır. Her şeyin birbirini etkilediği
bu dünyada ilişkisel özleri nedeniyle bu ilişkiye ezeli objeler de dâhil olmaktadır.
Ezeli objelerin aktüel varlıklar için “potansiyeller” olmalarıyla başlayan bu ilişkide
ezeli objeler, sahip oldukları potansiyellikleri bu dünyaya girişleri ile icra ederken,
böyle bir konumda aktüel varlıklara düşen rol ise “kavrayış” olmaktadır.
406
A.N.W., Dinin Oluşumu, s. 125.
407
LANGO, a.g.e., s. 38.
408
CHIARAVIGLIO, a.g.e., s. 87-89; William A. CHRISTIAN, “Whitehead’s Explanation Of The
Past”,
Alfred North Whitehead Essays On His Philosophy (Ed. George L. KLINE) içinde,
Prentice-Hall, Inc., Englewood Cliffs, N. J., U.S.A. 1963, s. 95.
409
PR, s. 366; A.N.W., Aşkına Ölümsüzlük, s. 202; ALBAYRAK, a.g.e., s. 18.
59
4.3.Ezeli Obje ve Gerçeklik
Ezeli objelerin ‘gerçeklik’ ile ilişkisini ortaya koyabilmek için ezeli objelerin
potansiyeller olmasının yanında onların soyut birer karaktere sahip olduklarına ve
Whitehead'in aktüel varlık tanımlarına yeniden dönülmesi gerekmektedir.
Yukarıda da değinildiği gibi ezeli objeler her şeyden önce en geniş anlamı ile
aktüel varlıklar için potansiyellerdir. Sahip oldukları potansiyellikleri bu dünyaya
girişleri ile icra eden ezeli objeler, bu girişlerine kadar kendi içlerinde belirlenmiş bir
durumda olmalarına rağmen aktüel varlığa giriş şekillerinde belirsizliklerini
korumaktadırlar. Gerçeğin spesifik belirlenimleri için salt imkanlar olan bu objeler,
aktüel dünyaya girişlerinden sonra sahip oldukları potansiyel durumu aktüel duruma
taşımaktadırlar. Bu açıdan ezeli objelerin alanı Whitehead tarafından imkânlar alanı
olarak da nitelendirilmektedir.
410
Ancak ezeli objeler, aktüaliteye referansta
bulunmadan yalnızca kendi kendilerinde düşünüldüğünde, Whitehead tarafından
varlık olmayan ile, dolayısıyla hiçlik ile eşdeğer kabul edilmektedir. Diğer bir
ifadeyle ezeli objeler aktüel varlıklardan soyutlanmaları durumunda var değildirler.
Yani bir anlamda onlar aktüel varlıklarla vardırlar. Aktüel varlıklarla olmadıklarında
ise varlık dışında kabul edilirler.
411
Bütün bunların dışında, ezeli objeler aktüaliteye
referansta bulunularak anlaşılmaya çalışıldığında ise onların evrendeki
belirlenimlerine kadar aynı şekilde reel kabul edilmemesi sonucu ortaya çıkmaktadır.
Bu durum ezeli objelerin aktüaliteye girişine kadar etkisiz (nötr) durumda
olmalarıyla ilgili bir durumdur.
Ezeli objeler aktüel varlıklara girişine kadar potansiyel ve etkisiz (nötr)
durumdayken
412
bu varlıklara söz konusu aktüel varlığın görünüşünde girişleriyle
birlikte potansiyelliklerini kaybetmektedirler.
413
Ancak ezeli objeler sahip oldukları
potansiyellikleri aktüel dünyaya girişleriyle birlikte kaybetmelerine rağmen onların
bu girişleri yine de varlık olmayandan varlık olana bir giriş olarak anlaşılamaz. Zira
ezeli objeler bu noktada aktüel dünyaya şekil veren anlamında çıkmakta ve aktüel
varlıklara sadece kesinlik kazandırmaktadırlar. Bu durum ise ezeli objelere varlık
olma statüsünü vermemektedir.
410
PR, s. 226.
411
PR, ss. 68–73; POLS, a.g.e., s. 167.
412
PR, s.97.
413
SMW, s. 105; LECLERC, a.g.e., s. 95, 96; EMMET, Whitehead’s Philosophy Of Organism, s.
127