Microsoft Word mustafa ilbo\360a y\374ksek lisans tezi doc



Yüklə 0,86 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə23/37
tarix02.12.2017
ölçüsü0,86 Mb.
#13684
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   37

 

 

48 



Bu  yönlerden  “asli  yön”  Tanrı  için  önemli  bir  yöndür.  Asli  yön  varlık  için 

mutlak olduğu  kadar  Tanrı  için  de  mutlak  bir yöndür.  Zira  Whitehead'e  göre  Tanrı 

asli  yönü  olmadan  düşünülemez.  Tanrı’nın  asli  yönünün  kendi  kavramsal 

tecrübesiyle  meydana  gelmesi  nedeniyle  bu  yön,  aynı  zamanda  “kavramsal  yön” 

olarak da adlandırılır. Tanrı’nın asli yönüyle kavramsal olması onun oluşun dışında 

olması  ve  eylemde  bulunamaması  demektir.  Asli  yönün  bu  karakteri,  Tanrı’nın 

dünyadan  habersiz  kalması  sonucunu  doğurur.  Ancak  Whitehead  evrene  müdahale 

etmeyen bir Tanrı anlayışına, başka bir ifadeyle, Tanrı’nın yalnızca kavramsal hislere 

sahip  olması,  dolayısıyla  içinde  yaşadığımız  somut  dünyadan  uzak  olmasına  karşı 

olduğu  için,  asli  yönüyle  fiziksel  kavrayıştan  yoksun  olan  Tanrı’nın  oluşan  yönüne 

ihtiyacı  olduğunu  düşünür.  Çünkü  “yalnız”  asli  yönüyle  Tanrı,  asli  yönde  fiziksel 

kavrayıştan  söz  edilemediği  için,  eksik  olacaktır.  Söz  konusu  eksiklikler  sebebiyle 

Tanrı,  sadece  asli  yönüyle  değil,  asli  ve  oluşan  yönüyle  birlikte  anlamlı  hale 

gelmektedir.

339

 

Tanrı’nın diğer yönü olan oluşan yönü ise, asli yönünden bağımsız bir şekilde 



düşünüldüğünde,  belirlenmemiş ve eksik  durumdadır.  Tanrı’nın oluşan yönünün  en 

önemli  özelliği  ise  değişimin  içinde  olmasıdır.  Bu,  Tanrı’nın  bütün  varlıklarla 

birlikte  olması  ve  bu  varlıklara  göre  bir  önceliğinin  ve  sonralığının  olmaması 

demektir.

340

  Böylece o dünyada meydana gelen bütün yaratmalarla birlikte olmakta 



ve  bu  birliktelik  sebebiyle  de  dünyadan  türemektedir.  Tanrı’nın  oluşan  yönünün 

aktüel  varlıklarla  olan  bu  ilişkisi,  onu  dünyadan  haberi  olan  bir  varlık  haline 

getirir.

341


  Tanrı’nın  aynı  zamanda  diğer  dünyevi  varlıklar  gibi  aktüel  varlık  olarak 

tanımlanması da, onun oluşan yönünün sahip olduğu bu karakterlerle ilgilidir.

342

 

Tanrı’nın asli yönüyle dünyadan habersiz olmasının yanında oluşan yönüyle 



belirlenmemiş  durumda  olması  her  iki  yönün  birlikte  değerlendirilmesini  zorunlu 

hale getirir. Zira Whitehead'e göre Tanrı asli ve oluşan yönleriyle birlikte, bir bütün 

olarak  anlaşılmalıdır.  Tanrı’nın  sadece  asli  yönüyle  ya  da  sadece  oluşan  yönüyle 

değerlendirilmesi  eksik  bir  Tanrı  tasavvuru  olacaktır.  O’na  göre  Tanrı  asli  yönüyle 

eksik  durumdayken  oluşan  yönüyle  birlikte  tamlığa  erişmekte  ve  eksikliklerinden 

                                                 

339

 PR, s. 521. 



340

 PR, s. 521. 

341

 PR, s 47. 



342

 PR, s. 28; 134.  




 

 

49 



kurtulmaktadır. Örneğin oluşan yönüyle bu hayatın içinde olan Tanrı’nın bu dünyayı 

kavraması,  kavramsal  yönünün  varlığıyla  mümkün  olmaktadır.  Tanrı’nın  fiziksel 

yönünün  kavramsal  yönüne  olan  ihtiyacı  ya  da  onun  kavramsal  yönünün  fiziksel 

yönüne  olan  ihtiyacı,  her  iki  yönüyle  birlikte  değerlendirildiğinde  Tanrı’nın  bu 

dünyaya  olan  ihtiyacını  da  açıkça  ortaya  koyar.  Bu  nedenle,  Whitehead'e  göre 

evrenin  Tanrı’ya  ihtiyacı  olduğu  kadar  Tanrı’nın  da  evrene  ihtiyacı  vardır.

343

 

Whitehead'in asli ve oluşan yönlerini göz önüne alarak değerlendirdiği bir Tanrı asli 



yönüyle genel olarak değişmeyen, mutlak, zamanın dışında ve sınırsız bir karaktere 

sahipken; oluşan yönüyle değişen, izafi, zamanın içinde ve sınırlı bir karaktere sahip 

olabilmektedir.  Tanrı  bir  yönüyle  eksik  ve  hiçbir  şeye  etki  edemez  durumdayken 

diğer  yönüyle  birlikte  evren  üzerinde  etkin  hale  gelmektedir.  Bu  sayede  Tanrı, 

evrende  düzeni  sağlamakta  ve  aktüel  varlıkların  somutlaşma  süreçlerinin 

başlamasına yardım etmektedir. 

Ezeli objelerin Tanrı ile olan ilişkisi de tam olarak bu noktada başlamaktadır. 

Ezeli objelerin Tanrı ile olan ilişkisini biz, iki aşamada ele alabiliriz. Bunlardan ilki 

ezeli objelerin Tanrı’nın asli yönüyle olan ilişkisidir. 

Whitehead'e göre Tanrı’nın asli yönünün ezeli objeler açısından önemi, ezeli 

objelerin  ya  da  gerçekleşmemiş  potansiyellerin  “deposu”  veya  “evi”  olmasından 

kaynaklanır.  Bu  nedenle  Tanrı’nın  asli  yönü,  sürecin  yaratıcı  potansiyelinin  de 

kaynağıdır.

344


  Ancak  burada  biz,  potansiyelitenin  iki  anlamını  da  hesaba  katmak 

zorundayız. Zira Whitehead'e göre genel potansiyelite ve gerçek potansiyelite olmak 

üzere  iki  tür  potansiyelite  vardır.  Whitehead  genel  potansiyellik  ile  ezeli  objelerin 

çokluğuyla  sağlanan  potansiyelliği  kastederken  gerçek  potansiyellik  ile  de  aktüel 

dünya  tarafından  temin  edilen  verilerle  oluşturulan  potansiyeliteyi  kasteder.

345


 

Tanrı’nın asli yönünde yer alan ezeli objeler ya da “genel potansiyeller” herhangi bir 

olayı ya da olaylar dizisini karakterize eden nitelikler ve özelliklerdir. Tanrı asli yönü 

ile bütün bu özelliklerin komple tasavvuruna sahiptir.

346

  Tanrı’nın birinci yönünde 



müşahede  edilen  bu  nitelikler  ve  potansiyeller  bir  sonraki  aşamada  Tanrı’nın 

sübjektif gayesiyle yönlendirilirler

347

 ve böylece Tanrı’nın kavramsal hissine girmiş 



                                                 

343


 PR, s.  392. 

344


 ALBAYRAK, a.g.e., s. 87. 

345


 PR, s. 101–103, 113, 147, 188, 227; POLS, a.g.e., s. 151. 

346


 PR, s. 70. 

347


 PR, s. 134–135. 


Yüklə 0,86 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə