Microsoft Word s g. temmuz doc



Yüklə 1,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə53/89
tarix08.09.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#67448
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   89

 
155 
önce  topraklarını  kendilerine  açan  sıcak  aş,  barınacak  yer  veren  Türkiye’ye  kin 
kustukları,  Türk  bayrağını  yaktıkları,  bunun  olası  operasyonda  bölgeye  girmeyi 
planlayan Türk askerine karşı düzenlendiği vurgulanmıştır.  
 
3.  Liberal  Basında  Köşe  Yazarlarının  Ulusal  Çıkarları  Tanımlama  ve 
Betimlemeleri:  
a. Ekonomik Çıkarlar 
Liberal  basında  köşe  yazarları  genellikle  tezkerenin  geçmesi  gerektiği  yönünde 
yazılar yazmışlardır. Köşe yazarları da Türkiye’nin ulusal çıkarlarını ağırlıklı olarak 
ekonomi ve ulusal güvenlik üzerinden tanımlayıp betimlemişlerdir. Türkiye’nin bu 
süreçte  ekonomik  çıkarları  ele  alınırken  ABD’nin  Irak’a  yapmayı  planladığı 
saldırıda  Türkiye’nin  ABD’nin  yanında  yer  alması  gereği  üzerinde  durulmuş, 
Türkiye’nin  bu  tezkereyle  ABD  askerlerinin  Türkiye  üzerinden  Kuzey  Irak’a 
girmelerine 
izin 
verip 
vermemesinin 
ABD’nin 
Irak’a 
saldırmasını 
engelleyemeyeceğini,  Türkiye’nin  ABD’ye  kolaylık  sağlayıp  sağlamamasının 
Türkiye’ye  olası  etkilerini  ortadan  kaldırmayacağını,  bu  savaşın  sıkıntılarının, 
ekonomik  zararlarının  yine  de  çekileceği  ileri  sürülmektedir.  Tezkerenin  Meclis’e 
gönderilme  kararının  doğru  olduğu;  çünkü  Türkiye’nin  bundan  başka  çaresinin 
olmadığı  savunulmaktadır. Bu  tür konularda  duygusallığa yer  olmadığı,  tezkereyle 
olası  harekât  sonucunda  ekonomik,  siyasi  ve  askeri  yönlerin  önceden  bir  şekilde 
mutabakata  bağlanmasının  Türkiye’nin  olası  kayıplarını  en  aza  indirebileceği  öne 
sürülmektedir.  Uzun  dönemli  bir  politika  için  daha  baştan  işbirliğine  gitmekten 


 
156 
başka çıkar yol olmadığı Türkiye’nin masada olmasıyla ABD’den çeşitli taleplerde 
bulunabileceği ileri sürülmüştür.  
 
Yazarlar savaşa karşı olduklarını belirtmekle beraber bu savaşın kaçınılmaz olduğu 
bu  yüzden  Türkiye’nin  de  bir  tercihte  bulunması  gerektiği,  ulusal  çıkarların 
Türkiye’yi ABD ile beraber hareket etmeye zorladığını savunmuşlardır. Tezkerenin 
onaylanmaması  durumunda  Türkiye’nin  prestijinin,  saygınlığının  Avrupa  Birliği 
ülkeleri,  Arap  ülkeleri  ve  savaşa  karşı  olan  ülkeler  nezdinde  artacağı  ancak  ulusal 
çıkarların yalnızca bununla sınırlı kalacağı, Türkiye’nin kayıplarının çok daha fazla 
olacağı savunulmaktadır. Türkiye’nin yalnız kalacağı, kimsenin ekonomik anlamda 
yardımda  bulunmayacağı,  Avrupa’nın  ve  diğer  barış  taraftarı  ülkelerin  Türkiye’ye 
sahip  çıkmayacakları  ileri  sürülmektedir.  Tezkerenin  meclisten  geçmemesi 
durumunda  2001  yılında  yaşanan  ekonomik  krizden  daha  büyük  bir  krizle 
karşılaşılacağı  ifade  edilmektedir.  “Türkiye  yalnız  başına  kalıverir…  ABD  ile 
iplerin  koptuğunu  gören  piyasaların  ateşi  artar.  Faizler  akıl  almaz  bir  hızla 
yükselir… Dolar da onu takip eder, borsa dibe vurur. Yani bütün ekonomik dengeler 
altüst  olur.  Piyasadaki  güvensizlik  ortamı  kaosa  davetiye  çıkarır.”
303
  “Kıbrıs 
harekâtında  ABD  üç  gün  ambargo  uyguladı  ne  kadar  büyük  sıkıntı  içine  girdik. 
Dünyaya tek başına kafa tutan bir ABD var. Hem de stratejik ortağımız. Böyle bir 
dönemde  “biz  yokuz”  deme  şansına  sahip  değiliz.  lişkiler  bozulursa  daha  kötü 
sonuçları olur.”
304
  Tezkereyle beraber  Türkiye’nin  iyiyle kötü  arasında bir  tercihte 
bulunmayacağı,  savaşı  durdurmak  gibi  bir  yetkisinin  olmadığı,  bundan  dolayı 
                                                 
303
 Mehmet Tezkan, Ayakta Alkışlar Peki Ya Sonra, Sabah, 26 şubat, 2003. 
304
 Muharrem Sarıkaya, Konuşmayı Seviyoruz, Sabah, 26 şubat, 2003. 


 
157 
Türkiye’nin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapması gerektiği ifade edilmektedir. 
Türkiye’nin  tercihinin  kötüyle  daha  az  kötü  arasında  bir  tercih  olduğu,  ulusal 
çıkarlarının  da  daha  az  kötüyü  tercih  etmesinde  olduğu,  bundan  dolayı  tezkereyi 
kabul  etmesi  gerektiği  öne  sürülmüştür.  Cüneyt  Ülsever  milletvekillerinin 
verecekleri oylarıyla şu ulusal çıkarları belirleyeceklerini ifade etmektedir:  
1.Ekonomik krizin boyutları ve derinliği 2.Kuzey Irak ve Kürt meselesi 
3.Türkmenlerin geleceği 4.Dibimizdeki eli kanlı bir diktatörden kurtulup 
kurtulmama  5.Yeni  Ortadoğu  düzeni  içinde  Türkiye’nin  rolü  hakkında 
karar  vereceklerdir.  Milletvekilleri  onlara  göre  hangi  şık  ülkemiz  için 
‘en az zararı’ işaret ediyorsa, o şıkkı seçsinler.
305
  
 
Ülsever,  bununla  tezkerenin  kabul  edilmemesi  durumunda  ulusal  çıkarların  zarar 
göreceği  uyarısını  yapmaktadır.  Türkiye’nin  bu  savaşta  tarafsız  kalmasının,  ulusal 
çıkarlarını yakın ve uzun vadede negatif yönde etkileyeceği iddia edilmiştir.  
Bir defa Ankara’nın II. Dünya Savaşından bu yana en sağlam müttefiki 
olan  ABD  ile  ilişkileri  krize  girecek.  Savaşın  ekonomiye  yapacağı 
tahribatı,  ABD’den  alınması  beklenen  ekonomik  yardımı  almadan 
göğüslemek  zorunda  kalacak.  ABD  desteğinden  mahrum  kaldığı  gibi 
uluslararası para fonu IMF’nin desteğini de unutmak zorunda kalabilir. 
Tezkerenin  reddedilmesi  Türkiye’nin  savaştan  sonra  Irak’ın 
ş
ekillendirileceği  masaya  oturmaması  veya  otursa  bile  dinlenmemesi 
anlamına  gelecek.  Maalesef  ulusal  çıkarlar  söz  konusu  olduğunda  ne 
ahlâk, ne ideoloji, ne de iç politika çıkarları birer iyi rehberdir.
306
 
  
                                                 
305
 Cüneyt Ülsever, Tezkere,  Hürriyet, 26 Şubat, 2003. 
306
 Metin Münir, Cansız Kalkan, Sabah, 27 Şubat, 2003. 


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə