Microsoft Word s g. temmuz doc



Yüklə 1,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə55/89
tarix08.09.2018
ölçüsü1,27 Mb.
#67448
1   ...   51   52   53   54   55   56   57   58   ...   89

 
161 
uğrayacağımız  zararın telafi  yolunu açıyor.  Beşincisi,  Türkiye’nin  hem 
bölgesinde  hem  Avrupa’da  stratejik  bir  güç  olmasına  zemin 
hazırlıyor.
314
 
 
d. Güçlü Müttefiki Kaybetme Korkusu 
Tezkerenin  mecliste  kabul  edilmemesinden  sonra  basın  Türkiye’nin  ulusal 
çıkarlarının  zarar  gördüğünü  belirtmekte  ve  özellikle  AKP  hükümetini 
eleştirmektedir. Ergun Babahan  
AKP açıkçası dün ‘ben iktidara hazırlıksız geldim’ dedi. Meclis dün dış 
politikayı çizmiştir. Oysa dış politikayı belirleme ve uygulama görevinin 
hükümete ait olması gerekir. Açıkçası bu Türkiye’nin çıkarları açısından 
doğru  olmamıştır.  Çünkü  hükümet  şu  anda  kurallarını  kendisinin 
belirlemediği bir oyunu oynamak zorundadır.
315
 
  
diyerek hükümeti, alınan kararın sorumlusu olmakla ve Türkiye’nin ulusal çıkarları 
aleyhine  gelişmelerin  yaşanması  durumunda,  ülkeyi  eli  kolu  bağlı  bırakmakla 
eleştirmektedir.  Basında,  Abdullah  Gül  başkanlığındaki  58.  hükümetin  düştüğü, 
çünkü verilen kabul oylarının güvenoyunun altına indiği, Ankara’da siyasi bir krizin 
başladığı  ileri  sürülmektedir.  Bu  kararın  Türkiye’yi  çok  olumsuz  etkileyeceği  öne 
sürülmüş ve bunlar: ekonomik zorluklar, Türkiye’yi istikrarsızlıklaştırmak için fırsat 
bekleyenlerin  tertipleri,  bağımsız  bir  Kürt  devleti  isteyenlerin  cesaretlenmesi, 
Ermenilerin  soykırım  iddialarının  ABD  kongresinden  geçmesi  şeklinde 
betimlenmiştir. ABD’yle ilişkilerin her halükârda büyük bir yara aldığı, Türkiye ile 
ABD  arasında  savaş  dönemi  için  yapılan  antlaşmaların  rafa  kalktığı,  dolayısıyla 
                                                 
314
 Ertuğrul Özkök, Ne Diyeyim Mükemmel Bir Konuşma, Hürriyet, 6 Mart, 2003. 
315
 Ergun Babahan, AKP’nin Hatası, Sabah, 2 Mart, 2003. 


 
162 
ABD’nin  taahhüt  etmiş  olduğu  güvencelerin  de  askıda  olduğu  ifade  edilmektedir. 
Hükümet  acemi  olmakla  suçlanmakta,  acemiliğin  Amerika’yla  ilişkileri  zedelediği 
ileri  sürülmektedir.  ABD’den  mali  yardımın  gelmeyeceği,  faizlerin,  dövizin 
yükseleceği,  borsanın  düşeceği,  Türkiye’nin  savaşın  bütün  olumsuzluklarını 
herhangi bir kazanımı olmaksızın yaşayacağı ileri sürülmektedir. Türkiye’nin alınan 
kararla  dünyadaki  en  büyük  siyasi,  askeri  ve  ekonomik  müttefiki  olan  ABD’yi 
kaybetme  tehlikesi  yaşadığı  varsayılmakta,  bununla  birlikte  Türkiye’nin  tek 
kazanımının  dünyada  prestiji,  saygınlığı  artan  bir  ülke  olduğu  ifade  edilmektedir. 
Türkiye’nin  yerinin  aslında  Avrupa  Birliği  olduğu,  ancak  ülkenin  çıkarları  için 
kaçınılmaz  olan  bu  savaşta  Türkiye’nin  ABD’nin  yanında  yer  almasının  gerektiği 
öne sürülmüştür.  
 
e.  leride Kurulacak Bir Kürt Devletinin Türkiye’yi Bölmesi 
Köşe  yazarlarının  tezkerenin  meclisten  geçmesi  yönünde  en  çok  başvurdukları 
nedenlerden  biri  de  Kuzey  Irak  Kürtlerinin  ABD  ile  hareket  ediyor  olmaları  ve 
ileride bir  Kürt devleti kurma olasılıkları olmuştur. Genellikle Türkiye’nin Irak ile 
bir  sorununun  olmadığı,  ancak  Kuzey  Irak  ile  ilgili  bir  sorununun  olduğu  ifade 
edilmekte,  Türkmenlere  ve  Musul-Kerkük’e  çeşitli  şekillerde  değinilmektedir. 
Türkiye’nin  ulusal  çıkarlarının  Kuzey  Irak’ta  bir  Kürt  devletinin  kurulmaması 
olduğunun  altı  çizilmektedir.  Bölgede  en  çok  Kürt  nüfusa  sahip  ülke  olan 
Türkiye’nin,  Kuzey  Irak’ta  bir  Kürt  devleti  kurulması  durumunda,  bu  devletin 
gelecekte Türkiye’deki Kürtler için bir cazibe merkezi olma potansiyeli taşıdığı ve 
bunun  Türkiye’nin  bölünmesine  neden  olabileceği  endişesi  basına  hâkim  olan 


 
163 
kanaat olmuştur. Bundan dolayı Türk askerinin mutlaka Kuzey Irak’ta bulunması ve 
bölgede  Türkiye’nin  çıkarlarına  ters  düşecek  gelişmeleri  önceden  engelleyerek 
kontrol 
altında 
tutması 
gerektiği 
üzerinde 
durulmaktadır. 
Tezkerenin 
reddedilmesinin ABD’nin çıkarlarına darbe vurmaktan çok, Irak Kürtlerinin çıkarına 
hizmet edeceği, Türkmenlere karşı bir soykırım girişiminin olabileceği, bölgeyi ele 
geçirmek  isteyen  Kürt  gruplarının  Kuzey  Irak’ı  savaş  meydanına  çevirmek 
isteyebileceği  iddia  edilmektedir.  Tezkereyle  Kürt  devletinin  kurulamayacağı 
garantisinin  alındığı  belirtilmektedir.  Kuzey  Irak’ta  kurulacak  bir  Kürt  devletinin 
Türkiye için zaten bir “casus belli” yani “savaş nedeni” olduğu ifade edilmekte ve 
Türkiye’nin tezkereyi meclisten geçiremediği takdirde Kuzey Irak’ta muhtemel bir 
oluşumda yine de savaşa gideceği, bundan dolayı tezkerenin geçmesinin çok önemli 
olduğu ileri sürülmektedir.  
ABD’nin Irak operasyonu için B planı olabilir, ama Türkiye’nin Kuzey 
Irak’ta  böyle  bir  seçeneği  yok:  Ya  gelişmelerin  denetim  altında 
tutulmasında  söz  sahibi  olacak  ya  da  seyirci  kalacak.  Seyirci  kalmayı 
tercih  edemez.  Çünkü  o  zaman  savaş  sonrası  dönemde  Cumhuriyet 
tarihinin  en  tehlikeli  oldubittisiyle  karşılaşması  ve  bu  ‘oluşum’un 
kıvılcımlarının Türkiye tarafına da sıçraması kesin.
316
 
 
 Tezkerenin  meclisten  onay  almaması  sonucunda  Kuzey  Irak  hakkında  yukarıda 
bahsedilen  korkular  gündeme  yeniden  getirilmekte  ve  ikinci  bir  tezkerenin  gereği 
üzerinde  durulmaktadır.  TBMM’nin  aldığı  bu  kararla  artık  bölgedeki  iddialarını 
yitirdiğini, Kuzey Irak meselesinde ileride zorluklarla karşılaşacağı iddia edilmiştir. 
Ertuğrul Özkök:  
                                                 
316
 Ergun Babahan, Ulusal Onur, Sabah, 6 Mart, 2003. 


Yüklə 1,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   51   52   53   54   55   56   57   58   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə