Microsoft Word YasayanSosyalizm


PARTİ – SOVYET TOPLUMUNUN ÖNCÜSÜ



Yüklə 0,56 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə29/30
tarix06.02.2018
ölçüsü0,56 Mb.
#26410
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   30

IV. PARTİ – SOVYET TOPLUMUNUN ÖNCÜSÜ 

SBKP 26. Kongre Raporu’nun dördüncü ve son bölümü, “Parti - Sovyet Toplumunun Öncüsü” 

başlığını taşımaktadır. 

1. ARTIK TÜM HALKIN PARTİSİ OLAN KOMÜNİST PARTİSİ’NİN ROLÜ 

GİDEREK ARTIYOR 

Raporun parti bölümündeki temel fikir, “gelişmiş sosyalizmde partinin rolünün arttığı”dır. Ra-

por fikri şöyle dile getirmektedir: 

“Yoldaşlar, 25. Kongre’de, gelişmiş sosyalizmde partinin toplumdaki rolünün 



büyüdüğü sonucuna varılmıştı. Son beş yıl bunu doğrulamıştır.” 

Bu fikrin bir gerekçesi olarak da şunlar öne sürülmektedir: “Gelişmiş sosyalizm”de var olan 

sınıf ve katmanlar arasında çelişkiler ortadan kalkmış, yerini “önemli ayrılıklar”a bırakmıştır. 

Bu sınıf ve katmanlar artık elbirliğiyle, dostça komünizm kuruculuğunda ilerliyorlar. Bu neden-

le, kooperatif çiftçiler ve aydınlar işçi sınıfının ideolojik ve siyasal konumlarını artık iyice be-

nimsemişlerdir. Böylece, Komünist Partisi, “tüm halkın partisi” olmuştur. Ancak, “tüm halkın 

partisi” olmayı, işçi sınıfının partisi olmanın karşısına koymamak gerekir. Çünkü işçi sınıfı hâlâ 

en iyi örgütlü ve gelişkin güç olarak toplumun öncüsüdür. Tüm halkın işçi sınıfının konumları-

nı kabul etmesiyle, partinin toplumdaki rolü daha da artmıştır! 

Gerekçedeki kelime oyunlarını, mantık hatalarını bir yana bırakalım. Ana fikir şudur: Sınıf 

farkları ortadan kalktıkça, partinin toplumdaki rolü de artmaktadır. 

SBKP Programı bu fikri şöyle anlatmaktadır: 

“Sovyetler Birliği’nde sosyalizmin zaferi ve Sovyet cemiyeti birliğinin sağlam-

laşması sonucunda, işçi sınıfının Komünist Partisi, Sovyet halkının öncüsü hali-

ne geldi. Bütün halkın partisi oldu. Sosyal hayatın bütün alanlarında yön verici 

etkisini genişletti.” (abç) 

Bu akıl yürütme, aynen “tüm halkın devleti” konusunda olduğu gibi, başlı başına bir çelişki-

dir. Bir yanda, partinin rolünün arttığını görüyorlar, öte yanda sosyalizm, proletarya diktatörlü-

ğü ve sınıfların kalkması konularında yanlış bir çerçeveye bağlıdırlar. Yapılacak tek şey elmay-

la armudu birleştirmek ve sınıf farkları kalktıkça partinin rolü artıyor demek oluyor. “Tüm 

halkın devleti” de öyle değil miydi? Bir yanda diktatörlük kalkıyor(!), öte yanda geriye kalan 

bu tuhaf devlet giderek güçleniyordu. 

Sınıflar birbirine yaklaştıkça partinin rolü büyüyorsa, partinin rolünün en yüksek olacağı 

dönem, sınıfların kalktığı komünizmin üst aşaması olmalıdır! Oysa devletin ve onun bir öğesi 

olan partinin varlığı da, rolü de sınıfların varlığıyla bağlıdır. Sınıf farkları kalktıkça, toplum 

kendini yönetme yolunda ilerledikçe devlet ve partiye olan gereksinim de azalır ve sonunda 

ortadan kalkar. 



P

ARTİ 


 

S



OVYET 

T

OPLUMUNUN 



Ö

NCÜSÜ


    60 

 

Sovyetler Birliği’nde bugün partinin rolünün giderek arttığı doğrudur ama öne sürülen ge-



rekçe ve “tüm halkın partisi” kavramı yanlıştır. Sovyetler Birliği’nde devlet ve proletarya parti-

si güçleniyor, güçlenmek zorundadır.  Dünya proletarya diktatörlüğü  kurulana dek kesimsel 

başarı kazanmış parçalarda proletarya devleti ve partisi güçlenmek zorundadır. Çünkü emper-

yalizmin üstünlüğü kırılmamış ve sınıfların ortadan kalkmasının nesnel koşulları sağlanmamış-

tır. 

Komünist partisi işçi sınıfının partisidir ve tüm emekçi halkın da çıkarlarını savunur. Tüm 



toplumun partisi olacağı an, tüm toplumun işçi sınıfına katıldığı, işçi sınıfının tüm toplumu içi-

ne aldığı an olacaktır. Ne var ki o aşamada siyasal partiler de ortadan kalkacaktır çünkü o aşa-

ma komünizmdir. 

2. PARTİ ÜYELİĞİ 

Raporda parti üyeliği hakkında şu sayılar verilmektedir: 

“Geçtiğimiz dönemde SBKP’nin üye sayısı 1,8 milyon kadar artmıştır. Bugün 

17 milyon 480 bin üyesi vardır. Bunların yüzde 43,4’ü fabrika işçisi, yüzde 

12,8’i kolektif çiftçi ve yüzde 43.8’i teknik, bilimsel ve yaratıcı aydınlar, eğitim, 

tıp ve kültür işçileri, yönetim aparatında çalışanlar ve Silahlı Kuvvetler üyeleri-

dir. 


“Son beş yılda işçi sınıfının en iyi 1,5 milyondan fazla üyesi SBKP’ye katılmış-

tır. Bu, yeni alınan üyelerin yüzde 59’unu oluşturmaktadır. Yeni üyelerin yüzde 

10’un üzerinde bir oranı kolektif çiftçilerdir. Sovyet aydınlarının akını sürmüş-

tür.” 


Sayıların içinden çıkmak güç. Üye sayısındaki net artış 1,8 milyondur. Raporun birkaç pa-

ragraf ötesinde aday üyelikleri reddedilenler 91 bin ve partiden çıkarılanlar 300 bin olarak gös-

terildiğine göre, son beş yılda yeni alınan üye sayısı 2,2 milyon kadardır. Bunun 1,5 milyonun 

(yüzde 59) işçi olduğu söyleniyor. Oysa alınan işçi sayısı, kendi verdikleri sayılarla yüzde 68 

gözüküyor. 

Yeni alınan üyeler, işçi sayısı çıkarılınca 700 bin kişi kalıyor. Yeni üyelerin yüzde 10 kada-

rının kolektif çiftçi olduğu söyleniyor. Bu 220 bin eder. Geri kalan 480 bin ise aydınlardır ki bu 

da yüzde 22 eder. 

Bunlar bir yana, parti üyeliğinin sınıfsal bileşiminin  şöyle olduğunu öğreniyoruz:  İşçiler 

yüzde 43,4, kolektif çiftçiler yüzde 12,8, aydınlar ve bürokrasi yüzde 43,8. Çalışan nüfusun ise 

yüzde 67’si işçi, yüzde 25’i aydınlar olarak verilmişti. Bu durumda, işçilerin parti üyeliğinde 

tuttukları yer, toplumda tuttukları yerden oldukça geridedir. Bu da, “tüm halkın partisi” olmayla 

bağlı olsa gerek. 

PARTİDEN ATILANLAR VE MONOLİTİKLİK 

Raporda söylendiğine göre 25. Kongre’den bu yana 300 bin kişi parti üyeliğinden çıkartılmış. 

Aday üyelik süresi içinde üyeliği reddedilenler ise 91 bin kişi imiş. 




Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   30




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə