Microsoft Word YasayanSosyalizm



Yüklə 0,56 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə28/30
tarix06.02.2018
ölçüsü0,56 Mb.
#26410
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   30

57    Y

AŞAYAN 


S

OSYALİZM


 

 

bile kadın sorunu sosyalizmde tamamıyla çözümlenemez. Bu sorun, tam anlamıyla komünizm-



de çözülecektir. Bu sorunun bilincinde davranmak, erkek şovenizmiyle sürekli savaşmak zo-

runludur. 

Oysa rapor, kadın sorununu ele alış çerçevesi yanında, söyledikleriyle de bunun bilincinde 

gözükmüyor. “Komünizme varmadan sınıfların da kalkacağı” bu toplumda, çocuk doğurma, 

çocuk büyütme ile kadının toplum hayatına karışmasını “birleştirmenin kolay olmadığını her-

kes kabul eder” diyor. 

“Tüm halkın devletinin muazzam demokratik niteliği” konusunda başladığımız yere döner-

sek, proletarya diktatörlüğü, genel ve soyut olarak burjuva diktatörlüğünden bin kat daha de-

mokratiktir. Çünkü biri emekçi çoğunluğun, ötekisi sömürücü azınlığın diktatörlüğüdür. Bütün 

bunlar çok doğrudur ama söz konusu olan iki sınıfın devletleri arasındaki genel - soyut bir kar-

şılaştırma değil, somut bir anda - somut bir ülkede var olan devletin durumudur. 

Lenin’in, devrimin ilk yıllarında burjuva diktatörlüğüyle, Sovyet Rusya’daki proleter dikta-

törlüğü arasında yaptığı somut karşılaştırmalar da ayrı bir konudur. O dönem devrimin ateşi-

kaosu içinde bir dönemdi. Devrim yapılmıştı, yığınlar ayaktaydı. Bir kez bu en demokratik or-

tamı yaratıyordu. Sonra yıkılan devletin yerine yenisini kurma gereği, demokratikliğin sürme-

sinin en önemli nesnel gereği oluyordu. Koca bir devlet, yüz binlerce insanın aktif girişimiyle 

kurulabilirdi. Sonra, Lenin yaşıyordu. Ayaklanan toplum oturmaya, yeni bir düzen içinde gün-

lük yaşantıya dönmeye başlayınca, kurumlaştıkça, az gelişmişliğin, kültür eksikliğinin, emper-

yalist kuşatmanın ağır etkileri kendini göstermeye başladı. Bürokrasi yeniden dirildi. Lenin bu 

gelişmeyi Az Olsun, İyi Olsun adlı makalesinde (ki son yazılarından biridir) acımasızca eleştir-

di. 

Zor koşullar altında her devlet, demokratik yönleri azaltır, otoriter yönünü arttırır. Koşullar 



normale döndüğünde çıplak baskıyı tekrar geri çeker, demokratik yönü arttırır. Koşullar daha 

kötüye giderse, tüm demokrasiyi kaldırır, geride çıplak diktatörlük kalır. Ancak hangi durum 

olursa olsun, her devlet bir diktatörlüktür. 

Somut bir sosyalist ülkedeki devletin demokratikliğini değerlendirirken, yukarıda değindi-

ğimiz dönem farkları (ki bunlar kısa ve orta dönemlerdi) yanında bir de uzun dönem farklarını 

dikkate almak gerekir. Uzun dönem farkları, ancak kuşaklar boyu çalışma içinde kapatılabile-

cek farklardır. Bunlar azgelişmişlik-gelişmişlik farklarıdır. Az gelişmiş bir ülkede sosyalizm 

kurulabilir ve gelişmişlik farkı nedeniyle bu ülkedeki devlet, olması gerekenden çok daha no-



minal bir demokratik işleyişe sahip olabilir. 

SSCB’de kurulan sosyalizm, az gelişmiş bir ülkede kurulmuş sosyalizmdir. Anayasasında, 

yasalarda çok sayıda demokratik haklar ve güvencelerin varlığına karşın, bunların hakkıyla ya-

şama geçebilmesi için bunları uygulayabilecek bir gelişme düzeyi gerekir: ekonomik gelişme, 

kültürel gelişme, sivil toplum. Ve bunların karşılıklı etkileşmesi. 

SSCB’de demokratik yan geri kalmıştır. Ancak bu durum, sosyalizmin bir özelliği değil, o 

ülkenin gerçeğidir. Biz bu konuda daha önce şöyle demiştik: 

“Sovyetler Birliği’nde kurulan sosyalizm, her somut uygulamada olacağı gibi, 

iki ayrı özellikler bütününü birlikte barındırır. Bir yanıyla sosyalizmin evrensel 

özelliklerini, nerede kurulursa kurulsun taşıması gereken özelliklerini, teoriyi 

tam yansıtan özelliklerini barındırır. Öteki yanıyla Sovyet toplumunun kendi ge-

lişme özelliklerinden kaynaklanan geçici özellikleri içinde barındırır. İşte bu öz-

gül yanların bir başka sosyalizmde olması gerekmez. Çünkü onlar o toplumun 

gerçeğinde beliren özelliklerdir. 




S

OVYET 


T

OPLUMUNUN 

T

OPLUMSAL


-S

İYASAL 


G

ELİŞİMİ


    58 

 

“(...) 



“Kısaca değindiğim bu eksik ve bozuk yanlar yönetim kadrolarının ya da genel 

sekreterlerin tutumuna indirgenemez. Kişisel hatalar ya da üstünlükler doğal 

olarak yapının belirlenmesinde rol oynamıştır. Yalnız bir nokta tartışılamaz. 

Sovyetler Birliği’nde sosyalizm Marks’ın yönetiminde kurulup bugünlere gel-

seydi, yine bu çerçevenin çok dışına çıkamazdı. Sovyetler Birliği’ndeki sosya-

lizm, hem o ülkenin somut özelliklerinin, hem de sosyalizmin evrensel özellik-

lerinin kaynaşmasından doğmuştur. Sovyet toplumu için gerçek (bizim 

menşeviklerin deyimiyle “reel”) bir sistemdir. Tarihsel olarak çizilmiş bir çer-

çevedir. Üretim güçlerinin gelişmesine, üretim biçiminin olgunlaşmasına, kültü-

rel düzeyin yükselmesine paralel olarak ve partinin bilinçli-aktif çabasıyla her 

geçen gün gelişiyor, gelişecektir.”

29

  



Sovyet toplumunun demokratik düzeyi, demokratik anlayışı sosyalizmin, hele komünizme 

ilerlemenin zorunlu tuttuğu ölçüde yüksek değildir. Gelişime bağlı olarak düzelecek, yüksele-

cektir. Partinin, bu gelişmenin önünde bilinçle yürümesi gerekir. Çünkü demokrasinin kendini 

yadsıyacağı sınıra dek genişletilmesi, komünizme geçişin vazgeçilmez koşuludur. 

Sosyalizm öncesi toplumlarda şu ya da bu düzeyde uygulanabilen demokrasi, hep rıza de-



mokrasisi olmuştur. Çeşitli oyunlarla emekçi halkın şu ya da bu egemen sömürücü sınıf temsil-

cisine desteği sağlanmış, ama kendisi devlet yönetiminden uzak tutulmuştur. Sosyalizmin de-

mokrasisi bu değil, eylem demokrasisi (aktif demokrasi) olmak zorundadır. Çünkü: 

“Tabanda yaratıcı hareketlilik yeni kamu yaşamının temel öğesidir... Sosyalizm 

tepeden buyrulamaz. Onun ruhu, mekanik bürokratik yanaşımları reddeder. Ya-

şanan, yaratıcı sosyalizm yığınların kendi ürünüdür.”

30

  

Yirmi altıncı Kongre raporu bu konularda sistemli bir atılım geliştirmemiştir. 



 

                                                 

29

 Sosyalizm Üstün Gelecektir 



30

 Lenin, c.26, s.288. 




Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   30




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə