184
MEHMET KARAGÖZ
şa için "en alim kişi" veya "adına layık en mühim insandır" denil-
mekte ve bu özelliklerinden dolayı "Sultan-ı şuara-yı Rum ve sad-
rü'l-Vüzera" diye de tavsif olunmaktadır!. m. Mustafa'ya ıslahatla-
rında yardım eden Ragıp Paşa'dan başka Baron De Tot adıyla bir
başka Fransız bulunmaktadır. De Tot, m. Mustafa'nın son seneleri
ile i. Abdulhamit'in ilk senelerinde Osmanlı Devleti hizmetinde bu-
lunmuştur. Osmanlı Devleti'ni yakından tanıma imkanı bulduğun-
dan ıslahat fikirlerini de bu ölçülere göre hazırlamıştır. Avrupai
tarzda ilk mühendishanenin
nüvesi onuİl gayretleriyle başlamıştır.
Açmış olduğu Riyaziye okulunda, İngiliz Kampel Mustafa ile Fran-
sız Kermorvan ders vermişlerdir. Tersane ve istihkam mühendisha-
neleri bu dönemde açılmıştır. Ünlü matematikçimiz Geıenbevi İs-
mail Efendi ile Kasapzade
İsmail Efendiler bu okullarda
ders
vermişlerdir. O senelerde İstanbul'da bulunan bir Fransız mühendi-
si Gelenbevi için: "Avrupa'da olsaydı ağırlığınca altın ederdi" de-
miştir
2•
Yirmisekiz
Çelebi Mehmet'in Fransa'dan getirttiği ziyc'ler
Kalfazade İsmail Çınari Efendi tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir
3•
Fransa'daki
ilimler akademisinde astronomiye dair en son eserler
ve mükemmel kitaplar istenmiş44, Koca Ragıp Paşa'da Sütlüce ya-
kınlarında gizlice aritmetik ve geometri dersleri okutmuştur
s•
Ba-
ron De Tot daha sonra yayınlanan eserinde; ıslahatların zaman za-
man engellenmeye
çalışıldığını,
Çeşme bozgunundan
sonra do-
nanmanın düzeltilmesi çalışmalarının yapıldığını, çok tutumlu kişi
olarak tarif ettiği Mustafa m'ün ıslahatlara rahatlıkla para bulabildi-
ğini yazmıştıf"6. Ayrıca lll. Mustafa devrinde, donanma ileilgili ya-
pılan değişikliklerin müesseseleşmesi
için kanunlar çıkarılmıştır
7•
lll. Mustafa ömrünce ıslahatların devamından yana olmuştur. 1768-
1774 Osmanlı-Rus
savaşlarının yenilgisi üzerine bir gün Halimi
Efendi'ye; yeni askeri tanzim etmedikçe düşmanlarla baş edemeye-
ceğiz ne yapalım diye sorduğunda, "Yeniçerileri ıslah edelim" şek-
linde aldığı cevaba karşılık, m. Mustafa, yeniçerilerin ıslahatı ka-
. bul etmeyeceği kanaatindedif48. Padişahın bu endişesi haklı olarak
Yeniçeriliğin 1826 senesinde kaldırılmasına kadar devam etmiştir.
41. Hanuner, Osmanlı Devleti Tarihi 16, Ankara 1989, s. 65.
42. Abdülkadir Bingöl, Gelenbevi İsmail, Ankara 1988, s. 3.
43. Bingöl, a.g.e., s. 9; (Bu, Osmanlı Devleti'nde batı dillerini bilen ve hatta tercü-
meler yapacak seviyede insanlann yetişmesi demektir ki, Osmanlılardili
ıslahat düşünce-
lerinin münevverlere maledilmesi bakımından mühim bir gelişmedir).
44. Adıvar, a.g.e., s. 202.
45. Adıvar, a.g.e., s. 203.
46. Baron De Tot, 18. Yüzyılda Türkler, İstanbull97~,
s. 280-312.
47. Shaw, a.g.e., s. 347-348.
48. Osman Ergin, Osmanlı Eğitim Tarihi I, İstanbul 1977, s. 57.
OSMANLı
DEVLETINDE
ISLAHA T HAREKETLERİ
i.
Abdülhamit
Devri (1774-1789):
185
Sultan tahta geçtikten sonra daha önceleri yapılan ıslahatların
devamından yana tavır koymuştur. Sadrazamları
Seyyit Mehmet
Paşa ve Halil Hamit Paşa'yııslahatlar
için seçmiş ve onları hareket-
lerinde serbest bırakmıştl1-19.Sultan'a: "Kardeşiniz III. Mustafa dü-
zenli asker kurmaya karar vermiş ancak savaş başladığından bunu
uygulamaya koymak fırsatı bulamamıştır"
denildiğinde,
"inşallah
onları oğlu başarır" demiştir. Bu söz ilerisi için feraset kabul edile-
bilirdi
50•
Fakat i. Abdulhamifin
bu fikirleri beyanını haklı kılacak
sebepler de bulunmaktadır. Devrin ünlü Sadrazamı Halil Hamit Pa-
şa "keskin zekalı, yetenekli bir kişi" olarak önceki senelerde başla-
tılan 300 kişilik sürat topçularını 2000 kişiye çıkarmıştır. Sadra-
zam, Ordunun tamamen çağdaşlaştınlmasından
yanadır
51•
Evvela,
Fransız teknisyenlerinin
yardımıyla hendesehaneleri
genişletilmiş
ve sınır kalelerini Fransız modellerle tahkim etmiştir. Farklı şahsi-
yet olduğu söylenen Hamit Paşa yalnız yenileştirmeyi devam etti-
ren bir kişi hüviyetinde değildir. O, Klasik müesseselerin de ıslah
edilmesi fikrinden yanadır. Bu maksatla tımar sahiplerinin toprak-
larında oturmalarını talim ve eğitim yapmalarını savaşa çağrıldıkla-
rında gelmeleri için taşraya müfettişler çıkarılmasını istemiştir. Ay-
rıca eğitim ve disiplini kabul etmeyen yeniçerileri ordudan atmıştır.
Yeniçeri ve Sipahilerin Avrupai tipi taktiklerle ve silahlarla eğitil-
mesine başlanmıştır
52•
Denizcilik sahasında daha önceleri başlatılan
çalışmalar da bu devirde bir başka ıslahatçı Cezayirli Hasan Paşa
tarafından devam ettirilmiştir. Le Roi ve Duret ismindeki iki Fran-
sız-subay ile bir kısım Fransız ustalar Osmanlı işçilerini eğitmişler-
dir. Fransız-İngiliz donanmalarından misailerle gemiler yaptınımış-
tır. Donanma erleri Ege ve Doğu Karadeniz bölgelerinde toplanmış
ve tersanelerde eğitilmişlerdir. I. Abdülhamit zamanında ıslahat ça-
lışmaları devam ederken
Osmanlı
Devleti'nde bulunan Avrupalı
elçiler yapılan ıslahatlar için kendi devletlerinin lehine telkinlerde
bulunuyorlardı.
Fransız elçisi Choiseul-Gouffer,
Osmanlı Devleti
yetkililerine bazı telkinlerde bulunmuş ve eğer, Türkiye büyük dev-
letler arasında kalmak istiyorsa devletin yalnız idaresini değil Os-
manlının karakterinin de tadil edilmesinin gerektiğini belirtmiştir.
Ayrıca sultan ve ricalin dikkatlerinin celp edilmesi gerektiği düşün-
cesiyle, Halil Hamit Paşa'ya şu telkinlerde bulunmuştur:
"siz fe1a-
49. Uzunçarşılı, a.g.e., s. 473.
50. Nuri Paşa, a.g.e., s. 157.
5
ı.
Cevdet Paşa, a.g.e. I, s. 503.
52. Shaw, a.g.e., s. 347.