186
MEHMET KARAGÖZ
ketlerinizden kendinizi itham etmelisiniz, betaetiniz, cehaletiniz ve
donanmanızın
tezebzübü, ordunuzun başıboşluğu felaketlerinizin
sebebidir" demektedir
53•
i. Abdulhamit devrinde, Osmanlı Devle-
ti'ne Avrupai fikirler daha geniş kadrolarla teklif edilmeye başlan-
mıştır. Birçok asker, Osmanlı ordusunun ıslahı için projeler teklif
etmiştir. Devlet ise dikkatli davranarak ancak Fransız devleti eliyle
gelen teklifleri tercih etmiştir. Bu elçinin gayretleriyle gelen Os-
manlı-Fransız yakınlaşması Osmanlı tarihinde ilk defa bir kişinin
Hamit Paşa'nın, "masonluk"la itham edilmesine sebep olmuştur
54•
Fakat bu görüşün temelsiz ve ciddiyetten uzak olduğu iddia kabul
edilmektedir
55•
Hamit Paşa'nın bütün bu gayret ve çalışmalarını bel-
li bir disiplin ve programla yaptığını söylemek mümkündür
56•
Bu
dönemde son olarak Donanma subayları için olan matematik okulu
"mühendishane-i
bahr-i hümayun" açılmış olduğunu da belirtmek
gerekir
51•
Osmanlı Devleti'nde ID. Selim devrine gelindiğinde siyasi şart-
ların müsait olduğu zamanda reformlara hevesli, ıslahatların mana
ve önemini kavramış olanların sayıları artmıştır. Tabii ki bütün
bunların oluşmasında garplılaşma esasını kavrayan ve bilen kişile-
rin yetişmiş olmaları önemlidir. Açılan okullar ve bu okullarda ilim
okutmakta olan hocaların garplılaşma faaliyetleri içerisindeki yeri
unutulmamalıdır.
1700'lerden bu tarafa geçen zaman içerisinde ya-
pılan ıslahatların önemli bir yanı da III. Selim devrinin ıslahat hare-
ketlerine zemin hazırlamasıdır
58•
III. Selim Devri (1789-1807):
Cihangir hülyalarıyla yetişmiş olm~sına rağmen gelişen hadise-
ler onun gerçekçi olmasına sebep olmuştur. Devletin başına geçtiği
zaman olgun bir insan ve devleti için çalışmak isteyen bir padişah-
tır
59•
Devlet yönetimini ele aldığında yaptığı işlerden en önemlisi
şehzadeliğinden beri mektuplaştığı Fransa Kralı XVI. Louis'e elçi
olarak İshak Beyadında
birisini göndermesidir.
Selim ill'e göre
devlet için yapılacak ıslahatların başarılı olabilmesi Avrupa'nın iyi
53. Karal; a.g.m., s. 23; (XVIII. asnn başından beri görülen elçilerin bu tavırlannda,
Osmanlıyı yönlendirInede
Avrupalı devletlerin menfaat çatışmalan
su yüzüne çıkmakta-
dır).
54. Karaı, a.g.m., s. 24.
55. Osman Nuri, a.g.e., III-IV, s. 157-158.
56. Cevdet Paşa, a.g.e., I, s. 501.
57. Shaw, a.g.e. I, s. 341-342.
58. Shaw, a.g.e. I, s. 347.
59. Karal, Osmanlı Tarihi V, Ankara 1988, s. 13.
OSMANLı
DEVLETINDE
ISLAHAT HAREKETLER!
187
tanınması ile mümkündür. Nitekim, lll. Selim yakın adamı İshak
Bey'i Fransa Kralına göndermiş ve ondan, Avrupalı devletlerin bir-
birlerine olan politikaları, kara ve deniz harplerine ait yeni usuller,
atölyeler, hakkındaki bilgileri toplanmasını istemiştİf60.lll. Selim'in
Fransa'ya gönderdiği İshak Bey için, Seyyah Castellan, Kaptan Kü-
çük Hüseyin Paşa'nın mutemet adamı olarak bahsederken; onun üç
arkadaşı ile beraber lll. Mustafa'nın zamanında Avrupa'ya tahsil
için gönderilmiştir, demektediı:-6l.Bu bilgi bize Osmanlı Devleti'nde
tahsil münasebetiyle batıya öğrenci gönderme çalışmalarının daha
lll. Mustafa zamanında başladığını gösterir ki, devrin gelişmelerine
uygun düşmektedir. Halbuki, diğer kaynaklarımız Avrupa'ya öğren-
ci gönderme çalışmalarının ID. Selim zamanında başladığını yaz-
maktadırlar. çalışmamızın
bundan sonraki kısmında yapılan ısla-
hatlarla
ilgili daha
az detaylı
bilgiler
verilecektir.
çünkü
bu
konularda daha teferruatlı bilgileri bulmak mümkündür. Zaten bi-
zim bu çalışmadaki asıl maksadımız
ID.
Selim'den önce yapılan ıs-
lahatlardaki fikri değişmelerin ortaya konulmasıdır.
lll. Selim'in ıslahatlarına "Nizam-ı Cedid" denir. Nizam-ı. Ce-
did kelimesi ilk defa Fazıl Mustafa Paşa tarafından devlete verilen
iç düzen için kullanılmıştır.
Daha sonra Avusturya'ya elçi olarak
gönderilen Ebubekir Ratıp Efendi Avusturya'daki mevcut idare sis-
temini aynı isimle tavsif etmiştir. Berkes'e göre kelime Fransızca
"Regiment" kelimesinden gelir, Latincedi{62. Selim llI'ün devrinde
nizam-ı cedid dar ve geniş olmak üzere iki manada kullanılmıştır.
Dar manada; lll. Selim devrinde yetiştirilen askerlere denir. Geniş
manada ise yeniçerileri kaldırmak, ulemanın nüfuzunu kırmak, Os-
manlı Devleti'ni; Avrupa'da ilim, sanat, ziraat, ticaret ve medeniyet-
te yaptığı ilerlernelere ortak yapmak için giriştiği ıslahat hareketle-
rinin bütünüdü{63.
ııı.
Selim, devletin başına geçtiği zaman Osmanlı-Rus harpleri
devam ediyordu. Cihan padişahı olmak üzere terbiye edilmiş oldu-
ğundan, düşmana bir ders vermek istiyordu. Fakat ülkenin içinde
bulunduğu şartlan çok iyi tanıyan padişah bir an evvel barış yapıp
60. Karal, a.g.e., s. 61; (III. Selim, Osmanlı Devleti üzerinde Avrupalı devletlerin
.gizli hesaplarını
bilmesine karşılık, şehzadelik senelerinde Fransa hakkında iyi intibalar
edinmesini de Fransa'nın saraydaki nüfuzuyla kendisini dost bir devlet tanıtmasına bağla-
mak gerekir).
61. Tanpınar, a.g.e., s. 49.
62. Berkes, a.g.e., s. 48.
63. Karaı, a.g.e. V, s. 61; Karal, Selim III Hattı Hümayunları,
Ankara 1988, s. 29;
Gökbilgin, Nizam-ı Cedid, tA X, s. 309.