peki, parapsikoloji açısından hayal gücünün ne gibi bir faydası
olabilir, bir de ona bakalım.
Bilinç ile bilinçaltının arasında köprü oluşturmamız
gerektiğinden söz ederken, bunun birtakım yol-yöntemleri
olduğunu eklemiştik. Hayal gücü-imajinasyon yeteneği bura
da kilit bir öneme sahiptir. Jung'a göre imajinasyon demek, bir
insanın bilinçaltına yaklaşabileceği kadar yaklaşması demek
tir. İmajinasyon, bilinçaltının kendini en direkt ifade yoludur.
"Bir resim binlerce kelimeye bedeldir." diye eski bir söz
vardır. Dünyadaki her insanın, dili, rengi ve yaşı fark etmeden
konuştuğu tek ortak dil, imajinasyon dilidir. Hayalde can
landırma, yani imajinasyon dili, sözcüklerden değil, düşünce,
görüntü ve hislerden oluşmaktadır. En önemlisi de tüm insan
ların ortak dili olmasının yanında, bilinç ile bilinçaltının da
ortak dili konumundadır. Nasıl ki insanlar anlaşabilmek için
aynı dili öğrenmek ve konuşmak zorunda kalıyorlarsa, bilinç
ile bilinçaltının iletişimi "im ajinasyon" diliyle konuşur.
Aslında bakılırsa zihnin imajinasyonlara verdiği tepki
ilginçten de ötedir. Bunun nedeni, beynimizin gerçekten
olmuş bir şey ile, çok canlı bir imaj olarak biçimlendirdiğimiz
hayaller arasındaki farkı ayırt edememesidir. Bunun için,
yeterince canlı bir biçimde hayal edilen şeyler, gerçek birer
tecrübeden algılanmış kadar başarılı olabilmektedir.
İnsanların sadece çok az bir kısmı bilinç-bilinçaltı köprü
leri gelişmiş ve işlek olarak dünyaya gelirler. Onun dışında
belli çalışmalar yapmaksızın, spontane olarak, alkol, uyuştu
rucu madde etkisi altında böyle bir etkileşim meydana
gelebilir. Fakat bunlar zaten parapsikologlar açısından isten
meyen, tercih edilmeyen durumlardır. Bilinçli olarak, böyle
zararlı metotlara başvurmadan, belki de daha yavaş ama
kesinlikle daha iyi sonuçlara ulaşmak için, sözlerle değil,
imgelerle düşünmeyi öğrenmek zorundayız. İçsel teknikler
içerisinde vazgeçilmez olan imajinasyon gücümüzü öyle bir
seviyede geliştirebiliriz ki, düşüncelerimizin tamamı sözler
PARANORMAl FENOMEN
88
DUYU ÖTESİ ALGI DÜNYASINA GİRİŞ
verine, görüntü ve hislere dönüşebilir. Bu fantezik görüntüler
/.imanla gerçeklikten ayırt edilemez keskinliğe ulaşabilir,
.'ilmimizde kelimeler yerine düşünceleri resim, parlak cisim,
u'iık, his, akustik algı, koku ve tat olarak duyumsayabiliriz.
I'.ırapsikolojide ilerlemek istiyorsak, hayal gücümüzü etkin
leştirmek ve imajinasyon diliyle konuşmayı öğrenmek zorun
dayız. Aksi durumda bilinçaltımızm bize anlatmak istedikleri
ni anlayamayız. İmajinasyon dilini çözemeyiz, imgelem şek
linde gönderdiği sinyalleri yakalayamayız... Bunu kimseden
v.irdim almadan kendimiz yapmalıyız. Bilinçaltının sembolik
• lilini çözmek için falcılara, medyumlara, rüya tabircilerine git
memiz son derece hatalı bir davranıştır. Zararı dokunmasa
ilahi, herkesin kendine has imgelemlerini bu gibi kişiler genel
'•mıflandırmaya tabi tutarak, kişileri yanıltabiliyorlar.
İnsanların bireysel parapsikolojik gelişme sürecini sekteye
uğratabiliyorlar.
Adım adım bilinci genişletip, bilinçaltına yer açmada içsel
tekniklerle ilerliyoruz. Bir sonraki yöntem, belki de en
popüler, en geniş ve en çeşitli olan, meditasyon tekniğidir.
Meditasyon
Size verilen birçok şeylerin sının ve yasaklan vardır. Sadece sevgi ve bilgi
l’iınun haricindedir.'’
Beyti DOST
Meditasyon kelimesi günümüzde hemen herkes tarafın
dan yaygın olarak fakat anlamı tam bilinmeden, üzerinde
düşünülmeden gelişi güzel bir biçimde kullanılmaktadır,
t/eşitli gazete ve dergi eklerinde, hatta bazı TV programların
da "meditasyona" yer vermek bir moda akımı haline geldi,
kelime kökeni olarak meditasyon, Latince düşünmek ve egz
ersiz karşılığına gelen meditare fiilinden gelmektedir. Bu
89
bağlamda parapsikoloji açısından meditasyon, kendi kişilimi
üzerinde düşünmek, sürekli olarak çalışmak ve (paranormal
sonuçlara ulaşma vesilesiyle) egzersiz anlamına gelmektedir.
Öncelikle meditasyonu sık karıştırıldığı kavramlardan
ayırmak gerekir. Sanıldığının aksine meditasyon, dinginliğe
ulaşmak, dünya stresini üzerinden atmak ve kargaşasından
uzaklaşmak ya da zihinsel sakinlik anlamına gelmez. Birçok
insan meditasyon sonucunda bu durumlara ulaştıkları için
medite ederler, ancak meditasyonun kendisini sonuçlarıyla
karıştırmamak lazımdır. Çünkü bunu yaparken meditasyonun
asıl noktasını kaçırma tehlikesi vardır. Meditasyon, insanı
bulunduğu stresli ortamdan kurtarıp daha çok uyutmak
değildir. Aksine meditasyon, insanı uyandırma amacını
güder! Meditasyon, olağanın üstünde bir dikkatlilik ve şuur
durumudur. İçsel farkındalığı ve daha ötesinde aşkın
düzeylere ulaşmayı amaçlar. Méditatif durumdaki insan, açık
ve berrak bir şuur durumuna ulaşmıştır. Tam da o anın farkın-
dalığını yaşamaktadır ve böylelikle çevrede olup bitenleri açık
olarak ve dikkatlice gözlemleyebilmektedir. Sanaya Roman,
"Ruhsal Büyüme" isimli kitabında şu bilgileri vemektedir:
"Siz, aynı anda kaç düzeyin farkında olabilirsiniz? Siz,
solunumunuzu, duruşunuzu, düşüncelerinizi, duygu
larınızı, kas hareketlerinizi, odanın içindeki sesleri,
üstünüzdeki giysinin verdiği duyguyu, çevrenizdeki koku
ları aynı anda fark edebilir misiniz? O danın içinde,
enerjiniz bedeninizden ne kadar öteye uzanıyor? Süptil
enerjileri
duyumsama
yeteneğinizin
zen g in liğ in i
hissedin.
Farkındalığınız arttıkça, Yüksek Benliğiniz'in bilincini
daha önce bilinçaltı olagelmiş alanlara taşıyacaksınız.
N et ve canlı rüyalar ya da hayatınız hakkında size
mesajlar ve rehberlik veren rüyalar görebilirsin iz.
Farkındalığınız arttıkça, yaşadığınız başka hayatlardan
PARANORMAL FENOMEN
90
Dostları ilə paylaş: |