PARANORMAL FENOMEN
Rüyalar, tarihte pek çok düşünür, yazar ve
mucide ilham
kaynağı olmuştur, örnek verecek olursak Elias Howe dikiş
makinesi icat ederken iğneyi makineye nasıl yerleştireceğini
rüyasından aldığı ilhamla sağlamış, Edgar Allan Poe ve
Voltaire gibi yazarlar rüyalarından ilham alarak eserler yarat
mışlar, Friedrich Kekule benzenin yapısını rüyasında çözerek
kimyada bir devrim yaratmış, Otto Loewi sinir akımına ilişkin
araştırmalarını rüyasından ilham alarak sürdürmüştür.
Rüyaların dahiyane sezgisel gücü, tıp alanında da çok önemli
buluşların yapılmasına vesile olmuştur. Ünlü ve başarılı
Kanadalı doktor ve araştırmacı Frederick Banting, uzun
zamandır diyabet hastalığının etkileri üzerinde çalışıyordu.
Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki o yıllarda tıp bilimi henüz
bu hastalığa karşı etkin bir tedavi yöntemi geliştirememişti.
Deneyleri art arda başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Yine boşa
giden çabalarla geçen bir günün sonunda yorgunlukla uykuya
daldı. Rüyasında probleme odaklanan bilinçaltı zihni, ona
gerekli cevabı sundu. Harcanan emek ve çabaların karşılığı
gelmişti. Rüyanın verdiği ilhamla insulini keşfeden doktor, o
günden sonra milyonlarca insanın hayatının kurtulmasına
sebep oldu.
Rüyalar, düşünür, yazar, sanatçı ve mucitlere olağanüstü
bir ilham gücü verirken, analitik psikiyatride de emsalsiz bir
kaynak durumundadırlar. Sigmund Freud'un, insan psikolo
jisinin gizlerini düşlerde araması boşuna değildir. Analitik
psikiyatrinin babası, düşleri, "dış dünyadan bilinçle istenmiş
anlık bir vazgeçiş" olarak tanımlarken, onların gizemli doğası
na da dikkat çekmektedir. Freud bu düşüncesini çok açık bir
şekilde şöyle dillendirmekten kaçınmamaktadır:
"Düş çoğu zaman mistik dünyaya açıları bir kapı
sayılmıştı ve bugün de çok kimse onu bir gizli şeyler bil
gisi olarak görmektedir. Onu bilimsel araştırmaların
236