PARANORMAL FENOMENLER
K . MATERİLİZASYON (BEDENİLENME)
‘Varlığın sırlan saklı, benden;
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben.
Bizimki perde arkasında dedi-kodu:
Bir İndi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.*
Öm er HAYYAM
Parapsikoloji tarihinde çok sayıda materilizasyon vakası
kayıtlara geçmiş, iddiaların bir kısmının sahtekarlık olduğu
ortaya çıkarılmıştır. Materilizasyon, yoktan canlı veya cansız
madde olarak yanlış anlamda lanse edilmektedir. Çünkü daha
önce görünürde olmayan bir nesneyi veya canlı bir organiz
mayı aniden ancak geçici bir süre için var eden medyum, bu
fenomeni kendi enerjisiyle meydana getirmektedir. Ortaya
çıkan "sihir", kendi benliğinden yaratılmıştır. Meydana gelen
maddeye parapsikologlar ektoplazma ismini uygun gör
müşlerdir. Ektoplazmik görüntüler birkaç saniye ile birkaç
saat arasında gözlemlenebilirler, sonra da ortaya çıktıkları
gibi, yok olup giderler.
Materilizasyon deyince, bu konuda en yetenekli olarak ün
salan Napolili bayan Eusapia Palladino (1854-1918) akla gelir.
Çok ender ve sıradışı kabiliyeti İngiltere, Fransa, ABD,
Almanya devletlerinden bilim adamlarının dikkatini çekti ve
ilgi odağı haline getirdi. 19. yüzyılın sonlarında bir dizi
inceleme ve testlere tabi tutuldu. Sıradan, köyde yaşayan bir
kadınken üne kavuşan Euzapia, yetenekleriyle en şüpheci
eleştirmenlerin dahi beyinlerini kurcalayıp durdu. İtalyan
kadının seanslarına tanık olanlar, görünür bir sebep olmadan
duvar ve eşyalara vurulduğunu, kendilerine dokunulduğunu,
nesnelerin havalandığını, hareket ettiğini, perdelerin durup
dururken uçuştuğunu, el ve ayak gibi çeşitli vücut uzuvlarının
görünüp yok olduğunu ve bunun gibi daha bir sürü gariplik
245
PARANORMAL FENOMEN
anlatırlar. Euzapia tam da şöhretin doruğundayken, ABD'deıı
gelen Dr. Hodgson'un araştırmaları sonucunda, bir kısım
hayranlan hayal kırıklığına uğradılar. Doktorun, sahtekarlık
yaptığına ilişkin öne sürdüğü argümanlar karşısında, Euzapia
bazı durumlarda gerçekten hileli yöntemlere başvurduğunu
açıklamak zorunda kaldı. Bununla birlikte bilim adamları,
seanslarda şahit oldukları garip olaylann nasıl olduğuna dair
hiçbir mantıklı açıklama getiremediler. 1908 senesinde, başta
şimdiye dek hiçbir spiritüel seansta gerçek medyuma rastla
madığını söyleyen Hiereward Carrington'un bulunduğu en
büyük kritiklerden oluşan komisyonun 11 seansı incelemesin
den sonra Dr. Hodgson'un düşünceleri ile bağdaşmayan
sonuçlara varıldı. Proceedings of the Society for Psychical
Research'te çıkan rapor sonrası spiritüalizmin en büyük
karşıtlarından Frank Podmor, spiritüel tarihin belki de ilk
gerçek delilleriyle karşı karşıya olduklarını itiraf etmek zorun
da kalmıştı. Bir röportajda Eusapia, bazı durumlarda neden
hileli yöntemlere başvurduğunu açık yüreklilikle açıklamıştı.
Ardı arkası kesilmeyen seanslarda, kendini sürekli kritike
eden, sabırsız insanların kendi ruhsal durumunu düşün
meden hemen sonuç beklemeleri, onu yorgun ve bitkin
olduğu zamanlarda başka yollara başvurmaya zorlamıştı.
Eusapia'nın ölümünden sonra ünlü yazar Arthur Conan
Doyle, kendisi ile ilgili şöyle demiştir: "Şunu kesinlikle
söyleyebiliriz ki, kendine has, özel bir fenomen olan Palladino,
spiritüel tarihin gelmiş geçmiş en güçlü medyumuydu."
Materilizasyon fenomeni konusunda parapsikoloji liter
atürüne adını yazdırmış olan diğer iki önemli yetenek,
Avusturya'lı Willi ve Rudi Schneider kardeşlerdir. Willi'nin
sıradışı gücü, 16 yaş civarında ortaya çıktı. İddialara göre
Willi, Olga isminde bir "transandantal" ruha aracılık yapan bir
medyumdu. Yalnız bu ruhsal varlık, sadece bilgi vermekle
yetinmiyordu, kendisi veya kendisine bağlı güçler son derece
gizemli olaylara neden oluyorlardı. Mekan içindeki eşyalar
246
PARANORMAL FENOMENLER
havalanıyor, ektoplazmadan oluşan küçük, görünmez bir el,
insanlara dokunup okşuyordu. Bu olaylara tanık olan Yüzbaşı
Kotelnik, bir sandalyenin üzerine düşen perdenin kalktığını ve
küçük elin belli belirsiz belirdiğini anlatır. Yüzbaşı, eli tut
maya çalıştığında, ona vurduğunu öne sürer: "Ben elini
yakalamaya çalıştım ama ellerim sadece boşluğa girdi ve ben
ağır bir darbe aldım." Bu olaydan sonra Yüzbaşı, VVilli'nin
sürekli misafiri olmuştur. Kısa bir süre sonra, VVilli'nin
yeteneği kulaktan kulağa şehre yayılır. Daha sonra ülkenin
çeşitli bölgelerinden bilim adamları, fenomeni incelemek
üzere gelmeye başlarlar. Aralarından Freud ile çalışan doktor
ve parapsikolog Albert Freiherr Schrenck of Notzingen (1862-
1929), 1921 yılına kadar toplam 124 seans gerçekleştirir.
Zaman geçtikçe VVilli'nin yetenekleri azalmaya başlar. Olga
adındaki ruhsal varlık, bu defa Rudi'yi aracı olarak kullan
maya "karar verir". O vakit henüz 11 yaşında olmasına rağ
men, Rudi yetenekli bir medyum olarak kendini gösterir.
Çocuk büyüdükçe, onun kabiliyeti de azalmaya başlar ve
nihayetinde tamamen tükenir. Rudi, otomobil tamircisi olarak
çalışmaya başlar.1957 senesinde, 49 yaşındayken beyin kana
ması sonucunda hayata veda eder. Kendisinden 14 yıl sonra
da kardeşi Willi vefat eder. Günümüzde Schneider kardeşler
genç yaşlarında ortaya serdikleri yetenekleriyle, parapsikoloji
literatürünün en önemli materilizasyon medyumları olarak
gösterilirler.
Sertaç Mehmet Temizel, kendi ruhsal yolculuğunu
samimice paylaştığı "Ruh ve Dünya" isimli kitabında,
Ankara'da kayıtlara geçmiş bir vakaya yer vermiştir.
Parapsikoloji açısından son derece değerli bir kaynak oluştur
duğundan hem kendisine, hem de özenle gerçekleştiren ve
kayıtlara geçmesini sağlayanlara teşekkürü borç biliyoruz.
Yıllar önce Dr. Refet Kayserilioğlu tarafından büyük çabalarla
yayınlanmış olan "Ruh Dünyası" isimli dergide yer alan
deneyle ilgili haberi kısaltılmış şekliyle aktarıyoruz:
247
Dostları ilə paylaş: |