PARANORMAL FENOMEN
sorun ve paradoksla karşı karşıya kalırız. Zira parçacıkların aynı
anda birçok yerde bulunabileceği ihtimali, sistemlerin de tek biı
geçmişle sınırlanamayacakları anlam ına gelmektedir. B elirsizli
ilkesi ile birlikte tek bir geçmişi uygulamaya sokmaya çalıştığımız
da, b ir bayanın sadece yarı hamile olması g ib i tuhaf paradokslaı
a çığ a çıkar. Bu noktada, 1988 yılında ölen Feynman teoriyo
önemli bir katkı sağlayarak geçmişlerin toplamı kavramını geliştir
d i. Fizikte normal olarak sanıldığı g ib i, sistemlerin uzayda tek bir
geçmişe sahip olam ayacaklarını, bunun yerine olabilen her
deneyim e/geçm işe sahip olduklarını öne sürdü. Feynman'ın
düşüncesini basitçe söyleyecek olursak, bir sistem A noktasından
B noktasına ulaşmak için, A 'd a n B'ye gidilebilen her yoldan geçe
çektir diyebiliriz.
1983 yılında Jim Hartle ve Stephen Hawking, olası geçmiş
lerin gerçek zaman yerine, sanal zaman üzerinden alınmaları
gerektiği sonucuna vardılar. Fizik yasalarının teorik olarak tama
men uygulama bulduğu bu zam andaki geçmişi hesaplayabilir ve
gerçek zamana uygulayabilirsek, gelecek hakkında, evrendeki
her şey hakkında bir kestirimde bulunabiliriz. Böylece tüm fizikçi
lerin rüyası olan tam bir birleşik teori, her şeyi açıklayan teoriyi
bulm ayı da ümit edebiliriz. Hawking "Kara Delikler ve Bebek
Evrenler" kitabında şunları söyler: "H ala evren için geçmişlerin
toplam ının nasıl doğru dürüst yapılacağını bilmiyoruz, fakat bu
işin sanal zamanı ve kendi üzerine kapanan uzay-zaman fikrini
ilgilendireceğinden oldukça emin o labiliriz. Bu kavramların yeni
nesle Dünya'nın yuvarlak olması fikri gibi doğal görüneceğini
düşünüyorum. Sanal zaman hali hazırda bilim kurgunun bir
kavram ıdır. Fakat bilim kurgu veya matematiksel bir hile olmaktan
öte b ir şeydir. İçinde yaşadığım ız evreni şekillendiren bir şeydir...
Sanal zaman fikrinin de kabul etmek zorunda kalacağımız bir şey
olduğunu ileri sürmek istiyorum. Bu dünyanın yuvarlak olduğuna
inanm akla aynı düzeyde b ir entelektüel sıçramadır. Sanal
zam anın şimdi yuvarlak Dünya'nın olduğu gibi doğal görünmeye
başlayacağını düşünüyorum."
254
PARANORMAL FENOMENLER
Stephen H aw king'in kuantum mekaniğine dayanarak, sanal
parçacıklar ve bebek evrenlerle ilgili ulaştığı çıkarımlar, hayal
gücünün en üst düzeyde olduğu bilim kurgu yazarlarını bile
şaşırtabilecek niteliktedir. "Kuantum mekaniği uzayın tamamının
sürekli olarak çiftler halinde maddeleşen, ayrılan ve tekrar bir
araya gelen ve b irb irin i yok eden "s a n a l" parçacık ve
antiparçacık çiftleriyle dolu olduğu anlamına g e lir." der büyük
bilim adam ı. Bu parçacıklar dedektörlerce gözlemlenemeseler
dahi, dolaylı etkileri ve varlıkları ölçülebilmektedir.
Peki, aklın hayal gücü sınırlarını zorlayan bu varsayımlar
altında, paranorm al vesilelere, parapsikolojiye çekimser bakışta
olanların bakış açısını değiştirebilir mi? Birbirini yok eden sanal
parçacıklar, sanal geçmişler ve sanal zaman, kara deliklerin
içinde buharlaşıp kaybolan parçacıklar ve onların tekrar ortaya
çıkmasıyla evrene katılan yeni bebek evrenler, evrenin % 9 0 'n ı
oluşturan fikir sahibi olam adığım ız b ir karanlık maddenin mevcud
iyeti ve bunlar g ib i bir dizi şaşırtıcı gerçeklikler... Tüm bunlar ne
kadar inanılm az gelse de, bilimsel bir temeli olduğu gerçeğine
kimse karşı çıkam az. Ve ciddi olarak düşündüğümüzde kuşkusuz
her şeye bakış açım ızı da revize etmek zorunda kalacağız. Duyu
ötesi algı türleri, paranormal fenomen vakaları günümüzde para-
psikolojiyle ilgilenen araştırmacılar ve bilim adam larınca İncelen
mektedir. İnanıyorum ki telepati, telekinezi, levitasyon, materiliza-
syon ve d iğ e r parapsikolojik olgula r nihayetinde kuantum
mekaniği yasaları ile açıklık kazanacak ve gereksiz tebessümleri
sonlandıracaktır.
255
PARANORMAL FENOMENLER
L.
TQ_B
3 0
RTASY
0
N (IŞINLANMA)
“ Bizim, tüm olguların sınırlı zihnin yaratım ı olan bazı kusurlu
kavrayışlar olduklarını görmemizde yarar var. Bu nedenle tüm varlık,
gerçeğin ayna üzerindeki yansımasını andırın Sadece zihnin bir hayali
aldanışı olan ve maddeden muaf olan bir şey... Tüm değişik yapıdaki
şeyler, sınırlı zihin faal hale getirilince, ortaya çıkarlar...”
Tibet'in ÖLÜLER KİTABI
Aniden, ardından hiçbir iz bırakmadan ortadan yok olan
insanların sayısı, günümüzdeki güçlü emniyet ve haber alma
teşkilatlarına rağmen azalmamaktadır. Tüm bu kayıp
bildirimlerini olağan polisiye vakası olarak görmek ne kadar
doğrudur? Kuşkusuz kayıtlara geçen sayısız gizemli olay,
durumun bu kadar basit olmadığını göstermektedir.
Coventry maraton koşusu sırasında, arabayla onu takip
eden kişilerin gözleri önünde yok olan James Bern Vorson'dan
hiçbir iz bulunamadı, İngiliz Shepton Mallet kasabasından
Öven Parfitt tekerlekli sandalyede olduğu halde aniden
"buharlaştı", ABD Gallatin'de David Lang, misafirini karşıla
maya çıktı ancak evinin önünde birden kayıplara kanştı...
Bunlar, kayıtlara geçen ve izah edilmesi imkansız olan kaybol
ma vakalarından sadece birkaçıdır.
Bazı vakalarda aniden kaybolan kişi sayısı birden fazladır.
En gizemli olaylardan biri ülkemizde, Gelibolu savaşında
meydana gelmiştir. 1915 yılında 4000 kişilik "First Forth
Norfolk" alayı, ardında hiçbir ipucu bırakmadan aniden yok
olmuştu. Tarih 28 Ağustos 1915, Çanakkale savaşı sürmekte
dir. Sabah vaktiyle bir İngiliz alayı, Anafartalar'daki Suvla
koyunda, 60 no'lu tepe (kayacık ağılı) yakınlarında garip bir
yer bulutuna girmiş ve bir daha hiç görülememişti. Daha son
rada bu alayın kayıp olduğu rapor edilmişti... Olayın tanıklan
257
Dostları ilə paylaş: |