parçasının tarihinin, onun içeriğini anlamada bize hiçbir yararı ol-
mayacağına kesin gözüyle bakıyoruz. Daha önce de alıntılanmış ve
eleştirilmiş bir bölümde “Bilimde önemli olan” diye yazıyor S. E. Luria
(
a.g.e
., s. 123)
bugün için el altında duran bulgu ve genellemeler bütünüdür: bilimsel keşif
sürecinden alınmış zamansal bir kesit. Ben bilimin ilerlemesini, sadece aktif
bilgi bütününün bir parçası haline gelebilen öğelerin hayatta kalma şansı
bulması açısından, kendi kendini silen bir şey olarak görüyorum. Grick ve
Watson’un ortaya koyduğu DNA molekül modeli hakkıyla ayakta kalmıştır . .
. DNA modelinin nasıl oluşturulduğunun . . . hikâyesi insani olarak etkileyici
olabilir ama bilimin işlemsel içeriği açısından fazla bir anlam taşımaz.
Bizim felsefecilerin büyük bir kısmı bu kanıyı paylaşırlar, dahası, keşif
bağlamı-doğrulama bağlamı gibi ayrımlar yaparak şükran tazelemeyi de
unutmazlar: keşif bağlamı belli bir bilgi parçasının tarihini, doğrulama
bağlamı ise içeriğini, onun kabul ediliş gerekçelerini anlatır. Bilimadamını
(ve onun ardından son temizliği yapan felsefeciyi) ilgilendiren sadece
ikinci bağlamdır. Bununla birlikte (yukarda
Phaedrus’tm
yaptığım alıntıda
ortaya konan) Platoncu bilgi kavramı yine yükselişe geçmiş durumda. Je-
oloji, moleküler biyoloji, fizik ve modern matematiğin büyük bir kısmı
basılmamış çeşitli sonuçlar, yöntemler ve sanılar (conjectures) içeren ve
halihazırda basılı durumdaki bilgileri bu düzlemde anlamlandıran sözel bir
kültüre dayanmaktadır. Önde gelen araştırma merkezlerinde yapılan
seminer, konferans ve tartışmalar ders kitabı ve araştırmaların içeriklerine
yeni şeyler kazandırdığı gibi, mevcut içeriği çözümleyerek onun bu haliyle
kendi ayakları üzerinde duramayacağını da gösteriyor. Verilebilecek tüm
örnekler bir yana, saf matematik, Platon’un yegâne doğru bilgi edinme
biçimi olarak gördüğü bir “canlı, karşılıklı tartışma” haline gelmiştir.
Felsefedeki “yorumsamacı” okul, Platon’a göre kat kat muğlak ve kat kat
büyük bir laf kalabalığı içinde de olsa, en “nesnel” yazılı metinlerin bile
ancak, okuyucuyu birtakım standart cümleleri standart şekillerde
yorumlamaya koşullayan ve tartışmalarını bu tarzda yürüten bir düşünürler
camiasının yok-
luğunda dağılıp gidecek bir öğrenim süreci sayesinde kavranabilir
olduğunu göstermeye çalışıyor: tarihten ve kişisel temastan kaçmak
imkansızdır, böyle bir kaçış yanılsamasını yaratan çeşitli güçlü
mekanizmalar olmasına rağmen.
B. BİLGİ BİÇİMLERİ
Bilgi olayları düzenler. Farklı bilgi biçimlerinin farklı düzenleme
şemaları vardır. Listeler Yakın Doğu’daki (Sümer, Babil, Asur, Eski
Yunan) bilgi büyümesinde önemli bir rol oynamıştır.
12
Yakın Doğu
dillerini bölgenin ortak (diplomatik) dili olan Akadca ile ilişkiye
geçirmeye çalışan tercümanlar, kelime listeleri derliyorlardı. Kelimeleri,
uygun düştükleri tamlayanlar [determinatives] (çivi yazısında bir
sınıflandırma işaretiydi bunlar) altında toplayarak biribirine tekabül eden
şeylerin basit bir sınıflandırmasını yapmayı başardılar: bütünüyle
çevirmenlere kolaylık olması amacıyla, bilimin ilk biçimlerinden birini
yaratmıştılar. Gelenek, kural, tanımlama, kişi ve problemlerden oluşan
çeşitli listeler kanun yapıcıların, denizcilerin (kıyılar hakkında çeşitli
bilgilerle donatılmış, belli bir güzergâh üzerindeki limanları gösteren
listeler), seyyahların (yolcu rehberleri), şe- cerecilerin (bunların
hazırladığı, kahraman ve krallardan oluşmuş listeler daha karmaşık
tarihsel anlatı biçimlerini önceleyen şeylerdir), matematik
öğretmenlerinin (Babil dilinde hazırlanmış, çözüm ve ipuçlarıyla birlikte
çeşitli matematik problemlerinden oluşan listeler) hizmetine sunulmuştu.
İlk filozofların
poly- mathi’e'ye
sık sık karşı çıkmaları ve Sokrates’in
cesaret, bilgelik, bilgi ve faziletin doğası üzerine yaptığı soruşturmalara
aldığı ilk cevaplar listelerin gelip gecici gruplandırmalar değil Yunan
sağduyusunun temel bileşenlerinden biri olduğunu göstermektedir.
13
Liste tek boyutlu bir sınıflandırmadır. Botanikçiler, zoologlar,
12. W, von Soden, Leistung und Grenzen Sumerisch Babylonischer Wis- senschaft,
Darmstadt 1965 yeni basım.
13. Ahlâki konulu listelerin rolleri için krş. K. J. Dover, Greek Popular Morality at the
time of Plato and Aristotle, Berkeley ve Los Angeles 1974. Daha başka eser ve ayrıntılar
için bkz. Against Method, Londra 1975,17. Bölüm.
kimyacılar (periyodik elementler tablosu), astronomiciler (Rus- sell-Hertzsprung
şeması), fizyonomiciler, temel parçacık fizikçileri ve öyle görünüyorki, birçok
yerli halk
14
tarafından oluşturulmuş sınıflandırıcı şemalar ise çok boyutlu fakat
durağandır. Gerçekleşmeleri zamana bağlı şeyler
hikâyeler
içinde tanımlanır.
Basit hikâyeler bitki, hayvan ve insan yaşamlarındaki basit süreçleri konu alır
(Hipokrat Külliyatı’ndan
Prognostics’
in ilkler arasında yer aldığı tıbbi
hikâyeler). Kapsamlı kozmik modellerin tasavvur edilebilmesine öncülük eden
karmaşık hikâyeler ise kadim halklar tarafından gebelik süreleri, sürülerin
otlatılması, kuş ve balık göçleri, bitkilerin büyümesi, ayın safhaları ve büyük
toplumsal dönüşümler ile göksel değişiklikler (presesyon dahil) arasında belli
bağıntılar kurmak amacıyla kullanılır.
15
Böylece bilgiyi koruyor ve toplumsal
olayları başlatıyorlardı; aynı hikâye hem teorik astro-sosyo-biyoloji, hem de
toplumsal çimento işlevi görüyordu.
16
*
14.
Krş. The Savage Mind, Londra 1966’dan başlayarak Levi-Strauss’un eserleri ve
akrabalık sistemlerini ele alan sayısız inceleme. Levi-Strauss ilkel sı- nıflandırıcı şemaların
pratik ihtiyaçların çok ötesine uzanan büyük bir etki güçleri olduğuna dikkat çeker:
kendilerini hayvanlara ve böceklere bağlayan anlamlı bağıntılar nedeniyle”, yani kapsamlı
teorik modellere uygun düştükleri için, “yerliler... kendileri için doğrudan bir yararı olmayan
bitkilerle de ilgilenirler].” “Çoğu kez [Ryukyu Adaları’nda] bir çocuk bile küçücük bir
parçasına bakarak bir ağacın türünü, ayrıca, yerlilerin bitkilerin cinselliğine ilişkin görüşlerine
uygun olarak, cinsini çıkarabilir; bunu da ağaç parçasıyla kabuğunun görünüşünü,
kokusunu, sertliğini ve aynı türden başka özelliklerini inceleyerek başarır.” “Güney
Kaliforniya’nın bugün ancak pek ender birkaç beyaz ailenin yaşayabildiği çölümsü
bölgelerinde, sayıları birkaç bini bulan yerli Coahuillalar doğal kaynakları bir türlü
tüketemiyor, bolluk içinde yaşıyorlardı. Çünkü görünüşte çok yoksul olan bu ülkede, bu
insanlar en azından 60 besinsel bitkiyle 28 uyuşturucu, uyarıcı ya da şifalı nitelikte bitki
tanıyordu." [Yaban Düşünce, Çev. Tahsin Yücel, Hürriyet Vakfı Yayınları, s.27 ve devamı].
15.
Daha fazla ayrıntı Giorgio de Santillana ve Herta von Dechend, Hamlet’s Mill, Boston
1965 ve A. Marschack, Roots of Civilization, New York 1972’de bulunabilir. Presesyon,
Santillana ve von Dechend, s. 56 ve devamında tartışılır. Arkaik bilginin astronomik
arkaplanı hakkında çeşitli görüşler (literatürle birlikte) için bkz. D. C. Heggie, Megalithic
Science, Londra 1981. B. L. van der Waerden “MÖ 3000 ile 2500 yılları arasında Neolitik
Çağ’da var olmuş ve merkezi Kıta Avrupası’ndan Büyük Britanya’ya, Yakın Doğu’ya,
Hindistan ve Çin’e yayılmış olması gereken bir matematik bilimini” ortaya çıkarmayı
başarmıştır, bkz. Geometry and Algebra in Ancient Civilizations, New York 1983, s. xi. Hans
Peter Duerr, Sedna, Frankfurt 1984,(Batılı gözlemcilerce suni bir şekilde ayrılan) bilgi ile
toplumsal hayatın nasıl ve hangi biçimler altında içiçe geçtiğini tartışır.
16.
Bu bileşim günümüze kadar sürer. Bilimsel konular ve özel okullar ortak
Dostları ilə paylaş: |