Postmodern kamu yönetiMİnde e-devlet dr. Hüseyin ŞeyhanlioğLU


I-b) Post-Modernizmin Kuramsal Temeli



Yüklə 144,74 Kb.
səhifə2/7
tarix01.12.2017
ölçüsü144,74 Kb.
#13284
1   2   3   4   5   6   7

I-b) Post-Modernizmin Kuramsal Temeli


Post-modernizmin ortaya çıkışını bir tarih olarak vermek gerekirse; Arnold Toynbee "Bir Tarih İncelemesi" (1933) adlı eserinde modern dönemin I. Dünya Savaşıyla sona erdiğini bundan sonraki dönemin Post-modern dönem olduğunu ileri sürmesiyle ilk kez Post-modern terimi kullanılmıştır (Erinç, 1994;31).

1934 yılında Amerika'da yayınlanan bir şiir antolojisinde de Post-modern söz-cüğü yer almıştır (Menteşe, 1995; 273). Post modernizm; Amerikalı olarak bilinmesine rağmen aslında Fransa kökenlidir. Post modernizme esin kaynağı ola-rak gösterilen filozoflar Nietzsche ve Heidegger'dir.

Post-modern sözcüğü; modern olarak tanımlanan bir dönemin sonrasını yani o dönemin aşılmasını ifade etmektedir. Batı akılcılığına ve aydınlanma felsefesine dayanan bilgi ya da bilgilenme sistemini eleştirme hatta bundan da ileri olarak ona meydan okuma olduğu söylenebilmektedir (Şaylan, 1999; 24).

Harvey’e göre; Post-modernizm’in belirli bir tanımı yoktur (Harvey 1989; 7). Post-Modernizm; Aydınlanma Çağı’nı temel alan tepkisel bir anlam olup, “Kapitalizm, endüstriyel toplum, millet-devlet anlayışı ve bireyselciliğe karşı kültürel değişim” ile birlikte ortaya çıkan bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

Post-Modernizm; Felsefe, Ekonomi ve Politika Bilimi’nin yan dallarını da içine alacak şekilde çok geniş bir alanda yaşanan kültürel gelişmeyi ifade etmek-tedir. Post-modern dönemde tüketici kapitalizmi (iyi yaşam, mal ve hizmetlerin etkin sağlandığı yaşamdır) tamamen yeni bir karakter kazanmıştır. Bu karakter tüketimde ve üretimde çeşitlendirme, ayrımlaştırma ve uzmanlaşma konusunda atı-lan hızlı adımlar ile şekillenmiştir.

Sistem, mal ve hizmetler arası benzerlikten ziyade “farklılaştırma” üzerinde durmaktadır. Çalışanlar ve tüketiciler birbirine daha fazla benzemek yerine birbirin-den daha farklı olmaya çalışmaktadırlar.

Post-Modernizm; en basit şekilde modernizm de ifade edilen tüm kavramlara karşı ortaya çıkan bir tepkidir. Dışa kapalı toplum anlayışını terk etme yoluyla epistemolojik kaynakların, hayat sürecinin devamlılığının ve anlamın kaybolan değerinin önemini ifade eder. Bu yaklaşım yeni bir yüzyıla girerken geçici devam-lılığı, serbestleşmeyi, objektif kaynaklar kullanılmadan yapılan sosyal eleştirmeyi, devamsızlığı ve bölünmeyi hayatın gerçekleri olarak kabul ediyor.

Post-endüstriyel (endüstri sonrası) toplumu karakterize eden iki temel kelime söz konusudur: “hız” ve “heterojenite”. David Harvey’e göre; “esnek bir rejime geçmenin ve köklü değişimin temelinde, modanın, ürünlerin, teknoloji üretiminin, işgücü akımının, ideoloji ve görüşlerin, değerlerin ve uygulama alanı bulmuş faaliyetlerin -tecrübelerin- ortadan kalkması, diğer bir ifadeyle geçici olması yatmaktadır (Harvey, 1989 ; 285).

Harvey ayrıca; “Post-Modernizmin; Baudeleria’ın modernizasyon kavramının yarısını oluşturan geçicilik, bölünme, devamsızlık ve karmaşa kavramlarının bir bütün olarak kabul edilmesi ile ortaya çıkan bir akım” (a.g.e) olduğunu belirt-mektedir.

Stanley Aronowitz Post-modernizmi şöyle tanımlamaktadır; “şu andan itibaren hemen herkes, Nietzsche’nin bir yüzyıl önce değindiği duyarlılıkta ortaya çıkan değişimi kabul etmektedir. Post-modernizm bu değişime verilen ad olup, düşünce kaynaklarının açıklanmasına, sanatın kurallarının belirlenmesine, liberalizm ve Marksizm gibi temel ideolojik görüşlere bağlı olarak şekillenmektedir (Aronowitz, 1988; 46).

Lyotard, Post-modernizmi; “değişmiş efsanevi bilgi”ye karşı şüpheci yaklaşım olarak ele almakta ve “bu şüpheciliği” Marks’ın yaptığı gibi artan istikrarsızlıklar -örneğin sınıf çatışmaları-  karşısında bir kurtuluş beklentisine sahip olunamamasına bağlamak (Lyotard 1984;24) şeklinde tanımlarken, Fredric Jameson ise; “Post-Modernizm hayatımızda devamsızlığa yol açmakta ve sosyal hayattaki akli-ruhi unsurlar kapitalizm yoluyla serbestleştirme eğilimine girmektedir” (Jameson 1988; 145) şeklinde tanımlamaktadır.

Felsefi açıdan ise Post-Modernizm; “sebeplerin açıklanmasına yönelik etkin yöntemleri ve teknolojiyi, bilimi ve sebebi oluşturan güçler de evrensel bireysel serbestliğe yol açan herhangi bir yaklaşıma karşı derin bir nefreti ifade etmektedir (Harvey, 1989; 41).

Fredric Jameson; Post-modern değişimi, zaman ve mekan ile ilgili tecrübe-lerde yaşanan ve engelleyemediğimiz bir değişime uğramasına rağmen, zamana hükmetme imkanına sahip olan güçlerin yol açtığı krize bağlamaktadır (Harvey, 1989; 201).

20. yy.ın sonunda iyice güçlenen postmodernizm, diğer akımlar gibi bir top-lum düşüncesi koymaya çalışmıştır. Postmodernizm alanında bir çok düşünür çeşitli eserleri ile görüşlerini açıklamaya çalışmışlar ve 21. yüzyılın toplum yapısı ile devlet yapılanması konusunda bazı öneriler geliştirmişlerdir.

21.yy. modern çağların son dönemi olarak kabul edilmekte, bu asrın sonunda dünyada ortaya çıkan egemen yönetim yapısı kendi egemenliğinin devam edebil-mesi için, yeni bir dünya ve toplum düzenini, post-modernizm başlığı altında gün-deme getirmektedir.

Modern dönemlerde devlet ve toplum nasıl bir yapıya sahipse, 21.yy ve sonra-sı için öngörülen post-modern dönemlerde, toplum ve devlet yapılanması tümü ile bundan farklı olacaktır.

Post-modernizm, modernizm sonrası olarak geleceğin toplum yapısını egemen merkezlerin istedikleri doğrultuda gündeme getirirken, toplum ve devlet olgularını da bu doğrultuda ele almaktadır. Jameson; ”Post-modernizm, bir anlamda Avrupa merkezciliğin sonu ve Amerikan merkezciliğin ideolojisi olarak görülebilir” der. `Post` eki bir sonralık ve başkaldırı ifade ettiğine göre, Avrupa merkezciliğin geride kaldığı, bütün dünyanın Amerika merkezli yeni bir yapılanmaya dönüştürüldüğü bir süreçte ortaya çıkan modern çağlar sonrasının adı olarak gündeme gelmektedir (Jameson, 1992; 47), Jameson; ayrıca Post-modernizmin Kapitalizmin gelişmesinde belli bir aşama olduğunu ve hatta üçüncü dönemi ya da geç kapitalizm olduğunu söylemektedir.

Modern çağların ortaya çıkış sürecine bakıldığında, bunun daha çok Avrupa merkezli bir tarih süreci sonucunda gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Ameri-ka, Avrupa merkezciliği ile hesaplaşırken, postmodernizm akımı ile benzeri bir süreç içinde hesaplaşmaya girmektedir.

Toplumun kendini yeniden yaratma sürecinde birbiriyle çelişen karşıt düşünce ve gelişmelerin post-modernizme yönelişi güçlendirdiği görülmektedir. Akıl ve bilim gibi modern dönemin önde gelen 2 ana öğesi iken bu öğeler postmodernizm dönemde ciddi olarak saldırıya uğramıştır. Akıldan ve bilimden uzak kalınan bir döneme girilirken, tanrı ve din olgularının ciddi olarak yeniden devreye girdiği görülmektedir.

Bilimin çözemediği sorunların din ile çözüleceği, tanrının gücünün insan yapısı bilimden daha fazla olduğu, bilimin üzdüğü insanlığa dinin mutluluk vereceği postmodernizm adına savunulmuştur. Modern çağların bilimsel yaşam biçiminden, postmodern çağların dinsel örgütlenmeye dayanan yaşam biçimine geçiş bütün dünyaya empoze edilmiştir.

Post-modernist düşünürler ulusun hayali bir cemaat olduğundan ve toplumsal alanın heterojen ve bütünleştirilemez olduğundan hareketle ulusallık kavramına karşı çıkmaktadırlar. Postmodernistler burada daha gerçekçi davrandıklarını iddia ederek etnik ve dinsel kimliklere dayalı cemaatselliği öngörmekteler. Bu cemaat-sellik yaklaşımı ulus toplumun ve ulusal devletin reddidir. Bu anlamda postmoder-nizmi pre-modernizm olarak adlandırmak da mümkündür. Çünkü modern devlet öncesi dönemin arayışıyla bir anlamda yeni bir ortaçağa dönüş özlemi sergilemek-tedirler.

Bu ifadelerden de anlaşıldığı gibi postmodernizm, Nihilizm’e (yokluk) yönelik eğilimler doğurmaktadır. Dolayısıyla “post-modernizm kültürel bir harekettir” ifadesinin verdiği mesaj gayet açıktır: “Her şey değişim halindedir”. Jean Baudrillard’a göre ise; ”Çalışma düzeni sona ermiştir, üretim düzeni sonra ermiştir, Ekonomi politik sona ermiştir” (Baudrilard, 2002;14).



Yüklə 144,74 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə