Şevki koca


Cem Dergisi, Mayıs 2002 Akdeniz’de Bir Erenler Ocağı



Yüklə 1,17 Mb.
səhifə16/29
tarix25.06.2018
ölçüsü1,17 Mb.
#51308
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   29

Cem Dergisi, Mayıs 2002

Akdeniz’de Bir Erenler Ocağı

Kafi Baba Bektaşi Dergahı



Şevki Koca


Değerli okurlarım bu naçiz çalışmamızda döneminin önemli “Seyf-i Meşreb” Tekye’lerinden sayılan Kafi Baba Bektaşi Dergahı’na ilişkin bilgiler arz etmek istiyorum.

Söz konusu dergaha ismini veren Kafi Baba’nın asıl ismi “Muhammed Bin Nida-i Kasım” olarak, Ahmed Sırrı Baba’ya ait “Risalet’ül Ahmediye” adlı dosyada kayıtlıdır. Nida-i Kasım Baba; 1826 yılındaki büyük yıkımdan nasibini almış bulunan Bektaşi dergahlarında el yazma suretlerinin bulunduğuna inanılan ve ünlü Alamut Dai’lerinden Hasan Sabbah’ın “İkan” isimli batıni Kur’an tefsirine ilişkin yazmış olduğu ve tamamen hurüfi öğelerle işlenmiş “Maarifname-i Kaf u Nün isimli eserin sahibi olarak ünlenmiştir. Hicri 870 (M. 1454)’te Hakk’a yürüdüğü bilinen Nidai Kasım (Kafi) Baba’nın 14. yüzyılda Şeyh Aliyül Ala (Seyyid Ali Sultan) ile Bektaşi kültür dokusu içinde geniş yer bulan Hurüfilikten etkilenerek bu çalışmayı gerçekleştirdiği rivayet edilir. Yine gerçekte Nidai Kasım’a bu eserinden dolayı Kafi Baba dendiği söylenmektedir. Maalesef bu meş’üm eserden, Çorlu’lu merhum Mehmet Ali Çarıkçı Baba (vefat. M. 1992) tarafından duyumla istinsah edilebilmiş birkaç sahife kalmış olup, “Vücutname-i Ademullah” adıyla mahfuz el yazma bir cönk içinde fakirde bulunmaktadır. Menakıbname ve rivayetlerde ise Kafi Baba’ya ilişkin olarak aşağıdaki örgütlenme zikredilir; “Abdal Musa Sultan kırk dervişini Kaygusuz Abdal’ın emrine vererek Mısır’a gönderir. O dönemler Mısır sultanının (verem) hastalığı olan bir kız evladı bulunmaktadır. Sultan Kaygusuz’dan yardım ister; bunun üzerine Kaygusuz Abdal yanında getirdiği dervişlerinden olan Nida-i Kasım’ı görevlendirir. Kasım derviş, hastaya nefes ve nazar eyleyerek kızı hızla sağlığına kavuşturur. Bu kerametten etkilenen Mısır Sultanı, Kasım Dervişten bir dileği olup, olmadığını sorar. Bunun üzerine Kasım Derviş kuşağından Nefir’ini çıkarır, (Nefir: Bektaşilikte mücerret dervişlerin kutsal emanetlerindendir. Erkan-nameler’de özel bir tercümanı vardır. Genellikle geyik boynuzundan imal edilir. İki tarafı huni şekilde delikli bir boru olup, bir ağzı Hz. Ali’nin kılıcına benzer şekilde çatal olup, üflendiğinde “Hü” sesi çıkarır. İsrafil’in emaneti addedilir. Yuf borusu da denir.) Ve sultanım fazla bir talebim yok, şu nefir’i dolduracak kadar yağ verirseniz (bazı menkıbelerde pirinç olarak da geçer) yeterli bulunur. Bunu küçümseyen Mısır Sultanı Nefir’e yağ koydursa da Mısır’ın bir yıllık yağ stok’u boşalmasına rağmen nefir’in dolmadığını görünce panik içinde seslenir. “Kafi derviş, kafi” bunun üzerine Kasım Derviş Nefir’i kuşağına yeniden takar, ancak; o gün, bu gündür ismi Kafi Baba şeklinde anılır olur.

Kafi Baba Dergahı, Finike’nin kuzeyinde ve Antalya vilayetine yaklaşık 120 km. mesafede antik ismi Lymra (Lunyra yada bilinen ismiyle Alara) olarak tanınan yöre sınırları içinde, Yuvalı köyünün bitişiğindedir. Evliya Çelebi M. 1671 yılında bölgeye yaptığı gezi esnasında bu dergaha uğradığını ve türbeyi ziyaret ettiğini beyan ile burada bağ ve bahçeler arasında mükim bulunan Tekye’de kalabalık bir derviş topluluğunun hizmet verdiğinden söz etse de, herhangi bir isim zikretmez. Diğer yandan ünlü tarih araştırmacısı ve seyyah Von Hasluck “Bektaşiliğin Coğrafi Dağılımı” isimli kitabında M. 1884 yılında bu dergahta iki derviş bulunduğunu kaydederek yine yörede ismini batini bir kişilik olan Hallac-ı Mansur’dan alan “Hallac” köyünün varlığından bahseder. Bu bölge bugün için kesif miktarda Türkmen asıllı Alevi-Bektaşi demografi içermektedir. Kafi Baba dergahının bilinen postnişinlerinin sıralaması aşağıdaki gibidir.

Postnişin Sıralaması:



  1. Kafi Baba Vefat (H. 870-M. 1454)

  2. Ayni Hasan Baba Vefat (H. 1227-M. 1811)

  3. Kalecik’li Haki Baba Vefat (H. 1229-M. 1813)

  4. Seyyid İbrahim Baba Vefat (H. 1237-M. 1821)

  5. Mustafa Baba Vefat (H. 1276-M. 1859)

  6. Yaşar Agahi Baba Vefat (H. 1301-M. 1885)

  7. Cafer Baba Vefat (H. 1313-M. 1897)

  8. Süleyman Vehbi Baba Vefat (M. 1901)

  9. Ramazan Baba Vefat (M. 1911)

Şimdi bu zatların özgeçmişlerine ilişkin kısa notlar arz etmek istiyorum.

    1. Kafi Baba:

Aslen Alaiye’li olan bu zat, H. 870 yılında Hakk’a yürümüş olup, kabri dergah hazeresine sırlanmıştır. Kafi Baba Dergahının bugün için sadece temel kalıntıları kalmış olsa da türbesi (aslına pek uygun olmamakla beraber) onarılmış durumdadır. Özellikle “Yuvalı” köyü müntesiplerinin fedakarca gayretleri ile oldukça bakımlı durumdadır. Dergah maalesef cumhuriyet dönemi büyük tahribat görmüş, kutsal emanetlerin tümü yağma edilmiştir. Türbede bugün için görevli bir türbedar bulunmaktadır. Her yıl 31 Mayıs 2 Haziran tarihleri arasında Kafi Baba şenlikleri düzenlenmekte olup, konaklama sorunları yaşanmaktadır. Bu dergahta kısa bir süre postnişinlik yapan “Seyyid İbrahim Baba” tarafından Kafi Baba türbesine bir kitabe diktirilmiş olup, yine İbrahim Baba tarafından yazılan metin aşağıda ki gibidir.

Hü Dost

“Pir-i sani Hazret-i Abdal Musa hadim-i

Gülşen-i zar içre esrar-ı Hakayık mahremi

Askeri’dir ol şahın devlet-ü eyyamında

Kafi Baba dirler idi işbü erin namına

“Kaf u Nün” La dile geldi eyledi Hakkel-yakiyn

Seyyid İbrahim Dede ol Pişuva’yı müminiyn

Saye-i sal mescidinde olmuşum bağdaşnişiyn

Tariha’dır şeş cihana padşah-ı dide’ban”
H. 1231 (M. 1815)


    1. Ayni Hasan Baba:

H. 1227 yılında Hakk’a yürümüştür. Denizli-Tavas Kazak Abdal Dergahı müntesiplerinden olup aslen Gördes’lidir. Türbe Hazeresinde medfün olup, kabir şahidesi tahribat nedeniyle okunamamaktadır. Kabri bugün için korunaklı durumdadır. Kabir taşında on iki terkli Bektaşi tacı bulunmaktadır. Vefatına değin postnişinlik yapmıştır. Kazak Abdal Dergahının son postnişini (milletvekili) Hacı Hüseyin Mazlum Baba (vefat 1944) bir nefeslerinde Hasan Baba’dan şöyle bahseder.

Hü Dost

“Ayni Hasan Baba ki, has hemşehrimizdir

sırlanmış’idi Kafi Baba’nın muhteriminde”


    1. Kalecik’li Haki Baba:

Kısa bir dönem Kalecik Koçu Baba Dergahı türbedarlığı yapmıştır. Yeniçeri 66’ncı Orta Baba’lığı görevinde bulunmuştur. Horasan’lı Muhammed Nur Baba (vefatı H. 1214-M. 1798) tarafından, Kafi Baba Dergahı postnişinliğine getirilmiştir. Asıl adı Halil’dir. Kendisi pir evinde medfündur. H. 1214 (M. 1798) tarihinde Dedebaba seçilerek Hacı Bektaş Dergahına yerleşmiştir. H. 1229 (M. 1813) tarihine kadar Hacı Bektaş postnişini olarak hizmet vermiştir. Kabir taşı şahidesi aşağıdaki gibidir.

Hü Dost
“Kaşif-i ilm-ü Ledün’dür hem hakikatle tamam

Zümre-i Naci’ye dahil nür Halil Haki Baba

Fes’cüdu emrinde izhar-ı sadakat gösterib

Mazhar-ı zat-ı hidayettir Halil Haki Baba

Bunca dem ol Hazret-i Pir’in makamında mükim

Dest-gir’i üns-ü olupdur ol Halil Haki Baba

Sidk-ı ahd’inde vefa kıldı, erenler rahına

Gitti firdevs’e hak’ile pir Halil Haki Baba”

H. 1229


    1. Seyyid İbrahim Baba:

Aslen Sivas’lıdır. Abdal Musa Dergahı postnişini iken, Haki, Baba’nın Dedebaba seçilmesi üzerine, geçici olarak Kafi Baba postnişinliğine vekalet etmiştir. Yüksek düzeyde tasavvufi nefes ve şiirleri vardır. Kafi Baba Dergahında bulunduğu tarihlerde Kafi Baba erenlerin kabrine yedi köşeli bir türbe yaptırıp, daha önce söz ettiğim kitabeyi yazmıştır. Yine Abdal Musa Dergahında, Abdal Musa’nın Lahdi üzerine çelik bir donatı yaptırarak yine çelikten mamul işçilik ile “En’el fakir es-seyyid ibrahim nercü-i mink’eş, el-şefaat” kaydını yazdırmıştır. İcazetnamesinde Halil Haki Dedebaba’nın yanı sıra dönemin Hacı Bektaş Çelebi Postnişini Muhammed Abdullah Çelebi’nin (vefat. H. 1240-M. 1824) mührü de bulunmaktadır. Seyid İbrahim Baba, Abdal Musa Dergahında bir su kaynağı bularak buraya bir kuyu açtırmıştır. Bugün dahi yöre halkı tarafından “Zemzem Suyu” denilerek itibar edilir. Bu kuyunun Lengerine yazılan kitabe metnini de Seyyid İbrahim Baba yazmış olup aşağıda arz edeceğim Nutük’da buyrulduğu gibi hurüf-u ebced’le kuyunun inşa tarihini belirlemiştir. Kitabe şu şekildedir.

Hü Dost
“Tekye-i sidk-ı rıza’yla gösterir envar sıfat

Hak sana etmiş müyesser dahbil-i kant-ı nebat

Vasfına mümkün değildir sırrına ermek muhal

Dost muhibb-i hanedan-ı ba-safa’dır nur-u zat

Ol Nübüvvet bendesidir eyledi keşf-i zuhür

Sahib-i sırr-ı vilayet müjdesidir beyyinat

Gördüler cümle kemalin “Barekallah” dediler

Gel ziyaret eyle anı bundadır Hakk’a necat

Ab-ı Kevser nüş’edenler Hızır ile hemdem olur

Dü-cihan’da vasıl olmuş rahmet’e sahip-berat

Bu gülistan goncasıdır Seyyid İbrahim Dede

Bülbülü-ves her seherkam nutku’dur, fil’kainat

Şeş cihet’le tekmil olur tarihimiz meşrür’iya

Yedi başlı ejderan kim çıktı çah’tan bü-hayat”
H. 1234 (M. 1818)

Elmalı Abdal Musa Dergahında medfün olan Seyyid İbrahim Baba H. 1237 (M. 1821) yılında Hakk’a yürümüştür. Kabri bugün dahi yoğun ziyretlere mekan olup oldukça bakımlı bir durumdadır. Kabrin’de on iki terkli Bektaşi tacı konumlu bir kitabe olup, Azmi Baba tarafından yazılarak vefatına tarih düşürülmüştür. Merhum pederim Turgut Koca Baba tarafından deşifre edilen kabir şahidesi aşağıdaki gibidir.

Seyyid İbrahim Baba’nın Kabir Şahidesi

Hüv’el Hay’yül Bakiy

“Mürşid-i rah-ı hakiykat Seyyid İbrahim Dede

Arif-i ilm-i Ledün her ükde-i müşkil-kaşa

Postnişin-i Hazreti Abdal Musa olup

Damenin kim duttu ise buldu feyz vü reha

Üç erenler geldiler koynuna tarih didiler

Rüh-u küds-ü eyledi Azmi gülistan-ı beka


H. 1237 (M. 1821)

    1. Mustafa Baba:

Aslen Denizli vilayetinin Çal kazası, Çalçakırlar Köyü’ndendir. H. 1276 (M. 1859) tarihinde Hakk’a yürümüştür. 1826 Yeniçeri ve Bektaşi katliamının yapıldığı ve Bektaşi dergahlarının zor döneminde pasif postnişinlik görevi yürütmüştür. Genellikle Abdal Musa Dergahın da oturmuştur. Kabri halen Abdal Musa Dergahında olup, oldukça bakımlıdır. Kendisini Abdal Musa postnişini gösterseler de doğru değildir. Girid Kandiye Dergahında da bir merkad’di bulunmaktadır.

    1. Yaşar Agahi Baba:

Kafi Baba Dergahı 1826 yılı II. Mahmud tarafından faaliyetten men edilse de askeri stratejik amaçlar nedeniyle fiziksel bir tahribata maruz kalmamıştır. öte yandan bu dergah özellikle Kıbrıs Bektaşi dergahlarından gelen dervişlere ilk konaklama mekanı olmuştur. Tekye 1863 yılında Sultan Abdülaziz iradesi ile yeniden Bektaşiliğe devrolunduğunda Kafi Baba Dergahı postnişinliğine Seyyid Nebi Dedebaba tarafından, Kadiri tarikatı kökenli olan Belgrad’lı Yaşar Agahi Baba nasbedilir. Hacı Bektaş Dergahına vakfettiği bir nefes dergisinde üzerinde “Kafi Baba Dergahı Postnişini” kaydı olan bir mührü olup, H. 1275 (M. 1869) kaydı vardır.

Önemli bir şair olan Agahi Baba’nın bir semai’sini teberrüken arz etmek istiyorum.

Hü Dost
“Ey sofi bana mescid-ü meyhane de birdir

Savt-ı zühd-ü nara-i mestane de birdir

Haktan sana ermez ise esrarı hidayet

Bu zikr-ü ibadet ile peymane de birdir

Gel geç bu riyadan hele gör taht-ı cihan’la

Bu fanide bir, küşe-i virane’de birdir

İlla başı dünyaya gönül verme diriga

Arif olana akil-ü divane de birdir

Agahi gibi nür olagör ey gözü ama

Bu aşka yanan şem’ile pervane de birdir”

Yaşar Agahi Baba, H. 1301 (M. 1885) yılında Hakk’a yürümüştür.


    1. Cafer Baba:

Bu zat Leskovik’lidir. Mehmet Ali Hilmi Dedebaba tarafından Kafi Baba Dergahı postnişinliğine nasbedilmiştir. Mücerred babalardandır. Kısa bir dönem hizmette kalabilmiştir. H. 1313 (M. 1897) yılında Hakk’a yürümüş olup kabri Kafi Baba Dergahı hazeresindedir. Kitabesini M. Ali Hilmi Dedebaba yazmış olup, aşağıdaki gibidir.

Hü Dost
“Kafi Baba Dergahında postnişin iken bu zat

İrci-i, emrin duyunca eyledi azmi beka

Ehl-i tecrid olmuş’idi varlığından el-çeküb

Kalmamıştı zerre-veş kalbinde hubb-u masiva

Hac-ı Bektaş Veli’ye bende idi sıdk’ile

Şafi-i olsun anın mahşerde Al-i Mustafa

Hubb-u fillah ile girmişti Tariyk-i Naci’ye

Zikri, fikri olmuş idi macera-yı Kerbi bela

Çıktı üç er söyledi Hilmi Dede tarihini

Canını canana virdi Aşk ile Cafer Baba”


    1. Süleyman Vehbi Baba:

Aslen Amasya’lıdır. M. 1901 yılında Hakk’a yürümüştür. Kısa bir dönem bu dergahta postnişinlik yapmışsa da icazetnamesi seccadişinlik üzeredir. Kabri, Elmalı Abdal Musa Dergahındadır. Mehmed Ali Hilmi Dedebaba tarafından (postnişin) nasbedilmiştir.

    1. Ramazan Baba:

Selanik’li diye bilinse de dervişlik dönemini Selanik Reni (Durbali) dergahında geçirmesi nedeniyle bu sıfat’la yad olunur. Esasen Kıbrıs’lı olup, Kıbrıs Can Baba Dergahında Babalık hizmetinde bulunmuştur. Mücerred Bektaşi Babalarındandır. Dokuz yıl Kafi Baba Dergahı postnişinliği yapmıştır. 1910 yılında özlem duyarak Yunanistan Selanik, Reni dergahına seyahat eder ve yine yakınlarda bulunan Katerin Dergahını ziyaret eder. Bu dergahta kötüleşir ve 1911 yılında Hakk’a yürür. Kabri Katerin Dergahı hazeresinde medfün katerin Dergahının son postnişinlerinden Tahir Baba (vefat. M. 1956) tarafından yazılan kabir kitabesi aşağıdaki gibidir.

Hü Dost
“Bu merkad’dir cihan-ı can penahı

Bütün ehl-i tarikat dadhah’ı

Urüc eyler bu yerden fikr-i zahir

Nihayette bulur feyz-i ilahi

Olunca cephe-i say-ı sidk-u ihlas

Giderir elbette rü-i siyahı

Ulüvv’ü halkı seyret bu yerde

Açub bir kerre çeşm-i intibah-ı

Olur aşk-ı ilahi’yi müberhan

Açan var ise hicab-ı iştibahı”

Tariyk-i Aliyye-i Nazenin’den Finike Dergahı postnişin-i mübdi-i Ramazan Baba. Sene; 1326 fi 22 Teşrin-i Sani.

Kafi Baba Dergahına, Ramazan Baba’nın Hakk’a yürümesi sonrasında, Salih Niyazi Dedebaba tarafından bir postnişin atanmak istenilmişse de gerek 1912 yılında çıkan Balkan Harbi ve gerekse “İttihat ve Terakki” cemiyetinin bu Tekye’yi askeri amaçlar için kullanması üzerine post cumhuriyetin kuruluşuna kadar boş kalmış ve bu dergahın müntesipleri Abdal Musa Dergahından hizmet görmüştür. İstanbul Topkapı Dergahı postnişini Büyük Abdullah Baba burada yeniden bir toparlanmaya niyet etmişse de, bazı (kendini bilmeyen) süreklerin tacizine maruz kalması üzerine yeniden İstanbul’a dönmüştür.

Kısaca, Kafi Baba Dergahının postnişinlik Lahikasında hizmet gören son zat-ı kiram Ramazan Baba olmuştur.

Bugün yörede Antik dönemlerden kalma bir Anfi-tiatr kalıntısı ve antik harabelerle birlikte birçok ırmak ve doğal güzelliklerle dolu piknik mekanları bulunmaktadır. Yine beldede çevre köylülerinin “Bedri Zaman Baba” ve “Ali Baba” dedikleri zat’lara ait yatır merkad’leri bulunmaktadır.

Efendim, dilimiz döndüğünce büyük evliya Kafi Baba Hazretleri ve Dergahı hakkında tenviratı arz eylemeye gayret eyledik. Sehv-i kusur ve hatalarımız oldu ise okuyanlar onaranlar ve hem düa ile analar. Gerçeğe Hü...



Kaynakça

  1. Bektaşiliğin Coğrafi Dağılımı-Von Hasluck. Çev. Turgut Koca

  2. Mehmet Ali Hilmi Dedebaba Divanı-Çev. Doç. Dr. Bedri Noyan

  3. Risalet-i Ahmediye-Ahmet Sırrı Baba-Kahire-1939

  4. Kaygusuz ve Abdal Musa Menakıpları-Yazma Mahfuz Sahifeler

  5. Bektaşilik-Murat Sertoğlu-İst. 1969

  6. Noyan-Koca / Yazışmalar-Mahfüz

  7. Ali Koca Baba / Sözlü bilgilenme (Tekke köyünde mükim)

  8. Evliya Çelebi Tetkikleri / Turgut Koca’dan veraset

  9. Katerin Bektaşi Dergahı / Ş. Koca-Cem Dergisi-Sayı: 113

  10. Ata’dan veraset vesikalar / Ş. Koca / Mahfuz

  11. Şevki Koca / Gezi notları

  12. Mehmet Ali Çarıkçı Baba / Vucüd-u Ademullah-el yazma-mahfüz

Notlar:

  1. Kafi Baba Dergahı, Evkaf kayıtlarında (maalesef) Finike Nakşibendi Dergahı olarak geçer

  2. Hicri 862 yıllarında Hakk’a yürüdüğü sanılan, Seyyid Ali Sultan Dergahı postnişinlerinden Sadık Abdal’ın bir nefeslerinde; Otman Baba Dergahı müntesiplerinden Kara Baba’nın, Akdeniz, Taşlık köyünde postnişinlik yapmasına binaen Kafi Baba Dergahı kanaati uyanmış ise de, o dönem Ege Denizine de Akdeniz denmesinden mütevellittir. Kara Baba Dergahı Trakya’dadır. Konuya mehas teşkil eden Sadık Abdal’ın Otman Baba hakkında nutkunun son kısmı şöyledir.

Hü Dost
“Olup meskün kenar-ı Akdeniz’de

Ki ol Taşlık köyü kurbinde saib

Eya Sadık rehinde can veren er

Naimi Lütfüna erdi o talib”



  1. Bu dergah H. 917 tarihinde II. Beyazıd dönemi onarım görmüştür.

  2. Merhüm pederim Turgut Koca Baba bu Tekye’yi 1967 yılı ziyaretlerinde türbe taşı üzerinde bir kuş’un uzun süre ötmesi üzerine aşağıdaki dörtlüğü teberrüken yazıp, yöredeki köylülere hediye etmiştir.



Hü Dost
“Kaf-ü Nün Zikreylemiş Kafi Baba

Bilene izhar-ı Veliyullah’dır bu

Dem çeken kumru bile hü akteder

Vallahi Hazret-i Kur’an’dır bu”


Turgut Koca Baba

Cem Dergisi, Haziran 2002

Yunanistan’da İrşad Ocakları:

Reni (Durbali) Ve İskeçe (Khoutceh)

Hasib Baba Bektaşi Dergahları

Şevki Koca

Muhterem okurlarım bu yazımızda Yunanistan’da mükim ecdad yadigarı Bektaşi dergahlarına ilişkin naçizane bilgiler aktarmak arzusundayım. Bu tekyeler Reni ve İskeçe isimleriyle maruf asitaneler olup bunların dışında önemli bir dergahta, Cem Dergisinin 113’üncü sayısında malumat verdiğimiz Katarin (Angelista) hanikah’ı ve Dimetoka’daki Seyyid Ali Sultan (Kızıldeli) Dergahıdır.

Reni (Durbali) Dergahı

Dergahlarımızdan Reni Tekyesi ismiyle tanınmış olan mekanın Bektaşi Argümanlarındaki ismi Durbali Sultan Dergahıdır. Durbali Sultan Horasan kökenli Seyf-i meşreb Bektaşi azizlerinden olup, Dimetko’lı Seyyid Ali Sultan’ın çağdaşlarındandır. Seyyid Ali Sultan H. 804 (M. 1390) yılında Hakk’a yürümüştür. Orhan Gazi’nin hükümdarlığı esnasında Rumeli’ye yapılan (H. 738-M.1337) tarihli seferde, Durbali Sultanında olduğu rivayet edilmektedir. Durbali Baba, Seyyid Ali Sultan tarafından icazet verilerek Mora yarımadası sınırları dışında bir dergah açmakla görevlendirilir. (Ancak teknik olarak elimizde bulunan bilgiler bu dergahın kuruluş yılını H. 869-M.1480 tarihinden başlatmaktadır.) Çevre de yaşayan Arnavut kökenli Bektaşi müntesipleri dergaha Torbalı Baba Tekyesi ismi vererek “Tegjae Madh” (Büyük Tekye) sıfatıyla anarlar. Dergah Mora yarımadasının kuzeyinde, Teselya bölgesinin Pharsala kentindedir. Tepedelen’li Mehmet Ali Paşa’nın M.1790-1822 yılları arasındaki Epirus Valiliği döneminde büyük ölçekli himaye görmüştür. 1882 yılından sonra Teselya’nın Yunanlılar tarafından ilhakı üzerine dergah bu tarihten itibaren Osmanlı sınırları dışında kalmıştır. Durbali Baba rivayetlerde; Osmanlı ordusunun Mora yarımadasını fethi esnasında, yerden bir avuç kum alır ve Meriç nehrine atar ve böylece kuruyan Meriç nehri üzerinden Yeniçerileri geçirmesi kerametiyle zikredilir. Yine rivayetlere göre, Selanik de; “Üçler çeşmesi” yöresi ve Yenice Karasu’da “Kırklar Tekyesi” isimleri adı altında dergahlar uyandırır. Yine müritlerinden Şahin Baba’yı “Temple” vadisi olan yöreye göndererek “Köpekli” (kepekli) köyü yakınlarında bir dergah açtırır. Durbali Baba Dergahının son postnişinlerden Muharrem Mahzüni Baba erenler, aşağıda arzedeceğim bir nefeslerinde bu rivayetlere yer vermektedir.

Hü Dost
“Horasan şehrinden geliyor Veli

Rüm’a kadem bastı Şah’ım Durbali

Derya’ya bend’edüp nür-u ezeli

Bir avuç kum ile Şah’ım Durbali


Üçler çeşmesinde dergah eyledi

Kırklar dergahında er’ler peyledi

Şahin Babam köperli’ye meyledi

Dürlü kerametle Şah’ım Durbali


Yedi dağ üstüne hazer indiren

Dembedem daima mü’ciz gösteren

Meş’e palamudundan kiraz verdiren

Kanün-u Sani’de Şah’ım Durbali


Ey Mahzuni terk’ol uyma cihana

Fani kulun üç günlük safasına

İmam-ı zaman’ın yüz sür babına

Günahkarım affet, Şah’ım Durbali



Tanınmış müverrih ve gezgin Von Hasluck “Bektaşiliğin Coğrafi Dağılımı” isimli çalışmasında bu dergah’a İsevi’lerin Aya Yorgi ve Aya Dimitri isimli Ortodoks azizlerinin ismini atfederek, ziyaret’de bulunduklarını zikreder. Ayrıca kaynağını belirtmeksizin (1888) yılında 54 dervişin olduğunu kaydeder. Yine M. 1914 yılında yaptığı tesbitlere göre dergahın postnişini ile bizzat görüştüğünü ve Durbali Sultan ile Cafer ve Mustafa Babalara ait türbelerin ziyaret mekanları olduğundan söz eder. Ayrıca dergah hazeresinde birçok gazinin medfün olduğundan bahseder. Dergah; II. Mahmud dönemi yapılan Bektaşi katliamı esnasında Nakşibendi kökenli Bektaşi babalarının postnişinlik yapmaları nedeniyle 1826-1840 yıllarını hasarsız atlatmıştır. Dergahın, kuruluşundan çağımıza kadar olan postnişin lahikası, A.B.D. Detroit Tekyesi postnişini Recep Ferdi Baba tarafından açıklanmış olup bilinen rivayetlerin aksine Durbali Babayı (M. 1480-M. 1522) yılları arasına yerleştirmektedir.

Durbali Dergahı Postnişinleri:

  1. Durbali Baba........................... Vefat M.1522

  2. Bağdatlı Musa Baba ............... Vefat M.1553

  3. Horasanlı Şahin Baba ............ Vefat M.1581

  4. Halep’li Cafer Baba ............... Vefat M.1596

  5. Hacı Ali Baba (Mısır’lı) .............Vefat M.1604

  6. İskenderunlu Tayyar Baba........Vefat M.1627

  7. Bağdatlı Kasım Baba............... Vefat M.1643

  8. Kerbela’lı Emin baba ............... Vefat M.1655

  9. Lahor’lu Mustafa Baba..............Vefat M.1660

  10. Basra’lı Zeynel Abidin Baba......Vefat M.1663

  11. Kırşehir’li Yahya Hadi Baba.......Vefat M.1680

  12. Şemseddin Ali Baba (Bosna’lı) ............... Vefat M.1694

  13. Bağdat’lı Seyyid Maksüd Baba…............. Vefat M.1713

  14. Bağdat’lı Salih Ali Baba............................ Vefat M.1725

  15. Basra’lı Mahsur Baba............................... Vefat M.1736

  16. Erzurum’lu Edhem Naki Baba............... …Vefat M.1744

  17. Bağdat’lı Selim Baba............... ……………Vefat M.1753

  18. Tiran’lı Hüseyin Baba................................. Vefat M.1779

  19. Gega Hasan Baba............... ……………….Vefat M.1794

  20. Debre’li Hasan Baba............... …………….Vefat M.1794 (Altı ay)

  21. Gega Ahmed Baba..................................... Vefat M.1802

  22. İpek’li Mehmed Baba............... …………….Vefat M.1809

  23. Gega Mahmüd Baba............... …………….Vefat M.1811

  24. Jirokastro’lu Cemali Baba............... ……….Vefat M.1815

  25. Koniça’lı Cemal Baba.................................. Vefat M.1819

  26. Gega Hüseyin Baba.................................... Vefat M.1845

  27. Ergiri’li Muharrem Mahzüni Baba............... ..Vefat M.1867

  28. Ahçı Baba (Konya’lı) ................................... Vefat M.1869

  29. Piremeti’li Bayram Baba..............,…………. Vefat M.1904

  30. Koplara’lı Nazif Baba.................................... Vefat M.1905

  31. Bubzi’li Tahir Baba........................................ Vefat M.1919

  32. Berat’lı Kazım Baba....................................... Vefat M.1942

  33. Skrpar’lı Seyyid Said Seyfi Baba............... …Vefat M.1961-62

Dergahın son postnişini Said Seyfi Baba erenler, Salih Niyazi Dedebaba’dan halifelik icazeti de almış olan bir zat-ı kiramdır. Kabri dergah hazeresindedir. Öte yandan yakınlarında bulunan katerin dergahının 1961 yılında Hakk’a yürüyen son postnişini halife Veli Marendi Baba ise vasiyeti gereği bu dergaha defnolmuştur. Durbali Baba Dergahından çok önemli Bektaşi şairleri çıkmıştır. Daha önce bir nefesini zikrettiğimiz Jirokastro’lu (Ergiri’li) Muharrem Mahzuni Baba aslen, Mora-Yenişehir’li olmasına rağmen Ergiri’li bilinir olup aruz ve serbest vezin ile birçok nefes yazmıştır. Kendisi Leskovik’li Abidin Baba’nın mürşidi olup, el yazma divanı halen Jirokastro Asım Baba (zall) dergahında mahfuz’dur. Öte yandan yine tanınmış şairlerden Ali Resmi Girid’i Baba bu dergah’ta yetişmiş olup, buradan Girid-Kandiye’sinde olan Horasanlı Ali Baba dergahına postnişin olarak atanmıştır.

Durbali Sultan dergahına postnişinlik yapan otuz üç Bektaşi Babasının tümü de mücerred (kutsal bekar) olup, bu dergah tarihi boyunca evladiye olarak değil erbabiye bir seyir göstermiştir. Dergahın son postnişini Seyfi Babanın 1962 yılında Hakk’a yürümesinden bu yana postnişinsiz kalan bu dergah elan metrük fakat korunaklı durumdadır.



İskeçe (Khoutech) Dergahı

Değerli okurlarım, özellikle Avrupa’da mukim Bektaşi dergahlarının hakkında özet bilgiler aktardığımız bu dönemimizde bilhassa halen Batı-Trakya’da yaşamakta olan ihvan-ı Bektaşiyanın serzenişine muhatap kılındık. Bu yazımızda hem onlara bir ölçüde tercüman olabilmek hem de ismi oldukça karıştırılan İskeçe Dergahına ilişkin somut bilgiler arzetmek istedik. Dergah’ın kuruluş rivayetleri içinde verilen tarih H.830 (M.1414) olarak geçmektedir. Dergahı “Kasım Baba, isimli bir zat’ın kurduğu söylenmektedir. Müverrih’ler gerek yeterli coğrafik tesbit’ten yoksun olmaları ve gerekse halk dilindeki değişik Lisan varyantlarına binaen, asıl ismi İskeçe olan tekyenin Kuş, Kuç, Khoutech yazılışlarından dolayı ayrı birer dergah zannetmişlerdir. Dergah Makedonya-Epirus deltasında Görice-Kesriye güzergahındadır. Dergahın 1826 yılında büyük bir tahribat gördüğü bilinmektedir. Dergahın metrük dönemi olan 1887 yılına değin postnişini Hafız Kemali Baba’dır. Hafız Baba’nın Hakk’a yürümesi sonrasında dergaha Limni’li İbrahim Baba postnişin olarak nasbedilmiştir. Oldukça yıpranık durumda olan dergahın haline üzülen İbrahim Baba dönemin kutbu Mehmet Ali Hilmi dedebaba’dan dergahın yeniden onarımı amacıyla yardım ister. Mehmet Ali Hilmi Dedebaba bu iş için, aslen Mora’lı olan, İstanbul Sütlüce’si Cafer Abad Dergahı postnişini Hacı Hasip Baba’yı görevlendirir.

Dergah H. 1303 (M.1885) yılında baştan aşağı yenilenir. Mehmet Ali Hilmi Dedebaba’nın bu onarım dolayısıyla yazmış olduğu dörtlük kitabe haline getirilerek dergah girişine asılır ve bu kitabe halen yerinde durmaktadır. Bu dörtlük şu şekildedir.

Hü Dost
“İdüp bezl-i himem Hacı Hasip Baba Kerim-i mütad

Müceddid eyledi bu İskeçe dergahını bünyad

Hem İbrahim Baba’dır ta bu rütbeye bais-i abad

Bin üçyüz üç’de çerağın avn-i Hak ile itdiler ikad”

Yukarıdaki kitabede Hasip Baba ve İbrahim Baba’nın dergahın onarımına olan katkıları övülmektedir son postnişinlerden İbrahim Baba 1922 yılında Hakk’a yürümüş olup, dergah hazeresinde medfün’dur. Öte yandan Hacı Hasip Baba yaklaşık doksan yaşlarında burada Hakk’a yürür ve İskeçe dergahına defn’edilir. Dedebaba tarafından yazılmış olup, bugün dahi rahatlıkla okunmaktadır. Hasip Baba H.1304-M.1886 yılında vefat etmiştir. Kabir kitabesi şu şekildedir.

Hü Dost
“Hacı Hasip Baba kim bu dergah-ı irşad’da

Mürşid-i agah’idi sırr-ı sülük’a aşina

Pir-i erkan-ı tariyk-i nazenin’den yad tutup

Hacı Bektaş-ı Veli’yi eylemişti Pişuva

Lücce-i Tevhid’e gark olmuştu zikr-i Hak’ile

Eylemezdi sohbet-i efsane-i çün-ü çerağ

Vakiat-ı Kerbela’yı yad’idüp leyl-ü nehar

Ah-ı matem’le hemişe eyler idi huy-u hay

Himmet-i Pir’ile say’etti muvaffak oldu hem

Yaptı bir derah olup ihyay-ı bu cay-ı dil küşa

Alem-i Ukba’ya seyyah oldu seyran itmeğe

Şafi-i mahşer’de olsun Hamse-i Al-i Aba

Cevher-i hüzn’ile Hilmi söyledim tarihini;

Ravza-i cennet ola yarab Hasib Baba’ya cay


(H. 1304-M.1886)

İskeçe Bektaşi Dergahı maalesef bugün için metrük haldedir. Dergah hazeresindeki kabir ve mümülüsler bakımsız durumdadır. Yıkık durumundaki meydanevinde orijinal bir “Taht-ı Muhammedi” (minber) ve yine bakımsız Teber’ler mahfuzdur. Bu dergaha en son olarak Tekirdağ’lı Mustafa Mahfi Baba atanmış ise de 1924 yılında Yunan hükümetince dergah’tan çıkarılmıştır. Mustafa Mahfi Baba H. 1324 (M.1906) tarihinde Tekirdağ’da Hakk’a yürümüştür.

Muhterem okurlarım sizlere tarihe tanıklık eden iki dergahtan bilgiler arzetmeye çalıştım, sehvi kusur ve hatalarımızı berrak niyetimize sayınız. Gerçeğe Hüü.

Reni Dergahı Hakkında Notlar:


  1. Durbali Sultan’ın Halifeleri arasında adı geçen Şahin Baba’nın Temple Vadisi civarında, köpekli köyü civarında uyandırdığı dergah, Halk arasında Ferecik/Sıraca (Sarrac Ali) Tekyesi olarak bilinir.

  2. Yine metinde Durbali Sultan tarafından uyandırıldığı belirtilen Kırklar Tekyesi, Vardar yenice’sinin Karasu kasabası yolu üzerindedir.

  3. Durbali Dergahının son dönem postnişinlerinden, Muharrem Mahzuni (V. M. 1867) ünlü mutasavvıf ve şair Leskovik’li Zeynel Abidin Babanın (V. R. 1325) mürşididir. Leskovik’li Bektaşi Dergahında postnişinlik yapması nedeniyle Leskovik’li bilinir. H. 1293 yılında M. Ali Perişan Dedebaba’dan halifelik icazeti almış mücerred babalardandır. Ünlü şair Edib Harabi Baba tarafından, Leskovik dergahı ziyaretlerinde yazılmış olan kabir kitabesi aşağıdaki gibidir. Tespit olunması açısından arz’ediyorum.

Hü Dost
“Bani-i dergah-ı Ali Zeynel Abidin Baba

Mahz-ı bir lütfü celi-i Hazret-i Allah idi

Hak anı irşade me’mür eylemiştir bi-güman

Vakıf-ı remz-i hafaya-yı kelamullah idi

Hem halife hem de bir merd-i mücerred pak idi

Şüphesiz kim kenz-i esrar-ı Resulullah idi

Zatına ilm-ü Ledün üstadı dense çok değil

Vasıl-ı sırr-ı Ali hem sırr-ı Bismillah idi

Men aref hem nokta-i ba sırrına mazhar olup

Öyle iman eyleriz kim sırr-ı sırrullah idi

Sal-i rümi’den Harabi yazdı tarih-i güher

Kendisi Kur’an-ı natık nutk-u nutkullah idi

Çıktı kırklar Pir Balım Sultan gelip tarihine

Zeynel Abidin Baba bir arif-i billah idi.”


R. 1325

  1. Şahkulu Sultan Dergahı postnişlerinden Filibeli Hacı Mehmet Yesari Baba, Mehmet Ali Hilmi Dedebaba tarafından Reni (Durbali) dergahına postnişin olarak nasbedilmişse de yolculuk sırasında Hakk’a yürümüş (Galos’ta) ve (5 Muharrem 1325-18 Şubat 1907) yılında, Reni dergahına defnolunmuştur.

İskeçe Dergahı Hakkında Notlar:

  1. İskeçe (Kuş-Kuç) Dergahına yöre halkı Hasip Baba Tekyesi demektedir. Metin de belirttiğimiz gibi bu dergahın onarımını yapmış ve yine bu dergahta Hakk’a yürümüştür. Hacı Hasip Baba 1870 yılında İstanbul Sütlüce Caferabad Dergahı postnişinliğine nasbedilmiştir. Hacı Hasip Baba, İstanbul Karaağaç (Teberli Baba) Dergahının son postnişinlerinden Hüseyin Zeki Baba’nın dedesidir. Hüseyin Zeki Baba, Atatürk’ün silah arkadaşı Samih Lütfi Bey’in mürşididir.

  2. İskeçe dergahının 1887’de ki postnişini olan Hafız Kemali Baba, aslen Kastorya’lı (Kesriye)’dır.

  3. İskeçe (Kuç) Tekyesi, Batı-Trakya sınırları kapsamında olup Gümülcine’ye çok yakındır. Yenice, Karasu yolunda olup, Bulgaristan’ın tam güney sınırları mıntıkasına düşmektedir.

  4. İskeçe dergahının son postnişinlerinden İbrahim Baba (vefat 1922) aslen Limni’li olup, Mehmet Ali Hilmi Dedebaba’da mücerred dervişlik erkanı üzere babalık icazeti almıştır.

Kaynakça:

  1. Bektaşiliğin Coğrafi Dağılımı-V.Hasluk/Turgut Koca çevirisi

  2. Mıstıcızma İslame Dhe Bektashızme-Baba Rexhebi-1970 Waldon Press. A.B.D.

  3. N. Greese 28. IV-Leake (Hasluck’dan aktarma)

  4. Bektaşi Zaviyeleri-Başbakanlık arşivi Gnl. Md. H. 1423’e ait, 9771 ve 1243 nolu evrak.

  5. Vie D’ali Pacha-Bequcamp-Holland Travers (mahfüz)

  6. Bektaşi Nefesleri ve Şairleri-Turgut Koca Baba. İst. Maarif Kitapları-1990 / İst.

  7. El-Risale Al-Ahmediye Fi-Tarikatı Bektaşiyye-Ahmed Sırrı Baba Caıro 1959-Abduh Enver Matbaası

  8. Divan-ı Edib Harabi-(Henüz basılmamış tam tekmil Edib Harabi Divanı.) Şevki Koca-Dursun Gümüşoğlu

  9. Mehmed Ali Hilmi Dedebaba Divanı-Filibeli Abidin Mehdi Baba H. 1327-İst. / Yazma

  10. Kitabeler-İsmail Hakkı Uzunçarşılı-İst. 1929

  11. Turgut Koca Baba’dan veraset bilgiler ve cönkler.

Cem Dergisi, Temmuz 2002

Şahkulu Bektaşi Dergahının Son Babagan Postnişinleri Ve Bektaşilerin Zor Yılları (1826-1953)

Şevki Koca


Değerli okurlarım; bu naciz çalışmamızda sizlere tüm cumhuriyet tarihimiz boyunca çeşitli nedenlerle deşifre edilmemiş bulunan Bektaşilik tarihinin paronayal bir dönemine ilişkin özgün bilgileri aktarmak arzusundayız. Özellikle yaşanan tüm hadislerin, stratejik konumu dolayısıyla tam merkezinde bulunan Şahkulu (Nerdiban veya Merd-i iman) Tekyesinin, 1804-1953 yılları arasında hizmet gören postnişin lahikası çerçevesinde yansıtacağım oldukça özet ve biyografik kronogramları dikkatlice takip ettiğinizde, 1826 yılından günümüze değin yaşanan; hüzün, kırgınlık, hüsran, yeis ve gizlilik içindeki karanlık yılları ve trajedik disiplini çok net değerlendirebileceğinizden eminim. Çoğu zaman beşeri siyasetin kaçınılmaz rüzgarlarından ve yine dönem, dönem şahsi ihtiras ve çıkar ilişkilerinden sarhoş düşmüş, hatta “esir-i nefs” olmuş, deyim yerinde ise taklidi Bektaşilerin içine düştükleri dramatik duruma ibretle hayret edeceksiniz!..

Şahkulu Dergahının son devirlerine ilişkin ve yazılı metin haline gelmiş bütün çalışmalar genellikle, Ehlibeyt dostu, ünlü araştırmacı merhum Cemalettin Server Revnakoğlu’nun Galata Mevlihanesine vakfettiği ve Şahkulu Dergahının son dönemine ilişkin belgelere havi kodeks’i baz alınarak realize edilmiştir. Oysa bu dosya, dışarıdan bir bakış açısı olmaktan maada oldukça eksik ve yanlış bir istifin sonucunda, hem tashihe muhtaç ve aynı zamanda içeriden açınımlara gereksinim duymaktadır.

Bu yazımız vesilesi ile bu alanda çalışmalar yapacak akademisyenlere yeni bir veri tabanı oluşturacak ölçüde ve spekülatif olmayan nesnel zenginler sunacağımız kanısındayız. Öte yandan belirtmeden de geçemeyeceğim. Söz konusu bu içerikle ilgili yeni bir çalışma da değerli dostum, Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Sn. Dr. Hülya Küçük tarafından bu yıl yayımlanan “The Role Of Bekteshısın Turkey’s Natıonal Struggle” isimli eserde sunulmuştur. Konu ile ilgili araştırmacılara spesifik perspektifler açabilecek mahiyette taze bir soluk olarak önermek arzusundayım. Diğer yandan arşivimizden seçtiğimiz özgün fotoğraflar ile konumuzu pekiştirmeyi amaçladık. Hak erenler daim yardımcımız olsun.

Şahkulu Dergahının Son Postnişinleri (*) (1804-1953) Görev Yılları Vefat

1. Mehmet Ahir Baba 1804-1826 1839

2. Hacı Ahmet Nür Baba 1840-1849 1850

3. Halil Revnaki Baba 1849-1850 1850

4. Ali Türabi Baba 1850-1851 1869

5. Üsküp’lü Hacı Sadık Baba 1851-1853 1853

6. Hacı Hasan Baba 1853-1856 1857

7. Kesriye’li Hacı Ali baba 1857-1863 1863

8. Mehmet Ali Hilmi Baba 1863-1885 1907

9. Mustafa Yesari Baba 1885-1908 1908

10. Ahmed Burhan Baba 1908-1918 1918

11. İbrahim Feyzi Baba 1918-1921 1927

12. Mehmed Tevfik Baba (1’nci geliş) 1921-1922 (.....)

13. Ahmed Nuri Baba 1922-1924 1924

14. Mehmed Tevfik Baba (2’nci geliş) 1927-1935 1939

15. Pepe Niyazi Baba 1935-1936 1936

16. Prizren’li Behül Baba 1936-1941 1971

17. Hasan Tahsin Baba 1941-1953 1953



Yüklə 1,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə