SOVYET TARİH
YAZIMI VE
180
Отечественная история, Moscow, 1999, No. 5, pp. 154-163.
Поспелов, П. Н., “Основные направления научных исследований
и подготовки научно-педагогических кадров по истории КПСС”,
Все союзное совещание о мерах улучшения подготовки научно-
педагогических кадров по историческим наукам, Москва 18-21
декабрья 1962 г., Moscow, 1964. pp. 15-16.
Рахматуллин, M. A., “К 80-летию со днярождения Николая Ивановича
Павленко”, Отечественная история, Moscow, 1996. No. 2, pp. 107-119.
“Споры вокруг судьбы академика С. Ф. Платонов”, Отечественная
история, Moscow, 1998, No. 3, pp. 134-145.
Твардовская, В. А, Б. П. Козьмин.
Историк и современность, Moscow,
2003.
Хорхордина, Т. И., “Архивы и тоталитаризм (Опытсравнительно-
историческогоанализа)” Отечественная история, Moscow, 1994, No. 6,
pp. 144-159.
“Центральному Комитету Коммунистической Партии Советского
Союза”, Все союзное совещание о мерах улучшения подготовки
научно-педагогических кадров по историческим наукам, Москва, 18-
21 дек. 1962 г., Moscow, 1964.
KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
181
SOVYET TARİH YAZIMINDA ALTIN ORDA
Doç. Dr. İlyas Kemaloğlu
*
Altın Orda, dünya tarihinde de önemli rol oynayan Ortaçağ’ın en
büyük Türk devletlerinden biridir. Orta Asya’dan Balkanlar’a, Sibir-
ya’dan Kafkasya ve Orta Doğu’ya kadarki topraklar, bu devletin sınırları
içerisinde yer aldı.
Her ne kadar hanlar, Cengiz soyundan gelseler de
nüfusunu Kıpçaklar ile İdil Bulgarları gibi Türk boyları oluşturduğundan
ve Özbek Han zamanında İslamiyet resmî din olarak kabul edildiğinden
dolayı Altın Orda, Türk-İslam devleti olarak nitelendirilmelidir.
Altın Orda’nın hâkimiyeti, kapladığı coğrafyanın çok ötesine yayıl-
dı. Balkanlar’daki Bulgar ve Sırp hanlıkları ile Bizans vergiye bağlandı.
Ancak Altın Orda’nın en önemli özelliklerinden biri, Rus Knezliklerini
(Prensliklerini) yaklaşık 2,5 asır boyunca hâkimiyeti altında tutmasıdır.
Bu süre içinde Ruslar Altın Orda’ya vergi ödedi; knezler tahta çıkmak
için hanlardan yarlık (ferman) aldı; Rus knezleri çocuklarını hanların
yanında rehin olarak bıraktı; Rus birlikleri hanların safında seferlere
katıldı; hanlar Rus topraklarında nüfus sayımı yaptırdı; knezliklerde dü-
zenin sağlanması için adamlarını knezlerin yanına
vali olarak gönderdi;
Rus knezleri bastıkları paralarda hanların adlarını zikretti vs.
İlk bakışta söz konusu bağlılık, çok ağır gibi gözükse de bu birlik-
telik süresince Altın Orda’nın Rusya üzerinde siyasi, askerî, dinî, malî,
diplomasi, dil ve edebiyat alanında etkide bulunması ve Rusların Altın
Orda’nın devlet yapısı, teşkilat, ordu nizamı, elçilik ve posta müesse-
selerini benimsemesi, Rusya’yı bölgenin en büyük devletlerinden biri
hâline getirdi.
335
Rus tarihçilerinden N. Karamzin’in
de belirttiği gibi
“Moskova, ihtişamını Altın Orda hanlarına borçludur.”
336
Tüm bunlara
rağmen Altın Orda Devleti, Ruslar tarafından her zaman olumsuz de-
ğerlendirildi.
XIII. yüzyılda Moğol seferleri başladığında Ruslar, Moğolları ve
ardından da Altın Orda’nın hâkimiyetini “kıyametin belirtisi” olarak
nitelendirdiler.
337
Moğol seferlerinin sebeplerini Ruslar, Rus halkının
∗
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
335 Rusların Altın Orda’ya bağlılıkları ve Rusya üzerindeki Altın Orda etkisi için bkz. İlyas Ka-
malov,
Altın Orda ve Rusya. Rusya Üzerindeki Türk-Tatar Etkisi, Ötüken Yayınevi, İstanbul
2009.
336 N. M.
Karamzin, İstoriya Gosudarstva Rossiyskogo, V, İzdatelstvo
Zolotoy Vek, St. Pe-
tersburg 2003, s. 646.
337 Aslında sadece Ruslar değil, Ermeni ve Gürcüler de Moğol seferlerini Tanrı’nın ceza-
sı olarak algıladılar. Bkz. A. G. Galstyan,
Armyanskie İstoçniki o Mongolah, İzvleçeniya iz
SOVYET TARİH YAZIMI VE
182
günahları ve Tanrı’nın cezası olarak görüyordu.
338
Ortodoks inancı-
na göre Tanrı, korku ve cezaları insanları kötülükten arındırmak için
kullanmaktadır. İşte Ruslara verilen bu ceza, Altın Orda’dan başkası
değildi. Yıllıklarda, ileri gelen Rus adamlarının hayatlarını konu alan
ve
slovo olarak adlandırılan hikâyelerde ve yine din adamlarının ha-
yat hikâyelerinde Altın Orda’ya önemli yer ayrılmıştır. Bunlarda Altın
Orda, “barbar” bir devlet, hanları ise “kanunsuz, Tanrısız, pis, alçak”
vs olarak nitelendirilmiştir.
339
Bu tarihten itibaren yıllıklarda Altın
Orda, her yeri ve her şeyi yakıp yıkan, Rus şehirlerinin gerilemesine ve
çeşitli zanaat dallarının gelişimine engel olan
bir devlet olarak tasvir
edilmeye başlanmıştır.
Dönemin kaynaklarındaki söz konusu yaklaşım, Çarlık Rusyası dö-
neminde de devam etti. 1564-1565 yılları arasında kaleme alındığı
düşünülen
Kazanskaya İstoriya (Kazan Tarihi)
340
bu bağlamda iyi bir
örnek teşkil etmektedir. Kazan Hanlığı’nda 20 yıl esir olarak kalan
eserin müellifi, kendinden önce kaleme alınan yıllıklarda olduğu gibi
Türk kavimlerini, “Tanrısız, kanunsuz ve pis” olarak tasvir etmektedir.
Müellif, Altın Orda’nın Rusya üzerindeki hâkimiyetinin neticelerinden
şöyle bahsetmektedir: “
O zamanlar bizim ulu Rus topraklarımız yetim
kaldı, fakirleşti, ünü ve onuru yok oldu, ancak ebediyete kadar değil…
Batu Han zamanından Ahmet Han zamanına kadar Rus toprakları üzerin-
de kötü, gururlu ve barbarca bir hâkimiyet kuruldu... Kötü ağaç ve nehir
olan Altın Orda’dan yeni bir dal çıktı: Kazan. Ve kötü bir meyve verdi.”
341
Kazanskaya İstoriya’
yı önemli kılan husus, yazıldığı tarihten itibaren
tarihçilerin bu kaynaktaki bilgileri kelimesi kelimesine aktarmalarıdır.
Rukopisey XIII-XIV Vekov, İzdatelstvo Vostoçnoy Literaturı, Moskva 1962, s. 44. Türkçe ter-
cümesi için bkz. A. G. Galstyan,
Ermeni Kaynaklarına Göre Moğollar, çev. İ. Kamalov, Yedite-
pe Yayınları, İstanbul 2005, s. 85.
338
PSRL, II, Voskresenskaya Letopisy, podgotoviil k izdaniü A. İ. Tsepkov, Ryazan 1998, s.
177;
PSRL, VII, Ermolinskaya Letopisy, podgotovil k izdaniü A. İ. Tsepkov, Ryazan 2000, s.
98.
339 Bu konuda bkz. İlyas
Kemaloğlu,
Rusların Gözüyle Türkler, Kaknüs Yayınevi, İstanbul
2015 (baskıda).
340
Kazanskaya İstoriya hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. G. N. Moiseeva, “Kazanskaya İs-
toriya”,
Kazanskaya İstoriya, podgotovka teksta, vstupitelnaya statya i primeçaniya G. N.
Moiseevoy, pod redaktsiey V. P. Adrianovoy-Perets, İzdatelstvo Akademii Nauk SSSR,
Moskva-Leningrad 1954, s. 3-16; S. Acar, “XVI. Yüzyıl Türk-Tatar Tarihinin Mühim Bir Kayna-
ğı: “Kazanskaya İstoriya””,
Karadeniz Araştırmaları, No. 33, Bahar 2012, s. 35-42; T. Caferov,
XV-XVII. Yüzyıl Rus Edebiyatında Türkler, çev. N. Abdullayev, Atatürk Kültür Merkezi Yayınla-
rı, Ankara 2010, s. 23-46.
341
Kazanskaya İstoriya, podgotovka teksta, vstupitelnaya statya i primeçaniya G. N. Moi-
seevoy, pod redaktsiey V. P. Adrianovoy-Perets, İzdatelstvo
Akademii Nauk SSSR, Mosk-
va-Leningrad 1954, s. 45-53.