Türk Kültüründe “Levirat” ve... 2041
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 5/3 Summer 2010
Kazaklarda bir kanun haline geldiğini ifade ettiğimiz
amengerlik müessesesi, gerek Çarlık gerekse Sovyet dönemi Rus
hâkimiyeti sırasında Kazakların kendi hukuklarından zorla
uzaklaĢtırılmaları neticesinde yok edilmeye çalıĢılmıĢtır
58
. Fakat
bugünkü Kazak hukuk sistemi içerisinde bu meselenin çeĢitli
açılardan değerlendirilmesi sonucunda amengerlik müessesenin
yeniden canlandırılmasının gerekli olduğu sonucuna varılmıĢ ve bu
amaç doğrultusunda yetkili organlar tarafından gerekli planlar
yapılmıĢ ve bu önemli müessesenin Kazak Anayasası‟na girmesi için
de çalıĢmalar baĢlatılmıĢtır
59
.
BaĢkurtlar, Karakalpaklar, Ahıska Türkleri, Karapapak
Türkleri, Uluyüz Türkleri ve Sibirya Türkleri gibi diğer birçok Türk
kavminde de ölen kardeşin eşi ile evlenme âdetinin uygulandığını ve
yenge alma Ģeklinde adlandırıldığını biliyoruz
60
. Bu âdetin Nogaylar
arasında
da var olduğunu, yukarıda değinmiĢ
olduğumuz Kazaklara ait
Kız Cibek destanının Nogay varyantı olan
Tölegen Men Kız-Yibek
destanında da aynı Ģekilde Kız-Yibek‟in, eĢi Tölegen ölünce kardeĢi
Sansızbay ile evlenmesinden anlıyoruz
61
. Fakat bu âdetin Nogaylarda
ölen ağabeyin dul kalan eĢiyle küçük kardeĢin evlenmesine izin
verdiğine, ölen küçük kardeĢin eĢiyle büyük kardeĢin evlenmesine ise
imkân tanımadığına Ģahit oluyoruz
62
.
Ayrıca Dağıstanlı tarihçi Ludmila Gmyrya da
levirat
evliliğinin Dağıstan‟da etnografik moderniteye kadar devam ettiğini
ifade etmektedir ki,
63
bu âdetin Dağıstan‟da Türkçe konuĢan
Tabasaranlar arasında uygulanmakta
olduğunu da biliyoruz
64
.
ġimdi
levirat evliliğinin Türkler arasında ortaya çıkıĢ
nedenlerini ve Türk toplumu üzerindeki etkilerini inceleyelim.
Verdiğimiz örneklerden de anlaĢılacağı üzere daha çok hanedan
üyeleri arasında uygulanan bu evliliğin temelleri ġamanizm‟e kadar
gitmekte, ġamanizm‟in temel öğelerinden olan Gök Tanrı‟nın baĢa
58
G. Salamat Tulegenoviç, agt, s. 101-106.
59
G. Salamat Tulegenoviç, agt, s. 106-107.
60
Orhan Çeltikçi, Yaşar Kalafat'ın Türk Kültürüne Ait Çalışmaları,
Süleyman Demirel Üniversitesi BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Isparta 2006, s. 47,
70, 77, 83; Bahaeddin Ögel, Türk Kültürünün Gelişme, s. 256; Nilgün Dalkesen,
agt, s. 89.
61
Nerin Köse, “Kız Cibek Destanı‟nın Nogay Varyantı Üzerine”, Türk
Dünyası İncelemeleri Dergisi, II(1997), s. 241-245.
62
Orhan Çeltikçi, agt, s. 80.
63
Ludmila Gmyrya, Strana Gunnov u Kaspiyskix vorot, Makhachkala
1995, s. 212. Gmyrya‟nın kullanmıĢ olduğu “etnografik modernite” terimi ile sözün
geliĢinden 1950‟li yılları kast ettiği anlaĢılmaktadır.
64
Orhan Çeltikçi, agt, s. 52.
2042 Musa Şamil YÜKSEL
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 5/3 Summer 2010
getirdiği ve çeĢitli erdemlerle bezemiĢ olduğu hatunların, kağandan
baĢka bir erkeğe ait olamayacakları felsefesine dayanmaktaydı. Çünkü
hatunlar, kutsamanın kendilerine vermiĢ olduğu erdemleri korumakta
ve bir baĢka erkeğin himayesi altında olmaya ihtiyaç duymamakta
idiler. Oysa ölen kocanın karısına sahip olmasının devam edebilmesi
için kadının aileden birisi ile evlenmesi ve kadının geçiminin onun
tarafından temin edilmesi, ayrıca diğer erkeklere karĢı da korunması
gerekiyordu. Zira bu adet ortaya çıkmadan önce ölen kağanların
kadınları öldürülmekteydi
65
.
Ayrıca ġaman inancında dinî ayinleri gerçekleĢtiren ve fani
insanlar ile ruhlar arasında aracılık yapan Kam‟ın ruhlarla temas
halinde olması ve onlara hizmet etmesi, insanlar öldükten sonra
ruhlarının yaĢamaya devam ettiği ve yaĢayan insanlardan hizmet
beklediği anlayıĢına yol açmıĢtır. Bu anlayıĢ da Türklerde önemli bir
özel hukuk kurumu olarak kabul edilen levirat evliliğinin ortaya
çıkmasında etkili olmuĢtur. Yani bir kadının kocası öldükten sonra
onun ruhuna hizmet etmeyi sürdürebilmesinin, ölen kocasının oğlu ya
da kardeĢi ile evlenmesiyle mümkün olacağına inanılmıĢtır
66
.
Türklerde olduğu gibi eski inanıĢlarından ötürü Moğollarda
da kadın, kocasına hem bu dünyada hem de öbür dünyada hizmet
etmek zorunda idi. Moğollarda evlenen gelin artık kocasının soyuna
karıĢmıĢ oluyor ve kocası öldükten sonra bile bir daha kendi ailesinin
yanına dönemiyordu. Kocası ölen kadın küçük kardeĢinin yahut
kocasının baĢka kadından olan oğlunun eĢi oluyordu ki, dul kadının
üvey oğlu ile evlenmesi daha ziyade aristokrat sınıfında
görülmekteydi. Sıradan halkın dul kadınları için evlenmek pek hoĢ
karĢılanmaz ve sadece evdeki iĢleri görmesi amacıyla evde
tutulurlardı. Kadın ister asil, isterse halktan birisi olsun buradaki
amaç, kocası ölen kadının barınma ve beslenme ihtiyacının, evlenerek
katılmıĢ olduğu aile tarafından yerine getirilmesi idi
67
.
Bu geleneğin hemen hemen bütün Türk kavimleri arasından
yaygın bir Ģekilde uygulanmasında, ailenin bölünmezliği anlayıĢının
da etkili olduğu ifade edilmektedir. Çünkü dul kadınların ve
çocuklarının sahipsiz kalmalarına ve yoksulluk içinde yaĢamalarına
töre gereğince izin verilmeyen Türklerde, bu tür evlilik neticesinde bu
kimseler himaye edilip hayatları garanti altına alınıyor ve aile bir çatı
65
Jean-Paul Roux, Ortaçağ Türk Kadını, s. 223.
66
Aybars Pamir, “Türkler‟in Geleneksel Dini ġamanizm‟in Orta Asya Eski
Türk Kamu Hukuku‟na Etkisi”, AÜHFD, 52/4(2003), s. 165; Mehmet Akif Aydın,
Türk Hukuk Tarihi, Beta Yayınları, Ġstanbul 1996, s. 20; CoĢkun Üçok, Ahmet
Mumcu, Gülnihal Bozkurt, Türk Hukuk Tarihi, SavaĢ Yayınevi, Ankara 1996, s. 20.
67
Özkan Ġzgi, Moğollarda Evlenme, s. 259, 260-261.