45
2009’dan beri başkanlık görevini yürüten Barrack Obama ise babasının
Müslümanlığından dem vurarak Müslümanlara, sonra babasının ateistliği seçtiğini söyleyerek
inançsızlara, ‘annem Hıristiyan’ diyerek Hıristiyanlara, ‘dedem baptist, anneannem
metodist
ti’ diyerek bu mezheptekilere, entelektüel olarak Yahudilikten çok etkilendiğini
söyleyerek
Yahudilere mavi boncuk dağıtmaktadır.
136
Obama’nın bu tavrı göz önüne
alındığında seçilmiş olmasına şaşmamak lazımdır. Ne var ki seçimlerden sonra sadece boncuk
dağıtmayla halkın desteğini canlı tutamayacağı ortaya çıkmış ve her kesimden tepki
toplamaya başlamıştır. Müslümanlar; ‘Müslümanlıkla alakası yok’ derken, evanjelistler;
‘İncil’i yanlış yorumluyor’ demeye başlamışlardır. Fakat çok zorlandığında aslında bir
Hıristiyan olarak yetiştiğini ve arada sırada İncil’i okuduğunu söyleyebilmektedir.
137
Seçimler
s
ırasında Obama, ünlü televanjelist Billy Graham’la da görüşüp, evanjelistlerin desteğini
almak ister.
Ama Graham, sağlık sorunlarını nedeniyle bu görüşmeyi erteler.
138
Bu
durum için
iki ihtimalden söz edilebilir. İlki Graham, Obama’nın ümit vaat etmediğini düşünmüş olabilir.
Çünkü Obama’nın rakibi cumhuriyetçi Mc Cain’dir. İkincisiyse Obama’nın evanjelik
inançlarından şüphe etmektedir. Nitekim ikinci görüşün daha geçerli olduğu ortaya çıkmıştır.
Obama başkanlık koltuğuna oturarak birinci görüşü çürütürken, seçildikten sonra evanjelizme
karşı takındığı mesafeyle de ikinci görüşü doğrulamıştır. Obama tüm röportajlarında,
“Kendinizi yeniden doğmuş kabul ediyor musunuz?” sorusuna kaçamak cevaplar vermiştir.
139
136
2004 yılında
Chicago-Sun Times gazetesinden Cathleen Falsani’ye verdiği mülakat:
http://blog.beliefnet.com/stevenwaldman/2008/11/obamas-interview-with-cathleen.html (18 Ocak 2011).
137
Falsani, a.g.m.
138
Associated Press’in haberi: “Obama and Evangelist Billy Graham Share
a Prayer
”, 25.04.2010, Erişim:
http://abclocal.go.com/wtvd/story?section=news/local&id=7405228 (22 Ocak 2011).
139
Sarah Pulliam, Ted Olsen, “Q&A: Barrack Obama”,
Erişim:
http://www.christianitytoday.com/ct/2008/januaryweb-only/104-32.0.html?start=1
(22 Kasım 2010).
Hıristiyan inancında tüm insanların günahkâr olarak doğduğu kabul edilir. Bu nedenle bu
fiziksel doğumdan başka bir de manevi bir doğum yaşayarak kurtuluşa erişilebilir. Bu da
“yeniden doğmak” tabiriyle karşılanır.
47
senaryolarına kendini fazlaca kaptırıp ekonomiyi batağa sürüklemesinden de kaynaklanmıştır.
Maalesef aynı hatayı baba Bush da yapmış, Körfez krizi nedeniyle ekonomi bozulmuş,
faturasını Yahudilere kesmeye kalkınca da ismi anında çizilmiştir.
Reagan’ın ve Bush’un evanjelistler sayesinde iki kez seçilmesi, Clinton’ın İsrail
ziyareti, Obama’nın evanjelik olmamasına rağmen onlara yakın durmaya çalışması,
evanjelizmin ABD’de ne kadar etkin o
lduğunu da göstermektedir.
Evanjelizmin ilk atak yaptığı yıllar olarak 1950’ler gösterilebilir. Bunun asıl nedeni
Amerika’nın o dönemdeki tek rakibi Sosyalist Rusya’nın siyasi akımından korkması olarak
gösterilebilir. ABD’deki yönetim ve sermaye çevresi bu korkuyu
en çok hisseden kimseler
olduğu için, en büyük tepkiyi de onlar vermiştir. Halkını komünist düşünceye karşı savunmak
için onun Tanrı tanımazlığına dikkat çekilmiş ve buna kalkan olarak Hıristiyanlık
desteklenmiştir. Hıristiyanlık’ta kendini
Donmuş İnsanlar
∗
∗
Sadece dinini yaşayıp bunun başka insanlara yaymak istemeyen veya yaymaktan çekinen Hıristiyanları kasten
kullanılan terim.
(frozen people) olarak gören
grubun aksine, evanjelizm,
aktivist ve yayılmacıdır. Bahsedildiği gibi o dönem medya
patronlarına, sermayedarlarına ve idarecilerine göre evanjelizme arka çıkmak mantıklı bir yol
olarak gözükmüştür.
Bir diğer etkense, devrin büyük icadı televizyondur. Evanjelistleri köy-köy,
kasaba-
kasaba gezmekten kurtaran ve mesajlarını daha çok insana daha hızlı ve daha sık ulaştıran bu
iletişim aracının da etkisi azımsanamaz.