T. C. Ankara ün vers tes sosyal b L mler enst tüSÜ Özel hukuk (meden hukuk) anab L m dali



Yüklə 1,68 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə84/103
tarix20.09.2018
ölçüsü1,68 Mb.
#69327
1   ...   80   81   82   83   84   85   86   87   ...   103

 
215 
rastlanmamakla  birlikte, tacir sıfatını  taşımayan  bir yatırımcının  swap sözleşmesine 
taraf  olması  halinde  de,  karşı  tarafça  bilgilendirilmiş  olma  şartı  yerine  getirildiği 
takdirde, eski BörsG §53 uyarınca bu kişinin vadeli işlem ehliyetinin mevcut olduğu 
kabul edileceğinden, vade itirazının ileri sürülmesi yine mümkün olamayacaktır
338
.  
B.
  Alman Hukukunda 21.06.2002 Tarihinde Yapılan Değişikliklerden 
Sonraki Durum: Kumar  tirazı (BGB §762) 
Alman  hukuk  sisteminde  21.06.2002  tarihli  IV.  FinMFG  ile  fark  itirazını 
düzenleyen  BGB  §764  ve  vade  itirazını  düzenleyen  BörsG  §53  hükümleri 
yürürlükten  kaldırılmıştır.  Vadeli  işlemlere  ilişkin  bu  iki  itirazın  yürürlükten 
kaldırılması,  BGB  §762’de  yer  alan  kumar  itirazının  vadeli  işlemler  alanındaki 
önemini artırmıştır
339

Bir  sözleşmenin,  BGB  §762  anlamında  kumar  niteliği  taşıdığından  söz 
edilebilmesi  için,  öncelikle  tarafların  birbirine  zıt  şartlar  altında,  karşılıklı  olarak 
aralarında  kazanacak  olana  bir  edim  taahhüt  etmiş  olmaları  gerekir.  Swap 
sözleşmesinde  taraflar  arasındaki  ilişkinin  böyle  bir  taahhüdü  içerdiği  söylenebilir. 
Bu  sözleşme  gereğince  karşılıklı  olarak  ifa  edilmesi  gereken  dönemsel  swap 
ödemeleri  arasında  oluşan  ve  faiz  oranlarındaki  ya  da  döviz  kurundaki  -kısmen 
tesadüfe  bağlı-  dalgalanmalardan  kaynaklanan  değer  farkı,  taraflar  için  birbirine  zıt 
ş
artlar  altında  bir  kazanç  imkanı  anlamına  gelir.  Ancak  sözleşmeden  doğan  talep 
haklarına  karşı  kumar itirazının  ileri  sürülebilmesi,  amacın her  iki  taraf için  de,  saf 
spekülasyon  anlamında,  yalnızca  bir  kumar  kazancının  elde  edilmesi  şeklinde 
belirmesini  de  gerektirmektedir.  Böyle  bir  durum  ise  swap  sözleşmeleri  açısından 
                                                 
338
 KOPP, 104. 
339
  BGB  §764  hükmü  21.06.2002  tarihli  IV.  FinMFG  Art.  9  ile  yürürlükten  kaldırılmıştır.  Aynı 
kanunun  “Börsengesetz”  başlığını  taşıyan  Art.  1  hükmü  ise  Alman  Borsa  Kanununu  tamamıyla 
değiştirmiştir. 


 
216 
uygulamada  hemen  hiç  söz  konusu  değildir.  Swap  sözleşmesi  ile  taraflardan  en  az 
biri,  malvarlığını  artırmak  için  piyasa  fiyatlarındaki  dalgalanmalardan  kaynaklanan 
bir  kazanç  elde  etmeyi  değil,  aksine  bu  tür  dalgalanmalardan  kaynaklanan 
zararlardan  kaçınmayı  hedeflemektedir.  Swap  sözleşmesinin  kumar  olarak 
nitelendirilmesi,  uygulamada  az  rastlanmakla  birlikte,  bu  türden  “iktisadi  açıdan 
yerinde”  bir  amacın  her  iki  taraf  için  de  geçerli  olmadığı  durumlarda  mümkün 
olabilir.  Böylece  kumar  itirazı,  ancak  bu  şekilde  salt  spekülatif  amaçla  kurulmuş 
swap sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlülüklere ilişkin olarak ileri sürülebilir
340

Swap  sözleşmelerinde  kumar  itirazının  ileri  sürülüp  sürülemeyeceği 
hususunda  son  olarak,  WpHG  §37e  ’de  yer  alan  ve  eski  BörsG  §58  hükmü  ile 
nispeten  paralellik  arz  eden  düzenlemeye  de  temas  etmek  gerekir.  Artık  yürürlükte 
olmayan  BörsG  §58  ile,  vadeli  işlem  ehliyetini  haiz  kimseler  arasında  kurulan  ve 
dolayısıyla tarafları için bağlayıcı olan vadeli işlemlerde kumar ve fark itirazlarının 
ileri  sürülemeyeceği  hükme  bağlanmıştı.  Bu  maddeyi  yürürlükten  kaldıran  IV. 
FinMFG’nin  Art.  2.24  hükmü  ile  WpHG’ye  eklenen  §37e,  kumar  itirazının  ileri 
sürülmesi imkanını önceki düzenlemeye benzer bir şekilde sınırlandırmaktadır. Buna 
göre, “taraflarından en az birini, profesyonel olarak veya ticari şekilde kurulmuş bir 
işletmenin  varlığını  gerektirecek  kapsamda  vadeli  finansal  işlemleri  akdeden  veya 
onların  kurulmasına  aracılık  eden  ya  da  vadeli  finansal  işlemlerin  alım-satımı  veya 
tedarik  edilmesi  ile  iştigal  eden  bir  müteşebbisin  teşkil  ettiği  vadeli  finansal 
işlemlerden kaynaklanan taleplere karşı, BGB §762 hükmüne dayanan kumar itirazı 
ileri sürülemez”. Düzenlemenin esasını oluşturan “vadeli finansal işlem” kavramının 
tanımına  ise  WpHG  §2  Abs.  2a  hükmünde  yer  verilmiştir:  “Bu  kanun  anlamında 
                                                 
340
 POHL, 429; EBENROTH/MESSER, 13; KRAEMER, 270. 


 
217 
vadeli finansal işlemler Abs. 2 anlamında türevler ve opsiyon senetleridir”. Nihayet 
WpHG  §2  hükmüne  göre:  “Bu  kanun  anlamında  türevler;  fiyatları  doğrudan  ya  da 
dolaylı  olarak  menkul  kıymetlerin  borsa  ya  da  piyasa  fiyatına,  para  piyasası 
araçlarının borsa ya da piyasa fiyatına, faiz oranlarına veya diğer getirilere, emtianın 
veya  diğer  kıymetli  madenlerin  borsa  veya  piyasa  fiyatına  ya  da  döviz  fiyatlarına 
bağlı  olan,  kesin  vadeli  işlem  veya  opsiyon  işlemi  olarak  düzenlenen  vadeli 
işlemlerdir”.  
Konuya ilişkin düzenlemeler dikkate alındığında WpHG §2 ile yapılan tanım 
çerçevesinde türev araç olarak nitelendirilmeleri gereken swap sözleşmeleri, tarafları 
itibarıyla §37e hükmü çerçevesinde değerlendirilebildikleri ölçüde, bunlardan doğan 
talepler hakkında BGB §762’ye dayanan kumar itirazının ileri sürülmesinin mümkün 
olamayacağı sonucuna varılmaktadır. 
 


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 
SWAP SÖZLEŞMES NDEN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLER VE 
SÖZLEŞMEN N SONA ERMES  
§10.  SWAP SÖZLEŞMES NDEN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLER 
Finansal  piyasalarda  swap  sözleşmesi,  doğrudan  doğruya  son  kullanıcılar 
arasında  ya  da  bir  aracının  faaliyetlerinden  yararlanmak  suretiyle  kurulmaktadır
1

Sözleşmenin  aracı  kullanılmaksızın,  doğrudan  doğruya  iki  son  kullanıcı  arasında 
akdedilmesi  durumunda,  hukuki  ilişkinin  mahiyeti  gereği,  karşılıklı  taahhütlerden 
doğan  hak  ve  yükümlülükler,  swap  sözleşmesinin  taraflarını  teşkil  eden  son 
kullanıcılar  arasında  ortaya  çıkacaktır.  Aracının  swap  ilişkisine  dahil  olması  ise  iki 
farklı  şekilde  gerçekleşebilir.  Bunlardan  birincisi  “gizli  aracılık”  olarak 
isimlendirilen durumdur. Burada iktisadi anlamda bütünlük arz eden bir swap işlemi, 
birbirinden tamamen bağımsız iki ayrı sözleşme ile gerçekleştirilmekte ve gizli aracı, 
son  kullanıcı  gibi  hareket  ederek  her  iki  swap  sözleşmesinde  de  taraf  sıfatıyla  yer 
almaktadır
2
.  Bu  iki  sözleşmede  gizli  aracının  karşısında  bulunan  ve  aslında  aynı 
swap  işleminin  taraflarını  oluşturan  son  kullanıcılar  arasında  hiçbir  hukuki  ilişki 
yoktur
3
.  kinci ihtimalde ise swap sözleşmesi, aracının aracılık faaliyetleri sonucunda 
bir  araya  gelen  son  kullanıcılar  arasında  kurulmaktadır.  Dolayısıyla  aracı,  bu 
sözleşmeyle ilgili olarak iktisadi açıdan herhangi bir risk üstlenmediği gibi, hukuken 
bir yükümlülük altına da girmemektedir
4
. Ancak burada da son kullanıcılar ile aracı 
                                                 
1
 AMMANN, 106; ERNE, 33; ZOBL/WERLEN, 34; HU, Swaps, 654; BORCHERS, 22. 
2
 PETERS, 104; MARSHALL/KAPNER, 14; ANDRES, 190; JENTZSCH, 103. 
3
 FLAVELL, 8; ANDRES, 190; ERNE, 35; WEBER, 308. 
4
 JENTZSCH, 102; ERNE, 35; ANDRES, 190; MARSHALL/KAPNER, 14; PETERS, 104.  


Yüklə 1,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   80   81   82   83   84   85   86   87   ...   103




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə