32
Bu açıklamalardan sonra halkbiliminin diğer bilim dallarıyla olan ilişkilerini
de kısaca tanıtmak faydalı olacaktır.
5. HALKBİLİMİNİN
DİĞER
SOSYAL
BİLİMLERLE
OLAN
İLİŞKİLERİ
Halkbilim, bir kısım “bilim”lerle çok yakından ilişkili bulunmaktadır.
Halkbilim (folklor) hakkında açık bir görüş ve anlama sahip olabilmek için ilgili
bulunduğu bu bilim dalları üzerinde, az da olsa bilgi sahibi olmak gerekmektedir.
Etnografya, etnoloji, arkeoloji, tarih ve antropoloji bu bilim dalları arasındadır. Sait
Evliyaoğlu ve Şerif Baykurt kitaplarının ilerleyen sayfalarında bu bilim dallarının
neler ile ilgilendiklerini ve halkbilimi ile bu bilimler arasındaki ilişkileri
açıklamışlardır. Bu açıklamalardan sonra yukarıda sayılan bilim dalları ile halkbilimi
arasındaki ilişkiye şöyle bir yorum getirmişlerdir: Ne var ki, etnografya, etnoloji,
arkeoloji, tarih ve antropoloji bilimlerinin konuları halkbiliminin konuları ile iç
içedir.
22
Bu önemli tespitten sonra aynı konuda Nail Tan’ın tespitlerini de vurgulamak
faydalı olacaktır:
Folklor, yeni bir bilim dalı olduğundan onu antropolojinin (insan bilim),
etnolojinin (budun bilim), tarihin, dilbilimin birer dalı olarak ele alan görüşler
ileri sürülmüştür. Bu görüşlerin sahipleri genellikle folklorcu olmayıp söz
konusu bilimlere mensup bilim adamlarıdır. Thomson, Bascom, Jameson,
Bratanic gibi. Oysa folkloru bağımsız bir bilim olarak kabul eden bilim
22
Sait Evliyaoğlu-Şerif Baykurt, Türk Halkbilimi, Ankara, 1988, s. 33–35
33
adamları pek çoktur. Kendine özgü bir çalışma alanının bulunması, bu alanla
ilgili çalışmalarını kendi metot ve okulları yardımıyla değerlendirmesi ve
nihayet belirli bir sonuca ulaşması dolayısıyla bağımsız bir bilimdir. Bununla
beraber, folklor birçok bilime malzeme ve değerlendirme sonucu verir, onların
da araştırma metotlarından yararlanır.
Malzeme ve değerlendirme sonuçlarını verme açısından folklorun
dilbilim, tarih, sanat tarihi, dinler tarihi, edebiyat, sosyoloji (toplumbilim), din
bilim, coğrafya, antropoloji (insan bilim), etnoloji (budun bilim), arkeoloji (kazı
bilim), psikoloji (ruh bilim), onimastik (ad bilim), tıp, veterinerlik, müzikoloji,
meteoroloji, zooloji (hayvan bilim), botanik (bitkibilim), mimari, ekonomi,
hukuk ile yakın ilgisi bulunmaktadır. Güzel sanatların bütün dalları da
folklordan yararlanmaktadır.
Folklorun diğer bilimlerle ilişkisini birkaç örnekle açıklamak gerekirse;
folklorcu halk kültürünün kaynaklarını tarihi belgelerde arayarak tarihten
yararlanır, tarihçiye de destanları, efsaneleri derleyerek sunar. Folklorcu
masalları, türküleri diğer halk edebiyatı ürünlerini halk dilinde konuşulduğu
şekliyle derler, dil bilimci bu malzemeden ağız, lehçe, özelliklerini tespit için
ve anadilin kelime haznesi açısından yararlanır…
23
Nail Tan bu uzun paragrafın ilerleyen bölümlerinde folklor-tıp, folklor-
mimari, folklor-sanat ilişkilerini de anlatmaktadır. Bundan başka Sedat Veyis Örnek
folklorun ve diğer bilimlerle olan ilişkisine şu şekilde değinmektedir:
23
Nail Tan, Folklor Genel Bilgiler, İstanbul, 1995, s. 13
34
… bu disiplin (folklor) başta budunbilim (etnoloji), olmak üzere
toplumbilim, ruhbilim, sosyal ve kültürel antropoloji, edebiyat, dilbilim, din
bilim, tarih, dinler tarihi, sanat tarihi, coğrafya, tıp, hukuk vb. bilimlerle
yakından ilişkilidir; gerektiğinde bunların yöntem ve bulgularından yararlanır,
sırası düştükçe başka ülkelerin halkbilimsel (folklorik) verileriyle koşutluklar
kurar, karşılaştırmalar yapar, bunların kökenine inmeye çalışır; böylece
yerellikten ve ulusallıktan evrenselliğe geçerek insanlığın ortak kültürüne
katkıda bulunmaya yönelir.
24
6. HALKBİLİMİ VE ANTROPOLOJİ İLİŞKİSİ
Bu alt başlık William R. Bascom adında bir kültür bilimcinin yazdığı
makaleden özetleyerek açıklanacaktır:
Antropologların temel ilgi alanı okuryazar olmayan toplumlardaki bütün
kurumlar, gelenek ve görenekler, inanmalar, tavırlar ve sanat yaratmaları
sözlü olarak aktarılmakta, yani sözlü açıklama ve öğretimle ve örnekleme ile
bu aktarma yapılmaktadır. Antropologlar, “halkbilimi (folklor)” nin sözlü
aktarmaya dayalı bir disiplin şeklinde tanımlanması konusunda aynı fikri
benimserken, onlar halk bilgisinin bu sözlü olarak aktarılma özelliğinin,
kültürün diğer kısımlarından ayrılmasında bir ölçüt olarak kullanılması fikrinde
değildir. Kendilerinin okur-yazar olmayan toplumları konu edinmelerinden
dolayı antropologlar, henüz halk bilgisindeki güncel sorunlarla, yani halk
bilgisinin okur-yazar toplumlarla olan ilişkisinin tarifi veya halk bilgisini,
24
S. V. Örnek, Türk Halkbilimi, Ankara 2000, s. 16
35
uydurma bilim (fake lore) den ayırma konusuyla tam olarak yüz yüze
gelmemiştir. Fakat bu konu, kültürleşme sorunları ve Avrupa, Asya ve
Amerika’da okur-yazar olan toplumları inceleme ile birlikte daha da önemli
hale gelecektir.
Kültürün muhtevası, onun özelliklerinin daha geniş ve birbirini
tamamlayan parçalar halinde, örneğin teknoloji, ekonomi, sosyal ve politik
organizasyon, din ve sanat unsurlarının incelenmesiyle ortaya konulmaktadır.
Halk bilgisi, açık bir şekilde bunlardan son kategoriye dâhildir, çünkü halk
bilgisi; estetik ifadenin bir türü olan müzik, dans veya drama gibi, grafik veya
plastik sanatlar kadar önemlidir. Kültürün bütün özellikleri çeşitli seviyelerde
birbiri ile iç içe geçmiş ve birbirleriyle ilişkilidir. Halk bilgisi de aynı şekilde
işlevleri bakımından, yani görenek ve inanmaların bir destekçisi olması
bakımından hem kutsal konularla ilişkili ve hem de kutsal olmayan konularla
ilişkilidir.
İşte bunlardan dolayı “halkbilimi (folklor)”, “antropoloji bilimi” içinde
çalışmalıdır. Çünkü halk bilgisi (folklor) kültürün bir parçasıdır. Halk bilgisi
insanın öğrendiği gelenekler ve göreneklerin bir kısmı, insanın sosyal
mirasının bir kısmıdır. Halk bilgisi şekil ve işlev bakımından veya kültürün
diğer özellikleriyle iç içe olma ve ilişkili olma bakımından diğer görenekler ve
geleneklerin incelendiği gibi, aynı yoldan tahlil edilebilir. Halkbilimi de,
antropolojide olduğu gibi, gelişme ve değişme konusunda benzer sorunlar
üzerinde durmakta ve benzer konular olan yayılma, icat, yenilikleri kabul ediş
ve reddedişin ve kültürel parçaların bütünleşmesi sorunlarıyla karşı karşıya
kalmaktadır. Kültürün diğer özellikleri gibi, halk bilgisi yaratmaları da, bu
Dostları ilə paylaş: |