Sonuç olarak Vladimir’in 985 yılında İtil Bulgarları üzerine yapmış olduğu
bu sefer sonucunda her iki devlet (Kiev Rus Knezliği-İtil Bulgar Emirliği)
birbirlerini resmi olarak tanımış oldular. Ayrıca ebedi barış dilekleriyle kaleme
aldıkları anlaşma metninden de anlaşılacağı üzere her iki devletin çatışma ortamını
bitirme gayreti içerisinde bulunacaklarını da göstermiştir. Çünkü bölgedeki canlı
ticaret her iki halkın sürekli dostane münasebet içerisinde bulunmasını
gerektirmekteydi.
2.3.1.3. İtil Bulgarlarının Kiev Rusya’sını Müslümanlaştırma
Teşebbüsleri
Kiev Rus Knezi Vladimir kardeşi Yaropolk’a 980 yılında üstünlük sağlayıp
Kiev tahtına oturur oturmaz ülkesinde pagan dininin kültleri üzerine bir takım
reformları uygulamaya sokmuştu. Knez; gümüş kafalı ve altın kulaklı Peruna,
Horsa, Dajd-boga, Striboga, Semargla ve Mokoşi adını verdikleri altı adet ağaçtan
putları Kiev’in yüksek tepesinin üzerine yerleştirilmesini emretti. Bu putlar farklı
Slav-Rus kabilelerinin ilahları olmalıydılar. Vladimir bu reformla başta Peruna
kültü olmak üzere pagan kült inancını devlet dini haline dönüştürme çabası
içindeydi. Bununla çok sayıdaki yerel putların yerine tek bir resmi pagan
panteonunu hâkim kılmak ve Peruna’nın şahsında üst bir ilahi hiyerarşi sistemini
oturtmak istiyordu. Yani yeryüzünde nasıl yegâne bir Knez olmalıydıysa
gökyüzünde de yalnızca tek bir ana ilah bulunmalıydı
200
. Anlaşılan bu reformu onu
tatmin etmemişti. Kaynaklardan Vladimir’in İslamiyet ve Hıristiyanlık gibi kendi
hâkimiyetini sağlamlaştıracak ve ülkesini olgunlaştıracak yeni ve evrensel bir din
arayışı içerisine girdiğini anlıyoruz.
İtil Bulgarları da Vladimir’in bir din arayışı içerinde olduğunun
farkındaydılar. Bundan dolayı 985 yılında imzalanan barış antlaşmasından sonra İtil
Bulgarları Knez Vladimir’e kendisinin ve ülkesinin İslamiyeti kabul etmesi
girişiminde bulundular. İtil Bulgarlarının amaçları pagan Rusları kendi siyasi
çevrelerine dâhil etmek ve onu İslamın Avrupa’daki önemli bir mevkisi haline
200
Zaiçkin, Poçkaev, Russkaya İstoriya, s.46-47; Neofitsialnaya İstoriya Rossii Vostoçnıe
Slavyane i Naşestvie Batıya, Moskova, 2006, s.43-47.
129
getirmekti. Bu teşebbüs muhtemelen 985 yılındaki çatışmadan sonra yapılan barış
görüşmeleri esnasında Bulgar Emiri tarafından gündeme getirilmişti. Eğer Ruslar İtil
Bulgarları aracılığıyla Müslüman olurlarsa Bulgar Emiri’nin İslam âlemindeki siyasi
ağırlığının oldukça yükseleceği de aşikârdır. Ayrıca İtil Bulgarları için Ruslar rakip
olmalarından başka aynı zamanda da ticari ortaklarıydılar
201
. Üstelik Kiev’de İtil
Bulgarları ve diğer doğulu ülkelerle bağlantılı olan Müslüman kolonosi de
bulunmaktaydı
202
. Bundan dolayı Ruslar İslamiyet’ten haberdardılar.
Burada şunu da belirtmek gerekir ki, Ruslar batıya giden ticari yol ve
pazarlar arasındaki bölgede aracı konumundaydılar. Bundan dolayı Rusların
Müslüman olması İtil Bulgarlarına muazzam ekonomik ve siyasi kazançlar
sağlayabilirdi. Bu yüzden Bulgar Emiri, Knez Vladimir’in din konusundaki
tereddütlerini öğrenerek ona elçiler göndermeye karar verdi.
Rus kroniklerinin bildirdiğine göre 986 yılında Müslüman Bulgar elçileri
kendi inançlarını kabul etmesi teklifiyle Vladimir’e geldiler. Ona “Knez sen akıllı ve
bilgilisin ama kanunları bilmiyorsun. Bizim kanunlarımıza inan ve Muhammed’e
selam ver” dediler. Bunun üzerine Vladimir sizin inancınız nasıl? Diye onlara
sorduğunda elçiler ona tek bir Allah’a inandıklarını, sünnet olduklarını, domuz eti
yemediklerini, içki içmediklerini ve zina etmediklerini fakat Cennet’e gittiklerinde
en güzel hurilerle karşılaşacaklarını söylediler. Kendisi zina etmeyi seviyordu ayrıca
Ruslar içki ve domuz etine düşkündüler. Vladimir Sünnet olmaya da pek sıcak
bakmıyordu. Bundan dolayı onlara “Ruslar içki içip eğlenmesini severler ve onsuz
yaşayamazlar” dedi
203
. Bundan sonra da Roma’dan Katolik Almanlar, Musevi
Hazarlar ve Ortadoks Grekler Vladimir’in kendi inançlarını kabul etmesi için
girişimlerde bulundular. Anlaşılan Knez Vladimir bu sıralarda bütün Rus halkını
201
R. M. Valeev, “Torgovıe Sıvyazi Voljskoy Bulgari i Rusi v Domongolskiy Period”, Voljskaya
Bulgariya i Rus (K 1000-Letniyu Russko-Bulgarskogo Dogovora), Otv. Red. A. H. Halikov,
Kazan, İzd. KFAN SSSR, 1986, s. 26.
202
Novoseltsev, Drevneyşie Gosudarstva Vostoçnoy Evropı, s.444.
203
Yücel, İlk Rus Yıllıklarına Göre Türkler, s.491-492; ayrıca bkz.:Şpilevskiy, Drevnie Goroda,
s.108; Halikov, Voljskaya Bulgariya i Rus, s.11; Halikov, Rus Tanınan 500 Bulgar-Tatar, s.5;
Huzin, Voljskaya Bulgariya, s.167; L. N. Gumilev Vladimir’in İslamiyeti red etmesini içki
meclislerine bağlamaktadır: “Vladimir, şarap içilmesini yasakladığı için İslam’ı reddetmişti. Knaz,
şahsen alkol bağımlısı değildi; ama sarhoş olacak kadar değilse bile, çakırkeyf olacak şekilde
mutlaka içkinin bulunduğu sohbet meclislerini çok seviyordu. Bu geleneğin reddi, kaçınılmaz
derecede ihtiyaç duyduğu dostlukların da kaybedileceği şeklinde yorumlandı”, Gumilev, Eski Ruslar
ve Bozkır Halkları, s.298.
130
bütünleştirecek bir din arayışı içerisindeydi. Onun İslamiyetin kurallarını Rusların
alışkanlıklarına uygun bulmamasından kendi milletinin doğasına uygun olacak ve
halkı arasında pek muhalefetle karşılaşmayacak bir din arayışı içerisinde olduğunu
anlamaktayız.
Bir yıl sonra 987’de Vladimir boyarlarına danıştıktan sonra onların
yaşayışlarını ve dinlerini öğrenmeleri için Bulgarlara ve diğerlerine elçiler
göndermeye karar verdi. İtil Bulgarlarına gelen elçiler Kiev’e döndükten sonra
Vladimir’e şöyle dediler:
“İlk önce Bulgarlara giderek mabetlerinde yani mescitlerinde nasıl ibadet ve dua
ediyorlar diye baktık, onlar orada kuşak takmıyorlar ve selam vererek sanki kudurmuşlar
gibi şuraya-buraya yönelerek oturuyorlar. Onlarda eğlence diye bir şey yok sadece keder
var. Ayrıca çok pis kokuyorlar. Kanunları da çok iyi değil”
204
.
Bu din arayışının sonucunda 988-989 yıllarında Ruslar Ortadoks
Hıristiyanlığı kabul ettiler
205
. Özellikle sarhoş edici içkilerin kullanımının İslam
şeriatında yasak oluşunun, bu dinin Ruslar tarafından kabul edilmemesinin önündeki
en büyük engel olduğu sanılmaktadır
206
. Vladimir’in İslamiyeti kabul etmeyip
Hıristiyanlığı kabul etmesinde Ruslardan kültür bakımından çok üstün bir durumda
bulunan İtil Bulgarlarınca asimile edilmekten çekinmesi de etkili olmuş olabilir.
Vladimir’in ve Rusların Hıristiyanlığı benimsemesi meselesiyle ilgili olarak
Rus kroniklerinden başka İslam kaynaklarında da malumatlar bulunmaktadır. Fakat
işin ilginç yanı İslam kaynakları onların Hıristiyanlığı benimsemesinden sonra
204
Yücel, İlk Rus Yıllıklarına Göre Türkler, s.494-495; Şpilevskiy, Drevnie Goroda, s.109-110;
Halikov, Voljskaya Bulgariya i Rus, s.11;Karamzin, İstoriya Gosudarstva Rossiyskogo, s.148-
150.
205
Vladimir’in Hıristiyanlığı kabul etmesiyle alakalı olarak eski görüşler mevcuttur. Bunlardan birine
göre Bizans İmparatorluğunda Anadolu’daki asilzadelerin desteğiyle Bizans tahtını ele geçirmek için
987 yılında ayaklanan Varda Foka’nın isyanını bastıramayan İmparator II. Vasiliy Vladimir’den
yardım istemişti. Vladimir’in gönderdiği Rus kıtalarının desteğiyle II. Vasiliy bu ayaklanmayı
bastırmıştı. Vladimir bunun karşılığında II. Vasiliy’in kızı Prenses Anna ile evlenmek istemişti.
Bizans bunun Vladimir’in Hıristiyan olması karşılığında mümkün olabileceğini bildirdi. Bunun
üzerine Vladimir vaftiz edilerek Hıristiyan oldu ve Kiev’e dönerek bütün putları kırdırdı ve yaktı.
Büyük put Peruna’nın ise atın kuyruğuna bağlanmasını ve dağdan Dnyeper Nehri’ne yuvarlanmasını
emretti. Halk ağladı, fakat knez aldırmadı, Zaiçkin, Poçkaev, Russkaya İstoriya, s.46-47; ayrıca
bkz.: N. İ. Kostomarov, Russkaya İstoriya v Jizneopisaniyah Eyo Glavneyşih Deyateley, Kniga
Pervaya, Moskova, İzd. Olma-Press, 2004, s.88-89; İstoriya Rossii S Drevneyşih Vremen Do
Kontsa XVII Veka, s.80-81; Kurat, Rusya Tarihi, s.30.
206
Arnold, İslâm’ın Tebliğ Tarihi, s.320.
131
Dostları ilə paylaş: |