57
(d)
Büyük Orta Doğu Projesinin Güvenlik Boyutu
ABD için günümüzde en büyük tehdidin dini terörizm
olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Büyük Orta Doğu Projesinin de bu
a
maçla özellikle Orta Doğu kaynaklı terörü kontrol altına almak istediği
açıktır.
ABD resmi söyleminde, terörle mücadele konusundaki amaçlar Ģöyle
ifade edilmektedir (ABD DıĢiĢleri Bakanlığı Resmi Ġnternet Sitesi [web],
2009):
Terör ideolojisine uzun dönemde bir panzehir olabilmesi için, etkili
demokrasileri desteklemek;
Terörist ağların saldırılarını önlemek;
Kitle imha silahlarının haydut devletler ve terörist yandaĢlarının eline
geçmesini
engellemek;
Teröristlerin, haydut devletlerin destek ve sığınması
altına girmesini
engellemek;
Teröristlerin herhangi bir milleti, ya da toprak parçasını terör üssü
olarak kullanmasını engellemek;
Terörle savaĢta kullanılacak teçhizatın ve gerekli ikmalin
gerçekleĢtirilebilmesi için uygun imkânın sağlanabilmesi için kur
um ve
kuruluĢlar oluĢturmak.
Buna göre, Büyük Orta Doğu Projesinin de resmi söyleminde; özellikle
yeni muhafazakârlar tarafından da Orta Doğu ve Kuzey Afrika‟da yaygın olan
ve “kötü yönetilen ve dünyayı tehdit eden” biçiminde ifade edilen otokrasi ve
teokr
asiye dayalı yönetimlere demokrasi getirme amacıyla oluĢturulmuĢ bir
proje olduğu ifade edilebilecektir.
59
gerektiğini savunmuĢlardır. Ġnkâr yoluyla caydırma; düĢmanı yapacağı
saldırının yenilgiye uğrayacağına inandırarak yani operasyonel hedeflerine
ulaĢabilme olasılığını inkâr ederek; saldırmaktan caydırmak anlamına
gelmektedir (Yost [web], 2003).
Ġnkâr yoluyla vazgeçirme teorisi; bir düĢmanın hedefine ulaĢmakta
baĢarısını önleyebilecek her yeteneğe uygulanabilir. Buna örnek olarak;
“kimyasal ve biyolojik silahlara karĢı korunmada kullanılan arındırma
teçhizatı, kıyafet ve maskeler gibi pasif savunma donanımına sahip olmanın,
düĢmanı bu tür silah kullanmamaya ikna edebileceği görüĢüne
dayanmaktadır (Yost [web], 2003).
3.
EVANGELĠSTLER VE ĠSRAĠL ĠLE OLAN BAĞLANTILARI
ABD‟deki Yahudi lobisinin, ABD politikaları üzerinde etkili olmasına
yardımcı olan önemli unsurlardan birisi; ABD‟li Hıristiyanların özellikle de
Evangelistlerin Yahudilere daha fazla sempati ile bakmasıdır. ABD‟de
yaklaĢık 50 milyon Evangelist Hıristiyan vardır ve bu kiĢilerin çoğu Ġsrail
yanlısı bir tutum içinde bulunmaktadır (Bard, 2009: 78).
Kaderci bir dünya görüĢüne sahip olan Evangelistler, özgür iradenin
Tanrı tarafından oluĢturulan kaderin dıĢına çıkamayacağını öngörmekte ve
bu kaderi hızlandırmak için Hıristiyanların ellerinden gelen çabayı
göstermeleri gerektiğini savunmaktadırlar (Erdinç [web], 2004).
Evangelistlerin inancına göre, Armageddon‟un gerçekleĢmesinin ilk ve
anahtar geliĢmesi, bütün Yahudilerin Ġsrail‟e dönmesidir. Bu durum, Ġsrail‟in
1948‟de kuruluĢunda en az Yahudiler kadar Evangelist Hıristiyanlarda da
heyecan yaratmıĢtı. Ġkinci aĢamada Deccal gelecek ve bu kötü ruhlu lider,
Dünyaya barıĢ getireceğini herkese inandırarak hakim olacak ve hemen