67
Filistin nüfusunun Ġsrail‟i tehdit edecek boyutta artması gibi sorunların
çözülmesine yönelik hedefleri ile özellikle Ġsrail‟in sağcı Likud Partisi ile
paralel görüĢlere sahiptir (Sniegoski, 2007: 84).
Yeni muhafazakâr ideolojiyi benimseyenlerin önemli bir kısmının
Yahudi ya da Evangelist olduğu düĢüncesinde olan Tanner; 90‟lı yıllarda,
ABD‟deki Hıristiyan sağcıların, ani bir kararla Ġsrail‟deki Likud Partisi (ĠĢçi
Partisi) ile ortak davayı benimsediğini ve Mesih‟in ortaya çıkıĢı ve bu ger
i
dönüĢ öncesinde birleĢik “Kudüs Krallığı”nın yeniden kuruluĢu inancında
birleĢtiğini ifade etmektedir. Buna göre, Büyük Ġsrail hedefini
ve bu doğrultuda
Ġsrail‟in Batı ġeria‟daki yerleĢimlerini desteklemeyen çok fazla yeni
muhafazakâr bulmak mümkün değildir. Dolayısıyla George W. Bush yönetimi
de bu çizgiyi sürdürmüĢ ve Ariel Sharon‟un da ifade ettiği gibi, “Bush, o güne
dek Ġsrail‟in Beyaz Saray‟daki en iyi dostu” olmuĢtur (Tanner, 2005: 316).
5.
ABD’DE YER ALAN ĠSRAĠL YANLISI DÜġÜNCE KURULUġLARI
VE ABD
POLĠTĠKALARINA OLAN ETKĠLERĠ
DüĢünce kuruluĢları, günümüzde ülkelerin iç ve dıĢ siyasetlerini
etkilemede önemli bir yer edinmiĢtir. Siyasal bir baskı unsuru olarak ifade
edilebilecek düĢünce kuruluĢlarının, diğer baskı unsurları olan çıkar grupları
ve lobi
ler gibi kuruluĢlarla benzer yöntemleri kullanmaları, diğer unsurlardan
ayırt edilmelerini güçleĢtirmektedir. Buna karĢın düĢünce kuruluĢlarını,
“bağımsız, çıkar amacı gütmeyen, özel uzmanlığa dayalı fikirler üreterek
siyasal süreçlere destek sağlamak ya da bu süreçleri etkilemek amaçlı
örgütler” olarak tanımlamak mümkündür. Rich, bu Ģekilde tanımladığı
düĢünce kuruluĢlarının aĢağıda belirtilen özelliklere sahip olduğunu ifade
etmektedir (Rich, 2004: 11-12):
DüĢünce kuruluĢları, nüfuzlarını artırmaya önem
verirler. Bu durum da
bağımsızlıklarının ne oranda artırdıkları ile ilintilidir. Bu noktada, bir
68
düĢünce kuruluĢunca gerçekleĢtirilen araĢtırmanın ciddiyeti, finansal
olarak bağımsız olup olmaması ile ölçülür. Fiiliyatta, düĢünce
kuruluĢlarının belli bir ideolojiye mensup kiĢilerce desteklendiği
düĢünülürse, bu kuruluĢların, dar bir ideolojik gruba bağımlı
kalmamaya çalıĢtıklarını ifade etmek mümkündür.
DüĢünce kuruluĢları siyasal destek arayıĢındadır. Buna göre, düĢünce
kuruluĢları,
araĢtırmaları
ile
farklı
toplulukları
etkilemeyi
hedeflemektedir. Ancak günümüzde çoğunlukla hedefleri; rapor
yazmaktan çok, araĢtırmalarına dikkat çekmek ve siyasi karar alıcılarla
iletiĢim kurarak onları etkilemektir.
ABD‟de genellikle dernek, vakıf, enstitü adı altında kurulan düĢünce
kuruluĢlarında; eski dıĢiĢleri memurları, akademisyenler,
istihbarat yönetici ve
personelleri, seçkin Ģirketlerin yöneticileri görev almaktadır. Bu kuruluĢlar,
genelde Ģahıs ve Ģirket bağıĢlarıyla, bir kısmı da kamu fonları ile gelir elde
etmekt
e ve isteyen herkes için bağımsız araĢtırmalar yapmaktadır. DüĢünce
kuruluĢları, tarafsız çalıĢabileceği gibi, siyasi lobilerle bağlantılı olarak da
çalıĢabilir (Yılmaz, 2007: 396
-397).
Bilgi ve pratik arasında köprü kuran, bu noktada akademik dünya ile
d
evlet arasındaki boĢluğu dolduran bu kuruluĢların geliĢim süreci ABD‟nin bir
süper güç olma süreci ile doğru orantılı olarak geliĢmiĢtir (
Haass [web],
2002).
Buna göre düĢünce kuruluĢlarının ABD‟deki geliĢim sürecini üç
aĢamada incelemek mümkündür:
Birinc
i aĢama düĢünce kuruluĢları, politik olmayan Devlet AraĢtırma
Enstitüsü (1916), Brookings Enstitüsü (1927) gibi devlet destekli
kuruluĢlardı. Bu kuruluĢlar haricinde dıĢ politika ile ilgili ilk düĢünce kuruluĢu
olan Carnegie Uluslararası BarıĢ için BağıĢ Vakfı
(
Carnegie Endowment for
International Peace)
bulunmaktaydı (
Haass [web], 2002).