Tarihi Materyalizmin Çarpıtıcılığında Zıtların
Birliği
15
Üretim ilişkilerinin taleplerine uygun olarak dağıtım ilişkileri farklılık içerdiği
oranda toplumun fizyolojisi sınıfsal farklılaşma gösterir. Üretim ilişkilerine dağıtım
ilişkilerine yol açar ve dağıtım ilişkilerine uygun bir toplumsal fizyoloji de böylece
oluşur. Toplumun sınıflara bölünmesi üretim ve dağıtım ilişkilerinin bir sonucudur(
toplumsal fizyolojinin bir parçası olan aile örgütlenmesi de).
Üretim ilişkileri toplumsal farklılaşmaya, sınıflaşmaya yol açtıkları oranda,
toplumsal üretim de sınıflar arası ilişkiden başka bir şey değildir.
Tüm bunlardan sonra, üretimi incelerken ele aldığımız zıtlar arası ilişkiyi başka
bir şekilde toplumun maddi ve manevi yaşamı arasındaki ilişkiyi inceleyerek ele
alalım.
i- Yansıma ilişkileri:
Yansıma kategorisine giren ilişkiler gölgeler dünyasının, bir mercekten geçip
tersine dönen ışıklar dünyasının, aynada yansıyan yansımalar dünyasının ilişkileridir.
Görüntüler dünyasının ilişkileridir. Herşeyin kafası üstünde durduğu, tersine
döndürüldüğü bir ilişkiler dünyası.
Siyasi ilişkiler, siyasi mücadele, sınıf mücadelesi böylesi ilişkiler dünyasına aittir.
Siyasi mücadele, sınıf mücadelesi böylesi bir dünyada sürdürülen bir mücadeledir.
Toplumun ekonomik yapısı halihazırda sınıfları, çıkarları çatışan ve onları
birbirleriyle mücadeleye zorlayan sınıfları oluşturmuştur.
Fakat sınıflar arası bu mücadele, ekonomik çıkarlar için yürütülen bu mücadele
doğrudan ekonomik alanda sınıf mücadelesi olarak yürütülmez. Sınıflar arası bu
mücadele ancak ve ancak dolaylı bir yolla, siyasi mücadele şekline bürünerek, siyasi
arenada yürütülebilinir. Bu mücadele, halihazırda oluşmuş ekonomik çıkarların siyasi
fikirler ve siyasi örgütlenmeler şekline büründüğü bir dünyada, siyaset dünyasında
yürütülebilir.
Bu nedenledir ki, sadece siyaset dünyasına bakıp bu dünyanın bir gölgeler,
görüntüler, yansımalar dünyası olduğunu anlayamayanlar, bu dünyanın neyin
görüntüsü, neyin yansıması olduğunu araştırmak ihtiyacını kavramayan, yani siyasi
mücadelenin ekonomik kökenini, kaynağını göremeyenler, tarihin siyasi fikirler ve bu
fikirlere uygun siyasi örgütlenmeler, dahası "büyük" kişiler tarafından yapıldığını
sanarlar.
Siyaset dünyası gölgeler dünyasıdır, ekonomi dünyasının gölgelerinin yaşadığı bir
dünya.
Siyaset dünyası yansımalar dünyasıdır, ekonomi dünyasının yansımalarının
yaşadığı bir dünya.
Siyaset dünyası mercekten geçmiş ışıklar dünyasıdır, ekonomik dünyanın ışık
kaynağı olduğu ışıkların mercekten geçtikten sonraki dünyaları.
Tarihi Materyalizmin Çarpıtıcılığında Zıtların Birliği
16
ii- Yansıyan ve Yansıması:
Yansıma, yansıması olduğu şeyden bağımsız bir harekete, yaşama sahip değildir.
Nede olsa başka birşeyin yansıması, ürünü, türevi, gölgesidir. O şeyden bağımsız bir
yaşamı açık ki imkansızdır.
Fakat yansıma bir kere ortaya çıktı mı, yansıması olduğu şeyden relatif olarak
bağımsız olan kendi hareketine, kendine özgü özelliklerine sahip bir harekete de sahip
olabilir. Yansımanın, yansıması olduğu şeyden bağımsız olamayan, son tahlilde onun
taleplerine, onun değişikliklerine, onun gelişmelerine uymak zorunda olan, yansıması
olduğu şeye göre relatif olarak bağımsız olan hareketi. Yansımanın böylece ortaya
çıkması, kendini doğuran, ona yol açan yansıması olduğu şeyden, yansıyandan relatif
olarak bağımsız bir harekete, bir yaşama sahip olması bizzat bu yansımanın yansıması
olduğu şeyi, yansıyanı etkileyebileceği ve etkilediği anlamına da gelir.
Yansıyan, yansımasını oluşturur ve bir kere bu yansıma oluştu mu bu ikisi
arasında karşılıklı etkileşim doğar. Karşılıklı etkileşim içinde şimdi yansıyan sebep,
onun yansıması sonuç; daha sonra yansıma sebep, yansıyan sonuç olarak görülür.
Sebep sonuç, sonuç sebep olur. Karşılıklı etkileşim sürdükçe sebep ve sonucun
birbirine dönüşmesi de sürer gider ve kişi kendisini karşılıklı etkileşimin kısır
döngüsü içinde kaybeder, zıtlar arası ilişkiyi de izah edemez. Karşılıklı etkileşimin
kısır döngüsünü kırmak için neyin yansıyan, neyin yansıma olduğunu, neyin temel,
neyin onun ürünü olduğunu tespit etmek gereklidir.
Yansıyan, kendini siyasi fikirler ve yapılanmalarda yansıtan ekonomik alt yapıdır.
Yansıma, ekonomik alt yapının yansıması olan siyasi üst yapıdır. Siyasi üst yapının
hareketi, ekonomik alt yapıdan bağımsız değildir. Siyasi üst yapı bağımsız bir
harekete, bağımsız bir gelişmeye sahip değildir çünkü, ekonomik alt yapının bir
ürünü, bir türevi, bir yansımasıdır. Gel gelelim, siyasi üst yapı bir kere doğdu mu
kendi relatif bağımsız hareketine, yaşamına da sahip olur ve ekonomik alt yapıyı
etkiler.
Siyasi üst yapının, ekonomik alt yapıyı etkilemesi üç tür olabilir:
(1). Ekonomik alt yapının gelişme yönüne uygun
(2). Ekonomik alt yapının gelişme yönüne ters
(3). Ekonomik alt yapının belirli çizgilerde gelişmesi yerine kendi önerdiği
çizgilere uydurulması.
Bunlardan (3), (1) veya (2)ye dönüşmek zorundadır. (2)de son tahlilde yok olmak,
yerini (1)e bırakmak zorundadır.
iii- C. Bettelheim'ın diyalektiği
Profesörümüz üretici güçler ile sınıf mücadelesini karşı karşıya koyuyor. Ve fakat
sorunu bunlardan hangisine öncelik tanıyacağı çerçevesinde değil de, tarihin itici
gücünün ne olduğu çerçevesinde inceliyor. Tarihin itici gücü sınıf mücadelesidir
diyor. İyi ama, sınıf mücadelesinin "itici gücü" nedir?