100
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
ayrılan iki ayrı Horasan Bölgesi tanımı yapmıĢlardır
6
. Ayrıntısını ilgili makaleye
havale ederek; sadece bu önemli ayrıntıyı paylaĢıyorum. Bunlardan biri de
Horasan bölgesidir. Bugün, bu bölge sınırları içinde üç dört devlet vardır.
Fakat “Horasan” bileĢik ismi
7
, artık sadece kuzeydoğu Ġran‟da küçük bir Ģehir
6
Yakut, Irak‟tan baĢlattığı Horasan‟ın, üç önemli merkezinin olduğunu belirtmektedir.
Bunlar; NiĢabur, Herat ve Merv Ģehirleridir. Ceyhun nehrinin beri tarafındaki (bize göre)
diğer Ģehirleri de saydıktan sonra bazılarının Harezm ve Mâverâünnehr‟i de (Ceyhun‟un öteki
tarafı) Horasan‟dan saydıklarını fakat kendisinin bu görüĢe katılmadığını belirtmektedir.
Bununla birlikte kendisinden daha eski bir kaynak olan Belâzurî‟nin taksimini aynen
vermekte arada niçin farklılık olduğunu da açıklamaya çalıĢmaktadır. Belâzurî (Ö.279/892),
Horasan‟ı dört bölgeye ayırmaktadır:
1. Nisabur, Kûhistan, Tabeseyn, Herat, BûĢenc, Badğis ve adı Taberân olan Tus illerini
içine alan ĠranĢehr.
2. Merv-i ġahcan, Serahs, Nesâ, Bâverd, Merverrûz, Talekân, Zem ve Âmul.
3.Burası nehrin batı tarafındaki ülkedir. Nehir ile arasında sekiz fersahlık mesafe vardır. Bu
bölge Fâryâb, Cürcan, Yukarı Toharistan(Tâlekan), Huttal (VahĢ), Kuvâdiyan, Hast,
Enderâbe, Bâmiyan, Baglan ve Vâlic illerinden mürekkeptir. Burası Müzahim b. Bistam‟ın
Ģehridir. Benk‟in kazası olan BedehĢan, Tibet‟e girilecek yerdir. Enderâbe‟den de Kâbil‟e
girilecek bir yer vardır. Tirmiz, Belh‟in doğusundadır. Sağâniyan, Zem, AĢağı Tohâristan,
Hulm ve Simincan illerini ihtiva eder.
4. Bu bölge Mâverâünnehir‟dir: Buhara, ġaĢ, Turarbend, Soğd, yani Kis ve Nesef,
Rûbistan, Usrûsene, Mukanna‟nın kalesi Seman, Fergana, ġem, Semerkand, Ebarket, Benaket
ve Türk illerini ihtivâ eder. Ġbn Fakih‟in (Ö.300/912 ?) eserinden aldığımız bu metin, küçük
farklarla hemen hemen aynen Yakut‟ta da tekrar edilmiĢtir. Belâzûrî‟nin eserine atfen verilen
metin görüldüğü gibi Rey Ģehrinin doğusunda kalan bütün Müslüman beldelerini içine
almaktadır. Daha önce belirttiğimiz gibi Yakut, bu kanaatte değildir. Ancak Yakubî
(Ö.292/905), tam bu Ģekliyle, yani dörde ayırıp teker teker saymamıĢsa da yukarıda verilen
tüm beldeleri Horasan‟dan saymaktadır (Samur Sebahattin, “Ġslam Coğrafyacılarına Göre
Horasan‟ın Yeri ve X. Yüzyıldaki Durumu” Bilimname Dergisi, IX. Cilt, 3.sayı, 89-104,
Kayseri 2005)
7
“Horasan” kelimesi; “hor (değersiz/bereketsiz) + âsan (kolay)” Ģeklinde Farsçadan
(http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama=kelime&guid=TDK.GTS.54a3
bab173d0a3.88507480, EriĢim Tarihi: 21.4.2014 ) veya “hür+doğu” Ģeklinde yarı Arapça ve
Farsçadan geldiği ifade edilmektedir. Ya da çömlek kırıntısı taĢlığın küçük taĢaları gölet,
havuz, bataklık anlamlarına gelmektedir (http://www.almaany.com/tr/dict/ar-tr/horasan/,
EriĢim Tarihi: 21.4.2014). Belli bir zaman sonra zaten buranın toprağı bereketini yitirdiği bir
tür çömlek toprağı gibi verimsiz olduğu çömlekçilik çok yapıldığı için dendiği de ifade
edilmektedir. Bir baĢka yoruma göre de “Horasan” kelimesi “hûr/güneĢ” ve “âsân/doğan”
kelimelerinin birleĢmesinden ortaya çıkan Farsça bir terkiptir. “GüneĢ‟in doğduğu yer
(meĢrık), güneĢ ülkesi, doğu bölgesi” anlamına gelir. Ġsim muhtemelen Sâsânîler zamanında
ortaya çıkmıĢ ve kısa zamanda yaygınlaĢmıĢtır. Horasan tarihte Ġran‟ın kuzeydoğusunda yer
alan çok geniĢ bir coğrafî bölgenin adı idi. Günümüzde bölgenin toprakları üç parçaya
ayrılmıĢ olup Merv (Mari), Nesâ ve Serahs yöresi Türkmenistan, Belh ve Herat yöresi
Afganistan, kalan kısmı da Ġran sınırları içinde bulunmaktadır. En geniĢ kesim Ġran‟ın
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 101
adı olmuĢtur. Bu vesile ile bu gün itibariyle sınırları Ġran içinde yer almasa da
tarihte Horosan sınırları içinde yer alan Ģehirleri Ortadoğu kabul edip
inceleme alanına aldık. Zeten geniĢ kapsamda Ortadoğu kavramı ortasyayı da
içine alır.
Hernekadar Horasan bölgesi çok kozmopolit her kavimden insanın
yaĢadığı bir yer olsa da çoğunlukla burada Türklerin yaĢadığı, diğer kavimlerin
Türklerin Ġslamiyeti kabûlü ile sonradan geldiği, kavimler göçü ile nüfus
kaybettiği, kurak-vahavârî bir bölge olduğu
8
, yabancıların çok isteyerek
yerleĢmediği, ancak savaĢ yağma/talan saikasıyla geldiği bir bölge olması
hasebiyle; bu bölgede uzun yıllar kalmıĢ bir kiĢinin kâhir ekseriyetle Türk
olması muhtemeldir. Sırf eserlerini Arapça yazdığı/yazdırdığından dolayı
özellikle bu bölge insanı için Arap olduğuna hükmetmek pek olası değildir.
Dolayısıyla Türk olduğunda zann-ı galip ve tazammunnî bir mantık vardır.
Bunun sebebi de o dönem ilim geleneğinde ırk merkezli bir nisbelendirmenin
yaygın olmamayıĢıdır. Bizim tespit ettiğimize göre Türk coğrafyasında
ekseriyetle cari olan Hanefi ve ġafii Fakihleri içinde bizzat adında
Türk/Türkmânî veya Türkistânî nisbesi geçen sadece iki Fakih vardır. Bunlar
da Alauddin ibnu‟t-Türkmanî ve Hibetullâh et-Türkistânî‟dir. Kitaplarda
yazmasa
da
bu
bölge
insanının
kulaktan
kulağa
aktarılan
mitolojik/söylencebilimsel aktarımla, yaĢayan efsane olmakla da soyunun
hangi kavimden olduğu anlaĢılabilir.
O dönemde isimlendirmeden hareketle bir kimseyi de Arap veya Fars
saymak hatalıdır. Çünkü o dönemde Araplar ve Farslar Türklerden önce
Müslüman olmakla Ģereflendiğinden, Türkler de onlara dinen katılmanın
sembolü olarak ve aidiyet hissi kazanmak için çocuk isimlerini de Arapça-
Farsça kökenli kelimelerden seçmiĢlerdir. Ġkincisi, Türkler Anadolu‟ya
gelmeden önce ve sonra ekseriyetle çocuk isimlerini Ġslam‟a hizmet etmiĢ dinî
kiĢiliklerin isminlrinden seçmiĢlerdir. Üçüncüsü; daha sonra Müslüman
Farslarla komĢu olma ve onların da o yerleĢik coğrafyada maddî kültür ve
medeniyet düzeyi yüksek olmakla çocuklarına Farsça isimler koymuĢlardır.
elindedir ve adı geçen iki devletle Ġran‟ın diğer eyaletlerinden Mâzenderan, Simnân, Yezd,
Kirman, Belûcistan ve Sîstan‟la çevrilidir; idarî merkezi aynı zamanda dinî bir merkez olan
MeĢhed‟dir ve eyalete (ustân) MeĢhed, Ġsferâyin, Bucnurd, Bircend, Tayyibat, Türbeticâm,
Türbetihaydarî, Darrıgaz, Sebzevâr, ġirvan, Tabes, Firdevs, Kâbnât, Kûçân, KâĢmir,
Gunâbâd ve NîĢâbur vilâyetleri (Ģehristan) bağlıdır. Horasan eyaletinin 1996 sayımına göre
nüfusu 6.047.661‟dir. (Çetin, Osman, “Horasan”, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi (DĠA),
XVIII, 234, Ġstanbul 1999)
8
Çetin, Osman, “Horasan”, DĠA, XVIII, 234, Ġstanbul 1999